Kocasının Kölesi O, Peki Ben Neden Boşanıyorum?

cocukaile

EVLİ-MUTLU-HUZURLU-AŞIK-ÇOCUKLU..
Kayıtlı Üye
10 Şubat 2013
516
577
123
Şu karşı komşumu bir türlü anlayamıyorum. Çok iyi anlaşırız, canayakın ve saygılı biridir ama bazı tavırlarını hiç sevmiyorum. Ne mi mesela?
Kadın resmen kocasının kölesi, yahu öyle davranılmaz ki erkek milletine...

Sabah gördüm yine kafam attı, kocasını her sabah uğurlar, her sabah o vakitte ne kalkıyorsun yatsana, sıcacık yatağından kalkıyor..diyorum ona bazen, safsın sen diye..gülüyor geçiyor, ertesi gün bakıyorum yine ayakta, yine kocasını uğurluyor, ne diyeyim ki..uykusundan oluyor, değmez ki değmez...

Kocasının peşinde pervane... Bir yere ondan habersiz gitmiyor. Ben ona haber vermesen ne olacak sanki dediğimde, 'sevdiğimi haberdar etmem lazım, o benim baştacım, diyeceği, dedikleri çok önemlidir, hem eşim de beni her daim haberdar eder, bana danışır' diyor. Yuh diyorum ben de. Ne diyeyim başka?


Bal gibi köle olmuş kocasına.

Geçen eşimle olan bir tartışmamdan bahsettim, altta kalmadığımı, eşimin bağırışlarına bağırışlarla karşılık verdiğimi, kendimi ezdirmediğimi ve hiçbir zaman ezdirmeyeceğimi söyledim. Kadın ezdirmemeli kendini!
Acı acı güldü bana.

Neden gülüyorsun dedim, yaptığımın yanlış olduğunu söyledi.

Neymiş, erkek sinirliyken susacakmışım, yok ya?

Susunca kendimi ezdirmiş olmazmışım, biraz saygılı davranmalıymışım eşime karşı!?

Eşim siniri geçtikten sonra yaptığının yanlış olduğunu görüp yanıma gelirmiş. Yahut sinirini yatıştırmak için ben çaba sarfedecekmişim, onu şefkatimle sarmalıymışım, ilgi göstermeliymişim. Zamanla bağırışlar tamamen ortadan kalkarmış, önemli olan kadının zarifliğinden, şefkatinden ödün vermemesiymiş, gururdan uzak durmalıymış... Pes dedim! O mu kadın ben mi? Esas benim sevgiye, şefkate, ilgiye ihtiyacım var.


Erkeklerin aslında çok hassas kalpli olduklarını söyledi, inanmadım.

Erkekler kadınlar kadar detaycı olmadığı için bazen yanlış yapabiliyorlarmış, hatasından kırıldığımızda bunu kaba şekilde anlatmaya çalışırsak, hırçınlık yaparsak erkek de bu hareketlere aynı türden karşılık verirmiş, kibarca, uygun bir zamanda yıkıcı değil yapıcı bir şekilde yanlışını söylemeliymişiz... Böyle böyle dialogumuz güçlenir, sevgimiz artarmış...

Yahu bu adamlar bu kadar kibar yapılı da ben neden göremedim???


Bazen acaba komşum haklı mı düye düşünüyorum, ama bulamıyorum. Ve bulamayacağım galiba.

Gözümden kaçmayan bir şey var, komşumun kocasının çok sert bir mizacı olduğu halde karısının yanında çok masum ve gözlerinin içi gülüyor, bu nasıl iş?

Bir şeyleri yanlış yaptım galiba?

Nerede yanlış yaptım?
Mahkeme günü yarın..boşanıyorum.

Acaba sahiden yanlış mı yaptım?

BÜŞRA ŞÜKRAN
 
es ise veya bir yere giderken onu gecirmek neden kolelik oluyor? anne baba cocugunu gecirirken,kisi anne_babasini veya bir yakinini gecirirken kolelik olmuyorken neden es gecirilirken kolelik oluyor? insanlar evlenimce illa bir program icindemi yasamali,ise giden kisi edin ise sakin gecirme kolelik olur ama bir yakininsa gecirebilirsin sevgi saygi gosterisi olur,neden evlenince duygularimizla icimizden geldigi gibi hareket edince adi kole oluyor
kavgaya gelince eger hakliysam asla konuyu uzatip tartismam hakli oldugumu biliyorumdur ve kendi anlatmaya ihtiyac duymam
heeee is hakarete variyorsa "madem ben bu kadar kotu bir insanin benim yanimda hala ne isin var derim" ama boyle birsey yasamadik
insan once kendine saygili olmali zaten kendisie saygisi olan herkese saygi duyar
kimseyi sevmek zorunda degiliz ama saygi gostermeliyiz...
 
