Karaciğer

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
293.974
605.065
43
KARACİĞER ENZİMLERİNDE YÜKSELME

Karaciğer enzimlerinde yükselme, bir enfeksiyon ya da karaciğer hücrelerinde tahribat olduğunun göstergesidir. Enfekte veya tahriş olmuş karaciğer hücreleri, belli kimyasalları normal miktarlarından daha fazla sızdırabilirler.


karaciger-enzimleri.gif



Bunlar arasında kan dolaşımına karışan karaciğer enzimleri de vardır, bu da kan testlerinde karaciğer enzimlerinin yüksek çıkmasına sebep olur.

Yükselme görülen belirli karaciğer enzimleri yaygın olarak şunlardır:

  • Alanin Transaminaz (ALT-Alanine transaminase)
  • Aspartat Transaminaz(AST –Aspartate transaminase )
Karaciğer enzimlerinde yükselme, karaciğer fonksiyon testleri sırasında ortaya çıkarılabilir. Vakaların çoğunluğunda, karaciğer enzimleri hafif ve geçici olarak yükselir. Çoğu zaman, karaciğer enzimlerinin yüksekliği kronik, ciddi bir karaciğer soruna işaret değildir.

Nedenleri
Birçok hastalık ve durum karaciğer enzimlerinin yükselmesine katkıda bulunabilir. Doktorunuz ilaçlarınızı ve sizdeki belirtilerle semptomları gözden geçirerek, bazı durumlarda da başka test ve işlemlerle sizin enzimlerinizi yükselten belirgin nedeni belirlemeye çalışır.

Yüksek karaciğer enzimlerinin daha yaygın sebepleri şunları da içine alır:

  • Kolesterolü kontrol etmek için kullanılan statin grubu ilaçlar da dahil belli bazı reçeteli ilaçlar.
  • Hepatit A
  • Hepatit B
  • Hepatit C
  • Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması
  • Obezite (Aşırı kiloluluk hali)
  • Reçetesiz satılan ağrı ilaçları; asetominopen içerikli
Diğer Nedenleri

Yüksek karaciğer enzimlerinin diğer nedenleri şunlar olabilir:

  • Alkol kaynaklı hepatit
  • Otoimmün hepatit (Vücudun bağışıklık sisteminin bilinmeyen bir sebeple karaciğer hücrelerini tahrip etmesi)
  • Çölyak hastalığı
  • Siroz
  • Sitomegalovirüs (CMV) enfeksiyonu
  • Epstein-Barr virüsü
  • Sagra kesesi iltihabı (Kolesistit)
  • Kalp krizi
  • Hemokromatoz (Demir metabolizmasıyla ilgili bir bozukluktan dolayı cildin koyu bir renk alması ve siroz gelişmesi)
  • Tiroit düşüklüğü (Normalin altında çalışan tiroit)
  • Karaciğer kanseri
  • Mononükleoz
  • Kas zayıflığı hastalığı (Kas distrofisi)
  • Pankreatit (pankreas iltihabı)
  • Kaslarda iltihaplanma (Polimiyositis)
  • Zehirli hepatit
  • Wilsons hastalığı (Bakır metabolizmasındaki bir bozukluğa bağlı olarak gelişen hastalık)
Ne Zaman Doktora Gitmeli?
Eğer bir karaciğer fonksiyon testi karaciğer enzimlerinin yüksek olduğunu ortaya çıkardıysa, test sonucunuzun ne anlama geliyor olabileceğini doktorunuza sorun. Doktorunuz, enzimlerinizin yükselme nedenini belirlemek için başka testler yaptırmanızı ve ek prosedürlerin uygulanmasını önerebilir.


Aminotransferazlar ne işe yaramaktadır?

Bu enzimler hücre içindeki kimyasal reaksiyonları katalizler. Verici molekülden amino grubunu alıcı moleküle transfer ettikleri için bu isimle adlandırılmaktadır. AST ve SGOT, ALT ve SGPT aynı enzimleri ifade eder. AST (SGOT) karaciğer, beyin, kas, böbrek gibi farklı dokularda bulunmaktadır. Bu dokulardaki hasar sonucunda enzimin kandaki değerlerinde yükselme oluşur. Bu yüzden AST (SGOT) değerindeki yükselme sadece karaciğere ait değildir. ALT (SGPT) enzimi ise daha çok karaciğere özgüdür. Bu karaciğer dışındaki dokularda da bulunsa, karaciğerde konsantre edildiğinden yükselmesi karaciğerdeki hasarı ifade eder. Bu enzimlerin değeri serumdan ölçülür.

AST (SGOT) normal seviyesi: 5-40 U/L

ALT (SGPT) normal seviyesi: 7-56 U/L

ALT ve AST seviyesinin artışı neyi ifade eder?

