Kararsız ve umutsuz

Ekonomik özgürlüğü, özgüveni ve kendine saygısı olan hiçbir insan mutsuz yaşama mahkum değil. Ne yapar ne eder mutlu olacağı hayata geçer. Eğer mutsuzsanız sizi neyin mutlu edeceğini ancak siz bilebilirsiniz. Sizi mutlu edecek olan şey her ne ise cesur olun ve yapın. Bu cesaretiniz yoksa şikayet etmek yerine yaşadığınız hayatı kendi içinde güzelleştirmeye bakın. Hobiler edinin. Arkadaşlıklar kurun. Olmadı boşanın yani madem mutlu değilsiniz. Yakınmak çözüm değildir. Adım atacak kadar cesur olanlar başarır.

Merhabalar herkese.Ben 20 yıllık evli bir bayanım.Benim eşimin içkisi kumarı çapkınlığı yok.Maddi olarak bir problemi de.Dayağı yok ,evine bakar,makam mevki sahibi bir adamdır.Ancak gelin görün ki ben hiç mutlu değilim.Mutlu olmak için çok çaba sarfettim.Kendi kendime polyannacılık oynayıp durdum hep.Ama artık çok yorgunum.HUZUR İSTİYORUM.sAYGI İSTİYORUM VE DE DEĞER VERİLDİĞİMİ BİLMEK İSTİYORUM.Herkesin beklentileri farklıdır.Yukarıda saydığım şeyler var ya da yok diye mutlu olmak zorunda mıyım.Sadece bunlar mıdır mutluluk kıstasları.İlişkim beni çok yordu inanın.Geleceğe dair umutlarım kalmadı.Sizlerden fikir almak istedim.Bu kadar dayanmışsın devam mı diyorsunuz yoksa artık mutlu olmanın zamanı gelmiştir mi.Eğer lutfedip cevap verirseniz yazıştıkça yaşadıklarımı anlatacağım.Şimdiden teşekkürler.
 
Esınız sızın kendınızı nekadar mutsuz hıssettıgınızın farkında degıl bence,pekı esınızle beraber yaptıgınız seyler varmı muhabbet edermısınız?soguk bır yapıya mı sahıptır,hıcmı sızın dusuncelerınıze saygı gostermez.bu adamın hıc ıyı yonu yokmudur?hep olumsuz yonlerını dusunuyorsunuz bence bırazda ıyı yonlerını dusunun,aslında bızı mutsuz eden erkekler degıl kendimiziz,esınızı sevıyormusunuz?esınız bence sevgısını sızın ıstedıgınız sekılde gosteremeyen bır ınsan.tek cozum ayrılmanız mı gercekten mutlu olurmusunuz ayrılsanız?bana ole gelıyor ki sız sureklı esım benı sevmıyor bana deger vermıyor dusuncelerınızı kafanızdan atsanız mutlulugu yakalayabılırsınız gıbı:44:geldı bana
burda oyle olaylar okuyoruz kı 1yılda 2yılda neler neler yasatıyor erkekler eslerıne onların yanında esınız masum geldı gozume
yanlıs anlamayın sıkıntılarınızı mutsuzluklarınızı basıte almıyorum,ama 20 yıl gecırmıssınız, dıle kolay, 20 yıl :42: Mutlakakı esınızın ıyı yonlerıde vardır, yoksa 20 yıl beraber olamazdınız. Sureklı deger goremıyorum yerıne, mutsuzlukta bogulmamak adına, nebıleyım esınız sızı cok sevdıgını sız olmadan yapamıyacagını,bır yere gıttıgınızde sızı ozledıgını soyluyormus bu tarz seylerı dusunup olumsuz dusunceler aklınıza geldıgınde, uzaklastırsanız o dusuncelerı, kafanızdan olmazm,tek cozum ayrılıkmı yanı?esınızı degıstırmek yerıne oldugu gıbı kabul etseydınız bukadar mutsuz olmazdınız,sıze soluyorumda bende degıstırmeye calısıyorum esımı:1: Daha 3yıllık evlıyım sıze soylerken farkkettım yanlıs yapıyormusum :9:kendımede cozum buldum sımdı:31:
Umarım umutsuzluklarınızdan kurtulur ıc huzuru yakalarsınız bence hala umıt var ,bır kadın cozum aradıgı sürece umıt vardır:34:
 
Tolstoy sen yazdikca, seni daha iyi anliyorum, fakat kizma bana ama sen daha aile icinde kendini savunamiyorsun orada bile esinin senin adina seni savunmasini beklerken, bosaninca su zor hayatta nasil kendini kurtaracaksin?
Tabiki bosanmak lazim insan mutlu olmayinca ama bayagida bir karekter güclülügü olmali bir insanin yeni bir hayata yelken acarken.
Eger bir elti yüzünden veya kaynana yüzünden hayatini mahvedebiliyorsan, bilki hayat görüsün cok daralmis senin zamanla.
Biz calisan kadinlar böyle seyleri konu bile yapmiyoruz, zira inan bazen tuvalete gitmeye zamanimiz olmuyor, görümcemmi, eltimmi dötümüzün kenarindan geciyor vallahi laflari.