Şu karşı komşumu bir türlü anlayamıyorum. Çok iyi anlaşırız, canayakın ve saygılı biridir ama bazı tavırlarını hiç sevmiyorum. Ne mi mesela?
Kadın resmen kocasının kölesi, yahu öyle davranılmaz ki erkek milletine...

Sabah gördüm yine kafam attı, kocasını her sabah uğurlar, her sabah o vakitte ne kalkıyorsun yatsana, sıcacık yatağından kalkıyor..diyorum ona bazen, safsın sen diye..gülüyor geçiyor, ertesi gün bakıyorum yine ayakta, yine kocasını uğurluyor, ne diyeyim ki..uykusundan oluyor, değmez ki değmez...

Kocasının peşinde pervane... Bir yere ondan habersiz gitmiyor. Ben ona haber vermesen ne olacak sanki dediğimde, 'sevdiğimi haberdar etmem lazım, o benim baştacım, diyeceği, dedikleri çok önemlidir, hem eşim de beni her daim haberdar eder, bana danışır' diyor. Yuh diyorum ben de. Ne diyeyim başka?


Bal gibi köle olmuş kocasına.

Geçen eşimle olan bir tartışmamdan bahsettim, altta kalmadığımı, eşimin bağırışlarına bağırışlarla karşılık verdiğimi, kendimi ezdirmediğimi ve hiçbir zaman ezdirmeyeceğimi söyledim. Kadın ezdirmemeli kendini!
Acı acı güldü bana.

Neden gülüyorsun dedim, yaptığımın yanlış olduğunu söyledi.

Neymiş, erkek sinirliyken susacakmışım, yok ya?

Susunca kendimi ezdirmiş olmazmışım, biraz saygılı davranmalıymışım eşime karşı!?

Eşim siniri geçtikten sonra yaptığının yanlış olduğunu görüp yanıma gelirmiş. Yahut sinirini yatıştırmak için ben çaba sarfedecekmişim, onu şefkatimle sarmalıymışım, ilgi göstermeliymişim. Zamanla bağırışlar tamamen ortadan kalkarmış, önemli olan kadının zarifliğinden, şefkatinden ödün vermemesiymiş, gururdan uzak durmalıymış... Pes dedim! O mu kadın ben mi? Esas benim sevgiye, şefkate, ilgiye ihtiyacım var.


Erkeklerin aslında çok hassas kalpli olduklarını söyledi, inanmadım.

Erkekler kadınlar kadar detaycı olmadığı için bazen yanlış yapabiliyorlarmış, hatasından kırıldığımızda bunu kaba şekilde anlatmaya çalışırsak, hırçınlık yaparsak erkek de bu hareketlere aynı türden karşılık verirmiş, kibarca, uygun bir zamanda yıkıcı değil yapıcı bir şekilde yanlışını söylemeliymişiz... Böyle böyle dialogumuz güçlenir, sevgimiz artarmış...

Yahu bu adamlar bu kadar kibar yapılı da ben neden göremedim???


Bazen acaba komşum haklı mı düye düşünüyorum, ama bulamıyorum. Ve bulamayacağım galiba.

Gözümden kaçmayan bir şey var, komşumun kocasının çok sert bir mizacı olduğu halde karısının yanında çok masum ve gözlerinin içi gülüyor, bu nasıl iş?

Bir şeyleri yanlış yaptım galiba?

Nerede yanlış yaptım?
Mahkeme günü yarın..boşanıyorum.

Acaba sahiden yanlış mı yaptım?

