• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İşimde yükseldim, nişanlımla aram bozuldu.

Ben üniversite mezunuyum. Nişanlım ortaokul mezunu.
Tekstilde çalışıyoruz. Aynı yerdeyiz. İhracat firması.

Ben müşteri temsilcisiyim. Üç kişiydik. İkisi işten ayrıldı. Tek kaldım. İşlerim de yoğunlaşınca ve tek olacağım kesinleşince bana patronum dahil herkes daha özel davranmaya başladı. Sağolsunlar yardımcı oluyorlar. Tek başına altından kalkamam.

Sevgilim tekstilde makineci, arada da fasona çıkıyor. Patronlarımın akrabası.
En başından biliyorduk iş statülerimizin farklı olacağını. En başından biliyorduk eğitim durumumuzun farklı olduğunu. Sıkıntı yoktu. Ailemden bu sebeple istemeyenler oldu da yüz çevirdim, görüşmüyorum kimseyle.

Durumun ciddiyetini anlatmak için şu kadar söyleyeyim. Beş tane müşterim var. Müşterim vardı bugün. Normalde sevgilimle yemek yeriz ama bugün müşteri olunca ben, genel müdür, müşteri ve büyük patron yedik yemeğimizi. Yemek yiyeceğimiz belli olunca sevgilimi aradım, aşağıda karşılaşırız zaten dedim. Sonra göremedim aşağıda.

Müşteriyle beraber cafeye gidip sevgilimi aradım, göremedim seni gel diye. Müşterim nişanlımla tanışmak istiyordu. Bana kurduğu cümle "ben haddimi bilirim afiyet olsun"

Bu en son olay, ufak tefek diğer şeyler de var. Mesela onlar molalı sigara içiyorlar, benim saat sıkıntım yok. O saate denk gelip yanına gidemezsem surat yapıyor. Ya da ne bileyim şu işi şöyle dik demem gücüne gidiyor. Yoğun bir anımda ona ters cevap versem sebebi buna bağlıyor.

Bu psikolojiyi nasıl atlatmasını sağlarım? Evlendiğimiz zaman altınları komple iş kurması için vereceğim. Çalışkan adamdır sevgilim, ama ezik hissediyor işte şu an ve evlenene kadarki zamanı kurtarmalıyım.
ayyyy alınmıııış..eee kıskançlıkta var nişanlında
 
Biraz da korkum bu.
Hayatım boyunca çalışmak istemiyorum. İstiyorum ki sevgilim iş kursun ben de evde popo büyüteyim.
Uzun yıllardır çalışmasam da yoruldum açıkçası.
Ama bu durum sevgilimde hırsa sebep oldu.

Açıkçası düğündeki altınlarla sadece eşinizin çalışacağı ve şu anki hayat standardınızı koruyabileceğiniz nasıl bir işi kurulacak çok merak ettim. Çok az insanın sahip olduğu bir ayrıcalığa sahipsiniz. Ekonomik özgürlüğünüz var, güzel bir işiniz var. Bunlardan vazgeçmeyin bence.
 
Son düzenleme:
Şunu bilir şunu söylerim
Denklik evlilikte inanılmaz önemli...
 
Benimde erkek arkadaşım önlisans mezunu, bense 4 yıllık lisans mezunu olacağım. Erkek arkadaşım doktora yapıcam dediğinde bi güzel tartismistık kaldı ki sizinki daha da fazla. Erkeklerin aşagılık kompleksi daha bi kötü.. siz kendinizi üzmeyin, en başından beri farkında değil miydi eğitim farkınızın şimdi neden sorun yapıyor sizi üzmeye hakkı yok
 
Biraz da korkum bu.
Hayatım boyunca çalışmak istemiyorum. İstiyorum ki sevgilim iş kursun ben de evde popo büyüteyim.
Uzun yıllardır çalışmasam da yoruldum açıkçası.
Ama bu durum sevgilimde hırsa sebep oldu.

seni de kendi statüsüne çekmiş işte bıkkınlık yaratmış bilinçaltında ben çalışmasam sorunumuz kalmaz diye düşünmene sebep olmuş.

elinde güzel bir işin maddi bir özgürlüğün varken ne demek o iş kursun ben popo büyüteyim ailen seni bunun içinmi okuttu ya yarın sorun yaşarsanız aldatırsa döverse ona bağlı olarak yaşamakmı istiyorsun?

erkek bu güven olmaz.
bu kadar kadın neler yaşıyor çoğu senin yerinde olmak için can atarken sen nelerin derdindesin. yazık..
 
