- 13 Mart 2011
- 181
- 4
Merhaba,
Konum biraz uzun, buraya yazma sebebim ise konuşacak kimsem olmaması, kimseye anlatamayacak olmam, kimsenin anlamayacak olması.
8 aydır şükür ki güzel giden bir ilişkim var. Hayallerimdeki adamı bulduğumu hissediyorum, daha bir kez en ufak bir tartışmamız dahi olmadı, kalbimi bir kere dahi kırmadı ve gerçekten çok mutluyum. Çok kibar, cömert, anlayışlı ve kafa dengi bir adam, kendim gibi, diğer yarım gibi. İlk zamanlarda elini tuttuğum için bile pişman olup kendime günlerce cehennem azabı yaşattım, güvenemedim, ama bunları da onunla paylaştım. Beni hep anladı, konuştu, dinledi, hiç hafife almadan tek tek kafamdaki şüpheleri sildi attı. Benim çok yakın arkadaşım yoktur, kimseyle derdimi paylaşamam, kimsenin yanında ağlayamam, aksine içim kan ağlasa da gülerim, kızgınken bile inatla gülerim hatta, kimseye sırrımı vermem, içimi açamam dalga geçerler diye.. Ama bunların hepsini ona açtım, anlattım, güvenebildim. Kafamda hiç bir konuda hiç bir soru işareti bırakmadı, bırakmıyor, sağolsun. Ailesiyle, arkadaşlarıyla tanıştım, hatta ailesinden biri gibi oldum, hepsi beni çok seviyorlar.
Benim sorunum ise annem.
Yaklaşık 7 aydır annemin ilişkimden haberi var. Hayatımda hiç gizli bir iş yapmadım, yalan söylemedim, ilişkimi de gizlemeden anneme söyledim. 4. ayımızda annemi ve sevgilimi tanıştırdım. Herşey çok güzel geçti. Sanki 40 yıldır tanışıyorlarmış gibi muhabbet ettiler, hiç gergin bir ortam olmadı, o anneme hediye almış, annem ona almış, velhasıl çok güzel bir günde tanıştılar. Annemin yorumları gayet olumluydu, sevgilim deseniz annemi çok seviyor, annem diyor, sürekli selam söylüyor, konuşurken saygıyla sanki kendi annesiymiş gibi bahsediyor.
Fakat annem bugün şu mübarek günde beni bileklerimi kesecek raddeye getirdi arkadaşlar.. Annem çok iyi, çok anlayışlı, belki de herkesin sahip olmak isteyeceği gibi bir anne, ama küçüklüğümden beri hep sıkıyor, sevmiyor belki de bilmiyorum. Başarılı, güzel, terbiyeli bir kızım, fakat anneme göre dünyanın en ahlaksız, en değer bilmez, en saygısız, en çirkin insanıyım. Ona göre ne yapsam kötü yaparım, ne yapsam batırırım, iğrenç olur. Başkalarının kızları mükemmeldir, ama ben tamamen en kötünün de kötüsüyüm. İbret almam lazım onlardan, ben afedersiniz yontulmamış ayıyım.. Erkek kardeşim bana mütemadiyen küfür eder, dayak yerim, hep bağırır, emreder ama altta kalmam, ablayım ya güya, kendi tavrımı koyuyorum ya. Ama hep o haklıdır, ben hep ortalık karıştırıcı, hep kıskanç, fesat, fitneyimdir, tek amacım evi karıştırmaktır.
Bugün sırf annem yarın misafirler gelecek yorulmasın diye tek başıma öğlen bütün evi temizlemeye karar verdim, duvarından kapısına arap sabunuyla çamaşır suyuyla oruçlu oruçlu ama zevkle bütün evi tertemiz yaptım. Ve 20 yaşımda annemden dayak yedim, ağza alınmayacak sözler işittim. Sebebi de yarın değil bugün yapmam, tozu süpürgeden önce almamam, yerleri ikişer kere silmem, büyük temizlik yapmış olmam, uzun sürmesi.. Her tarafı b.k götürüyormuş, benim neyimeymiş temizlik, bugününü mahfetmişim, ölmüş bitmiş, delirecekmiş. Ve hiç birşey yapmadı, dışarıdaydı, ben yaptım, ve geldiğinde bunlar yaşandı. Ben de susmadım, karşılık verdim kendimi tutamadım, daha ağır şeyler işittim. Kalbimi kırdın anne içimi yakıyorsun dedim, ben istekle temizledim, kendin yapmadığın için beğenmiyorsun dedim, sus artık dedim, ağladım ama ne haldeyim görmeniz lazım. Bana faldan ağladığımı, ortalık karıştırmaya çalıştığımı söyledi. Annem sırf böyle yaptığı için, yaptığım hiçbir şeyi beğenmediği için mutfaktan küçüklüğümden beri nefret ediyorum, şu yaşıma kadar hiç yemek yapmadım, ve şu an mutfak ben de fobi haline geldi. Bugün de yemin ettim, bir daha bu evde temizlik yapmayacağım diye.
