Kırıkkale Yöresel Örf Ve Adetleri

Nevreste

Hala umudum var
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
290.131
596.055
42
DÜĞÜN

Düğün öncesinde hazırlıklar yapılır. Ev eşyaları ve gelinlik alınır. Bunlar kızın sandık içi çeyizi ile birlikte kız evinde sergilenir.Oğlan babasının en yakın arkadaşı "Düğün Kahyası" oğlanın en yakın arkadaşı da "Sağdıç" olarak seçilir.Yöremizde düğünler genellikle Cuma günü namazdan sonra başlar Cuma namazından çıkanlar yanlarında cami imamı olmak kaydıyla düğün evine gelirler. "Bayrak Yemeği" diye adlandırılan yemek yenir.Yemekten sonra bir sırık ucuna takılmış Türk Bayrağı ile bayrağın üzerinde bulunan ayna ve elma evin çatısına(damına) dikilir. Bayrak sırığın ucuna asılmadan önce imam tarafından dua edilir. Bayrağın asılmasına yörede halk tarafından "Bayrak Kaldırma" denir.Davul ve zurnalar çalmaya başlamadan önce köyde ve çevrede cenazesi olan aile varsa davul ve zurna ile birlikte düğün sahibi ile birlikte bu aileye "yas alma"ya giderler. Yas alma aynı zamanda düğünün başlaması davul zurnanın çalması için bu aileden izin almak anlamına gelir.Aynı günün akşamı okuntular yani davetliler gelir. Davetlilere yemek ikram edilir. Okuntular gelirken haber verirler. Davul zurnacı davetlileri karşılamaya çıkar. Davetliler düğüne güçleri oranında hediye getirirler. Bu hediyeler; ev eşyası para düğün için yiyecek zahiredüğünde kesmek için etlik küçük baş hayvan olabilir.

KIZ KINASI:

Cumartesi akşamı düğün kız kınasının yapılması ile devam eder.Üzerinde çeşitli renkte yanan mumlar olduğu halde büyükçe bir tepsinin içine çerez şeker kına ve antep fıstığı; geneline hediye olarak elbise ayakkabı hazırlanıp bir çocuğun başı üzerinde kız evine varılır.Kız evinde kadınlar gelin kızın yanına giderler ve kına türküleri söyleyerek kızın kınasını yakarlar.Düğün alayı oğlan evine döner davul zurna kız evinde kalır. Bir müddet sonra kız evi davul zurna eşliğinde "oğlan kınası" nı getirir. Kına yine mumlarla süslenmişüzerinde çerez ve hediyeler olduğu halde bir tepsi üzerindedir. Yanında sağdıç olduğu halde oğlanın eline bu kına yakılır.

GELİN ALMA:

Düğünün son günüdür. Bu genellikle Pazar günü sabahta hazırlıklar yapılır. Gelini almaya gelenlere babası kızını teslim eder. Kız eğer varsa bir erkek kardeşinin koluna girmiş olarak evden dışarı çıkar. Oğlan evinden gelenler o anda sevinç gösterileri yaparlar. Düğünün kız evi açısından en dramatik anı bu zamandır. Gelin oğlan evine girerken eline bir parça yağ verilir. Bu yağ gelin eve girerken tavana sürülür. Bu da " Yağ gibi yapışsın kalsın" demektir. Ayrıca gelin oğlan evine gelirken beraberinde kaşık çivi bıçak. gibi şeyleri de getirir. Bu da gelinin "bereketiyle gelmesi " anlamına gelir.

YÖRESEL YEMEKLER:

Kırıkkale mutfağı klasik Orta Anadolu mutfağıdır. Şehre gelenler geldiği yerlerin yemeklerini yaparlar. Buna karşın zamanla yöreye özgü yemekler de meydana gelmiştir.Bölge tarım sebzecilik ve hayvancılık ile uğraştığı için yemek çeşitleri de bu yönde gelişmiştir.Kırsal kesimin tamamında ekmek olarak "YUFKA" yapılır. Ayrıca buna bağlı olarak; Bazlama Gözleme Alazlama Kömbe Katmer gibi türler yaygındır.Yemekler için sebze yemeklerinin her çeşidine rastlanır. Fasülye patlıcan patates kabak lahana. gibi sebzelerin kızatma haşlama sulu yemeği ve kavurmaları yapılmaktadır.Et her yemeğe katkı olarak kullanıbildiği gibi kendi başına yemek türleri de oluşturur. Külleme Haşlamakızartma kavurma en yaygınlarıdır.Hayvansal ürünlerden süt ile yoğurt peynir her türlü yemeğe katkı maddesi olarak kullanılabiliyor. Ayrıca; çılbır sütlaç (uyutma). gibi tatlı ve yemeklerde de kullanılmaktadır. Yöremizin diğer yörelerden ayrı özellik arzeden yemeklerden bazıları da şunlardır. Arap Aşı Batallaş çürütme (çılbır) hamun işinde: su böreğimantı. Özellikle bağlardan elde edilen üzümlerden pekmez çalma ekşi ayranlı pekmez yumurta tatlısı gibi tatlılar yapılmaktadır. Ayrıca ; helva höşmerim yine tatlı türlerindendir.

Yöreye Özgü Bazı Yemekler

Un Tarhanası : Domates biber tuz yoğurt ile birlikte hamur yoğrulur. İki gün mayalanması beklenir. Daha sonra küçük parçalara ayrılarak kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra elle ufalanır ve kalburdan geçilir.
Yoğurtlu Tarhana: Yarma kaynatılıp soğuduktan sonra yoğurt ilave edilir. Küçük parçalara ayrılarak serilir ve kurutulur. Pişirmeden önce su içine bırakılarak ıslanıp yumuşaması sağlanır. Ezilerek tencereye konur su ilave edilir. Pişinceye kadar karıştırılır. Piştikten sonra yağda kızartılmış nane ilave edilir.
Bulama (Katma Aşı) : Ayran içine konan yarma kaynayana kadar karıştırılarak hazırlanır.
Yarma : Sohu taşında dövülerek kabuğu çıkartılmış buğdaydır.
Etli - Mercimekli Bulgur Pilavı : Et ve pilav ayrı pişirilir. Kuyruk yağı eritip içine önceden terbiye edilen etleri bir tencereye konur ve ocağa oturtulur. Suyu çekince ve yağı kalana kadar kavrulur ve sonra kavrulan etin üstü kapatılır. Mercimeği (haşlanmış) suyla 4-5 defa yıkadıktan sonra su dolu bir tencereye koyarak avuç arasında iyece bastırıp ovuşturarak yüzeyde beliren kabukları atılır. Pilavı pişirilecek tencereye tereyağı konularak pembeleşinceye kadar eritilir. Daha önce yıkamış olduğumuz bulgur tencereye konur. Tuzunu ve soğanı ilave ettikten sonra bulgur tane tane oluncaya kadar kavrulur. Daha sonra haşlanmış mercimeği ekleyip bir miktar daha kavurarak sıcak suyunu ilave edip kırmızı biberini ekleyerek pişirmeye bırakılır. Pişen pilav dinlendirilir ve üzerine nane atarak karıştırılır. Sonra geniş bir tabağa pişen pilav dökülür ve yaygın hale getirilir. Kavurma yöntemiyle pişirilmiş olan kuşbaşı et pilavın üzerine yayılır. Soğan maydanoz sumak karışımı olan söğüşü kenarlarına dizilir. Biber turşusu ve salatalık turşusu etlerin üzerine serpiştirilir. Sıcak olarak servis yapılır.
Yeşil Mercimek Çorbası : Mercimekle yarma karıştırılarak suda kaynatılır üzerine yağda kavrulmuş un ilave edilir.
Sızgıt : Kesilmiş et küçük parçalara bölünerek etin yağı ile kavrulur ve kurutulur.
Ekmek Aşı (Guymak) : Yufka ekmeği ufalanarak yağda kavrulur. İçine su ile birlikte salça sızgıt ve biber ilave edilerek hazırlanır.
Madımak : Toplanan madımaklar bulgur salça ve etle birlikte pişirilir. Üzerine tereyağı eritilerek sarımsaklı yoğurt ile birlikte dökülerek hazırlanır.
Pelte : İçine pekmez katılmış una su ilave edilerek pişirilir.
Su Böreği : Unun içine yumurta kırılır su ile yoğrularak yufka şeklinde açılır. Açılan yufkalar su içinde haşlanır. Haşlanmış yufkalar tepsiye dizilerek üzerine taze yağ dökülür. Peynirle maydanoz karışımı serpilerek pişmeye bırakılır.
Mantı : Yufka halinde açılan hamun küçük kareler halinde kesilir. Bu kareler içine biber soğan kıyma maydanoz karışım konulmak suretiyle suda pişirilir.
Sarığı Burma : Un yağda kavrulur hazırlanmış yufkalar üzerine serpilir. Yufkalar üzerine serpilir. Yufkalar rulo şeklinde dürülür ve tepsiye dizilir. İki saç arasında kızartılır. Küçük parçalar halinde kesilip üzerine kaynatılmış şerbet ilave edilerek hazır hale getirilir.
Sütlü : Sütün içine pirinç ve şeker katılarak kaynatılır.