BÜŞRA ŞÜKRAN


kaç yaşındasınız çocuğunuz var mı bilmiyorum ama yanlış yapan komşunuz değil sizsiniz bence komşunuzu da tebrik ederim bu zamanda gerçekten böyle dört dörtlük bir eş kaldığını pek sanmıyordum hala varmış demek ki bence siz onu değiştirmeye çalışıcağınıza onun yaptıklarından söylediklerinden biraz ders alın belki evliliğinizi kurtarabilirsiniz bu sayede
 
Bir kadının sabah kocasına kahvaltı hazırlaması, onu uğurlaması neden garip geliyor size.
Ya da küçültücü görüyorsunuz anlamadım.
Benim annem de her sabah babamdan önce kalkıp, kahvaltısını özenle hazırlayıp elinde ceketiyle kapıda beklemiştir babamı.
Ve hiç de ezik bir kadın olarak görmedik annemi.
Gurur duyduk.
Kocaya saygının neresi kötü.
Kocanız kendi kendi kendine kahvaltı hazırlayıp şe giderken yataktan çıkmamak rahatsız etmez mi insanı..

Blog yazılarınız çok tuhaf.. Bu arada belirtmek istedim..
 
Son düzenleme:
Bir kadının sabah kocasına kahvaltı hazırlaması, onu uğurlaması neden garip geliyor size.
Ya da küçültücü görüyorsunuz anlamadım.
Benim annem de her sabah babamdan önce kalkıp, kahvaltısını özenle hazırlayıp elinde ceketiyle kapıda beklemiştir babamı.
Ve hiç de ezik bir kadın olarak görmedik annemi.
Gurur duyduk.
Kocaya saygının neresi kötü.
Kocanız kendi kendi kendine kahvaltı hazırlayıp şe giderken yataktan çıkmamak rahatsız etmez mi insanı..

Blog yazılarınız çok tuhaf.. Bu arada belirtmek istedim..
zaten eminimki blogunun reklami icin burada
saygiyi kucumsuyor ama simdi burada bir iki kotu elestiri gelse once saygiya davet eder :/ herkesi
FATIHPEPE:)))
 
gerçek mi yani bu şimdi??? inanılır gibi değil. kendini ezdirmemek için karşıdakini ezmek bir insana nasıl mutluluk verir. güç oyunu oynamak için evlenilmez, güçleri birleştirmek ve birbirini mutlu etmek için evlenilir. hakikaten bu yazı da blogdaki yazılar da tuhaf. anlam veremedim.
 
Bu ters açıdan doğruyu görmemizi sağlamak açasından yazılmış bir hikaye.
Yazdıklarımız ve okuduklarınız gerçek hayattan esinlenerek yazılıyor tarafımızca.
Kimi zaman çok yakınlarımızın başından geçen olaylar, kimi zaman bir dostun, kimi zaman bir arkadaşın.
Onların yaptıkları hatalara başkaları düşmesin diye kaleme alıyoruz.
Herkes beğenecek diye bir şey yok, kimse beğenmeyecek diyede bir şey yok.
Okuyan gözlerinize sağlık.
Güzel yorumların yanında eleştriye de açığız.:)
Sevgiler, muhabbetler.
 
Erkekler bunu haketmiyora katılmıyorum ben.
Bir kadın bunları ya kendini zorlayarak yapar, kendine kurallar koyar; bundan sonra sakin olucam şöyle yapıcam böyle yapıcam diye. Ama bu seni mutsuz eder ve sürdürülebilirliği yoktur çünkü içinden gelen davranış bu değil.
Bence olay sevmekte. Eşine aşık olmakta ve öyle kalabilmekte. Yoksa insan aşık olduğu sevdiği adam için sabah kalkıp kahvaltı hazırlamaktan çok daha fazlasını yapar. Heyecanla eşinin gelmesini bekler, işi biter bitmez evine uçarak gider..
Hem de bu ona külfet gelmez, isteyerek içinden gelerek yapar..
Bence şimdi kendinize soracağınız soru şu; eşinizi seviyor musunuz? Cevabı evetse yeni bir sayfa açın komşunuzdan biraz feyz alın:), hayırsa e daha ne istiyorsunuz kurtulmanıza ramak kalmış. Boşanın ve keyfinize bakın bence.
 
Bu ters açıdan doğruyu görmemizi sağlamak açasından yazılmış bir hikaye.
Yazdıklarımız ve okuduklarınız gerçek hayattan esinlenerek yazılıyor tarafımızca.
Kimi zaman çok yakınlarımızın başından geçen olaylar, kimi zaman bir dostun, kimi zaman bir arkadaşın.
Onların yaptıkları hatalara başkaları düşmesin diye kaleme alıyoruz.
Herkes beğenecek diye bir şey yok, kimse beğenmeyecek diyede bir şey yok.
Okuyan gözlerinize sağlık.
Güzel yorumların yanında eleştriye de açığız.:)
Sevgiler, muhabbetler.

aynen bunu kastetmiştim ben de bu gerçek mi derken. şimdi taşlar yerine oturdu. ibretlik hikayeler diyosunuz yani. elinize sağlık o zaman :)
 
Şu karşı komşumu bir türlü anlayamıyorum. Çok iyi anlaşırız, canayakın ve saygılı biridir ama bazı tavırlarını hiç sevmiyorum. Ne mi mesela?
Kadın resmen kocasının kölesi, yahu öyle davranılmaz ki erkek milletine...

