IŞiD'den boşaltılacak bölgeye mülteci planı

Dead Cell

Nirvana
Kayıtlı Üye
1 Haziran 2012
6.593
21.761
IŞiD'den boşaltılacak bölgeye mülteci planı


640x360_5962d0b4-0d21-4d38-a5f4-d4db6bd7d98c.jpg


Çavuşoğlu, terör tehdinin kalkmasının ardından bölgeye mültecilerin yerleştirileceğini söyledi.


DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, IŞİD'e karşı yürütülecek operasyonlarda hangi üslerin kullanılacağıyla ilgili kararın ABD ile yürüten çalışmalar sonucunda verileceğini, güvenli bölgelerin ise IŞİD tehdidinin ortadan kalkmasıyla kendiliğinden oluşacağını söyledi. Çavuşoğlu, Türkiye'nin her zaman DAEŞ'i ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olarak gördüğünü ifade ederek, buna rağmen Türkiye'nin ısrarlı ve kasıtlı bir şekilde konuyla ilgili çirkin ve mesnetsiz bir algı operasyonuna maruz kaldığını vurguladı.

YURTLARINA DÖNERLER

Türkiye'nin Suriye'de güvenli ve uçuşa yasak bölgeler oluşturulmasını savunageldiğini kaydeden Çavuşoğlu, işin insani boyutunu da ihmal etmediklerine işaret etti. Çavuşoğlu, "Oluşturulacak güvenli bölgelere özellikle Türkiye'deki ve komşu bölgelerdeki mülteciler ve Suriye içinde, Irak içinde yerinden edilmiş insanların yerleştirilmesi gerektiğini de söyleyegeldik. Dolayısıyla bu operasyonlar sonucunda, IŞİD'den temizlenen bölgeler güvenli bölge olacak ve umarım insanlar da evlerine, yurtlarına dönme imkanı bulacaktır" ifadesinu kullandı.

KENDİ İMKANLARIMIZLA

Bakan Çavuşoğlu, bir soru üzerine IŞİD ile mücadele anlamında Adana'daki İncirlik Hava Üssü'nün henüz kullanıma açılmadığını, bunun sonraki aşamada gerçekleşeceğini söyledi. "Bakanlar Kurulu kararımız vardır, bunun da yürürlüğe girmesi gerekiyor" diyen Çavuşoğlu, IŞİD ve PKK'ya karşı yürütülen operasyonların Türkiye'nin kendi imkanlarıyla yapıldığını hatırlattı. Çavuşoğlu, IŞİD ile mücadelenin sınırın öbür tarafına taşınıp taşınmayacağıyla ilgili bir soruya, "Her türlü tehdide karşı, nereden gelirse gelsin mücadele edecek yeteneğe, kabiliyete sahibiz" cevabını verdi.


http://www.gunes.com/Gundem/isidden-bosaltilacak-bolgeye-multeci-plani-157338
 
10 soruda Suriye sınırında 'güvenli bölge'

Suriye savaşının başladığı günden bugüne kadar sayıları 2 milyonu bulan mültecinin sığınağı haline gelen Türkiye, "uçuşa yasak bölge", "güvenli bölge" olasılıklarını uzun süredir tartışıyor.

Gelinen noktada uçuşa yasak bölge önerisi geri plana düşerken, hükümetin "güvenli bölge" oluşturma çabası ve destek arayışı öne çıktı.

Güvenli bölge nedir?
Aslında uluslararası hukuk terminolojisinde "güvenli bölge" diye bir kavram yok. Var olan deyim "tampon bölge". Ancak hükümetin istediği tampon bölge değil.

Zaten tampon bölge ile güvenli bölge kavramları içerik olarak da birbirlerinden çok farklı. Tampon bölge uygulamasında temel ilke, yoğun asker yığınağıyla sınır güvenliği benzeri bir tür korumanın sağlanması. Bunu en uzun süredir yapan ve dönem dönem revize eden ülke İsrail.

