Kurduğunuz hayali bir başkası yaşarsa?

Umberlee

Nirvana
Kayıtlı Üye
20 Ekim 2009
8.858
15.683
823
hanımla merhaba,
biraz yüreğim kabardı da sizlerle konuşayım dedim. Hani dertler, sıkıntılar toplanıp birden gelirler ya şu an hayatım öyle. aslında çoğunlukla öyle ama ben bir süredir taşıyamıyorum. Sizleri fazla yormadan bahsedeceğim, inşallah çok uzamaz konunun girişi.

1. Sorum: Sizlere de hep hayalini kurduğunu şeyleri başka birileri hem de sahip olduğu şeye kıymet bile vermeden yaşıyor gibi geliyor mu?
örneğin;
aylardır tayinim çıksa diye ah ah çektiğim bir kuruma bir başkası gidiyor şimdi ve ben kalakaldım öylece. Giden görevli de "ayyy bir kaç ay en fazla orayı daha fazla çekemem" diyor.
ya da,
bir bebek sahibi olmak. evli değilim, adayım da yok ama hormonal midir yaratılış mıdır bilmem bebek sevgisi ve özlemi var. Anne olmak mükemmel bir şey diye düşünürüm hep ama akrabalardan biri ilk bebeğine hamile ve ağzından şöyle bir cümle duydum "istemiyorum ki ben bunu, milletin çenesi kapansın diye hamile kaldım. offf başıma bela nasıl büyüyecek bu?"
veya
iş yerinde istediğim çok basit bir pozisyon bir başkasına veriliyor. Verilen kişi yine "hiç uğraşamam, öfff bu ne yaa" derdinde ki ben o pozisyon için kendimi paralıyorum.

bu kısma açıklık getireyim hanımlar, çünkü bazı arkadaşlar bundan kıskançlık yaptığımı çıkarmış ki asla böyle değil.
Hepimiz kendi kaderimizi yaşıyoruz evet Allahın takdirini sorgulamak haddi değil zaten.
ben bunu size de sanki öyleymiş gibi geliyor mu manasında sordum.
sanki herkes amış yürümüş ama siz yerinizde sayıyorsunuz ne yaparsanız yapın bir adım öteye gidemiyormuşsunuz gibi.



2. Sorum: Hiç çevrenizdekilerin çıkarları için yanınızda kaldığını ve size zerre tolerans göstermediklerini fark ediyor musunuz?
örneğin;
bir arkadaşınız ne zaman neye ihtiyacı olsa sizi arıyor ama eğlenceye yemeğe vs başka arkadaşlarıyla gidiyor ya da derdi sıkıntısı varsa sizinle paylaşıyor ama sorun çözüldükten sonra sizinle irtibatı minimuma indiriyor. Ne düşünürsünüz?
Ek olarak bu insanların size eyvallah etmediğini de hesaba katın. Ayağınız azıcık yan bassa, biraz moralsiz olsanız ya da bir konuda haklılığınızı savunsanız kırk kat beter tavırlarla üstünüze geldiklerini, sizi kırınca zerre oralı olmadıklarını, kırılacağınızı ya da üzüleceğinizi umursamadan pat pat lafları sıraladıklarını düşünün. nasıl hareket edersiniz?

3. Sorum: Sanki size ait bir hayatınız yokmuş ve yaprak gibi sağa sola savruluyorsunuz gibi bir düşünceye kapıldığınız olur mu?
Bekar olduğum için mi bilmiyorum ama yaşadığım hayat maalesef beni kim nereye çekerse oraya gitmeye zorluyor. Yaşım küçük olmamasına rağmen hala başkalarının kararlarına bağlıyım. Hem güçsüz hem de sıradan hissettiriyor bu beni. Önemli olanın evlilik değil dengini bulmak olduğuna inanıyorum ama bekar oluşum adam yerine koyulmamı engelliyor sanırım. Sizce de öyle mi?

Ve ben bu hayatı nasıl düzeltebilirim.
Tayin istiyorum amirim izin vermiyor.
Şehir değiştirmek istiyorum tayine ek olarak yaşadığım şehirde bana gitmemem için vicdanıma oynayan birileri var (aile içi).
Derdimi, sıkıntımı kimseye anlatamıyorum, insanlar muıtsuz olmama anlam veremiyor.
çok bunaldım.
 
