Kimler kimler yuva kuruyor ben niye kuramıyorum?

Evlenmek istemek neden alt sınıflara özgü bir istekmiş gibi görünüyor anlamıyorum. Herkes için hayatın amacı dil öğrenmek kariyer yapmak cart curt olmayabilir. Bana göre bunlardan daha üstündür sevme sevilme, sevişme, bağlılık birbirine ait olma hissi vs. fizyolojinle savaşamazsın.
Ee açık bir toplum olmadığımız için de kadınlar bunları yalnızca evlilikle tatmin ediyor olabilir. Eğer öyle olmasa ben de derdim ne gerek var ki evlenmeye kaynana dırdırı çekmeye vs diye.

Bence boşluk bazen huzursuzluktan bile kötüdür. sevip,sevildiğini bildiğin bi ilişkinin, evliliğin kavgası da cefası da çekilir. Tek başına yapabildiğin herşeyi bi eşlikçiyle yapmanın tadı hiçbişeyde yoktur eminim ki . Haliyle bunu istemek de çok doğal. Umarım hepimiz de bir olabileceğimi birileri buluruz.
Evet kesinlikle öyle yorumunuz icin tesekkur ederim beni anlayan biri çıktı
 
Anlatmaya çalıştığım buydu:KK9:yani 30dan sonra birseylerin zamani gercekten geçmiş oluyor insanlar ne hikmetse evlilik meraklisi olarak algılıyor :KK51:

30dan sonra neyin zamani gecmis oluyor mesela ?

Ben 31 yasindayim,bekarim. Sizin gibi evlenmek isteyip de evlenemeseydim cok üzülürdüm bu mesaji okuyunca.

Kendi alindiginiz,hosunuza gitmeyen seyleri baskalarina yapmamalisiniz.

Umarim en kisa zamanda evlenip mutlu olursunuz.
 
30dan sonra neyin zamani gecmis oluyor mesela ?

Ben 31 yasindayim,bekarim. Sizin gibi evlenmek isteyip de evlenemeseydim cok üzülürdüm bu mesaji okuyunca.

Kendi alindiginiz,hosunuza gitmeyen seyleri baskalarina yapmamalisiniz.

Umarim en kisa zamanda evlenip mutlu olursunuz.
Bunu kötü manada yazmadım 30dan sonra cocuk sahibi olmanın sıkıntıları başlıyor her seyden onemlisi kendi adıma konuşuyorum iliskilerde tahammül bile azalıyor
 
Bende 91 doğumluyum . Benim de etrafında surekli aynı psikolojik baskı oluyor. Isim gucum de olmasına rağmen hala düşünmüyorum.

Bence insanları umursamamayi ogrenmelisin . Bugün evlen diyenler yarin Allah korusun bosansan neler neler derler.

Çok takarsan zaten olmaz olsa da pek hayırlı olmaz. Acele etmeden sakince tanımaya calis.
Neler neler oluyor bu hayatta herşeyin olmasında da olmamasın da mutlak bir hayr vardir.
 
Çok çok katısınız ve üslubunuz çok kaba. Çevresindeki herkes evlenmiş olabilir canı sıkılabilir bende ne eksik var diye. Ayıp ediyorsunuz.