Bu enzimlerin seviyesi karaciğer hasarının göstergesi olarak değerlendirilse de, bu mutlaka karaciğer hasarını göstermez. Bunlarda meydana gelen yükseklik hastanın genel durumuyla birlikte değerlendirilmelidir. Bu değerlerdeki yükseklikle karaciğer hasarının derecesini belirlemek doğru değildir. Örneğin akut viral Hepatit A hastalarının AST ve ALT değerleri çok yüksek çıksa da, karaciğerde hasar olmadan iyileşme sağlanmaktadır. Kronik Hepatit C hastalarında AST ve ALT düzeyleri düşük olmasına rağmen, karaciğerde yüksek seviyede hasar oluşmaktadır. Kronik karaciğer yetmezliğinde hastalarda siroz gelişebilir.

Karaciğerdeki hangi hastalıklar AST ve ALT düzeylerini yükseltilir?

Kişide yaygın nekroz yani çok sayıda karaciğer hücresinin ölmesi halinde kanda AST ve ALT seviyelerinde yükselme olur. Akut viral hepatitlerde, karaciğer toksisitesi olan ilaçların kullanımı, kardiovasküler kollaps hallerinde karaciğer hücreleri hasar gördüğünden, enzimlerin seviyesinde yükselme görülür. Sağlıklı kişilerde bile enzimler hafif düzeyde yükselebilir. Bu yükseklik normal seviyelerin iki katını aşmaz. Bunun sebebi genellikle alkol kullanımıdır. Ayrıca şeker hastalığı, aşırı kiloda karaciğer yağlanmasına sebep olabilir. Kronik Hepatit C hastası olan kişilerde de enzimlerin seviyelerinde biraz yükselme yapabilir.

AST ve ALT seviyelerini yükselten ilaçlar nelerdir?

Ağrı kesiciler, psikotik ilaçlar, kolesterol düşüren ilaçlar, antibiyotikler, kardiovasküler ilaçlar, trisiklik antidepresanlar karaciğer enzimlerinde yükselmeye neden olabilir. Bu tür yükselmeler ilaçların bırakılmasıyla beraber en fazla birkaç ay içinde normal seviyelerine geri döner.

Düşük AST ve Alt seviyeleri nasıl tedavi edilir?

Sağlıklı kişilerdeki enzim yüksekliği araştırılmalıdır. Kişilerdeki enzim yüksekliğine neden olacak risk faktörleri değerlendirilir. Enzimlerin yükseklik değeri karaciğerdeki hastalık hakkında bazı fikirler verebilir. Alkol kullanımından kaynaklanan değerlerde AST 300 U/L altında, ALT seviyesi 100 U/L altında olur. Akut viral hepatitlerde bu değerler çok yükselir. Alkol ya da ilaçla yükselen değerler bunların bırakılmasıyla normal seviyelerine iner. Obezite kaynaklı yükselmelerde kilonun % 5-10 arasında verilmesi halinde enzimler normal seviyelerine inebilir. Bunlara rağmen enzimlerde düşüş olmazsa, yapılacak testlerle karaciğer hastalıkları belirlenir. Bunlara uygun tedavilerin uygulanmasıyla enzimlerin seviyesinin düşmesi sağlanır.

AST ve ALT dışında başka karaciğer enzimleri var mı?

Karaciğer için spesifik olan diğer enzimler GGT (Gama glutamil transpeptidaz) ile 5 nukleotidaz'dır.

Kaynak:hemen sağlık
 
Son düzenleme:
Karaciğere Ne İyi Gelir

Karaciğere ne iyi gelir? Karaciğer vücutta hayati önem taşıyan organlardan biridir. Vücuda besinler ile beraber alınan vitamin ve mineralleri emilimini, zararlı maddelerin ise vücuttan atılmasını sağlar. Aşırı alkol kullanımı ve yağ oranı yüksek gıdaların tüketimi nedeni ile karaciğerde yağlanma, siroz gibi ciddi karaciğer hastalıkları ortaya çıkabilir. Karaciğerin sağlığını korumak için düzenli bir beslenme programı şarttır.

karaciger-yaglanmasina-ne-iyi-gelir.gif


Karaciğere Ne İyi Gelir?

Karahindiba: Karahindiba otu sindirim sistemini destekleyen bir ottur. Safra üretimini etkin bir şekilde arttırarak karaciğerde toplanan zararlı toksinlerin dışarı atılmasına yardımcı olur. Ayrıca karahindiba bitkisinin iltihap sökücü bir etkisi vardır. Karaciğer iltihaplanmasında tıbbi tedaviye destek amacı ile kullanılabilir. Karahindiba bitkisi kan şekeri seviyesini düzenler, kolesterolün düşmesine yardımcı olur ve idrar söktürücü bir özelliği vardır.

Devedikeni: Karaciğerin temizlenmesi için en çok tavsiye edilen bitkiler arasında yer almaktadır. Devedikeni bitkisi besinler ile vücuda alınan zararlı toksinlerin emilimi gerçekleşmeden dışarı atılmasına yardımcı olur.

Lif Yönünden Zengin Gıdalar: Lif yönünden zengin içeriğe sahip gıdalar besinler ile beraber vücuda alınan fazla yağın dışarı daha kolay atılmasını sağlar. Kuru fasulye, mercimek, ıspanak, kepek, yulaf ezmesi, armut, elma ve muz gibi gıdalar lif yönünden zengin içeriğe sahip gıdalardır.