Bu statu farkliligi ve bir erkekte hissettirdigi ister kendi isinin patronu olsun ya da olmasin devam edecektir.Siz ne kadar cirpinirsaniz cirpinin aradan o basamaklari kaldirmak icin.Cok zor bir durum.
Aynen katılıyorum erkekler ciddi anlamda sırun yapıyor bunu. Ve siz çok yıpranacaksınıZ bunlara hazırlıklı mısınız
 
Ben üniversite mezunuyum. Nişanlım ortaokul mezunu.
Tekstilde çalışıyoruz. Aynı yerdeyiz. İhracat firması.

Ben müşteri temsilcisiyim. Üç kişiydik. İkisi işten ayrıldı. Tek kaldım. İşlerim de yoğunlaşınca ve tek olacağım kesinleşince bana patronum dahil herkes daha özel davranmaya başladı. Sağolsunlar yardımcı oluyorlar. Tek başına altından kalkamam.

Sevgilim tekstilde makineci, arada da fasona çıkıyor. Patronlarımın akrabası.
En başından biliyorduk iş statülerimizin farklı olacağını. En başından biliyorduk eğitim durumumuzun farklı olduğunu. Sıkıntı yoktu. Ailemden bu sebeple istemeyenler oldu da yüz çevirdim, görüşmüyorum kimseyle.

Durumun ciddiyetini anlatmak için şu kadar söyleyeyim. Beş tane müşterim var. Müşterim vardı bugün. Normalde sevgilimle yemek yeriz ama bugün müşteri olunca ben, genel müdür, müşteri ve büyük patron yedik yemeğimizi. Yemek yiyeceğimiz belli olunca sevgilimi aradım, aşağıda karşılaşırız zaten dedim. Sonra göremedim aşağıda.

Müşteriyle beraber cafeye gidip sevgilimi aradım, göremedim seni gel diye. Müşterim nişanlımla tanışmak istiyordu. Bana kurduğu cümle "ben haddimi bilirim afiyet olsun"

Bu en son olay, ufak tefek diğer şeyler de var. Mesela onlar molalı sigara içiyorlar, benim saat sıkıntım yok. O saate denk gelip yanına gidemezsem surat yapıyor. Ya da ne bileyim şu işi şöyle dik demem gücüne gidiyor. Yoğun bir anımda ona ters cevap versem sebebi buna bağlıyor.

Bu psikolojiyi nasıl atlatmasını sağlarım? Evlendiğimiz zaman altınları komple iş kurması için vereceğim. Çalışkan adamdır sevgilim, ama ezik hissediyor işte şu an ve evlenene kadarki zamanı kurtarmalıyım.
canım yanlış anlama ama şimdiden böyleyse ilerde de aynı olacaktır. etrafımda çok örnek var hiçbiri bu duyguyu atamadı malesef :(
 
Ben üniversite mezunuyum. Nişanlım ortaokul mezunu.
Tekstilde çalışıyoruz. Aynı yerdeyiz. İhracat firması.

Ben müşteri temsilcisiyim. Üç kişiydik. İkisi işten ayrıldı. Tek kaldım. İşlerim de yoğunlaşınca ve tek olacağım kesinleşince bana patronum dahil herkes daha özel davranmaya başladı. Sağolsunlar yardımcı oluyorlar. Tek başına altından kalkamam.

Sevgilim tekstilde makineci, arada da fasona çıkıyor. Patronlarımın akrabası.
En başından biliyorduk iş statülerimizin farklı olacağını. En başından biliyorduk eğitim durumumuzun farklı olduğunu. Sıkıntı yoktu. Ailemden bu sebeple istemeyenler oldu da yüz çevirdim, görüşmüyorum kimseyle.

Durumun ciddiyetini anlatmak için şu kadar söyleyeyim. Beş tane müşterim var. Müşterim vardı bugün. Normalde sevgilimle yemek yeriz ama bugün müşteri olunca ben, genel müdür, müşteri ve büyük patron yedik yemeğimizi. Yemek yiyeceğimiz belli olunca sevgilimi aradım, aşağıda karşılaşırız zaten dedim. Sonra göremedim aşağıda.