Sabah gördüm yine kafam attı, kocasını her sabah uğurlar, her sabah o vakitte ne kalkıyorsun yatsana, sıcacık yatağından kalkıyor..diyorum ona bazen, safsın sen diye..gülüyor geçiyor, ertesi gün bakıyorum yine ayakta, yine kocasını uğurluyor, ne diyeyim ki..uykusundan oluyor, değmez ki değmez...

Kocasının peşinde pervane... Bir yere ondan habersiz gitmiyor. Ben ona haber vermesen ne olacak sanki dediğimde, 'sevdiğimi haberdar etmem lazım, o benim baştacım, diyeceği, dedikleri çok önemlidir, hem eşim de beni her daim haberdar eder, bana danışır' diyor. Yuh diyorum ben de. Ne diyeyim başka?


Bal gibi köle olmuş kocasına.

Geçen eşimle olan bir tartışmamdan bahsettim, altta kalmadığımı, eşimin bağırışlarına bağırışlarla karşılık verdiğimi, kendimi ezdirmediğimi ve hiçbir zaman ezdirmeyeceğimi söyledim. Kadın ezdirmemeli kendini!
Acı acı güldü bana.

Neden gülüyorsun dedim, yaptığımın yanlış olduğunu söyledi.

Neymiş, erkek sinirliyken susacakmışım, yok ya?

Susunca kendimi ezdirmiş olmazmışım, biraz saygılı davranmalıymışım eşime karşı!?

Eşim siniri geçtikten sonra yaptığının yanlış olduğunu görüp yanıma gelirmiş. Yahut sinirini yatıştırmak için ben çaba sarfedecekmişim, onu şefkatimle sarmalıymışım, ilgi göstermeliymişim. Zamanla bağırışlar tamamen ortadan kalkarmış, önemli olan kadının zarifliğinden, şefkatinden ödün vermemesiymiş, gururdan uzak durmalıymış... Pes dedim! O mu kadın ben mi? Esas benim sevgiye, şefkate, ilgiye ihtiyacım var.


Erkeklerin aslında çok hassas kalpli olduklarını söyledi, inanmadım.

Erkekler kadınlar kadar detaycı olmadığı için bazen yanlış yapabiliyorlarmış, hatasından kırıldığımızda bunu kaba şekilde anlatmaya çalışırsak, hırçınlık yaparsak erkek de bu hareketlere aynı türden karşılık verirmiş, kibarca, uygun bir zamanda yıkıcı değil yapıcı bir şekilde yanlışını söylemeliymişiz... Böyle böyle dialogumuz güçlenir, sevgimiz artarmış...

Yahu bu adamlar bu kadar kibar yapılı da ben neden göremedim???


Bazen acaba komşum haklı mı düye düşünüyorum, ama bulamıyorum. Ve bulamayacağım galiba.

Gözümden kaçmayan bir şey var, komşumun kocasının çok sert bir mizacı olduğu halde karısının yanında çok masum ve gözlerinin içi gülüyor, bu nasıl iş?

Bir şeyleri yanlış yaptım galiba?

Nerede yanlış yaptım?
Mahkeme günü yarın..boşanıyorum.

Acaba sahiden yanlış mı yaptım?

