• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kafam çok karışık...

elizabetmerval

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
24 Eylül 2025
18
2
1
32
Merhabalar herkese,
Ben yurtdışında okuyorum.Okula başladığım ilk dönemde çok yalnızdım. İkinci dönem sonunda bir arkadaş edindim. Arkadaşımla ortak dersler aldık ve birbirimize akademik konuda destek oluyorduk başka bir ülkede. Ben toplumun güzellik algısına uymayan, ne yüzü ne de bedeni güzel olan birisiyim. Hem kiloluyum hem de çirkin sayılabilecek bir yüzüm var. Arkadaşım çok güzel. Ben onun güzelliği ve dış görünüşünden ziyade, onun kişiliği ve ortak noktalarımızı görerek arkadaş oldum ve hiç dış görünüş üzerinden değerlendirmedim bile. Farklı bir ülkede, aynı ülkeden gelip, benzer sorunları paylaşan ve aynı dili konuşan iki kişiydik benim için. Sınıftaki kişiler bize yaklaştığında ben hep sessiz kaliyordum ve arkadaşım konuşmaları sürdürüyordu, çünkü ben bu kişilerin bizimle konuşmasının tek nedeninin arkadaşım olduğunu düşünüyordum ve nasıl olsa beni değersiz görüyorlar diye,sosyal olarak reddedilmemek için hiç konusmamaya ya da minimal cevaplar vermeye çalışıyordum.Zaman geçtikçe, az kişinin bulunduğu ve herkesin neredeyse birbiri ile konuşmak zorunda kaldığı bir ders aldık. Ve bu kişileri başka büyük derslerde de gördüğümde, tanıdık yüzler olduğu için sınıfa girerken falan gözüm takılıyordu. Bu kişiler arasında bir çocuk da vardı sürekli farklı bölümlerde,aynı derslerde karşılaştığımız. Bir gün bir grup çalışması yapıldı. Ben, arkadaşım, bu çocuk ve iki kişi daha. Bu çocuk tarih ile alakalı birşey söyledi ve benim inanılmaz ilgi duyduğum bir konuydu ve ben de kafa sallayarak ve sesli bir şekilde onayladım ama herhangi bir kelime söyleyip, konuşmak istemedim, çünkü o gün kişisel sorunlar sebebi ile kafam çok dağınıkti. Yine arkadaşım benim yerime konuştu grupta.Bu dersin bitişinde, otobüs beklerken bu çocuk bize yaklaşıp, selam verip arkadaşımla konuşmaya başladı. Ben ise yine aynı savunma mekanizması ile arkadaşımla konuşmak istiyor ve ben fazlalığım burda hissine kapılıp, tek kelime etmedim ve konuşmalarına katılmadım. Çocuk da çok istekli değildi beni konuşmalarına katmaya zaten. Onlar konuştular, ben de sadece o ortamda var oldum, dinliyormuş gibi görünmek bile istemedim. Sonra bu çocuk,arkadaşımla konuşmaya başladı, tam arkadaş değillerdi ama sınıfta konuşuyorlardı. Ben de sessiz kaldığım için,kendimi fazlalık hissediyordum. Sömestrin sonunda, son günlerde falandı. Ben bir sınava girip çıktım ve sınavı geçtim. Sonra arkadaşımı ve sınıftan birkaç kişiyi ve bu çocuğu konuşurken gördüm. Arkadaşıma doğru yürüdüm, sınav hakkında konuşmaya başladık. Bu çocuk biraz kenara çekildi, kollarını kavusturup uzaktan dinlemeye başladı. Ben de kabalık olmasın diye arada ona da bakarak konuşmaya dahil etmeye çalıştım çünkü uzaktan dinliyordu. Sonra bir ara İngilizce biraz akademik bir kelime kullandım, cümle içinde biraz garip duran-hocanın sınavdaki tavrını anlatırken, ve bu çocuk atlayıp, sarkastik bir şekilde hoca öyle dediyse dedi. Ben anlamadım, suratına dümdüz, bomboş bakıp cevap vermedim. Sonra 5 dk sonra aynı kişi biz okul bahçesinde iken yanımıza geldi. Ve aslında bölümün ikinci yan dalı gibi olan bir departmanda olmak istediğinden bahsetti. Ben de o departmana geçmeye hazırlanıyordum ve aradaki tansiyonu ve sessizliği bozmak için sadece ben de dedim karşılık olarak. Çünkü arkadaşımla bu kişi konuşurken ben sessiz kenarda durdukça, arkadaşını ona karşı dolduran ve ondan hoşlanmayan birisi gibi görünebilirim diye endişe ediyordum. Bu kişi göz teması kurmadan, gayet soğuk bir tavırla, kelime seçimimi eleştirdi bir daha. Sonra sorry, ben dil konusunda takıntılıyım dedi. Ama arkadaşımı ya da başka kişileri düzelttiğini hiç görmedim. Ben de bu aralar fazla İngilizce konuşmuyorum diye konuyu kapatmak istedim ama pratik yaparsan diye daha patronize eder bir şekilde daha küçümseyici bir tavra büründü. Ben cevap vermedim. Ama grupta konuşulan başka konularda bu kişi ile minimal olarak konuştum. Sonra bu kişi gruptan ayrıldı. Ve arkadaşımla neden böyle davranıyor rahatsız oldum dedim. Arkadaşım tınlamadan, boşver ya dedi. Ben bu çocuğun, arkadasimla daha yakın olmak için beni gruptan izole etmeye çalıştığını düşündüğüm için baya rahatsız oldum.Sonra bu çocuk ile arkadaşımı konuşurken gördüm bu olaydan, 3 gün sonra falan, yanlarına yaklaştım. Arkadaşımın omzuna dokunup Türkçe konuşup bu kişiyi tamamen yok saydım ve kenarda konuşmalarının bitmesini bekledim. Bu çocuk küçümseyici bir gülümseme atıp, arkadaşımla konuşmayı bıraktı ve etrafı ve benim hareketlerimi izlemeye koyuldu. 5 dk sonra aynı arkadaş ortamında karşılaştık. Bu kişi sınav konusu ile alakalı birşey söyledi ve bu konuda bilgisiz olduğu açıktı. Kendisi de yapamadığı söyledi. Ben de önceki hareketlerine gönderme olarak gayet akademik bir İngilizce ile bilgisini sorgulayıp(tabii ki sakin bir tavırla), sınav sorusunun cevabını açıkladım. Ona sınavla ilgili sorduğumda, hafif bir gülümseyip, kafasını kaşıyıp, kısa bir cevap verip benim cevabımı sessizce dinledi. Bu olaydan sonra bu çocuk ile karşılaşmadım çok şükür ki. Ama arkadaşım bu olaydan sonra başka olaylarda da hiç arkamda durmadığı için bir süre sonra arkadaşlığımız kopup gitti. Ben bu soruyu ileriki durumlar için soruyorum. Boyle bir durumda arkadaşımla aynı ortamda olmam suçmuş gibi hissediyordum. Acaba arkadaşlığımi bitirseydim ve onlar o çocukla arkadaş olsaydı diye düşünüyorum. Böyle bir durumda nasıl davranmam gerekiyor? Ya da bu çocuğun davranışları cidden beni izole etmeye çalışıyor gibi mi, ben mi alinganım?
 