Oradan konuyu sevgilime getirdi, gözünde 1 olan değeri şimdi 0 mış, p...venkin tekiymiş, ben görecekmişim bana değer vermiyormuş, elin küçücük kızları sevgililerini parmağında oynatıyormuş, ailesinin emrinde oluyormuş, benimki ne yapmış, dedim ya sen ne diyorsun, nişanlım değil birşey değil daha ne yapsın çocuk ne yaptı sana bunları söylüyorsun?! Yok işte ben şırfıntıymışım, beni kullanıyormuş, ama görecekmişim ağzıma s.çacakmış. Kapısına gelmesinmiş, arayıp onun da ağzına edecekmiş, ahlaksızın, terbiyesiz çakalın tekiymiş.. Dedim sen ayrılmamı mı istiyorsun, söyle bana ayrılayım mı bunu mu istiyorsun, ona da deli halan gibisin, işte sen evlenince de benim lafımı ona götürürsün, ortalık karıştırırsın, iki aileyi birbirine düşürürsün, senden bana evlat mı olacak, sen mi bana evlatlık yapacaksın, Allah sana düşürmesin.. Daha neler neler.
İftara gittim, ve geç geleceğimi babama da anneme de haber verdim, ikisi de evdeler, saat başı babamı aradım, haber verdim, gelirken semt semt haber verdim, hiç bir problem yoktu. 12 civarı eve geldim, babam hiç birşey demedi. Bugün annemden yediğim 2. dayağın sebebi de, babamı neden arıyormuşum haber veriyormuşum da onu aramıyormuşum, neden babama dakika başı haber veriyormuşum, diyorum anne ben babama programımı söyledim, a dan z ye biliyor, sen ne işler karıştırıyorsun, senin ağzını burnunu kırmazsam, baban bana neler sordu, neler saydı diyor. Gelince sorucam ben ona haber verdim, niye böyle yapıyor diyorum, Kız sen kocamla beni birbirimize mi düşüreceksin, evi mi karıştıracaksın, cenabet misin nesin, dizlerini dövüyor, bağıra bağıra inletiyor.
Dediğim gibi daha neler neler var, ama annem çok iyi, çok anlayışlı, belki de herkesin sahip olmak isteyeceği gibi bir annedir, herkes anneliğine hayrandır dışarıdan, birine söylesem, düşünemiyorum bile..
Allaha inancım olmasa, cehennemlik olacağımı bilmesem, bir de "o" olmasa sahura kadar bileklerimi kesip kendimi öldürürüm. Tek yapmak istediğim bu, bu evden gitmek istiyorum, bu şehirden, bu dünyadan gitmek istiyorum. Tek başıma yaşamak istiyorum, kimsem olmasın, ayda yılda bir göreyim, ama tatlılıkla göreyim istiyorum. Kendimi öldürmekten korkmuyorum, cehennem var, korkum ondan.
Çok yoruldum, ölsem, gitsem, kimse üzülmez, duvarların kalbi olsa onlar bile üzülmez arkadaşlar bana..
Hayatımda ilk kez birine güvendim, ön yargılarımı çok zor aştım, az önce aradı, sanki hissetmiş gibi sorular soruyor, hiç bir şey söyleyemedim, dişlerimi sıktım, bana konuş, anlat bir şey mi var diyor, çözeriz sen üzülme yeter ki kıyamam diyor. Ama annemin söyledikleri yüzünden yine kendimden nefret ediyorum, hayatımdan ilk kez birine güvendim ve kendi annem yüzünden herşeyi bırakıp gitmek istiyorum..
Not: Lütfen yargılayan, yadırgayan, anne hakkıdır diyen, öğüt veren yorumlarınızı kendinize saklayın. Derdimi açtım, bir yürek bulayım diye, ahlak dersi almak için değil.
