- 20 Mart 2008
- 141.041
- 212.005
- 60
- Konu Sahibi HanimKelesimiGetir
- #1
Kılıçdaroğlu, AKP’nin 13 yıllık baskı ve zulmüne son verecek koalisyon formülünü SÖZCÜ’ye açıkladı. İşte bomba sözleri:
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, SÖZCÜ Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ve SÖZCÜ yazarlarını Ankara’daki parti genel merkezinde ağırladı. Gündemi değiştirecek açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, “Bu dönemde iktidar olmak, ateşe girmek gibi bir şey. Ama söz konusu vatansa, gerisi teferruattır. Ateşten gömleği giymeye hazırım” diyerek MHP’ye yeşil ışık yaktı.
MHP ile koalisyon kuralım Başbakan Bahçeli olsun!..
MHP lideri Devlet Bahçeli’ye, HDP destekli CHP-MHP koalisyonu öneren Kemal Kılıçdaroğlu, “Gel başbakan ol. Bu fedakarlığa varım. Ben ateşten gömleği giymeye hazırım” dedi ve şu çarpıcı mesajları verdi:
PARTİ TABANI: Bizim parti tabanımızda bir grup “Hırsızlarla bir araya gelmeyin”, bir grup da “Koalisyon olabilir ama geçmişteki DYP-SHP koalisyonu gibi olmasın, ilkeleri kuralları belli olan koalisyon olsun” diyor. Diğer bir grup da “Koalisyon olacaksa CHP’nin önderliğinde olsun” diyor.
AKP, ‘MHP’ DİYOR: Kapı arkası diplomasisi devam ediyor. MHP ve AKP arasındaki görüşmelerin ileri noktaya geldiği de söyleniyor. AKP’nin içinde de “MHP ile koalisyon yapalım” ve “Yapmayalım” diyenler var. Bizim gönlümüzde yatan erken seçim değil, sağlıklı bir koalisyon… Bir partinin yedek tekerleği olmak asla kabul edeceğimiz bir şey değil. Sadece bakanlık paylaşımı değil, stratejik kurumlarda da olmalıyız.
NASIL NAMUSLU YÖNETİLİR GÖSTERELİM
BAHÇELİ’YE ÇAĞRI: MHP ile koalisyona olumlu bakıyorum. İsterlerse dönüşümlüBaşbakanlık bile yapabiliriz. Gelsin bu koalisyonda Başbakan olsun. Maksat ülke bu badireden çıksın. Biz bu ülkeyi nasıl yöneteceğimizi, birlikte gösterelim. Namuslu, dürüst nasıl yönetilir gösterelim. Sadece koalisyon değil, bu aynı zamanda rejimi kurtarmak. Milletin rahat bir nefes alması lazım. Bu koalisyonda kimin önce Başbakan olacağı da önemli değil. Önemli olan da ilkelerde buluşmak. 14 ilkemizde de bir ayrılık oluğunu görmüyorum.
ATEŞTEN GÖMLEK: Olay biz değiliz, Türkiye. Bu dönemde iktidar olmak ateşe girmek gibi bir şey. Merkez Bankası’nın rezervleri kısa vadeli borçları ödemeye bile yetmiyor şu aşamada. Yakında yabancı sermaye çıkışı olacak. Gelecek açısından öyle parlak bir tablo yok. Ama söz konusu olan vatansa, gerisi teferruattır. Ateşten gömleği giymeye hazırım.
OY ORANI KRİTER DEĞİL: Davutoğlu partilerin aldığı oy oranları ile koalisyonun oluşabileceğini ima ediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde oy oranlarıyla koalisyon kurulmaz. Almanya’da Merkel, üç vekili daha olsa tek başına iktidardı. Ama oturdular sosyal demok- ratlarla bütün bakanlıkları yarı yarıya paylaştılar. O hâlâ Erdoğan’ın demokrasi tanımının dışına çıkmış değil. Erdoğan’ın “Aldığın oy kadar konuşacaksın” sözünün izinden gidiyor.
YÜZDE 30’U YAKALARIZ DİYE UMDUM
YÜZDE 30 OLMADI: Seçimlerde benim “Yüzde 30 bandını yakalarız” diye bir umudum vardı. Olmadı. HDP’nin baraj kaygısı böyle bir tablo çıkardı ortaya. Bizden kaçan oylar oldu.