Sakin bana kizma ve alinma ne 0lursun, zamanla sen kendi kendini köreltmissin, simdi ne kadarda birkac senelik hayat güvencin olsada maddi olarak bosandiktan sonra, senin daha mücadeleci ve cok saglam güclü karekter edinmen lazim.
Hayati yenmek icin hersey para degil, kurnaz, zeki, güclü ve yeri geldigindede yirtici olman lazim.
Bunlari kendinde bulabiliyorsan bosan ve yepyeni hayat kur kendine.....
Dilerim hersey gönlünce olur.

Haa birde suda var, hayatta kimsenin seni mutlu edecegini sanma, mutlulugu yaratan sensin cünkü.
Hayati biraz kendine göre yontacaksin, biraz suradan alip biraz buradan kesip, seni mutlu edecegi gibi evirip cevireceksin.

bakın benim problemim elti veya kayınvalide değil
ben onları eşimin olaylara yaklaşımını belirtmek amacıyla örnek vermek için yazdım
şimdiye kadar da kendimi hep ben savundum eşim değil
o yüzden de hep kötü oldum
bence çok bilinen bir gerçektir ki
evlilikte eerkeğin eşine davranışları diğer aile fertlerine yansır
ben kendimi savunurken karşımda aile fertlerini değil eşimi buldum
onlarla başa çıkabildim ama eşimle çıkamadım
beni daha iyi anladığınızı yazmışsınız ama
daha problemimin elti görümce kayın vs olduğunu bile anlayamamışsınız
insan evliyken tek başına nasıl mutlu olur çözemedim gerçekten
ortak hayatta tek başına?
ayrıca eltimin bana hırsız demesi kocamla ilişkin varmış önceden demesi sıradan bir olay olsa benim de biyerimin kenarından geçerdi
 
Esınız sızın kendınızı nekadar mutsuz hıssettıgınızın farkında degıl bence,pekı esınızle beraber yaptıgınız seyler varmı muhabbet edermısınız?soguk bır yapıya mı sahıptır,hıcmı sızın dusuncelerınıze saygı gostermez.bu adamın hıc ıyı yonu yokmudur?hep olumsuz yonlerını dusunuyorsunuz bence bırazda ıyı yonlerını dusunun,aslında bızı mutsuz eden erkekler degıl kendimiziz,esınızı sevıyormusunuz?esınız bence sevgısını sızın ıstedıgınız sekılde gosteremeyen bır ınsan.tek cozum ayrılmanız mı gercekten mutlu olurmusunuz ayrılsanız?bana ole gelıyor ki sız sureklı esım benı sevmıyor bana deger vermıyor dusuncelerınızı kafanızdan atsanız mutlulugu yakalayabılırsınız gıbı:44:geldı bana
burda oyle olaylar okuyoruz kı 1yılda 2yılda neler neler yasatıyor erkekler eslerıne onların yanında esınız masum geldı gozume
yanlıs anlamayın sıkıntılarınızı mutsuzluklarınızı basıte almıyorum,ama 20 yıl gecırmıssınız, dıle kolay, 20 yıl :42: Mutlakakı esınızın ıyı yonlerıde vardır, yoksa 20 yıl beraber olamazdınız. Sureklı deger goremıyorum yerıne, mutsuzlukta bogulmamak adına, nebıleyım esınız sızı cok sevdıgını sız olmadan yapamıyacagını,bır yere gıttıgınızde sızı ozledıgını soyluyormus bu tarz seylerı dusunup olumsuz dusunceler aklınıza geldıgınde, uzaklastırsanız o dusuncelerı, kafanızdan olmazm,tek cozum ayrılıkmı yanı?esınızı degıstırmek yerıne oldugu gıbı kabul etseydınız bukadar mutsuz olmazdınız,sıze soluyorumda bende degıstırmeye calısıyorum esımı:1: Daha 3yıllık evlıyım sıze soylerken farkkettım yanlıs yapıyormusum :9:kendımede cozum buldum sımdı:31:
Umarım umutsuzluklarınızdan kurtulur ıc huzuru yakalarsınız bence hala umıt var ,bır kadın cozum aradıgı sürece umıt vardır:34:

teşekkürler bana göre çok akılcı şeyler yazmışsınız
ben de yıllarca iyi yönlerini görerek bu günlere geldim zaten
ama içimdeki boşluk hiç dolmadı işte
vitrinlerde çok çeşitli elbiseler var ve birbirinden güzeller
ama siz hayalinizdeki elbiseyi ararsınız ya(teşbihte hata olmaz)
işte bu da öyle birşey
onun iyi yanları benim olmazsa olmazım değil malesef
ayrıca onu değiştirme hakkım var çünkü o hep benden bekledi bunu
ben de şartlar gereği çok şeyimi değiştirdim zaten
şimdi sıranın onda olduğunu düşünüyorum
hep benim iteklememle yürümez
ben de yoruldum
 
