Kendi kendime kendimleyim...

binhuzunluhaz

Nirvana
Kayıtlı Üye
18 Temmuz 2008
727
2.340
638
45
Merhaba,

Uzun zamandır aklımda olan "bir çeşit günlük" tutma düşüncemi eyleme geçiriyorum. Düzenli olarak her gün olmasa bile haftada dört beş gün yazmak niyetindeyim.

Gün içerisinde planladıklarımı, yapmayı hayal ettiklerimi, hedeflerimi, gerçekleştirdiklerimi, okuduklarımı, gezdiğim yerleri, rutinlerimi, bana olumlu-olumsuz hissettirilen duygularımı yazmak istiyorum. Yazmanın bir çeşit iç döküş ve etkili bir motivasyon kaynağı olacağını düşünüyorum.

Ben kimim, biraz yazmak istiyorum.

25 yıl özel sektörde çalışmış ve artık emekli olmuş iki çocuk annesi bir eşim. Anneyim, evladım, öğrenciyim. Henüz 45 yaşındayım: ) Ve son üç beş senedir kendimi buluyorum desem yeridir.
Kendime yaptığım en iyi şeylerden biri çalışma hayatından hiç ayrılmamak, sanırım her kadının kolunda hiç bozdurulmayacak ve sürekli kendisine kapı açabilecek bir altın bileziği olmalı.
İlla çalışmak zorunda değil kadınlar ama yaşamı boyunca kendisini geçindirebileceği mesleği olsa çok avantajlı olur.
25 yıl kesintisiz çalıştıktan sonra emekli oldum. Çok şükür iyi bir şirkette yaklaşık 25 yıl çalışarak emekli oldum.

Ve kendim için yaptığım diğer bir güzellikte tekrardan üniversitede istediğim bir bölüme yerleşmek oldu: ) Bu konuda oldukça mutluyum, gençlere uyum sağlamak zor olsa da: )) Şu an 4. sınıfa başlayacağım, sonrasında bölümle ilgili bir şey yapar mıyım bilmiyorum açıkçası.

İlerleyen günlerde kendimle ilgili ufak tefek bilgiler yazarım.
 
Bugünüm...

Sabahları genelde 6 da uyanıyorum. Yüz yıkama, diş fırçalama faslından sonra günlük C vitamini sürdüm.
Oğlum ve kızım okula erken gidiyorlar, eşim de peşlerinden çıkıyor. Onları uğurlama safhasını atlattım. Çok şükür okullar ile düzen oluyor evde, bu düzeni seviyorum: )

Günlük tespihlerimi çektim, mutfağı toparladım.

Haftalık temizliğimi pazartesileri yapıyorum, evi sildim süpürdüm. Evimin işini yaparken çok mutluyum. Yapabilecek durumda olduğum için, sağlığım buna elverdiği için şükrederek yapıyorum. Çalışırken düzenli yardımcı gelirdi ama evde olduğumdan beri yardımcı almıyorum. Okula gittiğim günler bazen zamansızlıktan bunaldığım oluyor ama çabuk geçiyor o anlarım: )

Evi silme süpürme işinden sonra kahvaltımı hazırladım.
Günde 2 öğün besleniyorum. 10.30 gibi kahvaltımı yaptım.
Sonrasında banyoları temizledim, tatil dönüşü bitmeyen çamaşırları atarak bitirmeye çalıştım ama ben attıkça onlar çoğalıyordu sanki: )

Saat 12 gibi tüm işlerim bitti. Duşumu aldım ve biraz dinlendim.

1 saat kadar kitap okudum, internette yavaş olduğundan telefonu pek elime almadım.

Öğlen bir muz ve biraz ceviz atıştırmalığından sonra markete çıkıp geldim.

Akşam yemeği için hazırlık yaptım ve son öğünümü saat 17 gibi yedim. Biraz kilo verme amacımda var, umarım olur.

Kızım geldi, oğlumla eşimi bekliyorum. Akşam yemeği için tavuk pilav, domates salatası ve karpuz keseceğim.

Akşam yemek sonrası çaylarımızı içeriz.

Akşam cilt bakımımı yapar (önce temizleme sonra mela b3 serum sürerim), biraz kitap okur ve 22.30 gibi yatmış olurum.

