Kadınların Ayaklarını Kırıyorlar Sebebine Çok Şaşıracaksınız!

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
293.957
605.002
43
1_321.jpg


Çin'in son lotus kadını 102 yaşındaki Han Qiaoni'nin ayaklarının uzunluğu sadece 6 santimetre.

2_421.jpg


Çin'de ayaklarının 1000 yıl boyunca içinde sıkışıp kaldığı 'minik ayakkabılar' müzelik oldu, ayakkabıların sahibi Lotus kadınlarından ise sadece biri hayatta.

3_421.jpg


Çin'de ayaklarının 1000 yıl boyunca içinde sıkışıp kaldığı 'minik ayakkabılar' müzelik oldu, ayakkabıların sahibi Lotus kadınlarından ise sadece biri hayatta.

4_414.jpg

Çin'de ayaklarının 1000 yıl boyunca içinde sıkışıp kaldığı 'minik ayakkabılar' müzelik oldu, ayakkabıların sahibi Lotus kadınlarından ise sadece biri hayatta.


5_402.jpg

Küçük ayağın prestij kabul edildiği Çin toplumunda kızların ayakları 6 yaşından önce kırılıp bandajla sarılıyormuş.

6_378.jpg


Ayak ilerleyen dönemde büyüyemiyor ve vücuda göre çok küçük kalıyordu. Han Qiaoni'nin ayakları 2 yaşındayken kırılmış.

7_347.jpg


O dönemde en küçük ayağa sahip kızlar zengin erkeklerle evlendiriliyordu.

8_297.jpg


Özel ayakkabıları olmadan ayakta duramayan bu kadınların çoğu düşme nedeniyle hayatını kaybetmiş.


9_262.jpg


Ayakların bağlanması ( veya Lotus Feet/ Çince'de 缠足 chanzu) genç kızların ayak gelişimini önlemek amacıyla yapılan bir tür sargı işlemidir. O zamanların estetik anlayışına uydurmak için ayaklar sıkıca dar ve uzun sargılarla bağlanarak ayak kemiklerinin şekli bozulur böylece büyümesi engellenirdi. 4-5 yaşına basan çocuklara zaman kaybetmeden uygulanır ve ergenlik yaşı geçene kadar çıkarılmazdı., sargıyı ölene kadar çıkartmayan kadınlar da olmuştur.

10_238.jpg


Bu adetin kesin olarak ne zaman ortaya çıktığı konusunda ihtilaf vardır. Bir kısım Sui Hanedanlığı zamanında diğer bir kısım ise Beş Hanedanlık zamanında ortaya çıkmış olduğunu ileri sürüyor. Beş Hanedanlık ve 10 Krallıklar zamanında üst sınıf çengiler tarafından ortaya çıkarıldığı söylenmektedir. Daha sonraları, fiziksel iş yapmak zorunda olmayan yüksek sosyete mensubu kadınlarca benimsenmiş ve zenginliğin bir sembolü haline gelmiştir.
 
11_187.jpg


Kesin olan Ming Hanedanlığından önce çok az sayıda kadın ayaklarını bağlıyordu, adet Ming Hanedanlığının son zamanlarına doğru popülerlik kazanamış, Qing Hanedanlığı zamanında zirveye oturmuştur. Bir ksıım tarihçilere göre ise ayak bağlama kültürü Song Hanedanlığı zamanında yaygınlık kazanmıştır öylr ki bu zamanda topuğundan içki içilebilen bir tür ayakkabı icat edildi. Yuan Hanedanlığında ise direk ayakkabıdan içki içiliyordu.

12_157.jpg


Ne şekilde ortaya çıktığına dair birçok söylenti var. Bir söylentiye göre, eğri ayaklara sahip olan cariye Daji, kendi ayaklarının güzellik sembolü sayılabilmesi için imparatortordan bütün kızların ayaklarının sargılanmasını ister.

13_127.jpg


Sargılı ayaklar o zamnaların güzellik sembolü ve koca bulmak için ön koşulu haline geldi. Fakir kadınlar için zengin kocaya varmak için bir kaçış yolu. 19. yüzyılda Guangdong'da alt sınıfa mensup bir ailenin en büyük kızının ayaklarını sargıya alıp onu bir hanımefendi gibi yetiştirmek olağan bir olay haline geldi. Ayrıca küçük ayaklar o zamanın insanlarına göre kadınları daha feminen ve nazik gösteriyordu. Ayakları sargılı kızların ömürleri boyunca hiç çalışmayacakları düşünülüyordu ve küçük ayaklı bir eşe sahip olan koca bundan gurur duyardı. Küçük ayak için ideal uzunluk sadece 7 cm'di. (Bak. Foto-3) Böyle bir ayağa sahip olan süslü ipeklerden yapılmış ayakkabılar giyerdi. (Bak Foto-2) Sargılı ayak üzerinde yürümek için dizleri hafif kırmak ve salına salına yürümek gerekiyordu.