Şimdi ablacığım canım ablacığım ben de yurtdışı PhDyim, o yüzden yalnızlık işini gayet iyi biliyorum. Yalnız olunca arkadaş olarak ne varsa ona tutunuyorsun öyle seçme şansın olmuyor sana da kötüsü denk gelmiş. Yalnız genel olarak çok yanlışlardasın, kendini aşağı çekiyorsun. Burslu gittiysen şu an demoralize olarak kendini batırıyorsun, burssuz gittiysen ailenin parasını ziyan ediyorsun. nedense akıllı bir kızsın ve burslusun gibi geldi, yanılıyor muyum :KK50: Sen ordaki herkesten daha değerlisin zamanını asla öyle boş tiplere sebep ziyan etme. Derslerine çalış, sonra part-time iş bak.... Konuya gelirsem bir şekilde bu kilo konusuna sebep kendini çok aşağılıyorsun,bence tamamiyle saçmalık ama madem bu kadar takıyorsun zayıflamaya ne dersin ..Almanyadayım ben her yer park bahçe al bir spor ayakkabı haftada 2 kez jogging yap, biraz sağlıklı beslen delice zayıflarsın. Gençsin metabolizman canavar gibidir, spor yap eve tıkılma ayrıca. Bir de mümkğnse başka arkadaş var, yabancı öğrenci çok sen de başka gruplara bak.
 
O kadar özgüvensiz ve pasif bir enerjin var ki karşıdaki insanın da enerjisini emiyor. Bizim hastanede de var böyle ezik bi tip. Kendini geri çeker, saçma sapan susar, sohbetlere karışmaz. Bi müddet sonra onunla takılmamaya başladık. Çünkü gerek yok yani bize sohbet etmeye gülmeye adam lazım.🤷🏻‍♀️
Teşekkürler cevabınız ve vaktiniz için. Belki de ezik dediğiniz kişinin hayata bakış açısı sizden farklıdır. Yani tabii ki konuşmamak tercihiniz ve hakkınız ama bazen insanların sosyal anksiyete gibi kişisel sorunları da olabiliyor. Ayrıca ben belki insanların enerjisini emiyor olabilirim ama benim de insanlarla paylaşıp konuşabilecek noktalarım ve ilgi alanlarım var, fakat sadece tarzım farklı. Ayrıntılı okuduğunuzda yazımı, kendimce sohbete katilmaya çalıştığım anlarda bile geri itilmeye ve susturulmaya çalışıldim bu hikayede. Bir kişi iki kişilik bir gruba yaklaşıp sadece tek kişiye odaklanıp öteki kişiye selam bile vermiyorsa, o kişi de kendini geri cekebiliyor zamanla. Kötü ya da ezik olduğu için değil, yıllarca gördüğü zorbalık yüzünden daha fazla kırılmamak için kendine ördüğü duvarlar yüzünden. Tabii ki bunu düzeltmek karşı tarafın görevi değil, o konuda haklısınız
 