Ekonomik özgürlüğü, özgüveni ve kendine saygısı olan hiçbir insan mutsuz yaşama mahkum değil. Ne yapar ne eder mutlu olacağı hayata geçer. Eğer mutsuzsanız sizi neyin mutlu edeceğini ancak siz bilebilirsiniz. Sizi mutlu edecek olan şey her ne ise cesur olun ve yapın. Bu cesaretiniz yoksa şikayet etmek yerine yaşadığınız hayatı kendi içinde güzelleştirmeye bakın. Hobiler edinin. Arkadaşlıklar kurun. Olmadı boşanın yani madem mutlu değilsiniz. Yakınmak çözüm değildir. Adım atacak kadar cesur olanlar başarır.

ben buradaki insanlarla fikir alışverişinde bulunuyorum sanıyordum
yakındığımı değil
 
şimdi empati yapmaya çalışıyorum, ben emzikli yeni doğum yapmış bir anne olacağım, kaynım sobalı tek odamdan ben maç izleyeceğim deyip beni adeta kovacak. ne münasebet yahu? hiç de fevri biri olmamama rağmen, o evi o kocanın da, kaynananın da, kayınların da başına yıkarım. o evin hanımı kim? zaten aynı evde yaşayamayacağıma kanaat getirdikten sonra, eve de gelemezler. geldiler mi? o zaman bütün sonuçlara katlanıp, onlar gitmeden benim bu evde işim yok deyip çekip giderdiniz. kaynana hasta oluyor, siz kendi üzerinize düşenden çok daha fazlasını yüklenip, yok bir eltiyle anlaşamıyor, diğerinin küçük çocuğu var gidip bakıyorsunuz. madem gücünüzü aşıyordu, sadece üzerinize düşeni yapacaktınız. bırakacaktınız, kalan kısmı evlatları halletsin.

ablacım, insan oğlu nankördür. size bu yaptıklarınızdan dolayı minnet duymalarını beklemeyin. duymazlar! çünkü bütün bunlar bir süre sonra sizin üzerinize yapışıp kalan bir görev olmuş. eşiniz de yediriyorum, içiriyorum, geziyor daha ne istiyor havasına bürünmüş. rumuzunuz tolstoy! eminim ki iç dünyası çok zengin bir hanımsınız. anlaşılmamışsınız, kendinizi sözlü anlatmaya çalışmışsınız ancak yetmemiş. bazı insanlara malesef arada dellenmek gerekiyor. durumunuza inanın çok üzüldüm. bu kadar naif olmayın lütfen. kararsız da, umutsuz da olmayın. dünyada sizden bir tane var öyle değil mi? nasıl mutlu olacaksanız, onu yapın. çocuklar demeyin, annem babam demeyin, çevre demeyin. su akar yolunu bulur. siz artık büyüyen çocuklarınız için kendinizi yıpratarak, belki depresyona girerek fedakarlık yapacaksınız, ama bir gün hepsi sizi bırakıp gidecek. ve geriye dönüp o yılları tekrar yaşayamayacaksınız. bu sefer de ne oluyor biliyor musunuz? artık sinirler yıpranmış, tahammül azalmış. hiç farkında olmadan çocuklardan fedakarlık bekleyen, ilgi bekleyen, olmayınca gereksiz kaprisler yapan bir anneye dönüşmüşsünüz. kendim tecrübe edecek yaşta değilim, ancak çevremde malesef çok gördüm:(
kaynım olayında açıklama yaptım sanırım
nereye gideceğim annemler onları haklı buluyor
ayrıca ben de hır çıkardım ama adam gitmedi
yüzsüzle uğraşmak zor malesef
siz okurken sinir oluyorsunuz ama ben bunu bizzat yaşadım
git diyorum gidemem abimin evi diyor
koskoca adamı kucağıma alıp evden atamam değil mi
bu durumda iş kime düşer
bence eşime
ama yapmadı
onlar kırılacağına beni kırmayı tercih etti
bazı arkadaşlar da kendinizi savunamamışsınız diyor
elinizi vicdanınıza koyun
zaten sezaryenden çıkmışım kımıldayacak halim yok
sorunu çözmek eşime düşmez miydi
 
demek istediğinizi anlıyorum. eşiniz ve ailesi sizi sindirmiş, bu da sizde öfke ve umutsuzluk yaratmış haklı olarak. teorikte şunu söylemek kolaydır ''sesini yükselt, sana haksızlık yapılmasına izin verme'' ama pratikte herşey bu kadar kolay olmuyor. kaynınızın kalması meselesi gibi. güzellikle söylediniz herşeye rağmen değişmedi ise bunu da bir imtihan olarak görüp geçmesini beklersiniz. hayat hep istediğimiz gibi gitmez bazen katlanmamız ve sabretmemiz gereken durumlar olabilir...

diğer durum ise çok farklı. kızınızın okulu, bir mesajınızda bahsettiğiniz istemediğiniz tatil meselesi. bunda aileler yok. siz ve eşiniz varsınız sadece. aileler işin içine girince mecburen biraz daha alttan almak gerekiyor ama bu durumları kabul etmemeniz gerekirdi bence. sizin görüşlerinizi hiçe sayıp tatil ayarlayan biriyle tatile gitmeyin. büyük konuşmak istemiyorum ama bu durumda olsam ''kapı açık, sen gidebilirsin ama benim görüşlerimi kaale almayan biriyle ben hiç bir yere gitmem'' derdim. ancak bu şekilde sizi ciddiye alır ve ona göre verdiği kararlarda sizin hakkınızı gözetirdi. belki ağır bir laf olacak ama erkekler bazen bu dilden anlar: yumuşak kadın olmaktansa bazen çirkefleşmek gerekir...