Tahıllar: Tam tahıllı gıdalar sağlıklı bir karaciğer için mutlaka diyet programına eklenmelidir. Kepek, buğday ekmeği ve yulaf gevreği tam tahıllı gıdalara örnek olarak verilebilir.

Kara Turp: Karaciğerde biriken atıkların dışarı atılmasına yardımcı bir bitkidir. Kara turp salata olarak tüketilebileceği gibi, sıkılarak suyu da içilebilir.

Biberiye: Biberiye sindirim sisteminin aktif bir şekilde çalışmasını sağlar ve karaciğeri yeniler. Çay şeklinde gün içinde 2-3 fincan kadar tüketilebilir.

Enginar: Enginar yaprakları çay şeklinde demlenerek gün içinde 2-3 fincan kadar tüketilirse karaciğerin temizlenmesine yardımcı olur.
 
Karaciğer Dostu Yiyecekler

Karaciğer Dostu Yiyecekler, Karaciğer sağlıksız ve zararlı yiyeceklerin tüketilmesi sonucu üzerine düşen görevleri aksatarak yapamaz hale gelir. Karaciğeri temizlemek ve sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlamak için mutlaka sağlıklı beslenmek şarttır. İnsan bedeninin en hayati uzuvlarından olan karaciğer zararlı ve sağlıksız gıdalar, alkol ve çabuk yenen ağır yemeklerle halsizleşiyor. Bu durumda karaciğerin hem yağlanmasına hem de işlevini yeterince yapamayarak kişilerde pek çok hastalığa neden oluyor. Yapılan araştırmalar karaciğere iyi gelen ve karaciğer dostu olan yiyeceklerin bu oldukça değerli organın en iyi şekilde çalışmasını güçlendirdiğini ve zararlı toksinlerden temizlediğinin altını çizerken bu nedenle daha sağlıklı ve temiz bir karaciğerle yaşam sürdürülebileceğini belirtiyor. İşte sağlıklı bir yaşam için karaciğer dostu yiyecekler.

karacigere-ne-iyi-gelir.gif



Soğan: oldukça güçlü bir antibiyotik vazifesi görür. Karaciğerin yenilenmesine yardım eder ve kanı temizler. Ayrıca öksürük, soğuk algınlığı grip, tansiyon ve romatizma gibi rahatsızlıklara iyi gelir.

Sarımsak: Çok iyi bir antiseptiktir, ayrıca kanı temizler, gripten korur, astıma ve nefes darlığına karşı iyi gelir. Tansiyon ve romatizma rahatsızlığı olan kişilere tavsiye edilir ve troid bezlerinin çalışmasına yardımcı olur.

Çilek: Karaciğer rahatsızlıklarına karşı tavsiye edilen bir meyvedir. Karaciğeri temizlemesinin yanı sıra kalp hastalıkları, damar tıkanıklığı, bağışıklığı güçlendirici ve kansere karşı koruma sağlar. Ayrıca İyi bir idrar söktürücü özelliği vardır ve kanda biriken zararlı maddelerin atılmasını sağlar.

Baklagiller: Kolesterol ve doymuş yağ içermemektedir ve magnezyum, potasyum bakımından oldukça zengindir. Bu sayede dolaşım sistemine oldukça yararlıdır. Baklagiller ileri derecede folik asit barındırdıklarından dolayı haftada 2 veya 3 defa tüketilmeleri halinde kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar ve karaciğerde oluşabilecek hastalıklara mani olarak koruma sağlar.

Kırmızı Üzüm: Mükemmel bir antioksidandır. Ancak mutlaka zamanında ve mevsiminde tüketilmelidir. Damar sertliğini, kan dolaşımına rahatsızlıklarına iyi gelir. Karaciğeri yenilemesinin yanı sıra kanı temizler ve vücuda zindelik, güç ve şahane bir enerji kaynağıdır.

Yoğurt: Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Bu sebeple sindirim sistemi, mide bağırsak hastalıklarına ve Kansere karşı iyi bir koruyucudur. Kemiklerin gelişimine, kuvvetlenmesine ve kemik erimesi hastalığına karşı koruyucudur. Ayrıca bulaşıcı karaciğer rahatsızlığı olan hepatit hastalığı için tavsiye edilmektedir. Bağırsaklarda bulunan zararlı bakterileri yok ederken faydalı olanları koruma altına alır. Halk arasında da bilindiği gibi yoğurdun suyu oldukça değerlidir. Bu nedenle her sabah aç karnına yoğurdun üzerinde toplanan suyu içilmelidir. İçilen bu su sayesinde karaciğere detoks yapılmış olur.

Karaciğere Dost Yiyeceklerin Kısaca Bazıları

  • Patates
  • Enginar
  • Domates
  • Kıvırcık
  • Havuç
  • Tere
  • Limon
  • Portakal
  • Kepekli ekmek
  • Siyah zeytin
  • Komposto
  • Açık çay ve naneli çay
  • Sebze çorbalarının tümü
  • Kırmızı ve beyaz et
  • Deniz balıkları
Bunların yanı sıra (brokoli, kereviz, turp, kestane, badem ve turp) gibi sağlıklı ve doğal yiyecekler karaciğerin en iyi dostlarındandır. İnsan sağlığı ve karaciğer için oldukça faydalı olan bu doğal yiyecekleri bilinçli olarak tüketmekte yarar vardır.
 