Şimdi ablacığım canım ablacığım ben de yurtdışı PhDyim, o yüzden yalnızlık işini gayet iyi biliyorum. Yalnız olunca arkadaş olarak ne varsa ona tutunuyorsun öyle seçme şansın olmuyor sana da kötüsü denk gelmiş. Yalnız genel olarak çok yanlışlardasın, kendini aşağı çekiyorsun. Burslu gittiysen şu an demoralize olarak kendini batırıyorsun, burssuz gittiysen ailenin parasını ziyan ediyorsun. nedense akıllı bir kızsın ve burslusun gibi geldi, yanılıyor muyum :KK50: Sen ordaki herkesten daha değerlisin zamanını asla öyle boş tiplere sebep ziyan etme. Derslerine çalış, sonra part-time iş bak.... Konuya gelirsem bir şekilde bu kilo konusuna sebep kendini çok aşağılıyorsun,bence tamamiyle saçmalık ama madem bu kadar takıyorsun zayıflamaya ne dersin ..Almanyadayım ben her yer park bahçe al bir spor ayakkabı haftada 2 kez jogging yap, biraz sağlıklı beslen delice zayıflarsın. Gençsin metabolizman canavar gibidir, spor yap eve tıkılma ayrıca. Bir de mümkğnse başka arkadaş var, yabancı öğrenci çok sen de başka gruplara bak.
Teşekkürler cevabınız için ve vaktiniz için. Zamanım konusunda haklısınız. Şu anda tezime odakliyim ve eski arkadaş grubumla ilişkilerim yavaş yavaş kayboluyor çünkü yoğun bir dönemdeyim. Ben de kendime, eğer bu kadar yüzeyseller ise neden takiyorum diye kızmıyor değilim ama grup içinde zorbalanmak ve basit hedef gibi görülmek zoruma gidiyor.
 
Teşekkürler cevabınız için ve vaktiniz için. Zamanım konusunda haklısınız. Şu anda tezime odakliyim ve eski arkadaş grubumla ilişkilerim yavaş yavaş kayboluyor çünkü yoğun bir dönemdeyim. Ben de kendime, eğer bu kadar yüzeyseller ise neden takiyorum diye kızmıyor değilim ama grup içinde zorbalanmak ve basit hedef gibi görülmek zoruma gidiyor.

En iyisi tezine odaklan, onlarla da gorusme olsun bitsin defolsunlar ..tez yazarken zaman hizli geciyor zaten varliklari yokluklari umrunda olmaz.
 
Insanlar sizi soguk, donuk ve buzdolabı gibi görüyor muhtemelen. O kadar cok defa kenarda durdum, karismadim, konuşmadim demissiniz ki. Arkadasinin yaninda süs gibi duran biri geldi gozumun onune. Siz insanlara mesafeli durursaniz kimse size yakinlik gostermez, hele ki boyle bir ortamda.

Ben Hollanda'da Erasmus yaptim. Bizim grupta da sizin gibi yanimizda oylece duran bir Macar cocuk vardi. Bir sure sonra silindi gitti cunku varlığını unuttuk. 10 kusur sene sonra herkesin adini hatirlarken cocugun adini hatırlamiyorum bile. Ki ilk tanismamizda tipi hosuma gitmisti.

Kilonuza ve fiziginize asiri takintilisiniz. Ask hayati açısından taksaniz anlardim ama arkadaslik iliskisinde oyle bir sey yok. Kimse aa bu şişko, ben buna selam vermem demez. Fiziginize guvenmiyorsaniz bilakis daha hossohbet, daha keyifli muhabbeti olan biri olarak farkinizi ortaya koymaniz lazim.

Hepimizin kendimizden guzel, uzun, zayif vs arkadasi var. Ama hicbirimiz kendimizi onun yanında ezmiyoruz. O cocuga bir kere gereken cevabi verseniz bir daha sizi bu sekilde itip kakmayi deneyemezdi.

Siz kendinizi hice sayarsaniz herkes hice sayar.
 
Bence çok iticisiniz, sevgili muhabbetleri olsa neyse diyecemde direk basit sohbet arkadaşlıkta kiloya dış görünüşe neden bakılsın. Soğuk suratsız duruyorsanız, sohbet edilirken mıh gibi susuyosanız tabiki itilirsiniz.
İkili ilişkilerde sana karşındaki bir laf atmaz sen atarsın sonra o sana atar laf lafı açar vs. Yani bana bu kadar adım adım kafanızda kurup detaylandırmanız bile çok takıntılı geldi.
Bende arkadaşlık edemem mesela sizin gibi biriyle.
 