Son düzenleme:
zaten başkaları engel çıkardığı için hayatınız sizin değilmiş gibi gelir.mücadele etmekte imkanlar dahilinde olabiliyor. bazı istemediğiniz şeyleri.eğer mücadele etme imkanınız yoksa önleyemezsiniz.
 
zaten başkaları engel çıkardığı için hayatınız sizin değilmiş gibi gelir.mücadele etmekte imkanlar dahilinde olabiliyor. bazı istemediğiniz şeyleri.eğer mücadele etme imkanınız yoksa önleyemezsiniz.

yapabileceğim her koşulda mücadele ediyorum ama yeterli olmuyor ve artık pes ettim.
kabuğuma çekilip hiç kimseyle görüşmeyesim var ki bu daha büyük bir yalnızlık getirecek diye korkuyorum.
 
Hayat boyle malesef.. sukursuz insanlar,kadir kiymet bilmeyenler,sevdigi insanlarin mutlulugunu goz ardi edip bencillik yapanlar.. tayin istiyorsun,gitmek sana iyi gelecekse hic durma.. kendi mutlulugun her seyden onemli. Sen mutlu oldugun zaman her sey pozitiflesiyor cunku. Mutlulugunla iyi bir es hayirli evlatlar diliyorum. Sordugun sorularin farkli versiyonlarini zaman zaman hepimiz yasiyoruz. Hakkinda hayirlisi..
 
hanımla merhaba,
biraz yüreğim kabardı da sizlerle konuşayım dedim. Hani dertler, sıkıntılar toplanıp birden gelirler ya şu an hayatım öyle. aslında çoğunlukla öyle ama ben bir süredir taşıyamıyorum. Sizleri fazla yormadan bahsedeceğim, inşallah çok uzamaz konunun girişi.

1. Sorum: Sizlere de hep hayalini kurduğunu şeyleri başka birileri hem de sahip olduğu şeye kıymet bile vermeden yaşıyor gibi geliyor mu?
örneğin;
aylardır tayinim çıksa diye ah ah çektiğim bir kuruma bir başkası gidiyor şimdi ve ben kalakaldım öylece. Giden görevli de "ayyy bir kaç ay en fazla orayı daha fazla çekemem" diyor.
ya da,
bir bebek sahibi olmak. evli değilim, adayım da yok ama hormonal midir yaratılış mıdır bilmem bebek sevgisi ve özlemi var. Anne olmak mükemmel bir şey diye düşünürüm hep ama akrabalardan biri ilk bebeğine hamile ve ağzından şöyle bir cümle duydum "istemiyorum ki ben bunu, milletin çenesi kapansın diye hamile kaldım. offf başıma bela nasıl büyüyecek bu?"
veya
iş yerinde istediğim çok basit bir pozisyon bir başkasına veriliyor. Verilen kişi yine "hiç uğraşamam, öfff bu ne yaa" derdinde ki ben o pozisyon için kendimi paralıyorum.

2. Sorum: Hiç çevrenizdekilerin çıkarları için yanınızda kaldığını ve size zerre tolerans göstermediklerini fark ediyor musunuz?
örneğin;
bir arkadaşınız ne zaman neye ihtiyacı olsa sizi arıyor ama eğlenceye yemeğe vs başka arkadaşlarıyla gidiyor ya da derdi sıkıntısı varsa sizinle paylaşıyor ama sorun çözüldükten sonra sizinle irtibatı minimuma indiriyor. Ne düşünürsünüz?
Ek olarak bu insanların size eyvallah etmediğini de hesaba katın. Ayağınız azıcık yan bassa, biraz moralsiz olsanız ya da bir konuda haklılığınızı savunsanız kırk kat beter tavırlarla üstünüze geldiklerini, sizi kırınca zerre oralı olmadıklarını, kırılacağınızı ya da üzüleceğinizi umursamadan pat pat lafları sıraladıklarını düşünün. nasıl hareket edersiniz?

3. Sorum: Sanki size ait bir hayatınız yokmuş ve yaprak gibi sağa sola savruluyorsunuz gibi bir düşünceye kapıldığınız olur mu?
Bekar olduğum için mi bilmiyorum ama yaşadığım hayat maalesef beni kim nereye çekerse oraya gitmeye zorluyor. Yaşım küçük olmamasına rağmen hala başkalarının kararlarına bağlıyım. Hem güçsüz hem de sıradan hissettiriyor bu beni. Önemli olanın evlilik değil dengini bulmak olduğuna inanıyorum ama bekar oluşum adam yerine koyulmamı engelliyor sanırım. Sizce de öyle mi?