Bugünüm için binlerce kere şükrediyorum. Bazen farkında olmadığımız nice güzellikler sunuluyor bizlere, farkındalığım ile telaşım azalıyor.
 
sayfanız hayırlı olsun, maşallah ne güzel size. Ben de 49 yaşında emekli ve çalışan bir bayanım. Takipte olacağım.
 
Selamlar herkese,

Dün ve bugün annemdeydim. (Annem iki yıl önce beyne pıhtı atma sebebi ile yatağa bağımlı kaldı ve her hafta bakıcı abla izine gittiğinde yanında kalıyorum)

Cilt bakımı dışında başka bir rutinimi yapamadım. Bu akşam eve geldim, duş sonrası biraz kişisel bakım ve çekemediğim tespihlerimi çekip dinlenmek istiyorum.

Ama öncesinde buraya biraz yazmak istedim.

Kendimi bildim bileli maaşımı alır almaz (evlendikten sonra evimize giren tutarın) kırkta birini ayırır ve bir iki öğrenciye burs olarak veririz. Bunu emekli olduktan sonra pek düzenli yapamaz hale geldim. Annemin hastalık-hastane süreci de işin içine girince hepten dağıldı bu konu. Şimdi tekrar gündeme almak istiyorum. Bu verdiğimiz sadaka-zekat dışında bir alışkanlıktı bizim için.

Finansal açıdan eskiden oldukça birikim yapan biriydim ama son dört beş senedir istediğim ne varsa almaya çalışıyorum. Ev alana kadar oldukça tedbirli ilerledim. Şimdi kendimizi sıkarak birşey elde etmek istemiyorum, zaten çocuklar büyüdükçe eğitim masrafları gün geçtikçe artıyormuş. Canlı canlı yaşıyoruz bunu: )) Bir yazlık isteğim var, bunun için günlere girerek yavaş yavaş biriktirmeye başladım. Ama istediğim hiçbirşeyi almaktan vazgeçmiyorum. Yaşım gençken yakışıyorken giyinmek, tadını alabiliyorken lezzetli yemek, ayaklarımız tutuyorken yeni yerler keşfetmek istiyorum.

Kitap okuma hızım oldukça düştü, okul kapanınca bir rahatlık çöktü. Okulda oldukça okuma odaklı (tarih bölümü) ilerlemek zorundayım. Bunu zamansal olarak arttırmam gerekiyor. Ve tabii ki en büyük engel instagram benim için. Haftaya dondurmayı düşünüyorum, başka türlü odaklanamıyorum: ( Vaktimi çok alan bir uygulama maalesef.

Kılık kıyafet tarzı olarak oldukça oturmuş bir sitilim var, ve bir süre alışveriş yapmayı düşünmüyorum. Çok klas bir parçaya denk gelirsem alırım diye düşünüyorum. Lacivert, bej, krem, siyah ve kahverengi ağırlıklı, old money tarzı bir dolabım var. Araya vişne çürüğü rengini eklemeyi düşünüyorum: )

İnsan ilişkilerim oldukça rayına oturdu, eskiden kırılmasınlar diye görüşmek zorunda hissettiğim insanlar vardı. Bir şekilde hayatımdan çıkardım. Ve bana iyi gelmeyen hiç bir kimseyi hayatıma sokmuyorum. Duruş olarak da biraz duvarlı-mesafeli olduğumu söylüyorlar ilk etapta ama bence samimi biriyim: ) Eğlenmeyi sevsemde, çok eğlenceli olduğumu söyleyemem, sanırım yetiştiriliş şekli ile alakalı, bazen değiştiremediğimiz hallerimiz oluyor. Annem oldukça ciddi ve kararlı bir kadındı. Gitgide anneme benziyorum sanırım. Espri yapamayan bir insan modeliyim, ne garip geliyor yazarken bile: ) Bunu yeni yeni kabulleniyorum aslında. Boş muhabbetleri sevmiyorum, aynı konuların dönüp dolaştığı sofralarda oturmak sıkıyor beni. Benim de mutlu olduğum, birlikte olduğumda keyif aldığım üç beş arkadaş, eş, dost meclisim beni şu anda tatmin ediyor. Derinleşebiliyor ve kendim olabiliyorum. Yüzeysel ilişki nasıl yaşanırmış, yeni yeni öğreniyorum. Tabii bu kıvama gelene kadar aldığım darbelerde sürecime oldukça etki etti: ) Az insan, çok huzur cümlesine de pek inanmıyorum, düğünde cenazede eşle dostla oluyor. Önemli olan doğru kişilerle masada oturabilmekmiş.