14_99.jpg


Ayak sargılamanın birkaç farklı metodu vardı. Han ırkına ait olmayan bazı etnik gruplar daha gevşek bağlıyorlardı, ayakları kırmıyor sadece ayağı biraz daraltıyorlardı. Çin'in kuzeybatısından gelen Dungan ırkı bu geleneği 1948 yılına kadar sürdürmüşlerdir. Guangzhou'da bir camide bunun Allah'ın yarattığı vücut üzerinde tahribat yaratması açısından haram olduğu yazılıydı.
 
15_88.jpg

Manchu kadınları İmparatorun 1644'deki yasaklamasından sonra ayaklarını sarmadılar. Geleneğin yaygınlaşmasıyla onlar da bir zaman sonra feminen bir yürüyüş sağlayan br tür ayakkabı icat ettiler. Çiçek çanağı adı verilen bu ayakkabılar ortasında destek olan veya tahtadan yüksek platform ayakkabılardı. Sargı ayak Manchu kadınları ve Han kadınlarını birbirinden ayıran önemli bir özellik haline geldi.


16_83.jpg



Aslında ayağı sargılı her kadın da yürüyüp tarlada çalışabiliyordu fakat normal bir kadına göre daha kısıtlıydı. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda ayaklarını saran dansçı sayısı epey fazlaydı. Hatta Yunnan bölgesindeki bir kısım kadın yabancı turistlere yönelik bir dans grubu kurmuşlardı. 70-80 yaşlarına gelen ayakları sargılı kadınlardan bir kısmının pirinç tarlasında çalıştıkları olurdu.

17_71.jpg


1874'te, Xiamen'dan 60 adet Hrıstiyan kadın bu geleneği protesto etti ve protestoları 1983'teki "Woman Christian Temperance"Hareketiyle destek buldu. Hrıstiyanlığın cinsiyetler arası eşitlik getirdiğini savunan Timothy Richards gibi misyonerler de destek verdi.


18_70.jpg


Eğitimli Çinliler yavaş yavaş bu tür bir geleneğin modernlikten uzak olduğunu düşünmeye başladılar. Sosyal Darwinistçiler ise, bu geleneğin zayıf güçsüz bir toplum oluşturduğunu, çünkü yetersiz annelerin yetersiz oğlanlar doğuracağını ileri sürdü; aynı şekilde feministler de kadınlara işkence gibi düşündükleri bu hareketi protesto ettiler. 20. yüzyılın başlarında elit kesime ait öncü feminist olan Brigitte Kwan bu geleneğin sonlandırılması için çağrıda bulundu.

19_64.jpg


Bu geleneği sona erdirmek için bazı fermanlar da yayınlandı. Manchu olan dul ve yaşlı imparatoriçe Cixi,Boxer İsyanını izleyen günlerde karışıklığı önlemek ve yabancıları yatıştırmak için böyle bir ferman yayınlamış olsa da kısa zaman sonra feshetmiştir. Bu âdet, 1902'de Qing Hanedanlığı zamanında yayınlanan bir ferman da kendisinden önceki fermanların kötü akıbetine uğramış ve başarılı olamamıştır. Japon yönetiminde olan Tayvan'da 1915'de yasaklanmıştır. Bu geleneğe karşı olan bazı aileler de birbirlerine kundaktaki erkek çocukları adınaileride ayağı sargısız bir kızı gelin almayı taahhüt etmişlerdir. 1949 yılında Komünist rejimle bu gelenek topyekün yasaklanmıştır. Bu yasak hala sürmektedir.

20_53.jpg



Süreç Ayak kemeri tam gelişmeden genellikle 2 ve 5 yaşları arasında işleme başlanıyordu. Başlamak için genellikle kış ayı seçilirdi böylece ayağın uyuşması ve daha az acı çekmesi sağlanırdı. Önce ayak bitkilerin karıştırıldığı sıcak bir suya veya hayvan kanına batırılırdı. Bu ayağı yumuşatır ve satgıyı kolaylaştırırdı. Daha sonra ayak tabanında yara açıp enfeksiyon oluşmaması için ayak tırnakları kesilebildiği kadar derinden kesilirdi. 3 m uzunluğunda 5 cm kalınlığındaki sargı bezleriyle ayak parmakları tabana doğru olabildiğince geriye çekilerek kırılırdı. Kırılan ayak parmakları tabana doğru yapıştırılarak sıkı sıkı bağlanırdı. Her düğümde topuk ve ayaklar birbirine daha çok yaklaştırılırdı.
 
