Kesinlikle katılıyorum, araştırmacı yazar Nil Gün'ün Sünnet adlı kitabını okuduktan sonra benim de fikirlerim bu yönde oluştu. Kitapta sünnet değişik dinlerdeki yönüyle, tarihiyle ve önümüze konulan tüm sağlık gerekçeleriyle ve elbette ki bu konudaki bilimsel ispatlı karşıt görüşlerle de inceleniyor. Üstelik kendi mesleğim de avukatlık olduğu için eğer çocuğumuzun eğri işeme vs. gibi bir sorunu yoksa dini ya da keyfi nedenlerle gerçekleştirilecek sünneti "vücut bütünlüğüne zarar vermek" kapsamında görüyorum. Yani aslında evladınızın burnunun ucunu, kulağının kepçesini, memesinin ucunu nasıl paşa gönlümüze göre kestiremiyorsak cinsel organına da kafamıza ve kendi inancımıza göre müdahalede bulunamayız. Sonuçta müslümanın çocuğu müslüman olur ve öyle ölür diye bir kural da yok değil mi? Başkalarının adına karar vermeyi ne de çok seviyoruz ah! Bugün kestirirsen geriye dönüşü yok, erken boşalma problemlerinin, türlü cinsel korkuların kaynağı hep bu işlem, oysa ki çocuğunuz büyüyüp de aklıyla yüreğiyle müslüman olduğunda ya da hangi din mensubu olursa olsun bunu gerekli hissettiğinde gider bir cerraha kendisi de yaptırabilir, değil mi? Kaldı ki bu farz değil, sünnet! Yani islamın ya da imanın şartlarından biri değil! Kuranda sünnetle ilgili bir zorunluluk var mı yok! Bu şekilde düşünürken hayırlısıyla doğacak olan oğlumu sünnet ettirecek miyim? EVET! Çünkü bu çocuğun bir de babası var ve sunduğum tüm gerekçeleri çok mantıklı bulmasına rağmen, sünnet ettirecek sevgili oğlunu!