Evimle ilgili birkaç şey var aklımda yapılması gerekli. Ama acele etmiyorum. Depolama alanımın azlığı hem kendi odamda hem de mutfakta beni çok zorluyor. Bunlara zamanla çözüm üretmek istiyorum. Gelişmeler oldukça buraya da yazarım.

İyi akşamlar: )
 
45 yaşında emekli olmuşsunuz, çok güzel bir yaş😊 ben 65i bekleyecekler kervanındayım
 
45 yaşında emekli olmuşsunuz, çok güzel bir yaş😊 ben 65i bekleyecekler kervanındayım

Ahh evet, gerçekten güzel ve keyifli bir yaş.
26 yıl, hiç boşluksuz 23 yılı aynı şirkette çalışarak, 9 bin üzerinde prim günü ile emekli oldum, binlerce kere şükürler olsun...

Rabbim kolaylıkla hakkedene nasip etsin inşallah
 
Selamlar,

Sabah 6 gibi uyanıp rutinlerimi yapabildim. Cilt temizliği ve bakımı yapıldı, tespihlerimi çektim. Biraz sessiz ortamda kalmak istedim ama olmadı. Bunu bir türlü beceremiyorum.

Ev halkını uğurlayınca kendimi mutfakta buldum. Dünden beri aklımdaydı, kırmızı erikli tart yaptım: ) Ev miss gibi koktu.
Evde kek börek pişince çok güzel kokuyor ama çocuklarım pek düşkün değil bu tarz yiyeceklere, pek sık yapmıyorum.

Sonrasında iki banyoyu yıkadım, birazdan kendime bowl tabağı hazırlayacağım.

Beslenme şeklim 3 haftadır istediğim şekilde ilerliyor. Bazı günler fireler versem de beni rahatsız edecek bir durum olmuyor. Sabah 10-10.30 gibi sağlıklı bir tabak hazırlıyorum kendime. Akşam da 17.30-18 gibi son öğünümü yiyerek bitiriyorum günü. Aralarda meyve, ceviz gibi atıştırmalıklar yiyorum. Acıkma hissi olmadığı gibi oldukça hafiflediğimi hissediyorum. Enerjim de yerine geldi. En çok bu beni mutlu ediyor ve motive ediyor. Akşamları hemen uykum gelmiyor mesela. Gündüz de yorulmuyorum. Omega-3, D vitamini ve magnezyum takviyelerime devam ediyorum.

Bugün için yemeğim var, kahvaltı sonrası sağlık ocağı ve eczane işlerimi halledeceğim, sonrasında bir parka gidip kitabımı okumak istiyorum bir saat kadar. Kahvemi de demledim.
Gelince dip boyası yapıp duş alırım.

Dün 3 sepet ütüyü, Süper Baba yı izleyerek yaptım. Oldukça yorucu ama hem izlerken anlamıyorsun nasıl bittiğini hem de ütü masasının ortadan kalkması enfes güzel: )
Eski dizileri izlemeyi çok seviyorum. Favorilerim; İkinci Bahar, Yeditepe İstanbul, Yedi Numara, Sıdıka, Ekmek Teknesi, Süper Baba : )

Ben kahvaltımı hazırlamaya geçtim.
 
Merhaba,

Uzun zamandır aklımda olan "bir çeşit günlük" tutma düşüncemi eyleme geçiriyorum. Düzenli olarak her gün olmasa bile haftada dört beş gün yazmak niyetindeyim.

Gün içerisinde planladıklarımı, yapmayı hayal ettiklerimi, hedeflerimi, gerçekleştirdiklerimi, okuduklarımı, gezdiğim yerleri, rutinlerimi, bana olumlu-olumsuz hissettirilen duygularımı yazmak istiyorum. Yazmanın bir çeşit iç döküş ve etkili bir motivasyon kaynağı olacağını düşünüyorum.

Ben kimim, biraz yazmak istiyorum.