Ve ben bu hayatı nasıl düzeltebilirim.
Tayin istiyorum amirim izin vermiyor.
Şehir değiştirmek istiyorum tayine ek olarak yaşadığım şehirde bana gitmemem için vicdanıma oynayan birileri var (aile içi).
Derdimi, sıkıntımı kimseye anlatamıyorum, insanlar muıtsuz olmama anlam veremiyor.
çok bunaldım.
elinizdekiyle yetinmeyi bilin. sanki işiniz gücünüz başkalrındakilere özenmek.
 
Hayat boyle malesef.. sukursuz insanlar,kadir kiymet bilmeyenler,sevdigi insanlarin mutlulugunu goz ardi edip bencillik yapanlar.. tayin istiyorsun,gitmek sana iyi gelecekse hic durma.. kendi mutlulugun her seyden onemli. Sen mutlu oldugun zaman her sey pozitiflesiyor cunku. Mutlulugunla iyi bir es hayirli evlatlar diliyorum. Sordugun sorularin farkli versiyonlarini zaman zaman hepimiz yasiyoruz. Hakkinda hayirlisi..

amin çok teşekkür ederim.
tayin iyi gelecek diye umut ediyorum ama bahsettiğim gibi amirim gitmeme izin vermiyor (bu da ayrı bir hikaye).
Şu an derin bir mutsuzluk var, düşüncelerim yolundan mı sapmtı ben mi çok irdeliyorum diye merak ettim.
hepimiz yaşıyoruz tamam ama nasıl çözüyoruz.
 
hayal ettiğim hayatla yaşadığım hayat arasında tam bir ucurum var ... hayatıma dair bi plan yaptığım da önüme engeller öıktı ... istemediğim bi mesleği yapıp mutsuzluğuma mutsuzluk ekliyorum. ..evlenmeden önce babamın istediği evlendikten sonra kocamın istediği insan olmaya yönlendirildim ki başarılı oldular onların istediği hayatkarı yaşıyorum ... bu hayatta pişmanlık duymayacağım tek şey umutla beklediğim evladım ... çok şükür... şunu söyleyebilirim hayalini kurduğu hayatı yaşayan çok az insan vardır... yalnız değilsin
 
elinizdekiyle yetinmeyi bilin. sanki işiniz gücünüz başkalrındakilere özenmek.

ne münasebet
benim tüm yazdılarımdan bu sonucu mu çıkardınız?
elimdekinin ne olduğunu biliyor musunuz da bana yetinmem gerektiği yönünde salık veriyorsunuz?
hadsizce buldum yorumunuzu.
 
hayal ettiğim hayatla yaşadığım hayat arasında tam bir ucurum var ... hayatıma dair bi plan yaptığım da önüme engeller öıktı ... istemediğim bi mesleği yapıp mutsuzluğuma mutsuzluk ekliyorum. ..evlenmeden önce babamın istediği evlendikten sonra kocamın istediği insan olmaya yönlendirildim ki başarılı oldular onların istediği hayatkarı yaşıyorum ... bu hayatta pişmanlık duymayacağım tek şey umutla beklediğim evladım ... çok şükür... şunu söyleyebilirim hayalini kurduğu hayatı yaşayan çok az insan vardır... yalnız değilsin

Anlıyorum.
Bu durum beni epeyice sıkmaya başladı. Bitmek bilmez bir rutin, asla yapmak istemediğim bir iş, kaçıp kurtulmama izin vermeyen bir amir ve "oooo biz senin yerinde olsak" diyen insanlar.
Allah bebeğinizi hayrlı etsin. umduğunuz umudu verir size inşallah.
 