Teşekkürler cevabınız ve vaktiniz için. Belki de ezik dediğiniz kişinin hayata bakış açısı sizden farklıdır. Yani tabii ki konuşmamak tercihiniz ve hakkınız ama bazen insanların sosyal anksiyete gibi kişisel sorunları da olabiliyor. Ayrıca ben belki insanların enerjisini emiyor olabilirim ama benim de insanlarla paylaşıp konuşabilecek noktalarım ve ilgi alanlarım var, fakat sadece tarzım farklı. Ayrıntılı okuduğunuzda yazımı, kendimce sohbete katilmaya çalıştığım anlarda bile geri itilmeye ve susturulmaya çalışıldim bu hikayede. Bir kişi iki kişilik bir gruba yaklaşıp sadece tek kişiye odaklanıp öteki kişiye selam bile vermiyorsa, o kişi de kendini geri cekebiliyor zamanla. Kötü ya da ezik olduğu için değil, yıllarca gördüğü zorbalık yüzünden daha fazla kırılmamak için kendine ördüğü duvarlar yüzünden. Tabii ki bunu düzeltmek karşı tarafın görevi değil, o konuda haklısınız

Verdiğiniz yanıtları okudum, gayette kendinizi iyi ifade edebiliyorsunuz. Sizin tek sorunuz bunu dışarıdaki insanlara doğru bir şekilde yansıtamamak. Bunun nedeni de maalesef özgüven eksikliği. Öncelik ne isteyip istemediğinizi tespit edin. Sonrada kendi öz karakterinizi nasıl doğru şekilde yansıyacağınızı öğrenin. Ancak böyle içsel bir doyuma ulaşırsınız. Herkesle de iyi geçinmek zorunda değilsiniz. İnsanları bazı gereksiz davranışlarınız da kafanıza takmayın.
 
Bence çok iticisiniz, sevgili muhabbetleri olsa neyse diyecemde direk basit sohbet arkadaşlıkta kiloya dış görünüşe neden bakılsın. Soğuk suratsız duruyorsanız, sohbet edilirken mıh gibi susuyosanız tabiki itilirsiniz.
İkili ilişkilerde sana karşındaki bir laf atmaz sen atarsın sonra o sana atar laf lafı açar vs. Yani bana bu kadar adım adım kafanızda kurup detaylandırmanız bile çok takıntılı geldi.
Bende arkadaşlık edemem mesela sizin gibi biriyle
 
Bence çok iticisiniz, sevgili muhabbetleri olsa neyse diyecemde direk basit sohbet arkadaşlıkta kiloya dış görünüşe neden bakılsın. Soğuk suratsız duruyorsanız, sohbet edilirken mıh gibi susuyosanız tabiki itilirsiniz.
İkili ilişkilerde sana karşındaki bir laf atmaz sen atarsın sonra o sana atar laf lafı açar vs. Yani bana bu kadar adım adım kafanızda kurup detaylandırmanız bile çok takıntılı geldi.
Bende arkadaşlık edemem mesela sizin gibi biriyle.
Teşekkürler cevabınız için.Hiç tanımadığınız birisine itici demek birazcık fazla geldi bana ama tabii sizin tercihiniz, öyle bir hava almış olabilirsiniz, öyle hissetmiş olabilirsiniz.Eğer kilolu birisi olmadıysanız hayatta hiç, muhtemelen insanların sizinle ortak arkadaş gruplarında, kantinlerde, yemekhanelerde, bahçede ve sınıfta görünmek istemediği durumlara maruz kalmamışsınızdır. Şöyle bir sahne düşünün ki iki kişi bir gruba yaklaşıyor. Herkes güzel olan kişiye odaklanıyor, ötekisine kimse selam bile vermiyor. Bu kişi birşeyler söylemek istese bile, ya kelimeleri ve aksanı düzeltilip, göz teması bile kurmadan susturuluyor ya da görmezden geliniyor. Bu kişi kendini gruba kabul ettirmek için sonraki aşamalarda lafa atlayıp dursa, kendine olan saygısından ödün verip, zorla birilerinin onayını istiyormuş gibi görünmez mi? Yani istenmiyorsam zorlamamak lazım. Benim bu durumda aklımı karıştıran, bu kişinin manipülatif birisi olup, beni, ya espirileri ya da grup içindeki kişilere zeki, cool görünmek için kullanıyor olabileceği ve bu çok masum bir yaklaşım değil. Birisi ile arkadaş olmak istememek ve onu itici bulmak ve iletisime geçmemek ile bu kişinin özgüvensiz ya da tuhaf tavırlarını görüp, gruptaki kişilere esprili görünmek için lafları ile dalga geçmek arasında bir fark var.
 