ERKEN SEÇİM: AKP ülkeyi yeniden seçime götürmek isteyecek. Ekonomi ve güvenlik anlamında çok karamsar bir tablo çizecekler. ‘Yeniden bize yetki verin’ diyecekler. Yeni seçimde CHP açısından çok büyük bir değişim olacağını sanmıyorum. Ama HDP’ye giden oyların bir kısmı yüzde 13’ü bulduğu için geri gelebilir.
YÜZDE 48 GEREKİYORDU: Simülasyonlar yaptık. Bizim tek başımıza iktidar olmamız için yüzde 48 oy almamız gerekiyor. Biz yüzde 30 alsak ve HDP yüzde 10 alsa, AKP yine tek başına iktidar oluyordu. AKP’nin tek başına iktidar olmaması için HDP’nin en az yüzde 12 oy alması gerekiyordu.
TAKTİK YAPABİLİRLER: Hükümet kurmak için 45 günlük sürenin uzaması için taktik yapılabilirler. Başkanlık Divan’ı tam oluşturulmaması yani bir partinin aday göstermemesi durumunda süre uzar. Milletvekilleri de yemin ettiği için Davutoğlu da temaslarına başlar.
CHP bu 14 maddeden geri adım atmayacak
Hukukun üstünlüğü.
Yüzde 10 seçim barajının ve YÖK’ün kaldırılması, HYSK’nın bağımsızlaşması.
Siyasi ahlak yasanının çıkarılması.
Güçlü sosyal devlet. Emekliye iki maaş ikramiye verilmesi, çiftçi için mazotun 1,5 TL olması. Taşeron sistemin kaldırılması, asgari ücretin bin 500 TL olması.
Cumhurbaşkanının anayasal sınırlar içine çekilmesi.
Cumhurbaşkanının elini örtülü ödenekten çekmesi.
Yeni ve barışçıl bir dış politika.
Gençlerin potansiyel suçlu görülmemesi.
Yasakların azalması.
Medya özgürlüğü.
Vergi denetimleri, siyasal araç olarak kullanılmaması.
Kesin Hesap Komisyonu kurulması.
Çağdaş, daha özgürlükçü bir anayasaya ihtiyaç var.
Yolsuzluklarla mücadele.
SİYASETİN NABZI CHP GENEL MERKEZİ’NİN 12’NCİ KATINDA ATIYOR
Ankara’nın Söğütözü semtindeki CHP Genel Merkezi’nin 12. katı bugünlerde çok daha hareketli. Seçimlerin üzerinden 12 gün geçti ve koalisyon senaryolarının odak merkezlerinden biri 12. kattaki Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun makam odası. Kılıçdaroğlu dün Genel Yayın Yönetmenimiz Metin Yılmaz, yazarlarımız Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun, Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, Ankara Haber Müdürü Emin Özgönül ve CHP muhabiri Başak Kaya’ya yaptığı açıklamalarda önemli mesajlar verdi.
Baykal, o görüşmeye gitmek için niyetliydi
GEÇTİĞİMİZ hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın Dışişleri Konutu’nda yaptığı görüşme çok tartışıldı. “Ben de çok ayrıntı bilmiyorum” diyen Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
BAŞKANLIK KAPISINI KAPATTI
“Sayın Deniz Baykal, televizyona yaptığı açıklamanın biraz daha ayrıntılısını bana anlattı. Bilgim dahilindeydi görüşme. Baykal gitmeye niyetliydi. Ben ‘Sakın kaçak Saray’da olmasın” ve ‘Koalisyon konusu olmasın’ dedim. Ama içeride koalisyon da görüşülmüş. Sayın Deniz Baykal’ın o gece bana neden ulaşamadığını ise, ben de anlamadım. Tam tersine o gece saat 24.00’ten sonra da ayaktaydım ve uyumuyordum.’’
Koalisyon aşamasında Meclis Başkanlığı’nın stratejik önemi nedeniyle kimlerin aday gösterileceği de tüm partilerden alacağı destek açısından önem taşıyor. Deniz Baykal’ın Meclis Başkanı olmasına seçimlerin hemen ardından kesin gözüyle bakılıyordu. Diğer siyasi partiler de Baykal’a yeşil ışık yakmıştı. Ancak Baykal’ın Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından bu tavır değişti. Kılıçdaroğlu da “Meclis Başkanlığı konusunda kafamda bir isim yok. Daha erken bu ismi belirlemek” diyerek Baykal için kapıları kapattı. Baykal, Meclis açılışında en yaşlı üye sıfatıyla Meclis Başkanlığı’nı gececi olarak yönetecek. Sonraki süreçte aday olması durumunda Erdoğan görüşmesine tepkiler nedeniyle istediği desteği bulamayacağı da Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle ortaya çıkmış oldu.