Şıralar
Pekmez : Üzümler bağbozumu denilen zamanda toplanır. Şırahane adlı odanın içinde bir üzümlağ olur. Toplanan üzümler bunun içine dökülür. Üzümlağ betondan yapılmış havuzdur. Üzümler ayakla çiğnenerek şıra haline getirilir. Bu şıra havuzun altındaki bir delikten "bolum" denilen başka bir havuza akıtılır. Buradan alınan şıra da kazanlar izinde ocaklara konulur.
Üzüm çiğnenirken içine beyaz toprak konulur. Bu şırayı kestirmek içindir. Ayrıca şıra kestirildikten sonra tekrar kaynatmak için ocaklara konan şıra içerisine yoğurt da ilave edilir. Kıvama gelene kadar karıştırılarak pişirilir.
Ekşi : Hazırlanan pekmezin toprak konulmadan yapılmış halidir.
Çalma : Çöğen denilen bitkinin kökü kaynatılarak çıkarılır.Bu su hazırlanmış pekmeze ilave edilir. Karıştırılarak katılaşması beklenir. Çalma'nın siyahı ve beyazı vardır.

YÖRESEL GİYİM:

Kırıkkale insanının giyim kuşamı gelenekselliğini yörelere göre kısmen sürdürmektedir.

Kadınlarda :
Ayakta papuç işlemeli yün örgülü çorap üç etek çembere başta yemeni ve üstünde de fes veya başlık dikkati çeker. Bazı yörelerimizde üç eteğin yerini çok renkli şalvar almaktadır.
Kimi yörelerimizde de renkli poşu oyalı yazma sırmalı dolamalar önü altın sırmalı kofiler çene ve boyun bağlarıbaştan iki yana sallıntılı kırmızı yeşil mavi ziliflik kadın başına güzellik veren süslerdir. Sırtta bürümcük işlik üstüne şetarı yelek giyilir. Bele ibrişim ya da şal kuşak da süslü giyimi tamamlayan ögelerdir. Varlıklı olanlar bellerine gümüş şavatlı kabartma tokalı kemer takarlar. Genellikle ipek alaca önlük ya da üç etek giyilir. Ayaklarda tiftikten örülmüş çorap tongurdaklı kundura ya da altı yumuşak papuçlar vardır.

Erkeklerde :
Kinot pantalon sivri burun ayakkabı yelek yakasız işlik (gömlek) ve ceket giyilir. Ne var ki gerek kadın ve gerek erkeklere özgü ve geleneksel giysiler her geçen gün kaybolmakta ve yerini çağımızın getirdiği çağdaş ve daha basit giysiler almaktadır.