Konum biraz uzun, buraya yazma sebebim ise konuşacak kimsem olmaması, kimseye anlatamayacak olmam, kimsenin anlamayacak olması.
8 aydır şükür ki güzel giden bir ilişkim var. Hayallerimdeki adamı bulduğumu hissediyorum, daha bir kez en ufak bir tartışmamız dahi olmadı, kalbimi bir kere dahi kırmadı ve gerçekten çok mutluyum. Çok kibar, cömert, anlayışlı ve kafa dengi bir adam, kendim gibi, diğer yarım gibi. İlk zamanlarda elini tuttuğum için bile pişman olup kendime günlerce cehennem azabı yaşattım, güvenemedim, ama bunları da onunla paylaştım. Beni hep anladı, konuştu, dinledi, hiç hafife almadan tek tek kafamdaki şüpheleri sildi attı. Benim çok yakın arkadaşım yoktur, kimseyle derdimi paylaşamam, kimsenin yanında ağlayamam, aksine içim kan ağlasa da gülerim, kızgınken bile inatla gülerim hatta, kimseye sırrımı vermem, içimi açamam dalga geçerler diye.. Ama bunların hepsini ona açtım, anlattım, güvenebildim. Kafamda hiç bir konuda hiç bir soru işareti bırakmadı, bırakmıyor, sağolsun. Ailesiyle, arkadaşlarıyla tanıştım, hatta ailesinden biri gibi oldum, hepsi beni çok seviyorlar.
Benim sorunum ise annem.
Yaklaşık 7 aydır annemin ilişkimden haberi var. Hayatımda hiç gizli bir iş yapmadım, yalan söylemedim, ilişkimi de gizlemeden anneme söyledim. 4. ayımızda annemi ve sevgilimi tanıştırdım. Herşey çok güzel geçti. Sanki 40 yıldır tanışıyorlarmış gibi muhabbet ettiler, hiç gergin bir ortam olmadı, o anneme hediye almış, annem ona almış, velhasıl çok güzel bir günde tanıştılar. Annemin yorumları gayet olumluydu, sevgilim deseniz annemi çok seviyor, annem diyor, sürekli selam söylüyor, konuşurken saygıyla sanki kendi annesiymiş gibi bahsediyor.
Fakat annem bugün şu mübarek günde beni bileklerimi kesecek raddeye getirdi arkadaşlar.. Annem çok iyi, çok anlayışlı, belki de herkesin sahip olmak isteyeceği gibi bir anne, ama küçüklüğümden beri hep sıkıyor, sevmiyor belki de bilmiyorum. Başarılı, güzel, terbiyeli bir kızım, fakat anneme göre dünyanın en ahlaksız, en değer bilmez, en saygısız, en çirkin insanıyım. Ona göre ne yapsam kötü yaparım, ne yapsam batırırım, iğrenç olur. Başkalarının kızları mükemmeldir, ama ben tamamen en kötünün de kötüsüyüm. İbret almam lazım onlardan, ben afedersiniz yontulmamış ayıyım.. Erkek kardeşim bana mütemadiyen küfür eder, dayak yerim, hep bağırır, emreder ama altta kalmam, ablayım ya güya, kendi tavrımı koyuyorum ya. Ama hep o haklıdır, ben hep ortalık karıştırıcı, hep kıskanç, fesat, fitneyimdir, tek amacım evi karıştırmaktır.
Bugün sırf annem yarın misafirler gelecek yorulmasın diye tek başıma öğlen bütün evi temizlemeye karar verdim, duvarından kapısına arap sabunuyla çamaşır suyuyla oruçlu oruçlu ama zevkle bütün evi tertemiz yaptım. Ve 20 yaşımda annemden dayak yedim, ağza alınmayacak sözler işittim. Sebebi de yarın değil bugün yapmam, tozu süpürgeden önce almamam, yerleri ikişer kere silmem, büyük temizlik yapmış olmam, uzun sürmesi.. Her tarafı b.k götürüyormuş, benim neyimeymiş temizlik, bugününü mahfetmişim, ölmüş bitmiş, delirecekmiş. Ve hiç birşey yapmadı, dışarıdaydı, ben yaptım, ve geldiğinde bunlar yaşandı. Ben de susmadım, karşılık verdim kendimi tutamadım, daha ağır şeyler işittim. Kalbimi kırdın anne içimi yakıyorsun dedim, ben istekle temizledim, kendin yapmadığın için beğenmiyorsun dedim, sus artık dedim, ağladım ama ne haldeyim görmeniz lazım. Bana faldan ağladığımı, ortalık karıştırmaya çalıştığımı söyledi. Annem sırf böyle yaptığı için, yaptığım hiçbir şeyi beğenmediği için mutfaktan küçüklüğümden beri nefret ediyorum, şu yaşıma kadar hiç yemek yapmadım, ve şu an mutfak ben de fobi haline geldi. Bugün de yemin ettim, bir daha bu evde temizlik yapmayacağım diye.
