- 2 Ekim 2011
- 841
- 733
- 333
- Konu Sahibi lilith2013
- #41
Bu kadına, evliliğine ve kocanın karakterine göre değişen cevaplar gerektirecek bir soru...
Bu sorunun tek bir cevabı olamaz bence...
Bugün buna benzer bir konuya cevap yazdım mesela... O konuda, bence bayanın yapması gereken oydu.. Zira kocası biraz fazla finans müdürüne dönüşmeye ve kadının yaptığı bu "fedakarlığı", işçisi gibi görev addetmeye başlamıştı...
Bir de şu var;
Şimdilerde gençlerin maaşı bir evi geçindirmeye yetişmeyecek gibi duruyor.. Erkekler de genelde yirmi beşinden önce yada hemen biraz sonra evlenmek için acele ediyorlar.. Dolayısıyla maaş artışı da gerçekleşmiş olmuyor... Eğer karşılıklı anlaşmaları "Bak Ferit bıdı bıdı, yapacağız, çalışacağız, altından kalkacağız beraber" gibi olursa, kadın çalışıp evine bakmak zorunda.. Ne yorulabilir, ne sıkılabilir.. Verilmiş bir söz vardır bence...
Ama kadın hiç çalışmadıysa, erkek de yetişemiyorsa, evlenmeyecekti... O kadını çalıştıramaz.. Hele kadın istemiyorsa...
Kadın çalıştıysa ama evlenirken çalışmakla ilgili hiçbir taahhütte bulunmadıysa, bunu da açık açık söyledi ise, erkek ya evin geçimini sağlayacak çalışarak, ya sağlayacak... Kadına mı güvenmiş evlenirken?...
Her ikisi de çalışıyorsa ve kadın eve katkıda bulunacağını söyledi ise, helal olsun.. Diyorum ya, imrenirim buna... Hatta bazı arkadaşlar tüm çalıştığı maaşı teslim edip haftalık alıyorlar... Hatta çoğu zaman onu bile alamıyorlar... Bu bayanlar cennetliktir bence... Şikayet etmeye başladıklarında tek söylediğim ki hep arkasındayım;
Maaşını daima 3'e böl... 1 birim eve... 1 birim bankaya.... 1 birim kendine....
Aldatıldığında, evden kovulduğunda, tartıştığınızda, açıkta kaldığında, kaynanan kötü davranıp da kocan sana patladığında, evden çıkacak paran olsun... Bu fedakarlıkların konvertibilitesi yok çünkü...
Evin görevlerini de hizmetçilik olarak algılarım... Zira yaptığım bir "Hizmet" işidir... Gayet de iyi yaparım.. Hizmetçilik utanılacak bir meslek de değildir... Hizmet sektörünün bir koludur... Durumum olmasaydı evlenmek için, eşimle çalışmak konusunda müşterek katkı yapacak olsaydık eğer, direkt bölerdim bu evde ki hizmet işini.. Şunu sen, bunu ben diye... Hayat müşterekse ve emeğimin değerini bilecekse "Müşterekleştiririm" her işi..
Ben kazandığım paranın tümünü bankaya yatırıyorum.. Kendi adıma... Dolayısıyla eşimin de hakkı var üstünde ancak çekimini yapamaz... Para kaçırmıyorum mesela ondan... Erkekleri tutum konusunda yeterli görmüyorum.. Eşime de para biriktirmesini söylüyorum... Yaptığını söylüyor, bakacağız.. onun da maaşına hiç karışmam... Ver hepsini demedim asla.. Eve bakıyorsa, kalanını ne yaparsa yapsın... Birikim de yapacak elbette ama üstüne de alacak.. Arkadaşlarıyla da çıkacak... Çocuk gibi hesap mı versin bana... Hiç karışmam...
Diyorum ya... Bu soru çok çetrefilli...
Kişiye göre, evliliğe göre değişir...
Yine de çalışıp, eve gelip hizmetini yapan, kocasının gönlünü eden, parasının tümünü veren her kadına imreniyorum.. Bunu binlerce kere yazdım, yine yazacağım.. Bir de bu normal demezler mi? Sarkastik yaklaşmıyorum, cidden cennetliksiniz bence..