Karaciğer Yağlanması Bitkisel Tedavi

Karaciğer yağlanması bitkisel tedavi yöntemi tıbbi ilaçların yanı sıra uygulanabilmektedir. Yalnız burada önemli noktayı hatırlatmakta fayda görülmektedir. Uyarıya neden olan durum karaciğer yağlanması bitkisel tedavi uygulanmadan önce mutlaka konuda uzman bir hekime muayene olmak ve hastalığın durumu hakkında bilgi alınması durumudur. Çünkü günümüzde bitkisel alanda çalışmalar yapan çoğu uzman bu öneriyi hatırlattıktan sonra karaciğer yağlanması bitkisel tedavi metotları vermektedir. Uygulanacak olan bitkisel tedavi yöntemi ne amaçla kullanılırsa kullanılsın bitkilerdeki kimyasal etkenlerin yol açtıkları etkiler bazı durumlarda hastalığın daha da olumsuz bir yöne ilerlemesine yol açabilmektedir.

Karaci%C3%84%C5%B8er-Ya%C3%84%C5%B8lanmas%C3%84%C2%B1nda-Bitkisel-Tedavi.jpg



Karaciğer yağlanması bitkisel tedavisi için bitkisel yöntemlerden maydanoz kürü:

Belirtilen karaciğer yağlanması bitkisel tedavisi Prof.dr. Ahmet Maranki tarafından önerilmektedir. Tedavinin uygulanacağı kür için maydanoz kullanılacaktır. Öncelikle 15 adet maydanoz bir tencerede 1 su bardağı su ilave edilerek 2 ile 3 dk. Kadar kaynatılır. Daha sonra karaciğer yağlanması bitkisel tedavisi için kaynatılan karışım ocak kapatılıp dinlenmeye bırakılır. Demleme süresi 15 dakikadır. Demlenen karışımdan sabahları yemek öncesinde (en az yarım saat) olacak şekilde içilir. Yemekten yarım saat önce kullanılması oldukça önemlidir. Karaciğer yağlanması bitkisel tedavisi için hazırlanan maydanoz-su karışımına içmeden önce bir çorba kaşığı ölçüsünde limon suyu katılmalıdır.

Karaciğer yağlanması bitkisel tedavisi için bir diğer tedavi yöntemi Prof.dr. İbrahim Saraçoğlu tarafından önerilen maydanoz tedavisidir. Aslına bakılırsa bu yöntem de ilk olarak verilen karaciğer yağlanması bitkisel tedavi yönteminden pek farklı değildir. Bu yöntemde 15 tane kadar maydanoz bitkisi sapları ile birlikte bir blender içinde üzerine 1 su bardağı ölçüsünde su eklenerek karıştırılır. Blender maydanoz bitkilerinin parçalanarak iyice suya karışmasını sağlayacaktır. Hazırlanan karışımın içine bir yemek kaşığı ölçüsünde limon suyu karıştırılır. Sabah kahvaltıdan yarım saat kadar önce içilir.

karaciger-yaglanmasi-bitkisel-tedavisi.jpg


Burada önemli olan nokta şudur;

Karaciğer yağlanması bitkisel tedavisi için belirtilen her iki yöntem de 21 günlük kullanımdan sonra 5 gün ara verilmesi şeklinde uygulanmalıdır. Karaciğer yağlanması bitkisel tedavi yöntemleri arasında tedavi edici etkisi en yüksek olan yöntem maydanoz kullanılarak uygulanan yöntemlerdir. Karaciğer yağlanması bitkisel tedavisi için uygulanan maydanoz kürünün etkili olmasının en büyük nedeni kullanılan maydanozlardaki kimyasal etkenlerdir. Karaciğerin vücuda alınan maddelerden faydalı olanlar ve zararlı olanların ayrılması gibi bir görevinin olması bu organın bir çok kimyasaldan direkt olarak etkilenmesine neden olmaktadır. Karaciğer yağlanması bitkisel tedavi yöntemi olumsuz etkilere maruz kalan hücrelerin korunmasını ve yenilenmesini sağlamaktadır.

Karaciğer yağlanması bitkisel tedavi yöntemlerinden enginar suyu:

Enginarın karaciğer hücre faaliyetlerini arttırmak gibi bir etkisi vardır. Yaklaşık olarak 6-7 adet enginarın dış yaprağı 1 bardak su suda 7-8 dk kaynatılır. Karaciğer yağlanması bitkisel tedavisi için enginar suyu çok yararlıdır. Karaciğer yağlanması bitkisel tedavi için hazırlanan enginar suyu karaciğerin sağlıklı olmasını sağlar.
 