Ayıp ettiğimi düşünmüyorum ama kızlarımıza gerçekten çok üzülüyorum. Bir tanesi bile ben neden evlenemiyorum diye üzülmemeli üstelik yaşı daha 26. Ben kızlarımızın çok genç yaşlarda evlilik gibi çok büyük bir sorumluluk altına girmelerini ve bu yüzden üzülmelerini istemiyorum çünkü neden biliyor musunuz?
Türk kadını dünyanın en fedakar ve en baş tacı edilesi kadınıdır. Ama ne kendileri ne de toplum bunun farkında değil. Herkes yaşasın görsün o zaman istediğini, ne diyelim?
Ben 30 yaşına gelip de hala birey olamamış kadınlarımızın sayısı azalsın hatta tamamen bitsin isterim ama şu tabloya bakınca bu bir hayal bile değil çünkü çok uzak. Keşke bireysel kararlar toplumdaki diğer insanları etkilemese. Ortada hala ciddi baskı var diyorum ama anlatamıyorum buradakilere ben. Sorun, 26 yaşındaki kızlar evleniyor ve deli gibi evlenmek istiyor diye 26 yasında olup da evlenmek istemeyen kızlara da baskı kuruluyor. 26 yasında bekar olmak da gayet normalken buraya konu açan arkadaşımız 'ben neden evlenemiyorum' diye üzülüyor. Sizce bu iyi birşey mi? Niye başkaları yüzünden kendini eksik hissediyor bu insan, düşündünüz mü? 26 yasında 'ben evlenmeyeceğim' diyen kıza uzaylı görmüş gibi baktıkları için ben baskıdan şikayet ediyorum. Çevresel faktör olarak düşünün bunu yani, benim ailem de ben 25'i geçince bana evlen baskısı yapmaya başlayacak alttan alttan. Ben mecbur muyum komşunun kızı 26 yasında evlendi diye baskı görmeye? Sonra aileler çocuklarının bireyselliğini ve özgürlüğünü kabul edemiyorlar sorun bu. O yüzden ben istiyorum ki kimse kendini başkalarıyla kıyaslamasın, o evlendi ben niye evlenemedim deyip üzülmesin, kendi hayatını kendi kararlarına göre yaşasın. Başkaları evlendi diye evlilik yapılmaz ama bizim ülkemizde yapılıyor. Ve siz tavsiyenizde çok haklısınız, ilgi alanını başka şeylere çevirmesi lazım ama baskı var, o da bunlardan etkileniyor. Anlatabildim mi?
 
Ya yok kk da şöyle bir algı var niyeyse evlenmek istiyorum diyen kadınlar işsiz güçsüz egitimsiz kültürsüz hiçbir şey yaşamamış. Çünkü kültürlü olsa zaten evlenmek istemez ne münasebet. Varos varos. Her şeyi halletmis hayatında tek eş eksik kalmış olamaz asla.
Evlenmesen toplum baskısı, sanal alemde konu açsan koca meraklısı. Yazık lan ne isaya ne musaya yaranabildiniz :KK53:

Konu sahibini, seni ve bu şekilde düşünen diğer arkadaşları çok iyi anlıyorum. Güzel bir birlikteliğin olması çocuklarının olması arzusu çok doğal, koca meraklısı olmakla hiçbir ilgisi yok. Tamam gezmek tozmak başka uğraşlar edinmek de önemli ama bunlar birbirini ikame eden şeyler değil ki. Evlilik de çocuk da iyi bir eğitim almak da sosyal çevre de görmüş geçirmiş olmak da ayrı ayrı hayatın birer tadı, hepsini en güzelinden yaşamayı nasip etsin size rabbim (beni de es geçmesin :KK53:).

Bi arkadaş yorum yazmış fizyolojinizle savaşamazsınız temalı, geneline katıldım ama huzursuzluk boşluktan iyidir kısmına hiç katılmadım. Kötü bir evliliktense bekarlık çoook daha iyidir. Hayatın çok başındayken 26 yaşında kötü bir hayal kırıklığı ile boşanmış biri olarak yazıyorum bunu. O yüzden dualarınızın başına -hayırlı ise, hayırlısıyla- kelimelerini ekleyin derim naçizane.
 