"Güvenli bölge"den kasıt ise güvenlik önlemlerinin sağlanmış olduğu bir alan. Belli bir alanın olası tehdit ve terör saldırılarından arındırılmış olmasından söz ediliyor.

İlk ne zaman gündeme geldi?
Bu kavram bir süredir tartışılmakla birlikte, bu şekliyle ilk kez Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçen Eylül'deki ABD ziyareti sırasında Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yaptığı görüşmede somutlaştı.

Görüşmenin ana gündem maddesi, sınırın Suriye tarafında bir güvenli bölge oluşturulmasıydı. Erdoğan bu konuda Washington'un o dönemki düşüncesini "Buna böyle yarım ağızla evet diyorlar" diyerek aktarmıştı.

Bölge nerede düşünülüyor ve kim belirleyecek?
Başta Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere hükümet yetkilileri, güvenli bölgenin sınırlarının Birleşmiş Milletler ve NATO tarafından ilan edilmesi gerektiği görüşünde. Bu şekilde belirlenmesi aynı zamanda bölgeye uluslararası meşruiyet de sağlamış olacak.

Ancak şu ana kadar bu gerçekleşmiş değil. Türkiye hükümeti "güvenli bölge"nin Azez-Cerablus hattında, yani Kürt güçlerinin denetlemediği sınır hattında oluşturulmasını istiyor.

Kürt partisi PYD'nin yönetiminde ağırlıkta olduğu Türkiye sınırındaki üç "kanton"dan Afrin, bu bölgenin batısında, Kobani ile Cizire ise doğusunda kalıyor.

150728161858_syria_turkey_kurds_624map_turkish.png


Güvenli bölgeyi hükümet neden istiyor?
Hükümet açısından bunun açıklanmış iki amacı var. İlk amaç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun deyimiyle bu alanın "...mültecilerin kendi ülkeleri içinde barınabilmeleri için" düşünülmesi. Zira Türkiye'de resmi rakamlara göre Suriyeli sayısı 2 milyona dayanmış durumda ve sık sık bunun ekonomiye getirdiği yük gündeme getiriliyor.

İkinci amaç ise, yine birinciye bağlı olarak, bölgeye "terör saldırısı yürütebilecek" unsurlarının girişinin önlenmesi ve böylece alandaki sivillerin korunması. Davutoğlu'na göre, hükümetin kast ettiği güvenli bölge "Öyle bir bölge olsun ki, BM teminatı altında ya da uluslararası koalisyonun teminatı altında, insanlar oraya sığındıklarında hava bombardımanından ve kara ordusunun bombardımanından etkilenmeyeceklerine emin olsunlar."

Güvenli bölgeyi IŞİD'den kim temizleyecek?
Resmi olarak ayrıntıları henüz açıklanmayan plana göre ilk aşamada, öncelikli olarak IŞİD'in bölgede etkinliğinin kırılması ve tıpkı ABD'nin Tel Abyad'da yaptığı gibi "yerel muhalif unsurlara" havadan destek verilerek IŞİD güçlerinin temizlenmesi hedeflenecek.

Düşünce kuruluşu ORSAM'dan araştırmacı Oytun Orhan, önce IŞİD'e karşı "muhaliflerin" başarı sağlamalarının bekleneceği ve bu aşamada Türkiye'nin de aktif rol üstleneceği görüşünde. Uygun zemin oluşturulduğunda, Türkiye ordusunun kara gücünün bölgeye girmesinin mümkün olabileceğini ancak bunun çok düşünülmeyen bir senaryo olduğunu da söylüyor.

Orhan yetkililerin açıklamaları ışığında "dost güçlerin" kontrolünde bir güvenli bölge oluşturup, burasının Suriye rejimine karşı havadan korunacağı sonucunu çıkarttığını söylüyor. Orhan'a göre bu "dost güçler" ifadesi ile genel olarak Özgür Suriye Ordusu'nun kastedildiği düşünülüyor.

Bir başka iddia ise bu görevin Türkmenlerden isteneceği.