Karaciğer Hastalıkları

siroz1.jpg



Karaciğer hastalıkları, vücudun tamamında ciddi etkilere sebep olacağından mutlaka ciddiye alınmalıdır. Ancak karaciğer hastalıkları belli bir süreç geçince fark edilmektedir. Bunun sebebi hastalıklar sırasında karaciğerin acı ve ağrı duyusu olmadığından uyarı vermemesi nedeniyledir. Bu nedenle belirtilerin genellikle kronik halsizlik ya da stres dolayısıyla olduğu düşünülür. Bu hastalıkların verdiği belirtiler safra kesesi hastalıklarının verdiği belirtilere benzerlik gösterir. Bunların içinde yer alan belirtiler ise;

  • Sürekli halsizlik ekilmesi
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Karnın üst sağ tarafında baskı oluşması
  • Kaşıntı
  • Dışkının balçık renginde, idrarın bira renginde olması
  • İştahsızlık
  • Karında şişkinlik ve gaz
  • Burun kanaması ve iç kanama
  • Ciltte ve göz aklarında sararma
  • Bazı yiyeceklerden tiksinme
  • Sıkça yaşanan eklem ve baş ağrılarının olması
  • Erkeklerin göğüs ya da karın bölgesinde bulunan kıllarda azalma
Bu belirtilerin olduğu kişiler önlem olarak karaciğer değerlerini ölçtürmeli ve karaciğer hastalıkları açısından değerlendirilmelidir.


170720131239050646761.jpg



Karaciğer hastalıklarının oluşması için risk faktörleri nelerdir?

  • Kişilerde aşırı kilo olması, Tip 2 diyabet hastalığının olması ya da alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasının bulunması risk kabul edilir.
  • Kişinin kan nakli olması, cinsel ilişki kurulan eşin hepatitli olması, uyuşturucu madde kullanması gibi etkenler riski arttırmaktadır.
  • Crohn hastalığı ya da kolitis ülseroza gibi bağırsak hastalıklarının olması durumunda risk bulunmaktadır.
  • Düzenli olarak alkol kullanımının olması karaciğer hastalıklarının oluşmasına neden olabilir.
Karaciğer hastalıkları

Hepatit

Akut hepatit: Bu hepatitin başlangıç aşamasında olduğunu gösterir. Bu karaciğer hücresinde hasara ve tahribata neden olan, oldukça yaygın görülen karaciğer enflamasyonudur. Bunun sebepleri ise, viral hepatit A, B, C, D, E gibi virüs enfeksiyonları, ilaçlarda doz aşımı ve kimyasal maddelere maruz kalma gibi etkenler yer alır. Bu hastalıklar genellikle grip benzeri belirtilerle başlar. Bunların arasında bulantı, sarılık, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, karında hassasiyet, kaşıntılı ürtiker gibi belirtiler oluşur. Bunların tanısı laboratuvar testleri ve karaciğer fonksiyon testleriyle yapılır. Hafif olgularda hastalık kendiliğinden iyileşme gösterebilir, şiddetli olanlarda hastaların hastanede gözlem altında tutulması gerekebilir. Hastalar hepatit B ve C enfeksiyonu geçirdiklerinde bunun kronik taşıyıcısı haline gelebilirler.

Kronik hepatit: Bu hepatitin 6 aydan fazla sürdüğü rahatsızlıklardır. Hastaların karaciğerinde oluşan hasar arttıkça akut hepatiti atlatamaz ve kronik bir durum meydana gelebilir. Belirtilerin altı aydan fazla, hatta yıllarca devam ettiği kronik hepatit hastaları vardır. Bu hastalıklar alkol kullanımına bağlı, karaciğer hücrelerinde siroza yol açan agresif enflamasyonlarda ya da siroza yol açmayan hafif kronik enflamasyonda gelişebilir. Kronik hepatite neden olan sebepler arasında;

  • Viral hepatit
  • Yoğun alkol kullanma alışkanlığı
  • Otoimmün bozukluğu
  • Tüberküloz hastalığında kullanılan ilaçların etkisiyle
  • Metabolik bozukluklar
Rahatsızlığın belirtileri genellikle hafiftir. Karaciğerdeki hasar sürse de, progresyon yavaş olur. Bazılarında belirtiler olmazken, bazı kişilerde iştahsızlık, sarılık, karında ağrı, dalak büyümesi gibi belirtiler gözlenir. Teşhis için laboratuvar testleri, karaciğer fonksiyon testleri ve karaciğer biyopsisi yapılabilir. Tedavide karaciğer hasarını engelleme ve belirtilerin azaltılmasına çalışılır. Bu tedavi uygulanırken hastaların bazı ilaçları ve alkolü bırakması iyileşmeye yardımcı olur.

NASH (Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması): Bu rahatsızlıkta karaciğer değerlerinin yükselmesi, ultrason tetkikinde yağlı karaciğer görünümü, iltihaplı karaciğer hücrelerinin olması hastalığın teşhisine yardımcı olur.

ASH (Alkole bağlı karaciğer yağlanması): Bu rahatsızlık alkolü fazla oranda sürekli şekilde kullanan kişilerde görülür.

PBC HASTALIĞI: Kanda antimitokondriyal antikor değerlerinin yükselmesi PBC işareti kabul edilir. Karaciğer fonksiyon testleriyle tanı koyulabilir.

PSC HASTALIĞI: Bunun tanısı için belli bir kan değeri bulunmamaktadır. Tanı için karaciğer içinde ve dışında bulunan safra yollarının muayene edilmesi gerekir.