AKP’LİLER 18 VEKİLİN TRANSFERİ İÇİN CİDDİ CİDDİ…
CHP lideri Kılıçdaroğlu, AKP’nin tek başına iktidar olmak için diğer partilerden 18 milletvekilini ‘transfer’ edebileceği yönündeki iddialarla ilgili olarak da konuştu. CHP lideri , “Bir bilgi geldi ama elimizde somut veri yok. İstihbarat içinde bir birim oluşturulmuş. Bütün milletvekillerinin zaafları nedir diye araştırılıyormuş. Transfer için ciddi ciddi çalışıldığı söyleniyor” dedi.
‘Bakmayın bürokrasiye bizden hızlı solcu olur!’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Dışarıdan HDP’nin desteği ile MHP-CHP koalisyonu kurulsa çıkaracağınız kararnameler, atamalar, yasalar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan döner mi?’’ sorusuna netlikle cevap verdi. “Ben tam 27.5 yılımı bürokrasiye verdim” diyen Kılıçdaroğlu “Onlar kolay” ifadesini kullandı ve şöyle konuştu:
O KONUDA SORUN ÇIKMAZ
“Bakmayın bürokrasiye. Tamamı bizden daha hızlı solcu olur. Cumhurbaşkanı da imzalamak zorunda. Atama kararnamelerini imzalamazsa, işlerimizi vekaletle götürürüz… Bu konuda bir sorun olacağını sanmıyorum.’’
HAKİMLER CHP’Yİ İSTİYOR
Koalisyon görüşmeleri sürecini kamuoyunun bilgisi dahilinde götüreceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Kim Türkiye’den yana, kim parti çıkarlarından yana hareket ediyor, vatandaşın görmesini istiyoruz” dedi.
CHP Genel Başkanı, koalisyon sürecinde ‘olmazsa olmaz’larını ise şöyle sıraladı:
“Tabii konuşulur bunlar. Zaten 14 maddenin ve koşullarımızın kabul edilmesi lazım. Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı çok önemli. Sadece bakanlıklar değil TÜBİTAK ve Bilgi Teknolojileri Kurumu çok önemli. Yarın yolsuzluk dosyaları oralara gidecek. “Montajdır” diyecekler. Hakimler CHP’yi istiyor. Üzerlerinde baskı var.”
http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/kilicdarogludan-bahceliye-tarihi-cagri-863272/
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, SÖZCÜ Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ve SÖZCÜ yazarlarını Ankara’daki parti genel merkezinde ağırladı. Gündemi değiştirecek açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, “Bu dönemde iktidar olmak, ateşe girmek gibi bir şey. Ama söz konusu vatansa, gerisi teferruattır. Ateşten gömleği giymeye hazırım” diyerek MHP’ye yeşil ışık yaktı.
MHP ile koalisyon kuralım Başbakan Bahçeli olsun!..
MHP lideri Devlet Bahçeli’ye, HDP destekli CHP-MHP koalisyonu öneren Kemal Kılıçdaroğlu, “Gel başbakan ol. Bu fedakarlığa varım. Ben ateşten gömleği giymeye hazırım” dedi ve şu çarpıcı mesajları verdi:
PARTİ TABANI: Bizim parti tabanımızda bir grup “Hırsızlarla bir araya gelmeyin”, bir grup da “Koalisyon olabilir ama geçmişteki DYP-SHP koalisyonu gibi olmasın, ilkeleri kuralları belli olan koalisyon olsun” diyor. Diğer bir grup da “Koalisyon olacaksa CHP’nin önderliğinde olsun” diyor.
AKP, ‘MHP’ DİYOR: Kapı arkası diplomasisi devam ediyor. MHP ve AKP arasındaki görüşmelerin ileri noktaya geldiği de söyleniyor. AKP’nin içinde de “MHP ile koalisyon yapalım” ve “Yapmayalım” diyenler var. Bizim gönlümüzde yatan erken seçim değil, sağlıklı bir koalisyon… Bir partinin yedek tekerleği olmak asla kabul edeceğimiz bir şey değil. Sadece bakanlık paylaşımı değil, stratejik kurumlarda da olmalıyız.