okul meselesinde yine aynı şey geçerli. buna izin vermemeniz gerekirdi. siz kontrolü eşinize bırakıyorsunuz sonra da neden beni hiçe sayıyor diyorsunuz



okuma yazmayı bilmiyor olsanız bunu anlarım. eşiniz araştırsın sonra istişare yapın beraber. ama eğitimli insansınız, size neden gidip okulları araştırmıyorsunuz hiç? taşın altına elinizi sokmuyor, tüm kontrolü eşinize bırakıyor sonra niye beni dinlemiyor diyorsunuz?

tüm bu yazdıklarımdan eşinizin tarafında olduğumu, onu savunduğumu düşünmeyin. eşiniz size haksızlık ediyor bu çok açık zaten, ben sadece artık değişmeyecek ve değişmesi çok zor olan eşinizle birşeyleri daha iyi hale getirmek için size farklı bir bakış açısı sunuyorum. eşiniz değişmez ama ilişkinizi siz değiştirebilirsiniz. kendi etkinizi değiştirirseniz eşinizin tepkileri de değişir. size göre şekil alır.

okulu ben araştırsam herhalde niye onu da kendiniz yaptınız bırakın onu da eşiniz halletsin denirdi
 
şimdi empati yapmaya çalışıyorum, ben emzikli yeni doğum yapmış bir anne olacağım, kaynım sobalı tek odamdan ben maç izleyeceğim deyip beni adeta kovacak. ne münasebet yahu? hiç de fevri biri olmamama rağmen, o evi o kocanın da, kaynananın da, kayınların da başına yıkarım. o evin hanımı kim? zaten aynı evde yaşayamayacağıma kanaat getirdikten sonra, eve de gelemezler. geldiler mi? o zaman bütün sonuçlara katlanıp, onlar gitmeden benim bu evde işim yok deyip çekip giderdiniz. kaynana hasta oluyor, siz kendi üzerinize düşenden çok daha fazlasını yüklenip, yok bir eltiyle anlaşamıyor, diğerinin küçük çocuğu var gidip bakıyorsunuz. madem gücünüzü aşıyordu, sadece üzerinize düşeni yapacaktınız. bırakacaktınız, kalan kısmı evlatları halletsin.

ablacım, insan oğlu nankördür. size bu yaptıklarınızdan dolayı minnet duymalarını beklemeyin. duymazlar! çünkü bütün bunlar bir süre sonra sizin üzerinize yapışıp kalan bir görev olmuş. eşiniz de yediriyorum, içiriyorum, geziyor daha ne istiyor havasına bürünmüş. rumuzunuz tolstoy! eminim ki iç dünyası çok zengin bir hanımsınız. anlaşılmamışsınız, kendinizi sözlü anlatmaya çalışmışsınız ancak yetmemiş. bazı insanlara malesef arada dellenmek gerekiyor. durumunuza inanın çok üzüldüm. bu kadar naif olmayın lütfen. kararsız da, umutsuz da olmayın. dünyada sizden bir tane var öyle değil mi? nasıl mutlu olacaksanız, onu yapın. çocuklar demeyin, annem babam demeyin, çevre demeyin. su akar yolunu bulur. siz artık büyüyen çocuklarınız için kendinizi yıpratarak, belki depresyona girerek fedakarlık yapacaksınız, ama bir gün hepsi sizi bırakıp gidecek. ve geriye dönüp o yılları tekrar yaşayamayacaksınız. bu sefer de ne oluyor biliyor musunuz? artık sinirler yıpranmış, tahammül azalmış. hiç farkında olmadan çocuklardan fedakarlık bekleyen, ilgi bekleyen, olmayınca gereksiz kaprisler yapan bir anneye dönüşmüşsünüz. kendim tecrübe edecek yaşta değilim, ancak çevremde malesef çok gördüm:(
bakın bu kayınvalide olayında yapılması gerekeni yaptım onu konu bile etmiyorum
kimseden minnet te beklemiyorum
kadın yangından zor kurtulmuştu
böyle bir durumda ben boşken diğer 2 eltime siz bebeklerinizi de alın onun yanında yatın bana ne mi deseydim
veya görüşmeyen ve hiç gelmeyen eltimi zorla mı getirtseydim
ayrıca bu konuda kayınvalidem bana sürekli dua ediyor
seninle ilk zaman çok sorun yaşadık benim acemiliğime senin cahilliğine geldi ama sen bana iyilikle karşılık verdin allah razı olsun diyor
e ben daha ne bekleyeyyim
ki bunu da beklememiştim zaten
ama nankör değilmiş
hangi yazımdan gereksiz kapris yaptığım sonucuna vardınız
 