25 yıl özel sektörde çalışmış ve artık emekli olmuş iki çocuk annesi bir eşim. Anneyim, evladım, öğrenciyim. Henüz 45 yaşındayım: ) Ve son üç beş senedir kendimi buluyorum desem yeridir.
Kendime yaptığım en iyi şeylerden biri çalışma hayatından hiç ayrılmamak, sanırım her kadının kolunda hiç bozdurulmayacak ve sürekli kendisine kapı açabilecek bir altın bileziği olmalı.
İlla çalışmak zorunda değil kadınlar ama yaşamı boyunca kendisini geçindirebileceği mesleği olsa çok avantajlı olur.
25 yıl kesintisiz çalıştıktan sonra emekli oldum. Çok şükür iyi bir şirkette yaklaşık 25 yıl çalışarak emekli oldum.

Ve kendim için yaptığım diğer bir güzellikte tekrardan üniversitede istediğim bir bölüme yerleşmek oldu: ) Bu konuda oldukça mutluyum, gençlere uyum sağlamak zor olsa da: )) Şu an 4. sınıfa başlayacağım, sonrasında bölümle ilgili bir şey yapar mıyım bilmiyorum açıkçası.

İlerleyen günlerde kendimle ilgili ufak tefek bilgiler yazarım.
Merhaba elecda elecda nın konusunda sizin üniversiteye başlayacağınız zamanı hatırladım.4.sınıf olmuşsunuz bile 🙂.Elecda ve sizin yazdıklarınızı okumayı seviyorum.
 
Merhaba, kitap okur gibi hissettim, yazınızı okurken:) Ne güzel böyle bir yaşta emekli olup, farkındalıklarla dolu bir insan olup vaktin kıymetini bilmek... 30 yaşınıza dönseniz ona neler söylerdiniz?

Günaydın,

Teşekkür ederim, mutlu oldum okurken yazdıklarınızı.

Benim geçmiş yaşlarımla ilgili pişmanlığım, keşkelerim yok sanırım.
Şu günümden, halimden oldukça memnunum ve bu halimi geçmişte verdiğim kararlara, azimli çalışmalarıma, pes etmeyişlerime borçluyum.
İyi bir birey olmak için, anımın hakkını vererek yaşamaya çalışıyorum. Bu annemden ve babamdan miras.

Tek diyebileceğim keşke vakit namazlarımı kaçırmadan 20 li yaşlarımdan beri kılsaymışım.

Sevgiler...
 
Merhaba elecda elecda nın konusunda sizin üniversiteye başlayacağınız zamanı hatırladım.4.sınıf olmuşsunuz bile 🙂.Elecda ve sizin yazdıklarınızı okumayı seviyorum.

Günaydın,

Siz yazınca ben de o günlerimi hatırladım. Pandemi dönemiydi, evde can sıkıntısından YKS ye hazırlanmıştım. 6 ayda ancak 13 bin sıralama ile yerleşmiştim: )
Zaman gerçekten hızlı geçiyormuş. Oldukça keyifli bir süreç yaşadım okulda, devamını getirir miyim bilmiyorum.

Sevgiler...
 
Günaydın,

Oldukça yoğun bir cumartesiden sonra sakin bir pazar geçirdik. Akşam basket maçının sonucuna üzülsem de çabalarını takdir ettim. Çok keyifli bir maç oldu. Süreç güzeldi, sonuç nasiptir.

Sabah rutinlerimi seviyorum, belki kendime bir yarım saat daha ayırmak isterim ama sabah 5 de kalkmak gerçekten dengemi bozuyor gün içerisinde.

Pazartesine çocukları ve eşimi uğurlayarak başladım. Bir sepet ütüyü hemen aradan çıkardım, mutfak camını sildim, tozları aldım, çarşafları makinaya attım. Saat 08.30: )
Elektrik süpürgesi için saatin biraz geçmesini bekliyorum. Öğlene kadar bitirmek istiyorum temizliğimi, böylece öğleden sonrası bana kalıyor: )

Evdeyken sakin, koşturmadan, acelesiz temizlik yapmayı çok seviyorum. Bazen müzik, bazen podcast açıp dinliyorum. Yorulmadan bitirmiş oluyorum. Bu sakinliği seviyorum.

Kızım lahmacun istedi, bugün içini hazırlayıp, akşam saatine hazırlamalarını isteyeceğim, yemek düşüncem yok çok şükür bugünlük.