BÜŞRA ŞÜKRAN

Bu ters açıdan doğruyu görmemizi sağlamak açasından yazılmış bir hikaye.
Yazdıklarımız ve okuduklarınız gerçek hayattan esinlenerek yazılıyor tarafımızca.
Kimi zaman çok yakınlarımızın başından geçen olaylar, kimi zaman bir dostun, kimi zaman bir arkadaşın.
Onların yaptıkları hatalara başkaları düşmesin diye kaleme alıyoruz.
Herkes beğenecek diye bir şey yok, kimse beğenmeyecek diyede bir şey yok.
Okuyan gözlerinize sağlık.
Güzel yorumların yanında eleştriye de açığız.:)
Sevgiler, muhabbetler.
ilk yazdığınıza tam cevap veriyordum ki du bi yazılanları okuyayım dedim geri döndüm.
olayları nasıl güzel anlatmışsınız. tebrik ederim. kölelik olarak değerlendiren kadınlar var malesef ama böyle olmamalı. insan sevdiği için yapar herşeyi ve ona bağlanır, ve bunları yaparken de gram kölelik hissetmez.
İbret olsun bazı kadınlara..
 
ya en bu konuyu gercek sanip az once yine bir msj yazdim :)))) gecmisi okuyunca gercek olmadigini dusunmeye basladim :))))
bu olay konu sahibinin gercekten yasadigi bir olaymi?
 
Bazısı çok ilgilidir kocası tırttır bazısı ilgisizdir kocası üzerine titrer..
şans baht meselesi bunlar..
Eşinize ne kadar cevap verirseniz verin adınız dırdırcı olur hepsi bu..
Susmak lazım bazen dile kilit vurmak, 2 düşünüp 1 konuşmak lazım..
Sizin komşunuz kalkıp kocasını uğurluyorsa bundan hoşlanıyo öyle seviyodur bu sizi ilgilendirmez..
Siz yapmadığınızdan ve o yaptığından dolayı sanki kıskanıyosunuz gibi birşey sezdim
Sizi siz ilgilendirirsiniz o,bu,şu değil.

Banane alt komşumdan ,karşı komşumdan kocasını uğurlamasından, eliyle yedirmesinden pervane olmasından
Mutlu olmayan insanlar mutlu olan insanları sevmiyolar ne yazıkki..

Bol mutluluk diledim hadi size mübarek günde:34:
 
Son düzenleme:
bi adamı sevmek ona saygı göstermek kahvaltısını hazırlayıp evden her sabah güleryüzle yolcu etmek kölelikse köle olalım :1:
 
Güzel hikaye,bana da faydalı oldu...
Üşeniyorum bazen sabahları kalkmaya,kendimi zorlamam gerek sanırım...Çok güzel davranışlar aslında...
sEVGİ SONUÇT değer vermeyi gerektirmez mi...
 
üzgünüm ama bir ipte iki cambaz oynamaz. her sabah kahvaltı hazırlamasamda kalkarım eşimin giyeceği kıyafetleri hazırlarım giydirirm kapıdan çıkarken montu elimde hazır kıta beklerim ve oda her ewden çıkışında benı öpmeden gitmez akşam olur gelir yine aynı çoraplarına kadar çıkarırım masaj yaparım. afedersiniz ama tırnaklarına kadar kesip banyosunu yaptırıyorum. e çalışan bayanlardan bunu beklememeli hiçbi eş ama ben çaşılmıyorum tek işim eşim.
tartışma konusuna gelince biraz orda hatalarım oluyo kendıme hakım olamıyorum ama düzeltmeyide biliyorum eşimde hiç ikiletmiyor barışıyo...

eğer eşiniz sabahları merdivenleri teker teker zoraki iniyo, akşamları çifter çifter çıkıyosa ben o köleliğe ömür boyu dewam ederim.
unutmayın huzuru sende bulan senındır
 
her sabah 5:30 da kalkıyorum eşime ve kendime kahvaltı hazırlıyorum 6 da eşimi uyandırıyorum beraber kahvaltımızı yapıyoruz 6:30 da eşimi yolcu ediyorum sonra birde balkona çıkıp el sallıyorum eşime çok mutlu oluyor bende öyle..
7 de kendim çıkıyorum evden işe gidiyorum eşim bende çok erken eve gelmiş oluyor oda sofrayı hazırlayıp beni duraktan alıyor yemek yapacaksam yardım ediyor..
şimdi ben sabahları eşime böyle güzel davranmasam eşim akşamları bana yardımcı olmak ister mi bence istemez ben bana yardımcı olmayan birine yardımcı olmak istemem oda istemezdi kanımca..
her pazar sabah kahvaltılarımızı eşim hazırlar benden önce uyanır güzel şeyler yapmaya özen gösterir neden bence ben iyiyim diye evlenmeden önce annesi erkenden kalkıp kahvaltısını hazırlamazdı eşimde birgün olsun o evde hiçbirşey yapmadı ama ben ona iyi yaklaştıkça oda bana yardımcı olmaya çalışıyor temizliği bile beraber yapıyoruz artık ben toz alıyorsam o evi süpürüp yerleri siliyor ben her sabah eşimi yolcu edip gönlünü hoş ettiğim için kölesi oluyorsam varsın olayım benim gönlümde hoş çünkü..
 