NASIL NAMUSLU YÖNETİLİR GÖSTERELİM
BAHÇELİ’YE ÇAĞRI: MHP ile koalisyona olumlu bakıyorum. İsterlerse dönüşümlüBaşbakanlık bile yapabiliriz. Gelsin bu koalisyonda Başbakan olsun. Maksat ülke bu badireden çıksın. Biz bu ülkeyi nasıl yöneteceğimizi, birlikte gösterelim. Namuslu, dürüst nasıl yönetilir gösterelim. Sadece koalisyon değil, bu aynı zamanda rejimi kurtarmak. Milletin rahat bir nefes alması lazım. Bu koalisyonda kimin önce Başbakan olacağı da önemli değil. Önemli olan da ilkelerde buluşmak. 14 ilkemizde de bir ayrılık oluğunu görmüyorum.
ATEŞTEN GÖMLEK: Olay biz değiliz, Türkiye. Bu dönemde iktidar olmak ateşe girmek gibi bir şey. Merkez Bankası’nın rezervleri kısa vadeli borçları ödemeye bile yetmiyor şu aşamada. Yakında yabancı sermaye çıkışı olacak. Gelecek açısından öyle parlak bir tablo yok. Ama söz konusu olan vatansa, gerisi teferruattır. Ateşten gömleği giymeye hazırım.
OY ORANI KRİTER DEĞİL: Davutoğlu partilerin aldığı oy oranları ile koalisyonun oluşabileceğini ima ediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde oy oranlarıyla koalisyon kurulmaz. Almanya’da Merkel, üç vekili daha olsa tek başına iktidardı. Ama oturdular sosyal demok- ratlarla bütün bakanlıkları yarı yarıya paylaştılar. O hâlâ Erdoğan’ın demokrasi tanımının dışına çıkmış değil. Erdoğan’ın “Aldığın oy kadar konuşacaksın” sözünün izinden gidiyor.
YÜZDE 30’U YAKALARIZ DİYE UMDUM
YÜZDE 30 OLMADI: Seçimlerde benim “Yüzde 30 bandını yakalarız” diye bir umudum vardı. Olmadı. HDP’nin baraj kaygısı böyle bir tablo çıkardı ortaya. Bizden kaçan oylar oldu.
ERKEN SEÇİM: AKP ülkeyi yeniden seçime götürmek isteyecek. Ekonomi ve güvenlik anlamında çok karamsar bir tablo çizecekler. ‘Yeniden bize yetki verin’ diyecekler. Yeni seçimde CHP açısından çok büyük bir değişim olacağını sanmıyorum. Ama HDP’ye giden oyların bir kısmı yüzde 13’ü bulduğu için geri gelebilir.
YÜZDE 48 GEREKİYORDU: Simülasyonlar yaptık. Bizim tek başımıza iktidar olmamız için yüzde 48 oy almamız gerekiyor. Biz yüzde 30 alsak ve HDP yüzde 10 alsa, AKP yine tek başına iktidar oluyordu. AKP’nin tek başına iktidar olmaması için HDP’nin en az yüzde 12 oy alması gerekiyordu.
TAKTİK YAPABİLİRLER: Hükümet kurmak için 45 günlük sürenin uzaması için taktik yapılabilirler. Başkanlık Divan’ı tam oluşturulmaması yani bir partinin aday göstermemesi durumunda süre uzar. Milletvekilleri de yemin ettiği için Davutoğlu da temaslarına başlar.
CHP bu 14 maddeden geri adım atmayacak
Hukukun üstünlüğü.
Yüzde 10 seçim barajının ve YÖK’ün kaldırılması, HYSK’nın bağımsızlaşması.
Siyasi ahlak yasanının çıkarılması.
Güçlü sosyal devlet. Emekliye iki maaş ikramiye verilmesi, çiftçi için mazotun 1,5 TL olması. Taşeron sistemin kaldırılması, asgari ücretin bin 500 TL olması.
Cumhurbaşkanının anayasal sınırlar içine çekilmesi.
Cumhurbaşkanının elini örtülü ödenekten çekmesi.
Yeni ve barışçıl bir dış politika.
Gençlerin potansiyel suçlu görülmemesi.
Yasakların azalması.
Medya özgürlüğü.
Vergi denetimleri, siyasal araç olarak kullanılmaması.
Kesin Hesap Komisyonu kurulması.
Çağdaş, daha özgürlükçü bir anayasaya ihtiyaç var.
Yolsuzluklarla mücadele.
SİYASETİN NABZI CHP GENEL MERKEZİ’NİN 12’NCİ KATINDA ATIYOR
Ankara’nın Söğütözü semtindeki CHP Genel Merkezi’nin 12. katı bugünlerde çok daha hareketli. Seçimlerin üzerinden 12 gün geçti ve koalisyon senaryolarının odak merkezlerinden biri 12. kattaki Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun makam odası. Kılıçdaroğlu dün Genel Yayın Yönetmenimiz Metin Yılmaz, yazarlarımız Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun, Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, Ankara Haber Müdürü Emin Özgönül ve CHP muhabiri Başak Kaya’ya yaptığı açıklamalarda önemli mesajlar verdi.