Dil öğrenmekle evlilik ne alaka? Ben 3 dil biliyorum evlenebilir miyim? :KK70:

Valla evlilik olmadıktan sonra çok da bi önemi yok o dillerin :) KK'ya bi bakıyorum sanki dünyanın en önemli ve en gerekli şeyi bu, evlilik. İsteyen evlensin, benim tepkime ona değil. Benim tepkim neye biliyor musunuz? Ben insanların kendilerini üzmelerine tepki gösteriyorum. 26 yaşında bekar olmak gayet normalken bir genç kadın "herkes evlendi, ben niye evlenemiyorum, benim neyim eksik" diye düşünüyorsa ben ona üzülürüm. Bir kadın bunu hak etmiyor çünkü. Toplum yüzünden, çevre yüzünden üzülmeyi kimse hak etmiyor.
 
Ayıp ettiğimi düşünmüyorum ama kızlarımıza gerçekten çok üzülüyorum. Bir tanesi bile ben neden evlenemiyorum diye üzülmemeli üstelik yaşı daha 26. Ben kızlarımızın çok genç yaşlarda evlilik gibi çok büyük bir sorumluluk altına girmelerini ve bu yüzden üzülmelerini istemiyorum çünkü neden biliyor musunuz?
Türk kadını dünyanın en fedakar ve en baş tacı edilesi kadınıdır. Ama ne kendileri ne de toplum bunun farkında değil. Herkes yaşasın görsün o zaman istediğini, ne diyelim?
Ben 30 yaşına gelip de hala birey olamamış kadınlarımızın sayısı azalsın hatta tamamen bitsin isterim ama şu tabloya bakınca bu bir hayal bile değil çünkü çok uzak. Keşke bireysel kararlar toplumdaki diğer insanları etkilemese. Ortada hala ciddi baskı var diyorum ama anlatamıyorum buradakilere ben. Sorun, 26 yaşındaki kızlar evleniyor ve deli gibi evlenmek istiyor diye 26 yasında olup da evlenmek istemeyen kızlara da baskı kuruluyor. 26 yasında bekar olmak da gayet normalken buraya konu açan arkadaşımız 'ben neden evlenemiyorum' diye üzülüyor. Sizce bu iyi birşey mi? Niye başkaları yüzünden kendini eksik hissediyor bu insan, düşündünüz mü? 26 yasında 'ben evlenmeyeceğim' diyen kıza uzaylı görmüş gibi baktıkları için ben baskıdan şikayet ediyorum. Çevresel faktör olarak düşünün bunu yani, benim ailem de ben 25'i geçince bana evlen baskısı yapmaya başlayacak alttan alttan. Ben mecbur muyum komşunun kızı 26 yasında evlendi diye baskı görmeye? Sonra aileler çocuklarının bireyselliğini ve özgürlüğünü kabul edemiyorlar sorun bu. O yüzden ben istiyorum ki kimse kendini başkalarıyla kıyaslamasın, o evlendi ben niye evlenemedim deyip üzülmesin, kendi hayatını kendi kararlarına göre yaşasın. Başkaları evlendi diye evlilik yapılmaz ama bizim ülkemizde yapılıyor. Ve siz tavsiyenizde çok haklısınız, ilgi alanını başka şeylere çevirmesi lazım ama baskı var, o da bunlardan etkileniyor. Anlatabildim mi?
Senin yaptığın şey o mahallenin yaptığından farksız yalnız savunduğunuz argümanlar farklı olsa da aynı baskıcı ben bilirimci ve tahkirci zihniyete sahipsin. Ya da yazı dilinde internette sert bir komando olmayı seviyosun. Neyse
 
Son düzenleme:
Evlenmesen toplum baskısı, sanal alemde konu açsan koca meraklısı. Yazık lan ne isaya ne musaya yaranabildiniz :KK53:

Konu sahibini, seni ve bu şekilde düşünen diğer arkadaşları çok iyi anlıyorum. Güzel bir birlikteliğin olması çocuklarının olması arzusu çok doğal, koca meraklısı olmakla hiçbir ilgisi yok. Tamam gezmek tozmak başka uğraşlar edinmek de önemli ama bunlar birbirini ikame eden şeyler değil ki. Evlilik de çocuk da iyi bir eğitim almak da sosyal çevre de görmüş geçirmiş olmak da ayrı ayrı hayatın birer tadı, hepsini en güzelinden yaşamayı nasip etsin size rabbim (beni de es geçmesin :KK53:).