Kaynak:karaciğer yağlanması
 
Karaciğer Nakli


Karaciğer nakli,
kadavradan yapılabildiği gibi, canlı vericiden de yapılabilir. Karaciğer diğer organlardan daha farklı olarak kendini yenileme özelliğine sahip olduğundan, canlı vericiden de nakil yapılabilir. Organ bağışı yeterli olmadığından, hastaların yaşamalarını sağlayabilmek için, genellikle yakınından karaciğerin bir parçası alınarak nakil gerçekleştirilir. Bunun için hastayla aynı kan grubuna sahip olan bir yakını ya da etik kurulun onayladığı akraba dışından birinden nakil yapılabilir. Karaciğer kendini yenilemeye hemen başlar ve yaklaşık olarak bir yıl içinde bunu tamamlar. Yani karaciğerin alındığı verici ve nakilin yapıldığı hastanın karaciğeri hızla normal boyutlarına döner.

karaci%C4%9Fer-nakli-ba%C5%9Fvuru.jpg



Karaciğer naklinde canlı verici açısından şartlar

  • Canlı verici herhangi bir baskı altında kalmadan bu kararı kendisi vermelidir.
  • Donörün yaşı 18 in üzerinde olmalıdır.
  • Vericinin ve alıcının kan grubu birbiriyle eşleşmelidir.
  • Aktif bir enfeksiyonu bulunmamalıdır.
  • Vücutta herhangi bir yerde tümör bulunmamalıdır.
  • Ameliyatı engelleyecek sistematik bir hastalığın olmaması gerekir
  • Vericinin karaciğer fonksiyonları ve yapısı normal olmalıdır
  • Karaciğerin volümü alıcı ve verici açısından yeterli olmalıdır
Karaciğer naklinde verici ameliyatı

Yapılan ameliyatta önemli olan vericiden alıcı için yeterli büyüklükte karaciğer alınmasıdır. Yani alıcının vücut ağırlığının en az % 0,8 i kadar büyüklükte karaciğer nakli yapılmalıdır. Vericiden sağ lobdan karaciğer alınırsa, bu genellikle ihtiyacı karşılar. Karaciğer kendisini tama yakın şekilde yeniler. Bu ortalama 6 haftada tamamlanmaktadır. Nakil alıcının ağırlığına uygun olacak şekilde sağ ya da sol lobdan alınır. Bebeklere yapılacak nakillerde sol lobun yarısından daha az miktarı yeterli olur. Vericiden genellikle % 40-70 arasında karaciğer alınır. Karaciğerin sağ lobu organın % 60 ını, sol lobu ise organın % 40 ını oluşturur. Vericiler daha sonra yeniden karaciğerini veremezler. Vericide cerrahinin tüm risklerini taşımaktadır. Az oranda olsa da, ölüm riski bulunmaktadır. Ancak ameliyat öncesinde yapılan incelemelerle risk en aza indirilmeye çalışılır. Gelişmiş organ nakli merkezlerinde olumsuz risklerin gelişme oranı 5 1 kadardır. Vericilerin hastaneden taburcu edilmeleri 3-4 günde gerçekleşir. Yaklaşık olarak 4-5 haftada normal yaşantılarına dönüş yapabilirler. Daha sonraki yaşamlarında herhangi bir sıkıntı yaşamazlar.

Canlı vericili karaciğer naklinin avantajları

Bu nakilde en temel avantaj alıcının ihtiyacı olduğunda, kadavradan nakil için sıra bekleme zorunda kalınmamasıdır. Organ bağışı oranının az olması yüzünden hastalar bazen yaşamlarını kaybedebiliyorlar. Gereken karaciğer bulunsa bile, hastanın durumu ağırlaştıysa ameliyat sonrasında komplikasyonlar daha fazla olabiliyor. Bu sebeplerle canlı vericiden yapılan karaciğer nakilleri daha avantajlı olmaktadır.

Karaciğer naklinin riskleri

Naklin taşıdığı riskler, bunu gerektiren hastalığın ağırlığına göre değişir. Bu hastaların genellikle ağır bir durumu vardır. Ayrıca yapılan ameliyat tıpta ağır sayılan ameliyatlardan birisidir. Hastanın durumunun ağır olması, ameliyatın büyük olması riski arttırmaktadır. Ameliyat sırasında vücutta en büyük damar kesilmekte ve dikilmektedir. Bu sırada istenmeyen kanamalar gelişebilmektedir. Yeni takılan karaciğer yerinde iyi çalışmama etkisi gösterebilir. Organ naklini gerçekleştiren ekibin uzmanlığı bu tür riskleri asgariye indirebilir. Karaciğerin sağlığını korumasını sağlayacak olan etkenler yapılan kontroller ve düzenli ilaç kullanımıdır. Bunlar doktor kontrolünde yapılmalıdır. Diğer organ nakillerinde olduğu gibi hastalar yaşam boyunca bağışıklık sistemini baskı altında tutacak ilaç kullanacaklardır. Bu yapılan naklin başarısını sağlayan bir unsurdur.