Teşekkürler cevabınız için.Hiç tanımadığınız birisine itici demek birazcık fazla geldi bana ama tabii sizin tercihiniz, öyle bir hava almış olabilirsiniz, öyle hissetmiş olabilirsiniz.Eğer kilolu birisi olmadıysanız hayatta hiç, muhtemelen insanların sizinle ortak arkadaş gruplarında, kantinlerde, yemekhanelerde, bahçede ve sınıfta görünmek istemediği durumlara maruz kalmamışsınızdır. Şöyle bir sahne düşünün ki iki kişi bir gruba yaklaşıyor. Herkes güzel olan kişiye odaklanıyor, ötekisine kimse selam bile vermiyor. Bu kişi birşeyler söylemek istese bile, ya kelimeleri ve aksanı düzeltilip, göz teması bile kurmadan susturuluyor ya da görmezden geliniyor. Bu kişi kendini gruba kabul ettirmek için sonraki aşamalarda lafa atlayıp dursa, kendine olan saygısından ödün verip, zorla birilerinin onayını istiyormuş gibi görünmez mi? Yani istenmiyorsam zorlamamak lazım. Benim bu durumda aklımı karıştıran, bu kişinin manipülatif birisi olup, beni, ya espirileri ya da grup içindeki kişilere zeki, cool görünmek için kullanıyor olabileceği ve bu çok masum bir yaklaşım değil. Birisi ile arkadaş olmak istememek ve onu itici bulmak ve iletisime geçmemek ile bu kişinin özgüvensiz ya da tuhaf tavırlarını görüp, gruptaki kişilere esprili görünmek için lafları ile dalga geçmek arasında bir fark var.
Evet kilolu biri olmadım ama bir sürü kilolu arkadaşım oldu hiçbirinin sizin gibi sorun yaşadığınıda görmedim, aksine sempatik neşeli insanlardı hep. Amerikan lise gençlik dizisinde yaşamıyorsanız hayatın olağan akışında normal zeka ve görgüdeki insanlar güzel birine selam verip diğer insanları es geçmezler. Bu dediğiniz erkekler için olsa yürümek için flört için adım atıyor denebilir ama normal sıradan arkadaşlık ve Allahın selamından bahsediyorsak olmaz. Siz her şeyi her adımı hafızanıza atıp orda durdum şurda sustum diye oynatıyosunuz. Bu gerçekten takıntılı bi davranış şekli. Kilonuzdan memnun değilseniz verirsiniz ama unutmayın ki bu yaşadığınız sorunun kesinlikle güzellikle bi alakası yok
 
Insanlar sizi soguk, donuk ve buzdolabı gibi görüyor muhtemelen. O kadar cok defa kenarda durdum, karismadim, konuşmadim demissiniz ki. Arkadasinin yaninda süs gibi duran biri geldi gozumun onune. Siz insanlara mesafeli durursaniz kimse size yakinlik gostermez, hele ki boyle bir ortamda.

Ben Hollanda'da Erasmus yaptim. Bizim grupta da sizin gibi yanimizda oylece duran bir Macar cocuk vardi. Bir sure sonra silindi gitti cunku varlığını unuttuk. 10 kusur sene sonra herkesin adini hatirlarken cocugun adini hatırlamiyorum bile. Ki ilk tanismamizda tipi hosuma gitmisti.

Kilonuza ve fiziginize asiri takintilisiniz. Ask hayati açısından taksaniz anlardim ama arkadaslik iliskisinde oyle bir sey yok. Kimse aa bu şişko, ben buna selam vermem demez. Fiziginize guvenmiyorsaniz bilakis daha hossohbet, daha keyifli muhabbeti olan biri olarak farkinizi ortaya koymaniz lazim.

Hepimizin kendimizden guzel, uzun, zayif vs arkadasi var. Ama hicbirimiz kendimizi onun yanında ezmiyoruz. O cocuga bir kere gereken cevabi verseniz bir daha sizi bu sekilde itip kakmayi deneyemezdi.

Siz kendinizi hice sayarsaniz herkes hice sayar.
Teşekkürler cevabınız için. "Eğer fiziğiniz düzgün değilse, hoşsohbet olmalısınız" derken aslında tam da benim anlattığım şeyi bir nevi dolaylı olarak onaylıyor olmuyor musunuz? Yani güzelse,soğukluk ya da çok çaba sarf etmeden kabul edilmek kolay ve hatalar tolere edilebilir olabilir,ama fiziğim kusurlu ise ekstra bir çaba gerekli. Ben maalesef bu seviye soğukluğa, insanlarin zorbalıkları sonucu kendimi korumak için refleks olarak edindiğim koruma mekanizması sonucu ulaştım. Ben, bazı insanların maalesef ki(tabii ki her durum için söylemiyorum) arkadaşlık ilişkilerinde de fiziğe önem verdiğini düşünüyorum... Bazı kişiler(özellikle kendisi de özgüvensiz olan kişiler) toplum normlarına uymayan kişilerle kafeterya, bahçe, kafe gibi alanlarda görünmek istemiyor. Bu bir gerçek ve bunu yadsımak biraz sürreal gibi geliyor bana. Bu olayda da bu çocuğun fatphobia ya da bazı önyargıları olduğunu düşünüyorum. Yakın arkadaşımla yakınlaşmak ve arkadaş grubumda olmak istiyor ama tek sorun benim gibi, ne söylesem ağzıma tıkıliyor ve sanki off ya bir gitse şuradan der gibi, beni manipüle ettiğini hissediyorum. Öyle yapıyor demiyorum ama bana geçen his bu...
 