Bi arkadaş yorum yazmış fizyolojinizle savaşamazsınız temalı, geneline katıldım ama huzursuzluk boşluktan iyidir kısmına hiç katılmadım. Kötü bir evliliktense bekarlık çoook daha iyidir. Hayatın çok başındayken 26 yaşında kötü bir hayal kırıklığı ile boşanmış biri olarak yazıyorum bunu. O yüzden dualarınızın başına -hayırlı ise, hayırlısıyla- kelimelerini ekleyin derim naçizane.
Cok güzel yazmışsınız. Hepimiz için hayırlısı tabi, biz konuşuyoruz öyle hayat bildiğini okuyor.:KK51:
 
Evlenmesen toplum baskısı, sanal alemde konu açsan koca meraklısı. Yazık lan ne isaya ne musaya yaranabildiniz :KK53:

Konu sahibini, seni ve bu şekilde düşünen diğer arkadaşları çok iyi anlıyorum. Güzel bir birlikteliğin olması çocuklarının olması arzusu çok doğal, koca meraklısı olmakla hiçbir ilgisi yok. Tamam gezmek tozmak başka uğraşlar edinmek de önemli ama bunlar birbirini ikame eden şeyler değil ki. Evlilik de çocuk da iyi bir eğitim almak da sosyal çevre de görmüş geçirmiş olmak da ayrı ayrı hayatın birer tadı, hepsini en güzelinden yaşamayı nasip etsin size rabbim (beni de es geçmesin :KK53:).

Bi arkadaş yorum yazmış fizyolojinizle savaşamazsınız temalı, geneline katıldım ama huzursuzluk boşluktan iyidir kısmına hiç katılmadım. Kötü bir evliliktense bekarlık çoook daha iyidir. Hayatın çok başındayken 26 yaşında kötü bir hayal kırıklığı ile boşanmış biri olarak yazıyorum bunu. O yüzden dualarınızın başına -hayırlı ise, hayırlısıyla- kelimelerini ekleyin derim naçizane.
Çok teşekkür ederim dedigim gibi hep hayırlısıyla hayirsiysa derim dua ederken ve şöyle bir şey var kimse mutsuz olmak icin evlenmez kimse baba evinde ekmeksiz kaldığı için de evlenmez toplum baskısı bilmem ne için evlenecek olsam ben çoktan evlenirdim ama bu isler nasip işi ve dediginiz gibi huzursuz olmaktansa bu bekarlik daha iyidir. Sizin de hakkınızda hayırlısı olsun
 
96 doğumluyum, bekar arkadaşım kalmadı ve ben bundan gerçekten sıkıldım. Mok var da evleniyorlar erkenden, benim de moralimi bozuyorlar. Hadi ben okuyorum onlar okumadı desem, üni'deki sınıf arkadaşım da evli. Yeteer bee:mad:
 
Son düzenleme:
Şu an mutsuz bir hayat yaşıyoruz ve evlenince bir anda perdeler kalkacak ışık yanacak nurlanıcaz çok mutlu olucaz gibi ergen düşüncelerimiz yok. Evliliğin zorluğu sorumluluğu kayınvalidesi görümcesi hepsinin f

Fiyüvvv kılıç kalkanla saldırıyosun sanki sakin sakin konuşma olayın yok.

Senin yaptığın şey o mahallenin yaptığından farksız yalnız savunduğunuz argümanlar farklı olsa da aynı baskıcı ben bilirimci ve tahkirci zihniyete sahipsin. Evet bunu kabul etmeni beklemiyorum neyse..