Şu karşı komşumu bir türlü anlayamıyorum. Çok iyi anlaşırız, canayakın ve saygılı biridir ama bazı tavırlarını hiç sevmiyorum. Ne mi mesela?
Kadın resmen kocasının kölesi, yahu öyle davranılmaz ki erkek milletine...

Sabah gördüm yine kafam attı, kocasını her sabah uğurlar, her sabah o vakitte ne kalkıyorsun yatsana, sıcacık yatağından kalkıyor..diyorum ona bazen, safsın sen diye..gülüyor geçiyor, ertesi gün bakıyorum yine ayakta, yine kocasını uğurluyor, ne diyeyim ki..uykusundan oluyor, değmez ki değmez...

Kocasının peşinde pervane... Bir yere ondan habersiz gitmiyor. Ben ona haber vermesen ne olacak sanki dediğimde, 'sevdiğimi haberdar etmem lazım, o benim baştacım, diyeceği, dedikleri çok önemlidir, hem eşim de beni her daim haberdar eder, bana danışır' diyor. Yuh diyorum ben de. Ne diyeyim başka?


Bal gibi köle olmuş kocasına.

Geçen eşimle olan bir tartışmamdan bahsettim, altta kalmadığımı, eşimin bağırışlarına bağırışlarla karşılık verdiğimi, kendimi ezdirmediğimi ve hiçbir zaman ezdirmeyeceğimi söyledim. Kadın ezdirmemeli kendini!
Acı acı güldü bana.

Neden gülüyorsun dedim, yaptığımın yanlış olduğunu söyledi.

Neymiş, erkek sinirliyken susacakmışım, yok ya?

Susunca kendimi ezdirmiş olmazmışım, biraz saygılı davranmalıymışım eşime karşı!?

Eşim siniri geçtikten sonra yaptığının yanlış olduğunu görüp yanıma gelirmiş. Yahut sinirini yatıştırmak için ben çaba sarfedecekmişim, onu şefkatimle sarmalıymışım, ilgi göstermeliymişim. Zamanla bağırışlar tamamen ortadan kalkarmış, önemli olan kadının zarifliğinden, şefkatinden ödün vermemesiymiş, gururdan uzak durmalıymış... Pes dedim! O mu kadın ben mi? Esas benim sevgiye, şefkate, ilgiye ihtiyacım var.


Erkeklerin aslında çok hassas kalpli olduklarını söyledi, inanmadım.

Erkekler kadınlar kadar detaycı olmadığı için bazen yanlış yapabiliyorlarmış, hatasından kırıldığımızda bunu kaba şekilde anlatmaya çalışırsak, hırçınlık yaparsak erkek de bu hareketlere aynı türden karşılık verirmiş, kibarca, uygun bir zamanda yıkıcı değil yapıcı bir şekilde yanlışını söylemeliymişiz... Böyle böyle dialogumuz güçlenir, sevgimiz artarmış...

Yahu bu adamlar bu kadar kibar yapılı da ben neden göremedim???


Bazen acaba komşum haklı mı düye düşünüyorum, ama bulamıyorum. Ve bulamayacağım galiba.

Gözümden kaçmayan bir şey var, komşumun kocasının çok sert bir mizacı olduğu halde karısının yanında çok masum ve gözlerinin içi gülüyor, bu nasıl iş?

Bir şeyleri yanlış yaptım galiba?

Nerede yanlış yaptım?
Mahkeme günü yarın..boşanıyorum.

Acaba sahiden yanlış mı yaptım?

