- 10 Şubat 2013
- 516
- 577
- 123
Gerçek hürriyet hakında bilgimiz var mı gelin beraber öğrenelim.
Özgürlüğün ne olmadığını söylemek istiyorum en evvel.
Nefse, nefsin isteklerine, makama, insana, insanlara, cansız varlıklara köle olmayıp, Allah'a kul olmaktır.
Allah'a kul olmak çünkü hiçbir efendi kölesine seçme hakkı vermez, lakin Rabbimiz bizlere seçme hakkı (irade) vermiştir, bu yüzden Allah'a kuluz, köle değil.
Allah'ın bize verdiği değeri görmek isteyen kişi çok uzağa değil yalnızca kendisine bakmalı.
Bu devirde de örneklerini görebileceğimiz güçlünün güçsüzü ezerek kazandığı itibar..erkeğin ön planda tutulduğu kadının kullanıldığı, erkeğin sanki ayrıcalığı varmış gibi gösterildiği bir toplumda Allah'ın yaptığı devrimden bahsetmek istiyorum, Allah'ın kadına değer yükleyişinden...
Hz. Meryem'in annesi Hanne, Hz. Meryem, Meryem oğlu Mesih İsa.
Allah toplumdaki bu cinsiyyet asabiyetini yıkmak ve erkek putunu kırmak için başrolünü oynayan kahramanlarının ikisinin de kadın olduğu (Hanne, Meryem) bir ilahi senaryoyu dünya sahnesinde yürürlüğe koymuştur. Bu toplumsal kültüre vurulan Hanne ve kadın adak Meryem şamarının ardından daha büyüğü gelecektir. O da kadının adadığı kadına BABASIZ bir erkek verilmesidir. (M.İslâmoğlu, Adayış Risalesi)
Allah bu muazzam eylemi gerçekleştirenin bir kadın olduğunu vurgulamakla sahip olduğu müthiş imkanları kadına bir kez daha gösteriyor. (M.İslâmoğlu, Adayış Risalesi)
Düşünelim istiyorum. Bazen şaşıp kalıyorum. Kadın kendisini değersizleştirenlerin dediklerini o kadar benimsemiş ki, unutmuş kendini..ne olduğunu, neler yapabileceğini! Sanki geri durmak, değersiz olmak için can atıyor... Hayır öyle değil.
Kadının değersiz görülmesi: Hem özgürlük diye insanlara, nefse köle olmasıyla hem de din diye gösterildiği için kendilerini erkekten aşağı görmeleriyle oluyor.
Halbuki değersiz olmayı kabul eden bu iki grupta baksa Kur'ana neyin din, neyin özgürlük olduğunu görecek,
bilecek, hissedecek ama yok! Ne yazık ki körler. Hiç görenle görmeyen bir olur mu? (6; 50)
Kadın değersiz değildir. Allah kadını hiçbir zaman değersiz kabul etmemiştir.
Bilakis değersiz adledildiği bir ortamda ona nasıl değer verdiğini gözler önüne sermiştir.
Bakınız: Hz. Meryem'in annesi Hanne, Hz. Meryem, Meryem oğlu Mesih İsa.
Erkeğin yüceleştirilip kadının ezildiği bir toplumda Hanne'nin hürlüğün ne olduğunu ispatlayan muazzam duası,
hareketleri, çabası, adayışı...
Hani İmran'ın karısı: 'Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten bilen Sensin Sen' demişti.
Fakat onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirkendedi ki: 'Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum. Erkek ise, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu o kovulmuş şeytandan Sana sığındırırım.'
Bunun üzerine Rabbi, Meryem'i hoşnutlukla kabul etti, onu güzelce büyüttü ve onu Zekeriyyâ'nın himayesine verdi... (Âl-i İmran 3; 35-36-37)
Allah'ın duasını kabul edişi, çabasını takdir edişi, adağını kabul edişi...
Adayışı kadının yapması, adağın kadın olması...
Adanılan kadın Meryem'den Allah'ın izniyle babasız bir erkek dünyaya gelmesi: Mesih İsa.
Soralım erkek mi değerli kadın mı?
Böyle bir soru çok saçma değil mi sizcede?
Ne kadın ne erkek!
Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız, Allah'a en çok saygı duyanınızdır. (49; 13)
Kadın veya erkek ikisinin arasındaki tek farkın iman olduğuna dikkatleri çekmiyor mu Yaradan?
Adanmak ama herhangi bir şeye değil, Allah'a!
Allah'a adanan bir yürek neler yapabilir?
Kur'an zamanlar ve mekanlar üstü bir kitap.
Gözlerimizi açıp bakmamız gerekmiyor mu tekrardan?
Allah'a samimiyetle bağlanış ve bu bağlanışın gerektirdiklerini yapan üstünlüğü kazanacaktır inşaAllah.
İmanı olanın her koşulda imkanı vardır.
Aşkla Rabbine bağlananın hiçbir şeyi olmasın ne fark eder?