Zaten sizin zihniyetinizle benimki benzemiyor bile. Ben özgür olmaktan yanayım ama özgürlüğü tatmamış bir millete bunu zaten anlatamam. Üzülüyorum ve günün sonunda elbette kendi hayatıma bakıyorum, herkes gibi. Benim ileride kızım olursa onu asla baskı ile yetiştirmeyeceğim. Benim kızım yaşı kaç olursa olsun (reşit olduktan sonra tabi) ne zaman isterse evlenecek, erken olduğunu düşünürsem uyaracağım, istemezse evlenmeyecek, çocuk istemiyorsa yapmayacak, yaş takıntısı olmayacak... Kimsenin evladıma baskı yapmasına izin vermem, benim kızım asla 26 yasında ben niye evlenemiyorum, neyim eksik diye düşünmeyecek. Hayatını yaşayacak, tadını çıkaracak. Bu benim görüşüm, benim yorumum. Kimse katılmak zorunda değil.
 
Valla evlilik olmadıktan sonra çok da bi önemi yok o dillerin :) KK'ya bi bakıyorum sanki dünyanın en önemli ve en gerekli şeyi bu, evlilik. İsteyen evlensin, benim tepkime ona değil. Benim tepkim neye biliyor musunuz? Ben insanların kendilerini üzmelerine tepki gösteriyorum. 26 yaşında bekar olmak gayet normalken bir genç kadın "herkes evlendi, ben niye evlenemiyorum, benim neyim eksik" diye düşünüyorsa ben ona üzülürüm. Bir kadın bunu hak etmiyor çünkü. Toplum yüzünden, çevre yüzünden üzülmeyi kimse hak etmiyor.
Eh ona katılıyorum elbette. Bu konu yüzünden kendini paralamamali insan. Ama uzulebilir bence çok normal. Bu evlilik değil düzenli bir ilişki isteği aslında. İşin duygusal ve cinsel boyutu da var. Hormonlar gerçeği var. Toplum baskısı geri planda bana kalırsa. Çünkü ancak zaten isteyip de elde edemedigin bir şeyse toplumun ne dediği canını acıtır. Bizler ne yazık ki Türkiye'de o nikahı kiymadan düzgün ilişkiler yasayamiyoruz. Yaşayabilen de evlenmiyor zaten ya da çocuk istediği zaman evleniyor. Ben konu sahibinin 7 gün 24 saat de evlilik evlilik diye gezdiğini de düşünmüyorum. O an içine dert olmuş açmış konuyu. Bunca sayfa yazıldı edildi ama her halükarda yine bekleyecek zamanının gelmesini elbette. Yapacak bir şey yok.:KK51:
 
Evlenmesen toplum baskısı, sanal alemde konu açsan koca meraklısı. Yazık lan ne isaya ne musaya yaranabildiniz :KK53:

Konu sahibini, seni ve bu şekilde düşünen diğer arkadaşları çok iyi anlıyorum. Güzel bir birlikteliğin olması çocuklarının olması arzusu çok doğal, koca meraklısı olmakla hiçbir ilgisi yok. Tamam gezmek tozmak başka uğraşlar edinmek de önemli ama bunlar birbirini ikame eden şeyler değil ki. Evlilik de çocuk da iyi bir eğitim almak da sosyal çevre de görmüş geçirmiş olmak da ayrı ayrı hayatın birer tadı, hepsini en güzelinden yaşamayı nasip etsin size rabbim (beni de es geçmesin :KK53:).

Bi arkadaş yorum yazmış fizyolojinizle savaşamazsınız temalı, geneline katıldım ama huzursuzluk boşluktan iyidir kısmına hiç katılmadım. Kötü bir evliliktense bekarlık çoook daha iyidir. Hayatın çok başındayken 26 yaşında kötü bir hayal kırıklığı ile boşanmış biri olarak yazıyorum bunu. O yüzden dualarınızın başına -hayırlı ise, hayırlısıyla- kelimelerini ekleyin derim naçizane.