Oradan konuyu sevgilime getirdi, gözünde 1 olan değeri şimdi 0 mış, p...venkin tekiymiş, ben görecekmişim bana değer vermiyormuş, elin küçücük kızları sevgililerini parmağında oynatıyormuş, ailesinin emrinde oluyormuş, benimki ne yapmış, dedim ya sen ne diyorsun, nişanlım değil birşey değil daha ne yapsın çocuk ne yaptı sana bunları söylüyorsun?! Yok işte ben şırfıntıymışım, beni kullanıyormuş, ama görecekmişim ağzıma s.çacakmış. Kapısına gelmesinmiş, arayıp onun da ağzına edecekmiş, ahlaksızın, terbiyesiz çakalın tekiymiş.. Dedim sen ayrılmamı mı istiyorsun, söyle bana ayrılayım mı bunu mu istiyorsun, ona da deli halan gibisin, işte sen evlenince de benim lafımı ona götürürsün, ortalık karıştırırsın, iki aileyi birbirine düşürürsün, senden bana evlat mı olacak, sen mi bana evlatlık yapacaksın, Allah sana düşürmesin.. Daha neler neler.
İftara gittim, ve geç geleceğimi babama da anneme de haber verdim, ikisi de evdeler, saat başı babamı aradım, haber verdim, gelirken semt semt haber verdim, hiç bir problem yoktu. 12 civarı eve geldim, babam hiç birşey demedi. Bugün annemden yediğim 2. dayağın sebebi de, babamı neden arıyormuşum haber veriyormuşum da onu aramıyormuşum, neden babama dakika başı haber veriyormuşum, diyorum anne ben babama programımı söyledim, a dan z ye biliyor, sen ne işler karıştırıyorsun, senin ağzını burnunu kırmazsam, baban bana neler sordu, neler saydı diyor. Gelince sorucam ben ona haber verdim, niye böyle yapıyor diyorum, Kız sen kocamla beni birbirimize mi düşüreceksin, evi mi karıştıracaksın, cenabet misin nesin, dizlerini dövüyor, bağıra bağıra inletiyor.
Dediğim gibi daha neler neler var, ama annem çok iyi, çok anlayışlı, belki de herkesin sahip olmak isteyeceği gibi bir annedir, herkes anneliğine hayrandır dışarıdan, birine söylesem, düşünemiyorum bile..
Allaha inancım olmasa, cehennemlik olacağımı bilmesem, bir de "o" olmasa sahura kadar bileklerimi kesip kendimi öldürürüm. Tek yapmak istediğim bu, bu evden gitmek istiyorum, bu şehirden, bu dünyadan gitmek istiyorum. Tek başıma yaşamak istiyorum, kimsem olmasın, ayda yılda bir göreyim, ama tatlılıkla göreyim istiyorum. Kendimi öldürmekten korkmuyorum, cehennem var, korkum ondan.
Çok yoruldum, ölsem, gitsem, kimse üzülmez, duvarların kalbi olsa onlar bile üzülmez arkadaşlar bana..
Hayatımda ilk kez birine güvendim, ön yargılarımı çok zor aştım, az önce aradı, sanki hissetmiş gibi sorular soruyor, hiç bir şey söyleyemedim, dişlerimi sıktım, bana konuş, anlat bir şey mi var diyor, çözeriz sen üzülme yeter ki kıyamam diyor. Ama annemin söyledikleri yüzünden yine kendimden nefret ediyorum, hayatımdan ilk kez birine güvendim ve kendi annem yüzünden herşeyi bırakıp gitmek istiyorum..
Not: Lütfen yargılayan, yadırgayan, anne hakkıdır diyen, öğüt veren yorumlarınızı kendinize saklayın. Derdimi açtım, bir yürek bulayım diye, ahlak dersi almak için değil.