Karaciğer naklinin başarısı

Bu ameliyatın başarısı nakil olan kişinin normal yaşamına üretken bir şekilde geri dönmesiyle ölçülür. Karaciğer nakli yapılan kişiler işine ve okullarına geri dönebilir. Nakil sonrasında gebe kalma ve doğum yapma konusunda sınırlama yoktur. Bir yıla kadar ağır olmayan sportif çalışmaları yapabilirler. Nakli gerçekleştiren ekibin tecrübesi de başarıyı etkilemektedir. Genellikle % 90 oranında karaciğer nakillerinde başarı sağlanmaktadır.
 
Karaciğer Yağlanmasının Nedenleri ?

karaciger-yaglanmasi-belirtileri.jpg




Karaciğer yağlanması ya da steatoz, karaciğerde yağ birikimini açıklayan geniş bir terimdir. Karaciğerde yağ olması normaldir ama yağ oranı % 5 ile % 10 aralığında ise o zaman karaciğer yağlanması hastalığı olarak adlandırılır.

Karaciğer vücudun en büyük ikinci bir organdır. Karaciğerin görevi yediğimiz ve içtiğimiz her şeyi işlemek ve kandaki zararlı maddeleri filtre etmektir. Eğer çok fazla yağ karaciğerde birikir ise o zaman bu süreç etkilenir.

Karaciğer kendini onarabilen bir organdır. Karaciğerin tekrarlanan hasarlarında kalıcı zararlar görmesine siroz denir.

Karaciğer yağlanması hastalığının 4 çeşidi vardır:

  • Alkol ile ilgili karaciğer yağlanması hastalığı
  • Alkolsuz karaciğer yağlanması hastalığı: Karaciğer dokusunda biriken yağlar neden olur. Nedeni alkol değildir. Karaciğerin %10’undan fazla yağ varsa teşhis edilebilir.
  • Alkolsüz Steatohepatit: Biriken yağlar karaciğer de şişmeye neden olur. Orijinal nedeni alkol değildir. Belirtileri iştah kaybı, bulantı, kusma, karın ağrısı ve cilt sararmasıdır. Eğer tedavi edilmezse karaciğerde kalıcı zararlar ve karaciğer yetmezliği gibi durum ortaya çıkabilir.
  • Gebelikten dolayı akut karaciğer yağlanması: Belirtileri hamilelikte üçüncü trimesterde başlar. Kalıcı bulantı ve kusma, sağ üst karın ağrısı, sarılık ve genel halsizlik sayılabilir.
Karaciğer yağlanmasının nedenleri nelerdir?

  • En yaygın nedeni alkolizmdir.
  • Aşırı vücut ağırlığı
  • İnsülin direnci (tip 2 diyabet)
  • Kandaki trigliserid (yağ) oranının yüksek düzeyde olması
  • İlaçlar; aspirin, steroidler, tamoxifen, tetrasiklin
  • Gebelik
  • Toksinler
  • Virüsler (hepatit A, vb)
  • Yüksek kolesterol
  • Dislipidemi
  • Yetersiz beslenme
Karaciğer yağlanmasının belirtileri nelerdir:
Karaciğer yağlanması özellikle başlangıçta sessiz ve hiçbir belirtisi yoktur. Hastalık zamanla ilerledikten sonra;

  • Yorgunluk
  • Kilo kaybı ya da iştah kaybı
  • Zayıflık, güçsüzlük
  • Bulantı
  • Kafa karışıklığı, karar verme yetisini kaybetme veya konsantre sorunu
  • Karın ortası veya sağ üst kısmında ağrı
  • Genişlemiş bir karaciğer
  • Genellikle boyun veya koltuk altı alanları üzerinde yamalı veya koyu deri renk değişikliği
Kaynak=ojeli eller
 
Alkol Karaciğeri Yağlandırıyor

“Alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığı” diye tanımlanan bu sorun, hiç alkol kullanmayanlarda da ortaya çıkabilen, mikroskobik incelemelerle bile “alkolik hepatit”ten ayırt edilemeyen bir sendrom. Çoğu zaman kilosu fazla, göbekli, bel çevresi geniş, kan şekeri (özellikle tokluk şekeri) yüksek, kan yağları dengesiz, özellikle trigliserid seviyeleri fazla olan kişilerde görülüyor. Sendromun nedeni tam olarak bilinmiyor ama sorunun şişmanlık ve metabolik sendrom gibi insülin direnci ile ilişkili olabileceğini gösteren kanıtlar var. Çoğu hastada herhangi bir belirti vermiyor. Bazı hastalar yorgunluk, halsizlik, karın sağ üst bölümünde rahatsızlık hissinden yakınabiliyor. Muayenede az veya çok bir miktar karaciğer büyüklüğü mutlaka saptanıyor. Hastaların çoğu 40-60 yaş arasındaki erkekler ama her iki cinste ve her yaşta görülebiliyor.

a725631d-b5da-4b2b-942c-d2eaae52fd23-444x333.jpg




Nasıl anlaşılıyor?