Yarın kahvaltıya kuzenlerim gelecek, çarşamba akşam da arkadaşlarım.
Evimde misafir ağırlamayı çok seviyorum lakin her görüştüğümü evime kabul etmeyi doğru bulmuyorum. Bu konuda oldukça netimdir.

Uzun zamandır ara verdiğim birikim tarafına artık geçiyorum: ) Çocuklar büyüdükçe özellikle eğitim konusunda ciddi tutarlar önümüze çıkmaya başladı. Bunun için biraz daha temkinli ilerleyeceğim. İhtiyaç dışı alışverişe bir süre ara vermeye karar verdim. Bakalım nasıl yürüteceğim. Henüz hedef koymadım tutarsal anlamda, ilk hedefim alışverişi kesmek.

Buraya yazarken dinlendim: ) Keyifli bir hafta dilerim hepimize.
 
Merhaba
"her görüştüğümü evime kabul etmeyi doğru bulmuyorum. Bu konuda oldukça netimdir." derken neyi kastettin, bu aralar misafirle ilgili kendimi sorguluyorum da o yüzden düşüncelerini merak ettim
 
Merhaba
"her görüştüğümü evime kabul etmeyi doğru bulmuyorum. Bu konuda oldukça netimdir." derken neyi kastettin, bu aralar misafirle ilgili kendimi sorguluyorum da o yüzden düşüncelerini merak ettim

Merhaba,

Bunu doğru cümleler ile nasıl anlatabilirim bilemiyorum. Bazı insanların enerjisini hissedersiniz, birebirken çok iyi gelir ama toplumda sizi aşağı çeker. Kıyas yapar mesela. Bu hal davranışı sergileyen yada hissettiren kimseyi evime almak istemem.
Evimde daha içten, kendim olabildiğim, konuşurken "ne düşünür" diye düşünmediğim, benim yanlışımda beni sakince ve sessizce düzeltebilen, yoğun görüşmediğim zamanlarda bile gördüğümde derinleşebildiğim insanlara evimi açıyorum. Evim benim kalem gibi sanki. Mesela hiçbir zaman çat kapı kahve içmeye geldim diyen biri olmaz etrafımda. Oldukça mesafeliyimdir. Ama bir o kadar da içten ve sıcak kanlıyımdır. Herkesle toplumda, dışarıda görüşür çay kahve içebilirim. Sadece orada kalır.
Bilmem anlatabildim mi: )

Çok ince sınırlar sanırım.
 
Merhaba,

Bunu doğru cümleler ile nasıl anlatabilirim bilemiyorum. Bazı insanların enerjisini hissedersiniz, birebirken çok iyi gelir ama toplumda sizi aşağı çeker. Kıyas yapar mesela. Bu hal davranışı sergileyen yada hissettiren kimseyi evime almak istemem.
Evimde daha içten, kendim olabildiğim, konuşurken "ne düşünür" diye düşünmediğim, benim yanlışımda beni sakince ve sessizce düzeltebilen, yoğun görüşmediğim zamanlarda bile gördüğümde derinleşebildiğim insanlara evimi açıyorum. Evim benim kalem gibi sanki. Mesela hiçbir zaman çat kapı kahve içmeye geldim diyen biri olmaz etrafımda. Oldukça mesafeliyimdir. Ama bir o kadar da içten ve sıcak kanlıyımdır. Herkesle toplumda, dışarıda görüşür çay kahve içebilirim. Sadece orada kalır.
Bilmem anlatabildim mi: )

Çok ince sınırlar sanırım.
Ben gittiğim yerde bulaşıkları toplamaya yardım ederim, eli boş gitmem kendi yaptğım bir şeyi götürürüm veya dışardan hediye vs. ama evime gelen biri bulaşıklara yardım etmezse aşırı rahatsız oluyorum, terapistimle konuştuğumla alma-verme dengesi üzerine konuşalım haftaya dedi...sizde durumlar nasıl?
Birinin arayıp kahvaltıya geliyorum, yemeğe geliyorum, yatılı geliyorum demesi de beni geriyor. Ben de kimseye böyle davetsiz gitmem.
Bir yandan da çok yalnızım. Bir söz duymuştum 40 yaştan önce dost çevremizi tamamlamalıyız, sonrasında çok zor diye, acaba diyorum benim yukarda yazdıklarım bencilce şeyler de ondan mı dost bulamıyorum, yoksa zamanı mı gelmedi?
 
Back
X