İyileşme için son derece gerekli bir araç olarak kabul edilen dokunma, artık dünyanın bazı ülkelerinde pek çok tıp merkezinde hemşire eğitiminin bir parçası olarak kullanılmaktadır. Dokunma acıyı, depresyonu ve endişeyi azaltmak için; hastanın yaşama duyduğu inancı, sevgiyi ve arzuyu güçlendirmek için ve kuvözde geçirdikleri dönemde dokunulma eksikliği yaşayan prematüre bebeklerin gelişim ve büyümelerine yardımcı olmak için kullanılmaktadır.
Pek çok araştırma dokunmanın şunları başarabileceğini kanıtlamaktadır:
- Kendimiz ve çevremiz hakkında daha iyi duygular geliştirmemize yardımcı olur.
- Çocukların dil gelişimleri ve zeka düzeylerinin (IQ) gelişiminde dokunmanın son derece olumlu etkileri vardır.
- Hem dokunan hem de dokunulan insanda pek çok ölçülebilir fizyolojik değişim olur.
- Size kendinizi iyi hissettirir.
- Yalnızlık duygusunu ortadan kaldırır.
- Korkuları yok eder.
- Duygulara kapı aralar.
- Kendinize duyduğunuz saygıyı güçlendirir.
- Fedakarlığı destekler.
- Yaşlanmayı yavaşlatır; sık sık kucaklaşanlar daha uzun süre genç kalırlar.
- Oburluğu dizginler; kucaklaşmalara doyduğumuzda daha az yeriz zaten ve kollarımız da diğer insanı kucaklamakla meşguldür.
- Gerilimi azaltır.
- Uykusuzluğu yenmenize yardımcı olur.
- Kol ve omuz adalelerinin gücünü korur.
- Eğer kısa boyluysak daha fazla uzamamamıza yardımcı olur.
- Alkolizme ve uyuşturucu kullanımına karşı güvenli ve sağlıklı bir alternatif sunar.
- Fiziksel varoluşu onaylar.
- Demokratiktir; herkes kucaklaşmaya uygundur.
- Son derece ekolojiktir! Çevreye zarar vermez.
- Mutlu günleri daha da mutlu hale getirir.
- Her şeyin olanaksızmış gibi göründüğü günleri olanaklı hale getirir.
- Ait olma duygusunu destekler.
- Hayatınızdaki boş alanları doldurur.
- Sona erdikten sonra bile olumlu etkileri devam eder.
- Sağlık ve mutluluk kaynağınız olabilir.
Kaynak:everyday