Kilo vermek için gereken adımlar / 3
Sakın yılmayın...
Kilo vermek, profesyonel bir sporcunun günlük antrenmanı ya da bir piyanistin her gün yaptığı alıştırmalar gibi özverili bir çalışma ister. Elbette istediğiniz forma bir anda ulaşmanız mümkün değil. Kendinize zaman tanıyın ve en önemlisi sabırlı olun. Egzersizlerinizi yapmaya sizi çok yoracak seviyeden başlamak yerine, basit hareketlerden başlayın ve düzenli olarak bu hareketleri kademe kademe zorlaştırın.
Kilo vermeye çalışmak, aslında alışkanlıkların bütünüyle değişmesi demektir: Her gün kendinize (en az 30 dakika) yürüyüş, egzersiz, yüzme, kısacası dilediğiniz bir aktiviteyi yapmak için zaman ayırın. Sağlıklı yemekler hazırlamak için gün içinde kendinize ait belirli bir zamanınız olsun. Öncelikle kendinizi düşünmeniz gerektiğinin bilincinde olun.
Kilo vermek için belirli bir çaba göstermeniz gerekir: Ama tüm bunları zorunluluk gibi görmeden zevk alarak yapmalısınız. Sonunda kendinize sunacağınız muhteşem hediyenin küçük cilveleri olarak kabul edin.
Kendinizi tanımak, kilo vermeniz için elinizdeki iyi silah olacaktır. ıhtiyaçlarınız ve istekleriniz doğrultusunda düzenleyeceğiniz, tamamiyle sizin hakim olduğunuz yeni bir yaşam tarzı çok daha mutlu olmanızı sağlar ve böylece alışkanlıklarınızın tamamen değiştiği bu dönemi daha kolay geçirebilirsiniz. Artılarınızın ve eksilerinizin bilincinde olmanızın; iyi yönlerinizi güçlendirmenizi (ve böylece kalıcı olmalarına), kötü yönlerinizi de törpüleyerek kaybolmalarını sağlayabileceğini hatırlayın. ıstediğiniz forma ulaşabilmek için sağlam bir iradeye sahip olmanız gerektiğini unutmayın. Hiçbir şey çaba göstermeden elde edilemez. Sakın aldığınız kararlardan vazgeçmeyin, ileride yine aynı yollardan geçmek zorunda kalabileceğiniz aklınızın bir köşesinde bulunsun.
Sizi tembelleştirecek kadar rahat düşkünü olmaktan kaçının.
Hayatınızı daha ilginç ve yaşanabilir kılın. Kendinizi katı kurallar içine hapsetmeyin.
Her zaman bir işle meşgul olun; boş oturduğunuzda yemek yeme isteği duyabilirsiniz.
Saç şeklinize, makyajınıza, duruşunuza, kıyafetinize dikkat edin. Size yakışan tonlarda yapacağınız bir makyaj, uyumlu bir giyim tarzı ve hatta yüzünüzde ufak bir gülümsemeyle çevrenizde iyi izlenimler bırabilirsiniz.
Kendinize özen göstermek moralinizi yükseltir ki bu da ince olmaktan daha önemlidir.
Kendiniz olun; kişiliğinizi değiştirmeye çalışmayın. Kıskançlık, kompleks, güvensizlik gibi ilerlemenizi engelleyen olumsuz düşünceleri kafanızdan atın.
Bakış açınızı değiştirin: Dış dünyada olup biten her şeyi değiştiremezsiniz, ama sizi üzen, zorlayan bir durum karşısında farklı yöntemlere başvurarak durumu lehinize çevirebilir, mücadele etmeyi bırakabilir, elinize geçen her şeyi kırabilir, ağlayabilir ya da. bir şeyler atıştırabilirsiniz! Böyle bir olayda tam tersine, duruma elinizden geldiği kadar hakim olmayı deneyin; mesela hiçbir şey yapmadan durmak yerine önemsiz olsa bile düşüncelerinizi dağıtmanızı sağlayacak bir işle meşgul olun, vaktinizi kızgınlığınızın nasıl geçeceğini düşünerek harcamak yerine yürüyüşe çıkın. Sizi rahatsız eden olayları büyütmeden, o güne kadar verdiğiniz tepkilerden farklı tepki vermeye çalışın.
ışleriniz yolunda gittiğinde hayata olumlu bakmak kolaydır, oysa herhangi bir şey ters gittiğinde hayata yine aynı şekilde bakmak daha zordur. Kendinizde zorluklara karşı dayanma ve yaşamınıza devam etme gücünü bulun.
Hiçbir koşulda ümidinizi kaybetmeyin, sabredin, inaçlı olun ve en önemlisi ulaşılamayacak hedefler için kendinizi zorlamayın. Verilen bir kararın gerçekleştirilmesi, o karar üzerinde dikkatinizi yoğunlaştırmakla, ama daha çok başarıya giden yolda gereken çabayı göstermekle olur. ıyi değerlendirilen her saat, her dakika, her saniye sizi başarıya götüren küçük bir adımdır.
alıntıdır