kaynım olayında açıklama yaptım sanırım
nereye gideceğim annemler onları haklı buluyor
ayrıca ben de hır çıkardım ama adam gitmedi
yüzsüzle uğraşmak zor malesef
siz okurken sinir oluyorsunuz ama ben bunu bizzat yaşadım
git diyorum gidemem abimin evi diyor
koskoca adamı kucağıma alıp evden atamam değil mi
bu durumda iş kime düşer
bence eşime
ama yapmadı
onlar kırılacağına beni kırmayı tercih etti
bazı arkadaşlar da kendinizi savunamamışsınız diyor
elinizi vicdanınıza koyun
zaten sezaryenden çıkmışım kımıldayacak halim yok
sorunu çözmek eşime düşmez miydi

elbette sorunu çözmek eşinize düşerdi. ama eşiniz anlattığınız, benim de anlayabildiğim kadarıyla bu kapasitede bir insan değil. siz yine aynını yapıyorsunuz, tahammülünüzün yeterli olmadığını yine anlatamıyorsunuz. çünkü sadece konuşuyorsunuz, ona bu amiyane tabirle sinek vızıltısı gibi geliyor.

12- 13 yaşlarımdaydım. annem bana ve ablalarıma, babama, babanneme sürekli tahammülünün azaldığını, biraz hassasiyet göstermemiz gerektiğini vs anlatır dururdu. ama bunları anlatırken, yapması gerektiğini düşündüğü herşeyi ama her şeyi, ya da beklediklerimizi eksiksiz yapmaya devam ederdi. anlar mıydık? hadi ben çocuktum, ya ablalarım, hele hele babam? annem ne yaptı biliyor musunuz? çıldırdı! en sonunda çıldırdı! çocuklar dahil, kimse benden kıymetli değil! bu ev ben iyi olduğum sürece döner, huzur olur, mutluluk olur. hiç birinizi istemiyorum dedi, valizini topladığı gibi evi terketti. kelimenin tam anlamıyla hepimiz dumur olduk. ama çok iyi oldu. özellikle babam ve babannem, yaptıklarını ya da yapmadıklarını sorgulama şansına sahip oldular. annemi bir süre kendi haline bıraktılar, sonra ikna edip eve getirdiler. sonra bir çok şey düzeldi. çünkü hiç birimiz annemden vazgeçemeyecek kadar onu seviyorduk. bilmiyorum anlatabildim mi?
 
Yani bundan sonra bu adam değişmez.
Değişmeye çalışsa bile,seni mutlu eder mi bilinmez.
Bugün eve çiçeklerle gelse,ne derece mutlu olup herşeyi unutabilirsin ki ?

İki ayrı dünyan var.Senin kendi dünyan ve eşinle olan dünyan.
Eşinle olan dünyanda mutlu değilsin.
Kendi dünyanda mutluysan,eşinle olanı silmeyi düşünebilirsin.

Çocuklar,tamamen eşinle olan dünyanda değil sanıyorum.Çocuklarınla tek olarak paylaştığın anlar mutlaka vardır.
Peki eşinin var mı ? Yani baba olarak,çocuklarıyla iyi bir diyaloğu,başbaşa geçirdiği zamanları var mı ?

teşekkür ederim öncelikle
ama konu eşimin değişip değişmemesi değil
benim hoşnut olmadığım bu durumu daha fazla çekip çekmemem gerektiği
onunla olan dünyamı unutursam eğer neden evli kalıp bir de bir dolu sorumluluk alayım ki
ya da alayım mı sorun bu
 
bakın bu kayınvalide olayında yapılması gerekeni yaptım onu konu bile etmiyorum
kimseden minnet te beklemiyorum
kadın yangından zor kurtulmuştu
böyle bir durumda ben boşken diğer 2 eltime siz bebeklerinizi de alın onun yanında yatın bana ne mi deseydim
veya görüşmeyen ve hiç gelmeyen eltimi zorla mı getirtseydim
ayrıca bu konuda kayınvalidem bana sürekli dua ediyor
seninle ilk zaman çok sorun yaşadık benim acemiliğime senin cahilliğine geldi ama sen bana iyilikle karşılık verdin allah razı olsun diyor
e ben daha ne bekleyeyyim
ki bunu da beklememiştim zaten
ama nankör değilmiş
hangi yazımdan gereksiz kapris yaptığım sonucuna vardınız

ablacım çok alıngansınız:) size gereksiz kapris yaptınız demedim, yıllar sonra duygusal tatminsizlikten yıprandığınızda yapma ihtimaliniz yüksek dedim.
 
elbette sorunu çözmek eşinize düşerdi. ama eşiniz anlattığınız, benim de anlayabildiğim kadarıyla bu kapasitede bir insan değil. siz yine aynını yapıyorsunuz, tahammülünüzün yeterli olmadığını yine anlatamıyorsunuz. çünkü sadece konuşuyorsunuz, ona bu amiyane tabirle sinek vızıltısı gibi geliyor.