BÜŞRA ŞÜKRAN
Özgürlüğün ne olmadığını söylemek istiyorum en evvel.
Nefse, nefsin isteklerine, makama, insana, insanlara, cansız varlıklara köle olmayıp, Allah'a kul olmaktır.
Allah'a kul olmak çünkü hiçbir efendi kölesine seçme hakkı vermez, lakin Rabbimiz bizlere seçme hakkı (irade) vermiştir, bu yüzden Allah'a kuluz, köle değil.
Allah'ın bize verdiği değeri görmek isteyen kişi çok uzağa değil yalnızca kendisine bakmalı.
Bu devirde de örneklerini görebileceğimiz güçlünün güçsüzü ezerek kazandığı itibar..erkeğin ön planda tutulduğu kadının kullanıldığı, erkeğin sanki ayrıcalığı varmış gibi gösterildiği bir toplumda Allah'ın yaptığı devrimden bahsetmek istiyorum, Allah'ın kadına değer yükleyişinden...
Hz. Meryem'in annesi Hanne, Hz. Meryem, Meryem oğlu Mesih İsa.
Allah toplumdaki bu cinsiyyet asabiyetini yıkmak ve erkek putunu kırmak için başrolünü oynayan kahramanlarının ikisinin de kadın olduğu (Hanne, Meryem) bir ilahi senaryoyu dünya sahnesinde yürürlüğe koymuştur. Bu toplumsal kültüre vurulan Hanne ve kadın adak Meryem şamarının ardından daha büyüğü gelecektir. O da kadının adadığı kadına BABASIZ bir erkek verilmesidir. (M.İslâmoğlu, Adayış Risalesi)
Allah bu muazzam eylemi gerçekleştirenin bir kadın olduğunu vurgulamakla sahip olduğu müthiş imkanları kadına bir kez daha gösteriyor. (M.İslâmoğlu, Adayış Risalesi)
Düşünelim istiyorum. Bazen şaşıp kalıyorum. Kadın kendisini değersizleştirenlerin dediklerini o kadar benimsemiş ki, unutmuş kendini..ne olduğunu, neler yapabileceğini! Sanki geri durmak, değersiz olmak için can atıyor... Hayır öyle değil.
Kadının değersiz görülmesi: Hem özgürlük diye insanlara, nefse köle olmasıyla hem de din diye gösterildiği için kendilerini erkekten aşağı görmeleriyle oluyor.
Halbuki değersiz olmayı kabul eden bu iki grupta baksa Kur'ana neyin din, neyin özgürlük olduğunu görecek,
bilecek, hissedecek ama yok! Ne yazık ki körler. Hiç görenle görmeyen bir olur mu? (6; 50)
Kadın değersiz değildir. Allah kadını hiçbir zaman değersiz kabul etmemiştir.
Bilakis değersiz adledildiği bir ortamda ona nasıl değer verdiğini gözler önüne sermiştir.
Bakınız: Hz. Meryem'in annesi Hanne, Hz. Meryem, Meryem oğlu Mesih İsa.
Erkeğin yüceleştirilip kadının ezildiği bir toplumda Hanne'nin hürlüğün ne olduğunu ispatlayan muazzam duası,
hareketleri, çabası, adayışı...
Hani İmran'ın karısı: 'Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten bilen Sensin Sen' demişti.
Fakat onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirkendedi ki: 'Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum. Erkek ise, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu o kovulmuş şeytandan Sana sığındırırım.'
Bunun üzerine Rabbi, Meryem'i hoşnutlukla kabul etti, onu güzelce büyüttü ve onu Zekeriyyâ'nın himayesine verdi... (Âl-i İmran 3; 35-36-37)
Allah'ın duasını kabul edişi, çabasını takdir edişi, adağını kabul edişi...
Adayışı kadının yapması, adağın kadın olması...
Adanılan kadın Meryem'den Allah'ın izniyle babasız bir erkek dünyaya gelmesi: Mesih İsa.
Soralım erkek mi değerli kadın mı?
Böyle bir soru çok saçma değil mi sizcede?
Ne kadın ne erkek!
Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız, Allah'a en çok saygı duyanınızdır. (49; 13)
Kadın veya erkek ikisinin arasındaki tek farkın iman olduğuna dikkatleri çekmiyor mu Yaradan?
Adanmak ama herhangi bir şeye değil, Allah'a!
Allah'a adanan bir yürek neler yapabilir?
Kur'an zamanlar ve mekanlar üstü bir kitap.
Gözlerimizi açıp bakmamız gerekmiyor mu tekrardan?
Allah'a samimiyetle bağlanış ve bu bağlanışın gerektirdiklerini yapan üstünlüğü kazanacaktır inşaAllah.
İmanı olanın her koşulda imkanı vardır.
Aşkla Rabbine bağlananın hiçbir şeyi olmasın ne fark eder?
BÜŞRA ŞÜKRAN