O yorumu yazan benim sanırım. Tabi ki kötü bir evlilik bekarlıktan iyi değildir. Benim kastettiğim buraya gelip aman napcan koca dırdırı kaynana dırdırı yazıyorlar ya. İşte sevip sevildiğin ya da anlaştığın herneyse bir evlilikte bu ufak huzursuzluklar evlilik fikrinden uzak durmayı gerektirmez. Böyle bir ilişkide evet bazen huzursuzluk da onsuzluktan iyidir. Motivasyonun beraber olduğun insandır çünkü. O yüzden boşluk bazen huzursuzluktan kötüdür dedim. Asla evlenmek için evlenmeyi ya da her türlü kötü niyetli davranışta sonuna kadar mücadele etmeyi kastetmiyorum.
 
Eh ona katılıyorum elbette. Bu konu yüzünden kendini paralamamali insan. Ama uzulebilir bence çok normal. Bu evlilik değil düzenli bir ilişki isteği aslında. İşin duygusal ve cinsel boyutu da var. Hormonlar gerçeği var. Toplum baskısı geri planda bana kalırsa. Çünkü ancak zaten isteyip de elde edemedigin bir şeyse toplumun ne dediği canını acıtır. Bizler ne yazık ki Türkiye'de o nikahı kiymadan düzgün ilişkiler yasayamiyoruz. Yaşayabilen de evlenmiyor zaten ya da çocuk istediği zaman evleniyor. Ben konu sahibinin 7 gün 24 saat de evlilik evlilik diye gezdiğini de düşünmüyorum. O an içine dert olmuş açmış konuyu. Bunca sayfa yazıldı edildi ama her halükarda yine bekleyecek zamanının gelmesini elbette. Yapacak bir şey yok.:KK51:

Cinsel özgürlük konusunu çoktaaan aştığım için muhtemelen bu kadar katı konuşuyorum ben. Çünkü ben kimseye göre değil sadece kendime göre yaşadım, yaşamaya da devam edeceğim. Ailem özel hayatımı bilir mi? Bilmez çünkü benim özelim, misal. Kimse de tek laf edemez bana. Yanlış olmasın ben herkes cinsel anlamda özgür olsun demem, kişisel karar. Ama baskı olmasa keşke, kimsenin yatağıyla kimse ilgilenmese.
 
Bu konu hakkında ben de birkaç kelam etmek istedim. Evlenme isteği, sevme sevilme isteği çok doğal istekler. Ama akışa bırakmak gerekiyor, çünkü kendini üzdükçe, hırpaladıkça, hastalık derecesinde taktıkça, başkalarıyla kendini kıyaslayıp "onlar koca buldu ben niye bulamıyorum" dedikçe hiçbirşey iyiye gitmez ki. En büyük nimet sağlık ve bunun kıymetini bilmeliyiz, yoksa Allah'ın gücüne gider. Sonuçta imtihan dünyasındayız, geçici bir dünyadayız. Vakit dolduğunda bekarı da evlisi de toprağın altına girecek. Kendi kuzenimi anlatmak istiyorum. 31-32 yaşlarından itibaren artan şekilde kafaya taktı, devamlı mutsuzdu, devamlı başkalarının mutluluğuna imrenir "neden ben" diye ağlardı. Sonra çeşit çeşit hastalık çıktı vücudunda. Kanser oldu,neyse ki erken aşamada teşhis edildiği için tedavi sürecinde kurtuldu. Ama o dönem teyzemin ne acılar çektiğine derinden şahit oldum. Ve kuzenimin laflarını hiç unutamam: "balikburcukadini, hayatta en önemli şey sağlıkmış. varsın evlilik olmasın ama sağlığım olsun. bundan sonra kafaya takmayacağım, giden gün ömürden gidiyor. her günü son günüm gibi yaşayacağım". Ve gerçekten de takmadı. 34 yaşında, evet o yaşta Amerika'ya mastera gitti. Masterdan döndü çalışmaya başladı, her hafta sonu yurtdışına gidip gezerdi. Her şeyi akışına bırakmıştı, 36 yaşındayken uçakta tanıştığı kariyerli İtalyan bir adamla evlendi. Şimdi İtalya'da yaşıyor, çok mutlu ve ikiz bebişlere hamile.