ne münasebet
benim tüm yazdılarımdan bu sonucu mu çıkardınız?
elimdekinin ne olduğunu biliyor musunuz da bana yetinmem gerektiği yönünde salık veriyorsunuz?
hadsizce buldum yorumunuzu.
soruyorsunuz yorum yapınca da bozuluyorsunuz. burada istatistik yapmışsınız resmen. kimin cocugu var kimin nereye tayini çıkmis gibisinden. bunları bu kadar takip ederseniz üzülen siz olursunuz. siz bilirsiniz ama. iyi depresyonlar dilemekten başka sey kalmamış bize.:KK47:
 
yapabileceğim her koşulda mücadele ediyorum ama yeterli olmuyor ve artık pes ettim.
kabuğuma çekilip hiç kimseyle görüşmeyesim var ki bu daha büyük bir yalnızlık getirecek diye korkuyorum.
pes edip küsmekte çare değil çok kimseyle görüşmek istemezseniz bile hepten yalnızlığa mahkum olmayın.müdahale edebildiklerinize bakın nediyim
 
soruyorsunuz yorum yapınca da bozuluyorsunuz. burada istatistik yapmışsınız resmen. kimin cocugu var kimin nereye tayini çıkmis gibisinden. bunları bu kadar takip ederseniz üzülen siz olursunuz. siz bilirsiniz ama. iyi depresyonlar dilemekten başka sey kalmamış bize.:KK47:

konuda 3 soru sormuşum ancak siz algıda seçicilik yapıp bir tanesi üzerinden eleştiriyle geliyorsunuz bana.
ki takıldığınız soruda da örneğin demiş konuyu açıklamaya çalışmışım.
ve şuna dikkat etmekte fayda var farazi olarak depresyona giren bir insanı "millete takmışsın kafayı, elindekiyle yetin" diyerek de o durumdan çıkaramazsınız.

yorumunuza bozulmadım, hadsizce buldum, bunu da belirttim zaten.
 
pes edip küsmekte çare değil çok kimseyle görüşmek istemezseniz bile hepten yalnızlığa mahkum olmayın.müdahale edebildiklerinize bakın nediyim

Sanırım gücümün tükendiği bir noktaya geldim şu an.
teşekkürler desteğiniz için.
 
Sizi aslinda cok iyi anlayabiliyorum. Enteresan bir toplumda yasiyoruz, kocasi olan daha bi rahat, daha bir hur davranip yasayabiliyor. Kisilik olarak yazdiklarinizdan yorumladigim biraz daha introvert, ice donuk biri oldugunuz.

Yasinizdan oturu gelen bazi arzu ve istekleriniz var. Bu okadar normalki, kim istemez bebek sahibi olmayi? Kim istemez hayatini paylasabilecegi esiyle guzel adimlar atmayi?

Tek tavsiyem kendi sinirlarinizi koyup, onlari korumaniz. Ortaminizdan gittiginiz vakit sorunlarinizida geride birakmis mi oluyorsunuz? Bundan emin olun once. Sadece 'gitmek' icin gitmeyin, size gercekten katacagi onemli seyler olacagi icin gidin. Kendinizi gelistirebileceginiz icin gidin. Ama sorunlarinizi, yanlizliginizi, ailenizin size ihtiyacini vs yaninizda gotureceksiniz bunu unutmayin.

Sorunlarinizi tek tek cozmeniz gerekir. Koskocaman bir degisim evet belki ise yarayabilir, ama nacizane dusuncem once sorunlarinizi cozun, sonrasinda karar verin gidip gitmemeye.
Sorunlarinizi zaten siralamissiniz; menfaatci dostlardan uzak durun bu bir. Yeni dostluklar icin yer acin omrunuzde. Calisiyorsunuz, kariyerinizde nereye yonelmek istiyorsunuz tam karar verin bu iki. Elinizdeki belki okadarda kotu degildir? Belki oldugu gibi kabullenmelisiniz?
Fedakar bir kisilige sahipsiniz, o yuzden ordan oraya savruldugunuzu hissediyorsunuz galiba. Bunu belki problem olarak gormekten vazgecmek en kolay yoldur? Ailenizi seviyorsaniz, bazen evet kendimizden odun verip fedakarliklar yapiyoruz. Yinede belirli sinirlar koyabilirsiniz, kendinize yeni zevkler yeni keyifler bulsaniz onlardada mutlulugu arasaniz?
Ve yanlizlik bi yere kadar cekilir...ama yanlizim diye yagmurdan kacarken doluya tutulmayin sakin. Yinede biraz date'ler yapsaniz? Ilgi insana okadar iyi gelebilirki, begenilmek okadar mutlu edebilirki..belki beklentilerinizde ufak tefek degisiklikler yapmaniz gerekecek, ama eminim gonlunuze gore elbet birileri cikacaktir karsiniza.