Şöyle bir sahne düşünün ki iki kişi bir gruba yaklaşıyor. Herkes güzel olan kişiye odaklanıyor, ötekisine kimse selam bile vermiyor. Bu kişi birşeyler söylemek istese bile, ya kelimeleri ve aksanı düzeltilip, göz teması bile kurmadan susturuluyor ya da görmezden geliniyor. Bu kişi kendini gruba kabul ettirmek için sonraki aşamalarda lafa atlayıp dursa, kendine olan saygısından ödün verip, zorla birilerinin onayını istiyormuş gibi görünmez mi?
Bu kilonuzdan degil sizin yaydiginiz enerjiden kaynaklaniyor. Hayatimda oyle bir sey yasamadim. Birakin susturulup gormezden gelinmeyi, her zaman arkadaslarinin arayıp plan yapmak istediği sosyal biriydim. Insanlarin sizi susturmasi, goz teması kurmamasi, gormezden gelmesi kesinlikle kilonuzla alakali degil.
 
Teşekkürler cevabınız için. "Eğer fiziğiniz düzgün değilse, hoşsohbet olmalısınız" derken aslında tam da benim anlattığım şeyi bir nevi dolaylı olarak onaylıyor olmuyor musunuz? Yani güzelse,soğukluk ya da çok çaba sarf etmeden kabul edilmek kolay ve hatalar tolere edilebilir olabilir,ama fiziğim kusurlu ise ekstra bir çaba gerekli. Ben maalesef bu seviye soğukluğa, insanlarin zorbalıkları sonucu kendimi korumak için refleks olarak edindiğim koruma mekanizması sonucu ulaştım. Ben, bazı insanların maalesef ki(tabii ki her durum için söylemiyorum) arkadaşlık ilişkilerinde de fiziğe önem verdiğini düşünüyorum... Bazı kişiler(özellikle kendisi de özgüvensiz olan kişiler) toplum normlarına uymayan kişilerle kafeterya, bahçe, kafe gibi alanlarda görünmek istemiyor. Bu bir gerçek ve bunu yadsımak biraz sürreal gibi geliyor bana. Bu olayda da bu çocuğun fatphobia ya da bazı önyargıları olduğunu düşünüyorum. Yakın arkadaşımla yakınlaşmak ve arkadaş grubumda olmak istiyor ama tek sorun benim gibi, ne söylesem ağzıma tıkıliyor ve sanki off ya bir gitse şuradan der gibi, beni manipüle ettiğini hissediyorum. Öyle yapıyor demiyorum ama bana geçen his bu...
Hayir sizi onaylamiyorum. Cok guzel oldugu icin tanisilan ama iki kelimeyi bir araya getiremeyen insanlarla arkadaslik da uzun surmez cunku.
Siz madem kilolu oldugunuz icin dislandiginizi dusunuyorsunuz, o zaman zekanizi gosterin diyorum.

Guzel de olsa soguk, buzdolabi gibi insanlarla, konuşmayi bilmeyenle, muhabbet edilemeyenle arkadaslik surmez. Bu konuda dezavantajli oldugunuzu dusunuyorsaniz o zaman kisiliginizi gosterin diyorum.
 
Verdiğiniz yanıtları okudum, gayette kendinizi iyi ifade edebiliyorsunuz. Sizin tek sorunuz bunu dışarıdaki insanlara doğru bir şekilde yansıtamamak. Bunun nedeni de maalesef özgüven eksikliği. Öncelik ne isteyip istemediğinizi tespit edin. Sonrada kendi öz karakterinizi nasıl doğru şekilde yansıyacağınızı öğrenin. Ancak böyle içsel bir doyuma ulaşırsınız. Herkesle de iyi geçinmek zorunda değilsiniz. İnsanları bazı gereksiz davranışlarınız da kafanıza takmayın.
Teşekkürler cevabınız için. Aslında ben olayı kişilerden bağımsız olarak düşünüyorum. Yani bu olaydaki cocuk beni hiç tanımıyor. Hep arkadaşimla iletişim kurmaya daha istekli. Kimsenin bana sıcaklık ve arkadaşlık borcu yok. Beni düşündüren, hiç konuşmadığım, benimle bir cümle bile muhabbet etmemiş birisinin, beni,düşük zekalı, manipüle edilebilir, lafları ile dalga geçilip, grup içinde eğlenceli görünme pahasına piyon olarak kullanılabilir birisi olarak görmesinin sebebi ne. Yani birisi ile konuşmamak ve isteksiz olmak tamam ve kabul edilebilinir ama o kişiyi kullanarak grup içinde statü yükseltmeye çalışır gibi davranmak bana pek masum gelmiyor. Sadece sessiz kalmak, birisini anlamadan yargılamak için yeterli mi diye düşünüyorum sadece...
 