12- 13 yaşlarımdaydım. annem bana ve ablalarıma, babama, babanneme sürekli tahammülünün azaldığını, biraz hassasiyet göstermemiz gerektiğini vs anlatır dururdu. ama bunları anlatırken, yapması gerektiğini düşündüğü herşeyi ama her şeyi, ya da beklediklerimizi eksiksiz yapmaya devam ederdi. anlar mıydık? hadi ben çocuktum, ya ablalarım, hele hele babam? annem ne yaptı biliyor musunuz? çıldırdı! en sonunda çıldırdı! çocuklar dahil, kimse benden kıymetli değil! bu ev ben iyi olduğum sürece döner, huzur olur, mutluluk olur. hiç birinizi istemiyorum dedi, valizini topladığı gibi evi terketti. kelimenin tam anlamıyla hepimiz dumur olduk. ama çok iyi oldu. özellikle babam ve babannem, yaptıklarını ya da yapmadıklarını sorgulama şansına sahip oldular. annemi bir süre kendi haline bıraktılar, sonra ikna edip eve getirdiler. sonra bir çok şey düzeldi. çünkü hiç birimiz annemden vazgeçemeyecek kadar onu seviyorduk. bilmiyorum anlatabildim mi?

işte ben de bunu yapmalı mıyım yoksa katlanmalı mıyım diye konu açtım
acaba anneniz nereye gitti
çünkü benim ailem ortada bir sorun olmadığını
bu devirde mutlu evliliğin zaten klmadığını
o yüzden de oturduğum yerde oturmam gerektiğini söyledi
ayrıca gidersem dönmemek üzere giderim ben
döndüğümde hiçbirşey değişmezse ne olacak
herkes sizin gibi değil unutmayın
 
elbette sorunu çözmek eşinize düşerdi. ama eşiniz anlattığınız, benim de anlayabildiğim kadarıyla bu kapasitede bir insan değil. siz yine aynını yapıyorsunuz, tahammülünüzün yeterli olmadığını yine anlatamıyorsunuz. çünkü sadece konuşuyorsunuz, ona bu amiyane tabirle sinek vızıltısı gibi geliyor.

12- 13 yaşlarımdaydım. annem bana ve ablalarıma, babama, babanneme sürekli tahammülünün azaldığını, biraz hassasiyet göstermemiz gerektiğini vs anlatır dururdu. ama bunları anlatırken, yapması gerektiğini düşündüğü herşeyi ama her şeyi, ya da beklediklerimizi eksiksiz yapmaya devam ederdi. anlar mıydık? hadi ben çocuktum, ya ablalarım, hele hele babam? annem ne yaptı biliyor musunuz? çıldırdı! en sonunda çıldırdı! çocuklar dahil, kimse benden kıymetli değil! bu ev ben iyi olduğum sürece döner, huzur olur, mutluluk olur. hiç birinizi istemiyorum dedi, valizini topladığı gibi evi terketti. kelimenin tam anlamıyla hepimiz dumur olduk. ama çok iyi oldu. özellikle babam ve babannem, yaptıklarını ya da yapmadıklarını sorgulama şansına sahip oldular. annemi bir süre kendi haline bıraktılar, sonra ikna edip eve getirdiler. sonra bir çok şey düzeldi. çünkü hiç birimiz annemden vazgeçemeyecek kadar onu seviyorduk. bilmiyorum anlatabildim mi?

işte ben de bunu yapmalı mıyım yoksa katlanmalı mıyım diye konu açtım
acaba anneniz nereye gitti
çünkü benim ailem ortada bir sorun olmadığını
bu devirde mutlu evliliğin zaten klmadığını
o yüzden de oturduğum yerde oturmam gerektiğini söyledi
ayrıca gidersem dönmemek üzere giderim ben
döndüğümde hiçbirşey değişmezse ne olacak
herkes sizin gibi değil unutmayın
 
teşekkürler bana göre çok akılcı şeyler yazmışsınız
ben de yıllarca iyi yönlerini görerek bu günlere geldim zaten
ama içimdeki boşluk hiç dolmadı işte
vitrinlerde çok çeşitli elbiseler var ve birbirinden güzeller
ama siz hayalinizdeki elbiseyi ararsınız ya(teşbihte hata olmaz)
işte bu da öyle birşey
onun iyi yanları benim olmazsa olmazım değil malesef
ayrıca onu değiştirme hakkım var çünkü o hep benden bekledi bunu
ben de şartlar gereği çok şeyimi değiştirdim zaten
şimdi sıranın onda olduğunu düşünüyorum
hep benim iteklememle yürümez
ben de yoruldum