Bölge uçuşa kapatılacak mı?
Olası bir güvenli bölgenin oluşturulmasında "uçuşa yasak" bölgenin ön koşul olduğu düşünülüyor. Nedeni ise Ahmet Davutoğlu'nun "Şu ana kadar Türkiye'ye dönük mülteci akınının en önemli kaynağı Suriye rejiminin hava bombardımanıdır" sözlerinde gizli.

Güvenli bölge kesin kurulacak mı?
Türkiye hükümeti bölgenin kurulmasını ısrarla istiyor. ABD'nin temel hedefi, bölgenin IŞİD unsurlarından temizlenmesi.

ABD ile Türkiye arasında varılan mutabakatta, Azez-Cerablus hattı için sadece "IŞİD'den arındırılmış bölge" ifadesinin geçtiği bildiriliyor. Mutabakatta "güvenli bölge" ifadesi resmen yer almıyor.

Araştırmacı Oytun Orhan, daha önceki yıllardan farklı olarak ABD ile Türkiye'nin tehdit algılamasında ilk sırayı Esad'ın değil IŞİD'in aldığını, örgütün son dönemde gerçekleştirdiği saldırılarla da işbirliği ve ortaklığın ortaya çıktığını kaydediyor. Bu nedenle de güvenli bölgenin kurulmasını "güçlü bir olasılık" olarak yorumluyor.

Bölge ÖSO'ya mı bırakılacak?
Bu soruya en kapsamlı yanıtı Başbakan Ahmet Davutoğlu, katıldığı CNN International televizyonunun programında şu cümlelerle verdi:

"DAEŞ'i ortadan kaldırmak tabii ki stratejik bir hedef, ancak başka unsurlar da olmalı. Geçen hafta DAEŞ ve Suriye'deki bütün terörist gruplara karşı savaşmak için ABD ile hava üslerimizi açmak ve koalisyonla beraber savaşmak konusunda anlaştık. Aynı zamanda Suriye'nin geleceği için bir stratejiye sahip olmalıyız. Bu nedenle ılımlı muhalif güçleri desteklemeliyiz."

Ama Azez - Cerablus hattını IŞİD'den temizleme sürecinde destekleneceği söylenen bu "ılımlı güçler"in tam olarak Özgür Suriye Ordusu içindeki hangi unsurlar olacağı belirsiz.

Bir sorun daha var. Söylenenlerden, bölge adım adım temizlendikçe sivil halkın yerleştirilmesinin planlandığı anlaşılıyor. Ancak yerleşecek insanlar konusunda da kafa karışıklığı söz konusu. İnsanların önce güvenliğin gerçekten sağlanabileceğine, ardından da bölgeye yerleşmeye ikna edilmeleri gerekecek.

Uluslararası karar alındı mı?
Suriye'de başlayan ve bölgeyi etkisi altına alan savaşla ilgili olarak resmen alınmış uluslararası bir güvenli bölge ya da tampon bölge kararı yok.

Bölgede özellikle IŞİD'e yönelik mücadele, ne Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ne de NATO Konseyi'nin kararına dayanıyor. Operasyonların dayanağı, NATO tarafından da benimsenen IŞİD'in terör örgütü olduğu belirlemesi ve bununla mücadele edilmesi gerektiği yönündeki saptama.

Askerin güvenli bölgeye bakışı ne?
Hükümet bu planı yaşama geçirmeyi çok istese de TSK, sınırı geçmek ve Suriye topraklarında asker konuşlandırmak konularında çok da istekli olmadığını hissettirdi.

Özellikle son askeri operasyonlardan önce yazılı direktif isteyen askeri yetkililer, bir anlamda sorumluluğun hükümette olduğunu kayda geçirmiş oldular.

http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150728_guvenli_bolge_nedir
 
Güvenli bölgeymiş herşey yıkılmış bina yok,elektrik yok su yok, en önemlisi gıda yok neyin güvenlisi orayı Türkiye hangi paralarla inşaa edecek çok hayalciler inandırıcı gelmedi , bana
lafla peynir gemisi yürümüyor
 
X