Bu çocuğun seninle alakalı olumsuz bir fikri olacağından bile şüpheliyim. Adam normal takılmış. Sen en ufak bir mimikten derin manalar ve çıkarımlarda bulunmuşsun. Bir insan için bu kadar derinlere dalmak karakter analizi yapmak vs hiç sağlıklı gelmedi bana.
 
Bu kilonuzdan degil sizin yaydiginiz enerjiden kaynaklaniyor. Hayatimda oyle bir sey yasamadim. Birakin susturulup gormezden gelinmeyi, her zaman arkadaslarinin arayıp plan yapmak istediği sosyal biriydim. Insanlarin sizi susturmasi, goz teması kurmamasi, gormezden gelmesi kesinlikle kilonuzla alakali degil.
Sizin adınıza sevindim, böyle bir tecrübeniz olmadığı için. Akademik ortamlarda ya da arkadaş ortamında zorbalık yok o zaman hiç bir zaman, sizin bakış açınıza ve tecrübelerinize göre? Tanımadığım birisinden gelen zorbalığa karşı aklımın oturtmaya çalıştığı ilk sebep görünüş, çünkü ortada olan, ilk göze çarpan şey o(bu kişi benim hayatımı, geçmişimi, kişiliğimi, zekami hiçbir şeyimi bilmiyor).Enerjimi beğenmeyen birisi beni yok sayabilir ya da" evet, tamam"deyip kısa cevaplar verebilir, ve beni yok sayarak, odaklanmak istediği kişiye odaklanmaya devam edebilir. Ama sunumlar sırasında eli titreyen, iletişim zorluğu çeken birisi, kendini bir yere ait hissetmek isteyip, aradaki buzu eritmek isteyip,kendince iki-üç kelime ettiğinde, bu alay konusu yapılıyorsa, sorunun yüzde yüz bende olduğunu düşünmek biraz fazla geliyor bana(ben iletişim problemlerim olduğu gerçeğini kabul ediyorum ve bu sorumluluğu alıyorum bu arada). Gruptaki zeki ve güzel sayılan kişileri etkilemek için, sessiz ve kendince orada var olmaya çalışan ve konuşulanları dinleyen birisini, bir iki kelime ettiğinde, piyon olarak kullanma olasılığını hala hissediyorum bu olaylar silsilesinde ve bu bana çok manipülatif geliyor.
 
Bu çocuğun seninle alakalı olumsuz bir fikri olacağından bile şüpheliyim. Adam normal takılmış. Sen en ufak bir mimikten derin manalar ve çıkarımlarda bulunmuşsun. Bir insan için bu kadar derinlere dalmak karakter analizi yapmak vs hiç sağlıklı gelmedi bana.
Teşekkürler cevabınız için.Her söylediğim kelimenin ve aksanımın düzeltilmesi, benle alakasız ufak mimikleri analiz etmek değil ki. Bana karşı doğrudan söylenen şeyleri yorumluyorum... Kendimi salak gibi hissettim o grupta. Eğer topluluk içinde, ya da sosyal medyada, tanımadığınız bir kişinin aksanı ve gramerini düzeltmenin psikolojisi ile alakalı araştırma yaparsanız, o zaman ortak sonuçlarda, birisini topluluk içinde düzeltmenin pozitif bir motivasyonu yok. Yapılan akademik araştırmalara göre, ki benim eğitim alanım da bu alana yakın bir alan olduğu için biraz fazla alakalıyım bu konuya, eğer yabancı bir kişi topluluk içerisinde birisinin gramerini ya da bilgisini üstten bakan bir tavırla düzeltiyorsa, bu bir nevi dil zorbalığı olarak geçiyor ve bunun motivasyonu da, ya entelektüel üstünlük sağlamak ya da düzeltilen kişiyi kullanarak, gruptaki diğer kişilere zeki görünmek. Bu kişi doğrudan belki bana karşı olumsuz düşünceler beslemiyor olabilir, ama beni gruptaki en yakın arkadaslarımı etkilemek için bir harcanabilir bir piyon olarak görüyor gibi hissediyorum. Ki bu da çok masum bir davranış örgüsü değil ve beni düşük zekalı ve kullanılmış hissettirdi.
 