haklısınız soledıklerınızde tabıkı hakkınız var sızce degısırmı esınız cogunluk degısmez demıs bence degısebılır sızın boyle cok mutsuz oldugunuzu bu sekılde yasamak sıze ıskence oldugunu bırsekılde anlamalı ama nasıl?sorularımın coguna cvp vermemıssınız,aslında hersey ortada gıbı gozukuyor sız hep vermıssınız hep sız degısmıssınız hep fedakar olan sızmıssınız esınız ondan gerek bıle gormemıs.
Kendınızı gerı cektıgınız zamanlar oldumu,ozamanlarda kı hareketlerı nasıldı esınızın?kadınlar cok verıcı oldumu sonuc bu oluyor malesef,keske bıraz dıslı bır yapıya sahıc olsaydınız.bu gune kadar hep esınızın dedıgı olmus hep onun soznu gecmıs kı keske gecmeseymıs yerı geldıgınde yumrugunuzu masaya vurup ben bu konuda haklıyım sen haksızsın deseydınız sımdı bukadar mutsuz ve umutsuz olmuyacaktınız.atıyorum eltınız sıze ıftıra attıgında bu olayı esınızın sızı savunmasını beklemeseydınız sız kendınızı savunsaydınız esınızdede cok hatalar var evet sızı savunabılırdı cok eksık yanları var bende sızın yerınızde olsaydım bende cok kırılırdım
ama esınızın genel ıhtıbarıyle umursamaz bır tavrı var, erkeklerın bır cogunda oldugu gıbı, erkeklerın cocu duz mantık bızım gıbı dusuncelere sahıp degıl eltınızın sıze attıgı ıftırada verdıgı cvpta bunu cok ıyı anlatıyo(o ole dedı dıye ole olacak degılsın ya)umarım hersey gonlunuzce olur
 
haklısınız soledıklerınızde tabıkı hakkınız var sızce degısırmı esınız cogunluk degısmez demıs bence degısebılır sızın boyle cok mutsuz oldugunuzu bu sekılde yasamak sıze ıskence oldugunu bırsekılde anlamalı ama nasıl?sorularımın coguna cvp vermemıssınız,aslında hersey ortada gıbı gozukuyor sız hep vermıssınız hep sız degısmıssınız hep fedakar olan sızmıssınız esınız ondan gerek bıle gormemıs.
Kendınızı gerı cektıgınız zamanlar oldumu,ozamanlarda kı hareketlerı nasıldı esınızın?kadınlar cok verıcı oldumu sonuc bu oluyor malesef,keske bıraz dıslı bır yapıya sahıc olsaydınız.bu gune kadar hep esınızın dedıgı olmus hep onun soznu gecmıs kı keske gecmeseymıs yerı geldıgınde yumrugunuzu masaya vurup ben bu konuda haklıyım sen haksızsın deseydınız sımdı bukadar mutsuz ve umutsuz olmuyacaktınız.atıyorum eltınız sıze ıftıra attıgında bu olayı esınızın sızı savunmasını beklemeseydınız sız kendınızı savunsaydınız esınızdede cok hatalar var evet sızı savunabılırdı cok eksık yanları var bende sızın yerınızde olsaydım bende cok kırılırdım
ama esınızın genel ıhtıbarıyle umursamaz bır tavrı var, erkeklerın bır cogunda oldugu gıbı, erkeklerın cocu duz mantık bızım gıbı dusuncelere sahıp degıl eltınızın sıze attıgı ıftırada verdıgı cvpta bunu cok ıyı anlatıyo(o ole dedı dıye ole olacak degılsın ya)umarım hersey gonlunuzce olur

çok sağolun
sorularınıza tekrar bakıp cevaplarım özür
aslında çok dişliyim inanın bana
ama bu halde bile başa çıkamadıysam varın eşimi düşünün bir de
bakın ben 20 yıldır oturup ta eşim beni savunsun diye beklemedim
kendim gerekeni söyledim
ama onun sessiz ya da tepkisiz kalışı ailede bir genişlik yarattı
onlar zaten beni el kızı olarak gördüklerinden benim tepkilerimden çok abilerininkine önem verdiler
tabi eşim ses çıkarmayınca da meydanı boş buldular
o zaman da olayların biri başladı biri bitti
 
işte ben de bunu yapmalı mıyım yoksa katlanmalı mıyım diye konu açtım
acaba anneniz nereye gitti
çünkü benim ailem ortada bir sorun olmadığını
bu devirde mutlu evliliğin zaten klmadığını
o yüzden de oturduğum yerde oturmam gerektiğini söyledi
ayrıca gidersem dönmemek üzere giderim ben
döndüğümde hiçbirşey değişmezse ne olacak
herkes sizin gibi değil unutmayın


hayat bazen risk almak demek değil midir? bu kadar mutsuzsanız ya şansınızı deneyeceksiniz ya da aç değilim, açık değilim, bana karışmıyor deyip duygusal alanda tatmini bir kenarı bırakıp elinizdekilerle yetineceksiniz. neden eşim beni anlamıyor demeden, anlatmaktan da vaz geçeceksiniz. kendinize sizi mutlu edecek uğraşlar bulacaksınız, onu yok sayacaksınız, kalan ömrünüzde iki ev arkadaşı olarak yaşamayı göze alacaksınız. başka yolu varsa da ben bilmiyorum.
 