Baykal, o görüşmeye gitmek için niyetliydi
GEÇTİĞİMİZ hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın Dışişleri Konutu’nda yaptığı görüşme çok tartışıldı. “Ben de çok ayrıntı bilmiyorum” diyen Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
BAŞKANLIK KAPISINI KAPATTI
“Sayın Deniz Baykal, televizyona yaptığı açıklamanın biraz daha ayrıntılısını bana anlattı. Bilgim dahilindeydi görüşme. Baykal gitmeye niyetliydi. Ben ‘Sakın kaçak Saray’da olmasın” ve ‘Koalisyon konusu olmasın’ dedim. Ama içeride koalisyon da görüşülmüş. Sayın Deniz Baykal’ın o gece bana neden ulaşamadığını ise, ben de anlamadım. Tam tersine o gece saat 24.00’ten sonra da ayaktaydım ve uyumuyordum.’’
Koalisyon aşamasında Meclis Başkanlığı’nın stratejik önemi nedeniyle kimlerin aday gösterileceği de tüm partilerden alacağı destek açısından önem taşıyor. Deniz Baykal’ın Meclis Başkanı olmasına seçimlerin hemen ardından kesin gözüyle bakılıyordu. Diğer siyasi partiler de Baykal’a yeşil ışık yakmıştı. Ancak Baykal’ın Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından bu tavır değişti. Kılıçdaroğlu da “Meclis Başkanlığı konusunda kafamda bir isim yok. Daha erken bu ismi belirlemek” diyerek Baykal için kapıları kapattı. Baykal, Meclis açılışında en yaşlı üye sıfatıyla Meclis Başkanlığı’nı gececi olarak yönetecek. Sonraki süreçte aday olması durumunda Erdoğan görüşmesine tepkiler nedeniyle istediği desteği bulamayacağı da Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle ortaya çıkmış oldu.
AKP’LİLER 18 VEKİLİN TRANSFERİ İÇİN CİDDİ CİDDİ…
CHP lideri Kılıçdaroğlu, AKP’nin tek başına iktidar olmak için diğer partilerden 18 milletvekilini ‘transfer’ edebileceği yönündeki iddialarla ilgili olarak da konuştu. CHP lideri , “Bir bilgi geldi ama elimizde somut veri yok. İstihbarat içinde bir birim oluşturulmuş. Bütün milletvekillerinin zaafları nedir diye araştırılıyormuş. Transfer için ciddi ciddi çalışıldığı söyleniyor” dedi.
‘Bakmayın bürokrasiye bizden hızlı solcu olur!’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Dışarıdan HDP’nin desteği ile MHP-CHP koalisyonu kurulsa çıkaracağınız kararnameler, atamalar, yasalar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan döner mi?’’ sorusuna netlikle cevap verdi. “Ben tam 27.5 yılımı bürokrasiye verdim” diyen Kılıçdaroğlu “Onlar kolay” ifadesini kullandı ve şöyle konuştu:
O KONUDA SORUN ÇIKMAZ
“Bakmayın bürokrasiye. Tamamı bizden daha hızlı solcu olur. Cumhurbaşkanı da imzalamak zorunda. Atama kararnamelerini imzalamazsa, işlerimizi vekaletle götürürüz… Bu konuda bir sorun olacağını sanmıyorum.’’
HAKİMLER CHP’Yİ İSTİYOR
Koalisyon görüşmeleri sürecini kamuoyunun bilgisi dahilinde götüreceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Kim Türkiye’den yana, kim parti çıkarlarından yana hareket ediyor, vatandaşın görmesini istiyoruz” dedi.
CHP Genel Başkanı, koalisyon sürecinde ‘olmazsa olmaz’larını ise şöyle sıraladı:
“Tabii konuşulur bunlar. Zaten 14 maddenin ve koşullarımızın kabul edilmesi lazım. Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı çok önemli. Sadece bakanlıklar değil TÜBİTAK ve Bilgi Teknolojileri Kurumu çok önemli. Yarın yolsuzluk dosyaları oralara gidecek. “Montajdır” diyecekler. Hakimler CHP’yi istiyor. Üzerlerinde baskı var.”
http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/kilicdarogludan-bahceliye-tarihi-cagri-863272/