Yine beni çok derinden etkileyen başka olay da şudur: bir arkadaşımın tanıdığı, 39 yaşında hostes. Ama kadın bekar olduğu için, evlenemediği için çok mutsuz, devamlı herkese dert yanıyor. Bir gün uçak kazası oluyor ve kadının bir bacağı kesiliyor. Kadın kazanın olduğu ülkede (Hollanda) tedavi görürken, kendisiyle ilgilenen doktorla aşk yaşamaya başlıyor. Ve 40 yaşında anne oluyor, çok tatlı bir kız çocuğu sahibi oluyor.

Yani demek istediğim, sağlığın kıymetini bilmek, akışa bırakmak bazı şeyleri, imtihan dünyasında olduğumuzu unutmamak. Yukarda anlattığım olaylarda kadınlar evlenmiş, ama evlilik hiç de olmayabilir, 50-60 yaşlarında olup hiç evlenmemiş kadınlar var. Napsınlar atsınlar mı kendilerini? Hayata anlam katmanın yolu sadece evlenip anne olmaktan geçmiyor ki. Yoksullara yardım etmek, hayvanlar için gönüllü olmak, kimsesiz bir bebeği sahiplenmek bunlar çok kutsal şeyler. Ben evlilik konusundaki takıntıda anne olma yaşının sınırlı olmasının da etkisi olduğunu düşünüyorum ama bu devirde tıp çok gelişti, "yumurta dondurma" diye bir opsiyon var. 70 yaşında kadınlar bile başkasının yumurtasıyla hamile kalabiliyor, tamam başkasının yumurtası ama hamilelik deneyimini tatmış oluyor. Yani ihtimaller çok, kalbimizi karartıp üzülmeye, kendimizi hasta etmeye gerek olmamalı. Hayatı kaçırmamalıyız. Ben bu durumu şuna benzetiyorum: üniversitede sınavda stres yaptığımda çok düşük not alırdım. Ama stres yapmayıp "amaaaaan, bu dersi en kötü ihitmalle tekrar alırım, koy gitsin" düşüncesiyle girdiğim sınavlardan da hep AA alırdım. Yani akışa bırakmak gerek, o zaman güzellikler buluyor. Neyse çok konuştum susayım burda.
 
Türbelere gidip şirk koşmayı bırakın önce. Yaşınız gayet genç daha kimler çıkar karşınıza. O baskıları çok iyi bilirim çok fazla maruz kalmıştım ben de. Olmayınca olmuyor fakat karşıdaki insanlar bunu asla anlayamaz.
İnşallah ruh eşiniz karşınıza çıkar ve çok mutlu olursunuz. Ciddi biri olsa da, Düğün ne zaman baskısı, çocuk baskısı devam ediyor gerçi. Benimkiler 2.çocuktan sonra sustular İnanın evlenseniz de insanların lanet soruları bitmiyor, onlara ne ise?
 
aynı yaştayız seninle aynı şeyleri yaşıyorum tavsiye edilen kişilere bakınca içim ısınmıyor
benim beğendiklerimde beni beğenmiyor :D
en son liseden bir arkadaşım bana seni tanımak istiyorum dedi
ben yazıoyrum bakmıyor mesajlara kendisnin okuduğu okulla ilgili bir şey sorduğumda anında cevap veriyor
o kadar kırıldım ki çirkinmiym diye soruyorum kendime çevremde beğenilen biriym dua ediyorum
çevremde geniş yani olmuyor artık ümidimi kestim bu son olaydan sonra
belkide evlenmem ölüm yok ya sonunda :(
 
Back
X