HALK OYUNLARI VE FOLKLOR:

Kırıkkale halk oyunları yönünden komşu Ankara Kırşehir Çorum illeriyle benzerlik gösterir. Halaylar kaşıklı oyunlar yaygındır. Zeybek bilinmez. Karakeçili ilçesinde halay olarak ; Köprüden Geçti Gelin Oy Pambığım Pambığım (Bugün Ayın Işığı) Üç Ayak Yeldirme Kaşıklı Oyun olarak da Konyalı Gel Gel Süpürgesi Goruhdan Ay Doğar Bedir Allap meşhurdur. (ÖZÇELİK 1995; 186-191 yılmaz 1996; 239-240). Ateş etrafında geceleri oynanan Sinsin bu ilde de yaygındır. Cirit ve Tura oyunları da davul-zurna eşliğinde oynanır.
a- Halay
Kırıkkale yöresinin hakim oyunu halaydır. Halay çekilirken halay türküsü değişik türlerde olabilir. Bir halayın başından sonuna kadar tamamlanması süreye bağlı değildir. Bir saat bile sürdüğü olur. Düğün şenlik gibi günlerde çekilir. Bu halaylar kadınlarca da zılgıt ile süslenerek ayrı bir ahenk kazanır.
Halay davul-zurna eşliğinde ağırlama ikileme üçleme şeklinde üç aşamada çekilmektedir. Keskin yöresi halayları daha çok ayak ve bel hareketlerine dayanır. Ağır fakat gösterişlidir. Yahşihan Karakeçili ve Delice halaylarında ise Keskin yöresine göre bazı farklılıklar gözükür. Bu nedenle yörede Keskin halayı daha yaygındır.
b- Sinsin
Sinsin köy meydanlarında yakılan ateş üzerinde atlama oyunudur.
Köy meydanında bir ateş yakılır ateşin etrafını köy halkı sarar. Delikanlılar kendi aralarında gruplar oluşturur bu ateşin üzerinden atlarlar. Her defasında ateşin yüksekliği artırılır. Oyuncuların ateşin yüksekliğinden cesaretleri kırılıncaya kadar oyun devam eder.
Gruplardan biri pes edince diğer grup galip ilan edilerek ödüllendirilir.
Sinsin oyunu tehlikeli tehlikeli olduğu kadar da cesaret geliştirici bir oyundur.
c- Cirit
Geleneksel bir Türk oyunudur. Bölgemizde bahar yaz mevsimlerinde ve düğünlerde oynanırdı. Yetiştirilen iyi cins atlar iki gruba ayrılır. Oyuncular ellerine bir metre uzunluğunda onar adet cirit alıp atlara binerler. Gruplar arasındaki mesafe 50 m. kadardır.
Gruplar karşı karşıya gelerek eşleşirler. Oyunculardan herhangi birisi rakibi üzerine at koşturup uygun bir mesafeden ciritini atar. Rakip oyuncu kendisine atılan bu ciritten atın sağına veya soluna eğilmek suretiyle sakınır. Cirit rakibe değmiş ise oyuncu oyundan çıkar eğer değmemiş ise ciriti atıp kaçan oyuncuyu cirit atılan oyuncu atı ile takip ederek ciritini fırlatır eğer değerse oyuncu çıkar eğer değmemiş ise yerlerine geçerler sıra diğer oyunculara gelir. Böylelikle oyunda tek kişi kalıncaya veya gruplardan birisi tüm oyuncularını kaybedinceye kadar oyun devam eder. Galip gelenler köy halkı tarafından ödüllendirilir.
d- Semah
Semah Hasandede Haydar Sultan Koçubaba ve Hamzalı kasabalarında yaygındır. Bağlama ve keman çalgılarıyla nefesler deyişler demeler söylenir semah dönülür.

NELERİ İLE ÜNLÜ:
Silah Fabrikaları Petrol Rafinerisi

İL İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Kırıkkale Osmanlı arşiv belgelerinde "Kırık Kal'a" olarak geçmekte olup yöreye 16. yüzyıldan itibaren Oğuzlar -Türkmen boyları iskan edilmiştir. Kırıkkale Kırık köyü arazileri üzerine kurulmuştur.Kırıkkale adını tarihi kayıtlardan almakta olup halk arasında rivayet edilen "Kırık" ile "Kale" adını irleşmesinden oluştuğu; bunun da Kaletepe'den kaynaklandığı fikri doğru değildir.Kırık köyü köy statüsünü kaybetmiş olup bugün Kırık köyü Mahallesi adıyla varlığını sürdürmektedir.

ALINTIDIR..
 
X