21_38.jpg


Sargı işleminden sonra titiz bir bakım gerekirdi ve sık sık sargı çözülerek ayak yıkanır,parmaklar kontrol edilir ve tırnaklar dikkatlice kesilirdi. Ayağa masaj yapılır ve eklem yerleri esnetilirdi. Özel bir karışımla çürüme gösteren etlerin ayrılması sağlanırdı.

22_34.jpg

Sargı işleminden sonra titiz bir bakım gerekirdi ve sık sık sargı çözülerek ayak yıkanır,parmaklar kontrol edilir ve tırnaklar dikkatlice kesilirdi. Ayağa masaj yapılır ve eklem yerleri esnetilirdi. Özel bir karışımla çürüme gösteren etlerin ayrılması sağlanırdı.
23_32.jpg


Sargı işleminden sonra titiz bir bakım gerekirdi ve sık sık sargı çözülerek ayak yıkanır,parmaklar kontrol edilir ve tırnaklar dikkatlice kesilirdi. Ayağa masaj yapılır ve eklem yerleri esnetilirdi. Özel bir karışımla çürüme gösteren etlerin ayrılması sağlanırdı.

24_31.jpg



Bu pedikürden sonra, ayak tekrar sarılır. Her seferinde sargılar daha sıkı bağlanırdı. Bu bakım zenginlerde günde en az bir sefer, fakirlerde hafta 2-3 sefer tekrarlanırdı. Bu bakımı yapması için anneden başka bir kadın bulunması tercih edilirdi çünkü anne kızına merhamet edeceği için sargıyı gevşek bağlama ihtimali vardı.

25_27.jpg


En sık görülen problem ayağın enfeksiyon kapmasıydı. Yapılan bakımlara karşı, ayak tırnakları uzar ve taban derisine batar ve o bölgede enfeksiyon oluştururdu.


26_20.jpg


Bu sebeple, tırnaklar bazen kökten kesilirdi. Sargının sıkılığı kan dolaşımını azalttığı için tırnaklara neredeyse hiç kan gitmez ve böylece enfeksiyon iyice kötü bir hal alır ve iyileşmesi mümkün olmazdı.
27_21.jpg


Ayaktaki enfeksiyonun kemiklere sıçraması durumunda, kemik iyice yumuşar ve ayak parmakları yerinden çıkardı.

28_19.jpg


Bu durumda ayak daha sıkı sarılabileceği için avantaj olarak görülürdü. Ayakları etli olan kızlarda yara ve enfeksiyon oluşturması için sargıyla beraber kırık cam parçaları veya kiremit parçaları da sarılırdı.


29_16.jpg


enfeksiyonu müteakip hastalıklar oluşur bazen ölüme bile yol açardı. Hayatta kalan kızların ise sağlık problemleri yaşamaları muhtemeldi .
 
cinde 32 numara ayakkabi satiliyor.
zaten kucuk ayaklariniz, daha niye kucultmeye calisiyosunuz knka yha:confused:
 
Yüzlerce yıl boyunca biz neden kendimize işkence ediyoruz diyen kadın çıkmamış hayret bir şey.
 
nerde garip işkenceler, gelenekler hep çinde mi olur
iyi ki çinde doğmamışım kesin asarlardı beni
 
Boşuna dememişler çin işkencesi diye... Bir Allah'ın kulu da çıkıp dememiş ki ne yapıyoruz biz bu kadınlara!?
Hayat çok garip gerçekten, çağ atlıyoruz ama maalesef bazı şeyler geride kalmıyor.
 
Resimlerin hepsine bakamadım , kalbim sıkıştı resmen . Allah akıl fikir , vicdan versin yazık ya . İğrenç güzellik anlayışınız batsın .
 
ay akıl yoksunları, ne çektirmişler kadınlara. ben de bazen topuklu ayakkabı için çekilir dert mi diyorum.
 
Ayak yarılmış ortadan ikiye nasıl yürüyolarki, ayakları ağrımıyormu parmaklar hamur gibi iç içe geçmiş benim tercihim bu model strappy-heels.jpg hem kavisli zarif bi model,hem ellerimizle uyumlu parmaklara sahip,hem konforlu,e daha ne olsun aradığım özellikler bu modelde var.:KK68:
 
X