Kirlilik ve Teknoloji

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
34.860
29.816
60
Çevreyle ilgili konularda insanlarımız, kendi ellerinde çözüm çarelerinin olmadığını, bu konuya ilişkin çalışmaların ancak yetkili birimlerce yapılabileceğini, ifade ediyorlar. Kısmen doğru sayılabilecek bu düşünceye, her birimiz bilinçlenerek cevap verebiliriz. Kısaca sorunlar ortaya çıktığında yapılması gerekenler gücümüzü ve paramızı aşıyor olabilir, ama sorun olmaktan ve sorun oluşturmaktan vazgeçtiğimizde, bunun ne denli önemli olduğunu anladığımızda ne çevre felaketlerini önlemek için nede felaket sonrası oluşan zararları gidermek için bu kadar büyük emek ve maliyete ihtiyacımız olacak. Bilinçli davranışlar ve çevreye duyarlı yaşam, hem bize hem çocuklarımıza yaşamak isteyeceğimiz güzellikte bir dünya sunacak. Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Müjde, elimizle, arabalarımızla, gün be gün gelişen teknolojimizle artırdığımız Kirlilik bize geri dönüyor. Nasıl mı? Kirlilik insanları aptallaştırıyor!

Kirlilik ve diğer çevre sorunları milyonlarca insanın beyninde hasara yol açıyor.

Kurşun, PVC ve radyasyon beyinde hasar yaratıyor. Aynı sorun yiyeceklerimize bir şekilde bulaşan demir, iyot ve tarım ilaçları için de geçerli. Bilimadamları gerçek anlamda hangi maddelerin beyinde hasara yol açtığını belirleyemiyorlar, çünkü veri toplamanın güç olduğunu söylüyorlar.

Londra Üniversitesi Eğitim Enstitüsü sosyal bilimcilerinde Dr. Chris Williams bir eksikliğin bir diğerini doğurduğunu söylüyor. Örneğin çocuklardaki demir eksikliği vücuttaki kurşun fazlalığına yol açıyor.

Bilim adamlarının havadaki zehirli maddeler üzerinde yaptıkları araştırma sırasında buldukları en rahatsız edici olay da Çernobil reaktörü kazasının hemen ardından down sendromlu çocukların doğum oranlarındaki artıştı.

Özellikle patlamanın hemen ardından yağmurun yağdığı bölgelerde bu sayı hızla artış göstermiş. Almanya, İskandinavya ve İskoçya’nın bazı bölgelerinde Çernobil’den dokuz ay sonra sıradışı down sendromlu bebek doğumları meydana gelmiş.

Dr. Williams Rusya Bilimler Akademisi’nin de benzer bulgulara rastladığını tespit etmiş. Örneğin uranyum madeninin bulunduğu bir kasabada çocuklardaki zeka oranı yüzde 95 oranında geriliyor.

Çin ve Himalayalar arasındaki bölgede de ormanlar kesilince, toprak kaybıyla yok olan bazı mineraller aynı sonucu yaratıyor.

ÇOCUKLAR TEHLİKEDE
Aslında sorun yeni değil ancak giderek vahimleşiyor. Havadaki kurşun oranı çocukların beyinlerinin zarar görmesine yetiyor da artıyor bile.

Çözümü yine biz üreteceğiz, daha az arabanın trafiğe çıkmasını sağlayabiliriz, evet bunu yapabiliriz. Biraz daha fazla yürüyerek..... Enerji üretiminde yeni teknolojilerin kullanılmasını yüksek sesle isteyerek, hayatımıza giren her türlü zararlı metali bilerek ve bilinçli tüketiciler olarak zararımıza olan her şeyden uzak durmaya çalışarak, çocuklarımızın geleceğini koruyabiliriz.
 
X