Karaciğerde yağlanmaya yol açan, organda fazla miktarda trigliserid adlı yağın birikmesidir. Yağ ile işgal edilen karaciğerin zamanla fonksiyonları bozulabiliyor. Karaciğer fonksiyonlarındaki bozulmanın ilk işaretleri AST ve ALT olarak bilinen karaciğer enzimlerinin yükselmesi. Diğer karaciğer enzimlerinden GGT ve ALP, bu hastalıkta nadiren yükseliyor. Ultrasonografik inceleme, karaciğer yağlanmasını belirlemenin ve değerlendirmenin en kolay yolu. Ancak görüntüleme yöntemleriyle de bu hastalığı karaciğer yağlanmasına yol açan diğer hastalıklardan ayırmak kolay olmuyor. Daha sona herhangi bir sürprizle karşılaşmamak için Hepatit B ve C enfeksiyonlarının olmadığından emin olmak gerekiyor. Bunun için karaciğer yağlanması saptanan kişilerde Hepatit B yüzey antijeni ve Hepatit C antikorunun da araştırılması gerekiyor. Karar vermekte güçlük olduğunda karaciğer biyopsisi en doğru tanı aracı olarak kabul ediliyor. Özellikle yağlanmaya dalak büyüklüğünün de eşlik ettiği durumlarda biyopsinin yapılması tavsiye ediliyor.

Tedavisi var mı?

Tedavide etkinliği kanıtlanmış bir ilaç yok ama doktorunuza danışarak yardımcı ilaçlardan faydalana bilirsiniz. Lipotrofik faktörler olarak bilinen Cholin ve benzeri maddelerin bir yararı olmuyor. Silymarin isimli doğal destekten de mümkün ama etkinliği konusunda fikir birliği yok. İlk yapılması gereken şey kilo vermek, belirli besinlerden ve alkolden uzak durmak.

Kişisel sağlık geçmişinizde veya genetik mirasınızda şeker hastalığı, kan yağları dengesizliği, bel çevresi kalınlığı gibi bir aile hikáyesi de varsa karaciğer yağlanması konusunda dikkatli olun. Göbekli veya şişman biriyseniz yılda bir kez karaciğer enzimlerinizi de kontrol ettirin. Fazla kilonuz varsa vermeye gayret edin. Bel çevrenizi inceltin (erkekseniz 100, kadınsanız 88 cm.nin altına indirin). Latent diyabetiniz varsa, alkol kullanıyorsanız, trigliserid isimli yağınız yüksek, iyi kolesterol HDL’niz düşük (%40 mg.dan az), ürik asidiniz yüzde 7 mg.dan fazla ise daha da uyanık olun.

Alkolün, bazı ilaçların ve daha pek çok nedenin karaciğerde yağlanma yapabileceğini ve bu sorunun karaciğerinizde bir sorun başladığının ilk işareti olduğunu da unutmayın.

Siroz riski her zaman var

Göbek-bel çevresinden kilo alma ve metabolik bozukluklarla birlikte olan yağlı karaciğer hastalığının uzun vadeli sonuçları üzerinde henüz fikir birliği yok. Bu hastalığın siroza giden kötü sonuçları olduğunu kabul edenler var ama görünen o ki, çok korkutucu bir seyir göstermiyor, üzücü sonuçları olmuyor. Bununla birlikte enzim yüksekliğinin devam ettiği, karaciğer içi damar basıncının yüksek olduğu durumlarda hastaları daha dikkatli izlemek gerekiyor. Bunlarda karaciğer yetmezliği ve siroza kadar giden tehlikeli sonuçlar görülebiliyor. Yağlı karaciğere çoğu zaman “tokluk şekeri artışı, tansiyon yüksekliği, iyi kolesterol HDL- azlığı, trigliserid yüksekliği” gibi başka bazı sorunların da eşlik etmesi ve bu kişilerde kalp krizlerinin, felçlerin beklenenden daha sık görülmesi sorunu daha önemli hale getiriyor. Problem sıradan bir karaciğer yağlanması olmaktan çıkıp komplike bir metabolik soruna, “metabolik sendrom” a dönüşebiliyor.

Sağlık kontrollerinizi her yıl düzenli olarak yaptırıyorsunuz. Sağlık riski analizlerinizi bu yıl da yaptırdınız. Sonuçlarınızla birlikte doktorunuzdan bir randevu ayarladınız. Laboratuvar bulgularınızı dikkatle inceleyen doktorunuzun size yönelttiği şu üç soruyu dikkatle yanıtladınız:

Alkol kullanımınızı arttırdınız mı?

Karaciğerinize zarar verebilecek bir ilaç veya kimyasal kullandınız mı?

Kilonuzda hızlı bir artma ve/veya kan yağlarınızda, kan şekerinizde ani bir yükselme oldu mu?

İlk iki soruyu ‘Hayır’, son soruyu ‘Evet’ diye yanıtladıysanız, ‘Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması’ sorunu ile karşı karşıya olabilirsiniz. Doktorunuz, tetkiklerinizde ‘ALT ve AST enzimlerinizin yüksek’, karaciğer ultrasonografinizde ‘diffüz yağlanma’ uyarısı saptadı. Muayenenizdeki ‘karaciğerde büyüme’ notu ile birlikte değerlendiği bu bulgular karşısında biraz telaşlandı.

Kaynak:karaciğer yağlanması
 
X