Allah yolunuzu acik etsin, bi donemdir, caniniz biraz sikkin olabilir, cok takilmadan toparlamanizi dilerim : )
 
pes edip küsmekte çare değil çok kimseyle görüşmek istemezseniz bile hepten yalnızlığa mahkum olmayın.müdahale edebildiklerinize bakın nediyim

Sanırım gücümün tükendiği bir noktaya geldim şu an.
teşekkürler desteğiniz için.
Sizi aslinda cok iyi anlayabiliyorum. Enteresan bir toplumda yasiyoruz, kocasi olan daha bi rahat, daha bir hur davranip yasayabiliyor. Kisilik olarak yazdiklarinizdan yorumladigim biraz daha introvert, ice donuk biri oldugunuz.

Yasinizdan oturu gelen bazi arzu ve istekleriniz var. Bu okadar normalki, kim istemez bebek sahibi olmayi? Kim istemez hayatini paylasabilecegi esiyle guzel adimlar atmayi?

Tek tavsiyem kendi sinirlarinizi koyup, onlari korumaniz. Ortaminizdan gittiginiz vakit sorunlarinizida geride birakmis mi oluyorsunuz? Bundan emin olun once. Sadece 'gitmek' icin gitmeyin, size gercekten katacagi onemli seyler olacagi icin gidin. Kendinizi gelistirebileceginiz icin gidin. Ama sorunlarinizi, yanlizliginizi, ailenizin size ihtiyacini vs yaninizda gotureceksiniz bunu unutmayin.

Sorunlarinizi tek tek cozmeniz gerekir. Koskocaman bir degisim evet belki ise yarayabilir, ama nacizane dusuncem once sorunlarinizi cozun, sonrasinda karar verin gidip gitmemeye.
Sorunlarinizi zaten siralamissiniz; menfaatci dostlardan uzak durun bu bir. Yeni dostluklar icin yer acin omrunuzde. Calisiyorsunuz, kariyerinizde nereye yonelmek istiyorsunuz tam karar verin bu iki. Elinizdeki belki okadarda kotu degildir? Belki oldugu gibi kabullenmelisiniz?
Fedakar bir kisilige sahipsiniz, o yuzden ordan oraya savruldugunuzu hissediyorsunuz galiba. Bunu belki problem olarak gormekten vazgecmek en kolay yoldur? Ailenizi seviyorsaniz, bazen evet kendimizden odun verip fedakarliklar yapiyoruz. Yinede belirli sinirlar koyabilirsiniz, kendinize yeni zevkler yeni keyifler bulsaniz onlardada mutlulugu arasaniz?
Ve yanlizlik bi yere kadar cekilir...ama yanlizim diye yagmurdan kacarken doluya tutulmayin sakin. Yinede biraz date'ler yapsaniz? Ilgi insana okadar iyi gelebilirki, begenilmek okadar mutlu edebilirki..belki beklentilerinizde ufak tefek degisiklikler yapmaniz gerekecek, ama eminim gonlunuze gore elbet birileri cikacaktir karsiniza.

Allah yolunuzu acik etsin, bi donemdir, caniniz biraz sikkin olabilir, cok takilmadan toparlamanizi dilerim : )

şöyle ifade edeyim kısaca. akademik kariyerimin son aşamasındayım, bulunduğum yere bu şartlarla atandım ama şu an kişilerin keyfiyeti yüzünden mesleğimi yapamıyorum ve o son aşama da haliyle ilerleyemiyor. 2003'ten bu yana emek veriyorum bir türlü sonunu görmek nasip olmadı.

Burada düzenleme değiştirme yapmayı çok denedim, maalesef kişiler laftan anlamıyor ya da işlerine gelmiyor. Mağduriyetimi de paylaştım ancak 2 senedir en ufak bir düzelme olmadı. Kurum değişikliği en azından mesleğimi yapmama izin verir diye düşünüyorum. Yeni ortam, yeni amirler, yeni iş arkadaşları ki şu an zaten gidişim engellenmiş durumda.

memleketimde yaşıyor ve çalışıyorum ama artık dar gelmeye başladı. Burası küçük bir şehir o yüzden yeni birileriyle konuşmak, görüşme büyük mesele burada. Yani, bir erkekle içilen bir bardak çayın kahvenin konusu aylarca konuşuluyor diyeyim. O yüzden hem cesaret edemiyorum hem de şu an çevremde bunu göze almamı sağlayacak bir adayım yok.