Sizin adınıza sevindim, böyle bir tecrübeniz olmadığı için. Akademik ortamlarda ya da arkadaş ortamında zorbalık yok o zaman hiç bir zaman, sizin bakış açınıza ve tecrübelerinize göre? Tanımadığım birisinden gelen zorbalığa karşı aklımın oturtmaya çalıştığı ilk sebep görünüş, çünkü ortada olan, ilk göze çarpan şey o(bu kişi benim hayatımı, geçmişimi, kişiliğimi, zekami hiçbir şeyimi bilmiyor).Enerjimi beğenmeyen birisi beni yok sayabilir ya da" evet, tamam"deyip kısa cevaplar verebilir, ve beni yok sayarak, odaklanmak istediği kişiye odaklanmaya devam edebilir. Ama sunumlar sırasında eli titreyen, iletişim zorluğu çeken birisi, kendini bir yere ait hissetmek isteyip, aradaki buzu eritmek isteyip,kendince iki-üç kelime ettiğinde, bu alay konusu yapılıyorsa, sorunun yüzde yüz bende olduğunu düşünmek biraz fazla geliyor bana(ben iletişim problemlerim olduğu gerçeğini kabul ediyorum ve bu sorumluluğu alıyorum bu arada). Gruptaki zeki ve güzel sayılan kişileri etkilemek için, sessiz ve kendince orada var olmaya çalışan ve konuşulanları dinleyen birisini, bir iki kelime ettiğinde, piyon olarak kullanma olasılığını hala hissediyorum bu olaylar silsilesinde ve bu bana çok manipülatif geliyor.
Zorbalik yok demiyorum. Her seyi sadece ve dogrudan kilonuza baglamayin diyorum. Siz kilodan ibaret degilsiniz ve insanlar sizi yok sayiyorsa bu kilonuzdan oturu değil, davranislarinizdan, karakterinizden veya enerjinizden oturu olabilir diyorum. Gercekten cok sabit fikirlisiniz. Sanki tek kilolu insan sizsiniz veya butun kilolu insanlar sosyal ortamlarda dışlanıyor.
 
Evet kilolu biri olmadım ama bir sürü kilolu arkadaşım oldu hiçbirinin sizin gibi sorun yaşadığınıda görmedim, aksine sempatik neşeli insanlardı hep. Amerikan lise gençlik dizisinde yaşamıyorsanız hayatın olağan akışında normal zeka ve görgüdeki insanlar güzel birine selam verip diğer insanları es geçmezler. Bu dediğiniz erkekler için olsa yürümek için flört için adım atıyor denebilir ama normal sıradan arkadaşlık ve Allahın selamından bahsediyorsak olmaz. Siz her şeyi her adımı hafızanıza atıp orda durdum şurda sustum diye oynatıyosunuz. Bu gerçekten takıntılı bi davranış şekli. Kilonuzdan memnun değilseniz verirsiniz ama unutmayın ki bu yaşadığınız sorunun kesinlikle güzellikle bi alakası yok
Teşekkürler vaktiniz ve cevabınız için. Ama bu anlattığım durumda olan, maalesef o. Yani yine yine aynı şeyleri yazmayacağım tabii ki, kimsenin vaktini almak istemiyorum. Ama iki kişi olarak farklı kişilerle tanıştınız. Çok muhabbet bile olmadı, o gün herkes dağıldı. Ertesi gün sizi gördüklerinde,sizin suratınıza bakmayıp, sadece yanınızdaki kişiye odaklanıyorlarsa, bu davranış bana pek de masum gelmiyor ve beni çok soğutuyor ve buzdolabına dönüyorum maalesef o vakitten sonra. Biraz talihsiz bir sınıfa düştüğümü düşünüyorum ayrıca. Başta mutluydum, yakın arkadaşımla derslere odaklı, beraber çalışıp okulda iyi vakit geçiriyorduk. Bu olaydaki çocuk gibi kişiler dahil olmaya başladıkça, beni, arkadaşımla yalnız kalmak için grup dışına itmeye ve manipüle etmeye çalıştıklarını hissediyordum. Davranışlar hep, klişe güzel kızın yanındaki şişman, salak kız, bu da bir bırakıp gitmedi ki yalnız kalalım gibiydi. Yani belki de en yakın arkadaşımın gözüne girmek ve onu etkilemek için beni piyon olarak kullanıyorlar ve üzerimden espiriler yapıyorlar ve beni küçük düşürerek kendi statülerini Yükseltmeye çalışıyorlar gibi hissediyordum. Yani ben çoğu durumda arkadaşımla dolaylı yapılan flörtlerin piyonu oluyor gibi hissediyordum. Bu olayda da tam olarak öyle hissettim. Halbuki eğer bu kişi bana insan gibi davransaydi, ben bu kişiye arkadaşımla iletişim kurma konusunda yardımcı bile olabilirdim. Erkeklerle yaşanılan durum buydu. Kızlarla yaşanan durum da, çok farklı değildi. Zayıf olan insanlar bile yanımda sürekli ne kadar kilo aldıklarından ve kilonun ne kadar ezik olduğundan bahsedip duruyorlardı. Bu da masum gelmiyordu bana açıkçası. Bir kişi zayıfsa ve sadece 1-2 kilo aldıysa, bana gelip off ya kilo ne sakil iğrenç birşey baksana ne kadar kilo aldım diyorsa bu öylesine söylenmiş birşey gibi gelmiyor bana ya. Bu tuhaflıksa benim hissettiklerim, o zaman tuhaf olabilirim...
 
Back
X