kızlar bizim kaderimiz ortakmış valla. siz böyle yazdıkça yaww diyom bu ülkenin bir köşesinde benden ne kadar çok varmış.
benim annem yoktu maddi açıdan da zayıf bir aileden geliyorum. yani hep çalışmak zorunda oldum ve annem olmadığı için hep birşeylerin yükü üstümdeydi.çalışmasam ev dönmüyodu. hep iş ve ev temposu. ne ergenlik bildim, ne genç kızlığımı bildim, ne bekarlığımı bildim. evlendim bütün bunlara rağmen dedim ki bekarlık ne güzelmiş oysaki
koca ne kirliyi kirliye atar, ne bir bardak suyunu alır, ne sofraya bir tabak koyar, nede çayını ısıtıp içer. çayı ısıtmamışsamda habire çayı ısıt der, arada kalkıp ısıttığı çayında elli kere lafını sokar. sürekli gündüz işte çalışmamı, akşam eve gelip evde çalışmamı, hizmet etmemi isteyen, asla yardım eli uzatmayan, eve kadın almama bile izin vermeyen bir adamla karşılaştım.
babam benim 65 yaşında ama bir çok hastalığı alan, 5 dk lık yolu zor yürüyen bir adamdır. adamın arkasını topladığımı bilmem, birde bekarken evi temizlediğimde oturup yer silen bir insandı... işten gelirken yağmurda sucuk gibi olmuş beni görünce ağlayan yine bir erkek ve yine babamdı. Allah kimseyi duyarsız, vicdansız insanlarla karşılaştırmasın demekle kalabiliyorum sadece.. önemli olan cinsiyet farkı değil yürek bence. Allah hakeden herkesi yüreği olan, vicdanlı duyarlı adaletli karşılaştırsın.. hayat acı ama malesef hayatın birçok noktasında ezildiğimiz gibi yine evlilikde de ezilen malesef çoğunlukla biz kadınlar oluyoruz.