Müşteriyle beraber cafeye gidip sevgilimi aradım, göremedim seni gel diye. Müşterim nişanlımla tanışmak istiyordu. Bana kurduğu cümle "ben haddimi bilirim afiyet olsun"

Bu en son olay, ufak tefek diğer şeyler de var. Mesela onlar molalı sigara içiyorlar, benim saat sıkıntım yok. O saate denk gelip yanına gidemezsem surat yapıyor. Ya da ne bileyim şu işi şöyle dik demem gücüne gidiyor. Yoğun bir anımda ona ters cevap versem sebebi buna bağlıyor.


Bu psikolojiyi nasıl atlatmasını sağlarım? Evlendiğimiz zaman altınları komple iş kurması için vereceğim. Çalışkan adamdır sevgilim, ama ezik hissediyor işte şu an ve evlenene kadarki zamanı kurtarmalıyım.


Atlatmasını sağlayamazsınız. Öyledir ya da değildir.
Eşim üni mezunu polis memuru ben akademisyenim eşimden fazla kazanıyorum hiç bir zaman kompleks yapmadı hep destek olur aksine
Daha şimdiden siyahlı yazılı cümleyi kurmuşsa maalesef zor geçinirsiniz siz, yani burada mesele aslında statü farkı değil bakış açısı farklılığı...
statünüz arasında da epey fark var ortaokul mezunuymuş yani bence biraz zor gibi geldi...
 
aranızın bozulmasının yükswelmenle ilgisi yok seven insan sevdiği dha iyi bir yere geldiğinde onun için mutlu olur. seviglin de mutlu oluyodur ama gurur yapıyodur ve işyerinde fln azarlıyosan cevap veremiyordur bu sebeple haddimi bilirm filan demiş, dolmuş dmeek ki. senin yerin daha güzel, rahatsız olan da o bu durumda işten çıkıp yeni iş bulması dhaa uygun bu problemleriniz artarak dvm eder direk onun üstü gibiysen çok zor olur
 
Bence aynı iş yerinde olmanız sizin açınızdan çok zor.

İkiniz de kendinizce haklısınız.
Sevgilinin yerinde kim olsa alınır, kötü hisseder.
Yani üç beş kez anlayış gösterse arada hassas anında mutlaka alınacaktır.

Ne yaparsın, nasıl aşarsınız bu durumu bilemedim zor..
 
Benim aklım almıyor. Üniversite mezunu bir insanla ortaokul mezunu bir insan paylaşacak ne bulur? Hele ki kadın erkek ilişkisinde.
 
Bakın burada bir sürü konu var ilişkilerle ilgili. İnanılmaz olaylar yaşanmış, rezillikler dizboyu.

Ama siz yine de olumsuz sonucuna emin olduğum birkaç ilişkiden birisiniz.

O kadar garip bir psikolojiye girmişsiniz ki; sevgilim kompleksli ve başarımdan rahatsız oluyor, para versem de iş kursa düzelir mi diye soruyorsunuz.

Sussun diye para vereceğinize neden sizin başarınızla mutlu olamadığını sorgulayın. Tam tersi durum olsa hiç rahatsız olmazdı değil mi? Neden olmazdı acaba?

Siz ona imkan sağladıkça daha fazla kompleks sahibi olmayacak mı sanıyorsunuz? İşi kendi mi kurmuş oluyor siz sermayeyi verince?

Evlendikten sonra ''Sen beni eziyorsun. Ben mi erkeğim sen mi erkeksin? Para kazandın diye bir şey mi oldun?'' vs gibi saçmalıkları duymaya hazır olun.
 
Benim aklım almıyor. Üniversite mezunu bir insanla ortaokul mezunu bir insan paylaşacak ne bulur? Hele ki kadın erkek ilişkisinde.

Anlamama sebebimizi anladım
İkimiz de evliliği kesinlikle düşünmeyen insanlarken (ilişki öncesi 2 aylık bir arkadaşlığımız var birbirimizi tanıma süremiz) 1,5 ay içinde evlenme kararı aldık

E normal, sevgililik krizleri henüz daha yaşanmadan nişanlımla aramız bozuluyor durumuna döner yani erken ad koyma çabası. 4-5 ayda tanıma da ne kadar olabilir ki? Her olay ilişki bozan sebebe döner. Komplekslerini bilmek için de tanımak lazım. Paylaşım kısıtlıysa da illa sorun çıkar :/ Kaçış yok.
 
Back
X