BÜŞRA ŞÜKRAN

Size ne komşunuzun eşini yolculamasından?
Bu çekemezlik, kıskançlık niye?
İster kul olur, ister köle.
Komşunuz demek ki kocasından karşılığını alıyor.
Yani hem seviyor ve anlayışlı oluyor hemde sevilip anlayışına karşılık buluyor.
Karşında ki insandan beklediğin şeyleri aynen yapacaksın ki aynı muameleyi eşinden hak edesin!
Komşunuzun kocasıyla ilişkisini ve saygısını irdeleyeceğinize, onun hakkında ezik diye düşünüp acıyacağınıza kendi halinize kafa yorun ve acıyın.
O eleştiri oklarını biraz kendinize yönlendirin.
Kadın olmak dik başlı, her lafa laf yetiştiren olmak değildir.
Kimsenin kimseyi ezdiği ya da kendini ezdirdiği de yok.
Biz biri sinirliyken karşıdakinin durumu alttan almasına anlayış diyoruz.
Ama sanırım siz bunu bilmediğinizden daha çok sızlanırsınız buralarda.
Evet o eşiyle mutlu ve eşine davrandığı gibi karşılığını da alıyor.
O mutlu, seven, sevilen, anlayışlı ve eşine karşı duyarlı bir kadın.
Siz ise bunun tam aksi..
 
Şu karşı komşumu bir türlü anlayamıyorum. Çok iyi anlaşırız, canayakın ve saygılı biridir ama bazı tavırlarını hiç sevmiyorum. Ne mi mesela?
Kadın resmen kocasının kölesi, yahu öyle davranılmaz ki erkek milletine...

Sabah gördüm yine kafam attı, kocasını her sabah uğurlar, her sabah o vakitte ne kalkıyorsun yatsana, sıcacık yatağından kalkıyor..diyorum ona bazen, safsın sen diye..gülüyor geçiyor, ertesi gün bakıyorum yine ayakta, yine kocasını uğurluyor, ne diyeyim ki..uykusundan oluyor, değmez ki değmez...

Kocasının peşinde pervane... Bir yere ondan habersiz gitmiyor. Ben ona haber vermesen ne olacak sanki dediğimde, 'sevdiğimi haberdar etmem lazım, o benim baştacım, diyeceği, dedikleri çok önemlidir, hem eşim de beni her daim haberdar eder, bana danışır' diyor. Yuh diyorum ben de. Ne diyeyim başka?


Bal gibi köle olmuş kocasına.

Geçen eşimle olan bir tartışmamdan bahsettim, altta kalmadığımı, eşimin bağırışlarına bağırışlarla karşılık verdiğimi, kendimi ezdirmediğimi ve hiçbir zaman ezdirmeyeceğimi söyledim. Kadın ezdirmemeli kendini!
Acı acı güldü bana.

Neden gülüyorsun dedim, yaptığımın yanlış olduğunu söyledi.

Neymiş, erkek sinirliyken susacakmışım, yok ya?

Susunca kendimi ezdirmiş olmazmışım, biraz saygılı davranmalıymışım eşime karşı!?

Eşim siniri geçtikten sonra yaptığının yanlış olduğunu görüp yanıma gelirmiş. Yahut sinirini yatıştırmak için ben çaba sarfedecekmişim, onu şefkatimle sarmalıymışım, ilgi göstermeliymişim. Zamanla bağırışlar tamamen ortadan kalkarmış, önemli olan kadının zarifliğinden, şefkatinden ödün vermemesiymiş, gururdan uzak durmalıymış... Pes dedim! O mu kadın ben mi? Esas benim sevgiye, şefkate, ilgiye ihtiyacım var.


Erkeklerin aslında çok hassas kalpli olduklarını söyledi, inanmadım.

Erkekler kadınlar kadar detaycı olmadığı için bazen yanlış yapabiliyorlarmış, hatasından kırıldığımızda bunu kaba şekilde anlatmaya çalışırsak, hırçınlık yaparsak erkek de bu hareketlere aynı türden karşılık verirmiş, kibarca, uygun bir zamanda yıkıcı değil yapıcı bir şekilde yanlışını söylemeliymişiz... Böyle böyle dialogumuz güçlenir, sevgimiz artarmış...

Yahu bu adamlar bu kadar kibar yapılı da ben neden göremedim???


Bazen acaba komşum haklı mı düye düşünüyorum, ama bulamıyorum. Ve bulamayacağım galiba.

Gözümden kaçmayan bir şey var, komşumun kocasının çok sert bir mizacı olduğu halde karısının yanında çok masum ve gözlerinin içi gülüyor, bu nasıl iş?

Bir şeyleri yanlış yaptım galiba?

Nerede yanlış yaptım?
Mahkeme günü yarın..boşanıyorum.

Acaba sahiden yanlış mı yaptım?

BÜŞRA ŞÜKRAN

Yanlış yapan sizsiniz tabii ki de...İşte bu yüzden de kocanızla anlaşamamışsınız...
 
Back
X