Esınız sızın kendınızı nekadar mutsuz hıssettıgınızın farkında degıl bence,pekı esınızle beraber yaptıgınız seyler varmı muhabbet edermısınız?soguk bır yapıya mı sahıptır,hıcmı sızın dusuncelerınıze saygı gostermez.bu adamın hıc ıyı yonu yokmudur?hep olumsuz yonlerını dusunuyorsunuz bence bırazda ıyı yonlerını dusunun,aslında bızı mutsuz eden erkekler degıl kendimiziz,esınızı sevıyormusunuz?esınız bence sevgısını sızın ıstedıgınız sekılde gosteremeyen bır ınsan.tek cozum ayrılmanız mı gercekten mutlu olurmusunuz ayrılsanız?bana ole gelıyor ki sız sureklı esım benı sevmıyor bana deger vermıyor dusuncelerınızı kafanızdan atsanız mutlulugu yakalayabılırsınız gıbı:44:geldı bana
burda oyle olaylar okuyoruz kı 1yılda 2yılda neler neler yasatıyor erkekler eslerıne onların yanında esınız masum geldı gozume
yanlıs anlamayın sıkıntılarınızı mutsuzluklarınızı basıte almıyorum,ama 20 yıl gecırmıssınız, dıle kolay, 20 yıl :42: Mutlakakı esınızın ıyı yonlerıde vardır, yoksa 20 yıl beraber olamazdınız. Sureklı deger goremıyorum yerıne, mutsuzlukta bogulmamak adına, nebıleyım esınız sızı cok sevdıgını sız olmadan yapamıyacagını,bır yere gıttıgınızde sızı ozledıgını soyluyormus bu tarz seylerı dusunup olumsuz dusunceler aklınıza geldıgınde, uzaklastırsanız o dusuncelerı, kafanızdan olmazm,tek cozum ayrılıkmı yanı?esınızı degıstırmek yerıne oldugu gıbı kabul etseydınız bukadar mutsuz olmazdınız,sıze soluyorumda bende degıstırmeye calısıyorum esımı:1: Daha 3yıllık evlıyım sıze soylerken farkkettım yanlıs yapıyormusum :9:kendımede cozum buldum sımdı:31:
Umarım umutsuzluklarınızdan kurtulur ıc huzuru yakalarsınız bence hala umıt var ,bır kadın cozum aradıgı sürece umıt vardır:34:

hayır kendisi evde dut yemiş bülbül gibidir
sevip sevmediğimi artık bilmiyorum
ayrılsam mutlu olur muyum?denemeden bilemem ama en azıdan rahatlarım
gücüme giden şeyler yapılmamış olur
 
Yani bundan sonra bu adam değişmez.
Değişmeye çalışsa bile,seni mutlu eder mi bilinmez.
Bugün eve çiçeklerle gelse,ne derece mutlu olup herşeyi unutabilirsin ki ?

İki ayrı dünyan var.Senin kendi dünyan ve eşinle olan dünyan.
Eşinle olan dünyanda mutlu değilsin.
Kendi dünyanda mutluysan,eşinle olanı silmeyi düşünebilirsin.

Çocuklar,tamamen eşinle olan dünyanda değil sanıyorum.Çocuklarınla tek olarak paylaştığın anlar mutlaka vardır.
Peki eşinin var mı ? Yani baba olarak,çocuklarıyla iyi bir diyaloğu,başbaşa geçirdiği zamanları var mı ?

teşekkür ederim öncelikle
ama konu eşimin değişip değişmemesi değil
benim hoşnut olmadığım bu durumu daha fazla çekip çekmemem gerektiği
onunla olan dünyamı unutursam eğer neden evli kalıp bir de bir dolu sorumluluk alayım ki
ya da alayım mı sorun bu

Silmekten kastım,boşanmaktı.
O şekilde yazmaya elim varmadı.

Bir de eşinin,çocuklarla ilişkisini merak ediyorum.
Tabii yazmak zorunda değilsin ama sadece evde,başlarında baba olsun diye mi yoksa çocuklarla güzel bir iletişimi var mı onu irdelemiştim.
 
hayır kendisi evde dut yemiş bülbül gibidir
sevip sevmediğimi artık bilmiyorum
ayrılsam mutlu olur muyum?denemeden bilemem ama en azıdan rahatlarım
gücüme giden şeyler yapılmamış olur
mutlulugu bosanmakta bulucaksanız eger kendınızı ole daha iyi hıssedıcegınıze ınanıyorsanız ozamna mutlaka ayrılın...
Bu sekılde mutsuz ve umutsuz bır 20 yıl daha gecırmeyın derım hakkınızda hayırlısı olsun bu sekılde yasamkta zor yasınız daha cok genc 20yıllık evlıyım deyınce 55 60 yasında bırısısınız sanmıstım mutsuzsanız surdurmek zorunda degılsınız benımde annem ve babam bosanmıs ben 9yasındayken babam hala barısmak ıster annemse ıyıkı bosanmısım der,bızcede ıyıkı bosanmıslar...
 
Silmekten kastım,boşanmaktı.
O şekilde yazmaya elim varmadı.

Bir de eşinin,çocuklarla ilişkisini merak ediyorum.
Tabii yazmak zorunda değilsin ama sadece evde,başlarında baba olsun diye mi yoksa çocuklarla güzel bir iletişimi var mı onu irdelemiştim.

çok şükür kötü bir baba değil
yalnız biraz gerikafalıca metodları var ama ben dengelemeye çalışıyorum
mesela açıktan sevmez
ama çocuklar bilirler sevildiklerini
 
Back
X