yapı olarak vericiyim, birisi bir şey isteyince duramıyorum. ailenin beklentisi zaten annem babam diyerek görünmüyor göze ama çevredekilerin beklentileri ve hatta kullan-at tavırları çok yıpratıyor beni. Açıkçası yaptığım her şey Allah rızası için ancak zaman zaman nefsim galip geliyor ve şu kadarcık vefayı hak etmiyor muyum diye düşünüyorum.

eş adayı için çok aman aman kriterlerim yok ama ne hacetse onların kriterleri yüksek (daha doğrusu geliş şekilleri farklı). Maaşın ne kadar, üstüne yaptığın malın var mı, borcun çok mu şeklinde soru soran adayım çok oldu her biri başka bir hayal kırıklığı.

çok teşekkür ederim yorumlarınız için.
 
Sevdğim erkek başkasıyla evlenecek sanırsam. Allah'a her gün dua ediyorum yanında başka birini gelinlikle görmeyeyim diye sosyal medyada ya da başka bir yerde. Evlenmesi için yapacak bir şeyim yok ama en azından gözümle görmek istemiyorum, dayanamam. Öleyim daha iyi.

Bende de aile, çocuk özlemi var, ben de amaçsız ve boş yaşadığımı hissediyorum. Kader ne isterse bana o oldu bugüne kadar. Ama şu kaderi hakedecek ne yaptım bilmem.

Özet geçeyim aynılarından ben de hissediyorum, 3ünden de.
 
Yıllar sonra yapmadiklariniz için pişman olmaktansa simdi bir adim atin. Yaşınız da küçük değil zaten, mutlu olmak için bir şeyleri beklemeyin. Ne yazıkki toplum evli insanları protokolde bekarlardan önce tutuyor. Canınızı sıkmayın donem donem herkes boyle düşüncelere kapılır.
 
Sanırım gücümün tükendiği bir noktaya geldim şu an.
teşekkürler desteğiniz için.


şöyle ifade edeyim kısaca. akademik kariyerimin son aşamasındayım, bulunduğum yere bu şartlarla atandım ama şu an kişilerin keyfiyeti yüzünden mesleğimi yapamıyorum ve o son aşama da haliyle ilerleyemiyor. 2003'ten bu yana emek veriyorum bir türlü sonunu görmek nasip olmadı.

Burada düzenleme değiştirme yapmayı çok denedim, maalesef kişiler laftan anlamıyor ya da işlerine gelmiyor. Mağduriyetimi de paylaştım ancak 2 senedir en ufak bir düzelme olmadı. Kurum değişikliği en azından mesleğimi yapmama izin verir diye düşünüyorum. Yeni ortam, yeni amirler, yeni iş arkadaşları ki şu an zaten gidişim engellenmiş durumda.

memleketimde yaşıyor ve çalışıyorum ama artık dar gelmeye başladı. Burası küçük bir şehir o yüzden yeni birileriyle konuşmak, görüşme büyük mesele burada. Yani, bir erkekle içilen bir bardak çayın kahvenin konusu aylarca konuşuluyor diyeyim. O yüzden hem cesaret edemiyorum hem de şu an çevremde bunu göze almamı sağlayacak bir adayım yok.

yapı olarak vericiyim, birisi bir şey isteyince duramıyorum. ailenin beklentisi zaten annem babam diyerek görünmüyor göze ama çevredekilerin beklentileri ve hatta kullan-at tavırları çok yıpratıyor beni. Açıkçası yaptığım her şey Allah rızası için ancak zaman zaman nefsim galip geliyor ve şu kadarcık vefayı hak etmiyor muyum diye düşünüyorum.

eş adayı için çok aman aman kriterlerim yok ama ne hacetse onların kriterleri yüksek (daha doğrusu geliş şekilleri farklı). Maaşın ne kadar, üstüne yaptığın malın var mı, borcun çok mu şeklinde soru soran adayım çok oldu her biri başka bir hayal kırıklığı.

çok teşekkür ederim yorumlarınız için.
şoktayım. kısmen benzer yollardan geçtim diyebilirim. ortam değiştirmenizi öneririm.
 
Back
X