Selamlar,
Bu sorunun tek bir cevabı olamaz bence...
Bugün buna benzer bir konuya cevap yazdım mesela... O konuda, bence bayanın yapması gereken oydu.. Zira kocası biraz fazla finans müdürüne dönüşmeye ve kadının yaptığı bu "fedakarlığı", işçisi gibi görev addetmeye başlamıştı...
Bir de şu var;
Şimdilerde gençlerin maaşı bir evi geçindirmeye yetişmeyecek gibi duruyor.. Erkekler de genelde yirmi beşinden önce yada hemen biraz sonra evlenmek için acele ediyorlar.. Dolayısıyla maaş artışı da gerçekleşmiş olmuyor... Eğer karşılıklı anlaşmaları "Bak Ferit bıdı bıdı, yapacağız, çalışacağız, altından kalkacağız beraber" gibi olursa, kadın çalışıp evine bakmak zorunda.. Ne yorulabilir, ne sıkılabilir.. Verilmiş bir söz vardır bence...
Ama kadın hiç çalışmadıysa, erkek de yetişemiyorsa, evlenmeyecekti... O kadını çalıştıramaz.. Hele kadın istemiyorsa...
Kadın çalıştıysa ama evlenirken çalışmakla ilgili hiçbir taahhütte bulunmadıysa, bunu da açık açık söyledi ise, erkek ya evin geçimini sağlayacak çalışarak, ya sağlayacak... Kadına mı güvenmiş evlenirken?...
Her ikisi de çalışıyorsa ve kadın eve katkıda bulunacağını söyledi ise, helal olsun.. Diyorum ya, imrenirim buna... Hatta bazı arkadaşlar tüm çalıştığı maaşı teslim edip haftalık alıyorlar... Hatta çoğu zaman onu bile alamıyorlar... Bu bayanlar cennetliktir bence... Şikayet etmeye başladıklarında tek söylediğim ki hep arkasındayım;
Maaşını daima 3'e böl... 1 birim eve... 1 birim bankaya.... 1 birim kendine....
Aldatıldığında, evden kovulduğunda, tartıştığınızda, açıkta kaldığında, kaynanan kötü davranıp da kocan sana patladığında, evden çıkacak paran olsun... Bu fedakarlıkların konvertibilitesi yok çünkü...
Evin görevlerini de hizmetçilik olarak algılarım... Zira yaptığım bir "Hizmet" işidir... Gayet de iyi yaparım.. Hizmetçilik utanılacak bir meslek de değildir... Hizmet sektörünün bir koludur... Durumum olmasaydı evlenmek için, eşimle çalışmak konusunda müşterek katkı yapacak olsaydık eğer, direkt bölerdim bu evde ki hizmet işini.. Şunu sen, bunu ben diye... Hayat müşterekse ve emeğimin değerini bilecekse "Müşterekleştiririm" her işi..
Ben kazandığım paranın tümünü bankaya yatırıyorum.. Kendi adıma... Dolayısıyla eşimin de hakkı var üstünde ancak çekimini yapamaz... Para kaçırmıyorum mesela ondan... Erkekleri tutum konusunda yeterli görmüyorum.. Eşime de para biriktirmesini söylüyorum... Yaptığını söylüyor, bakacağız.. onun da maaşına hiç karışmam... Ver hepsini demedim asla.. Eve bakıyorsa, kalanını ne yaparsa yapsın... Birikim de yapacak elbette ama üstüne de alacak.. Arkadaşlarıyla da çıkacak... Çocuk gibi hesap mı versin bana... Hiç karışmam...
Diyorum ya... Bu soru çok çetrefilli...
Kişiye göre, evliliğe göre değişir...
Yine de çalışıp, eve gelip hizmetini yapan, kocasının gönlünü eden, parasının tümünü veren her kadına imreniyorum.. Bunu binlerce kere yazdım, yine yazacağım.. Bir de bu normal demezler mi? Sarkastik yaklaşmıyorum, cidden cennetliksiniz bence..
Selamlar,