- 20 Haziran 2007
- 175
- 76
Selam, selam, yine ben. Bundan önce 1 başlık daha açmıştım ama kim bilir nereye kayboldu. Sıfırdan başlar gibi başlıyorum bu sefer, diyet için pazartesileri beklemeden, "bunu da yiyeyim öyle" demeden.
Bu sefer kesin hedefim var, kendime kısa dönemli hedefler koyup devam edeceğim, fazlalardan kurtulup rahat edene kadar. Sonrası koruma evresi.
Şu anki kilom: Bilmiyorum! Umurumda da değil. Sadece aynaya baktığımda vücudumdan memnun olmadığımı biliyorum. Son tartıldığımda 63 kg civarıydım, belki vermişimdir belki aynıdır.
Hedef kilom: Onu da bilmiyorum! Boyum 164, ideal aralığım 53-55 kg arası bir yerler muhtemelen. Ben göbeğim benden önce gitmediğinde, üzerime oturan bir kıyafeti oramı buramı çekiştirmeden giyebildiğimde, selülitlerim ve bikinimin kenarlarından taşan simitlerim yüzünden kendimi sıkmadığımda, kısacası vücudumda uğraşıp durmak zorunda hissetmediğimde hedefime ulaşmış olacağım. Kafadan 7-8 kilom var gibi kurtulacak.
Motivasyonum: Bu sefer kendime motivasyon belirliyorum. Bunu niye yaptığımı hatırlayayım da pes etmeyeyim diye. Bunu birileri beni beğensin diye yapmıyorum, bunu birilerine inat olsun diye de yapmıyorum. Bu tür hedeflerle başladığımda hep yarı yolda kaldım, hatırla bunu gelecekteki ben!
Oturduğumda pantolonumun üzerinden taşmamak için yapıyorum bunu. Bol bir üst giydiğimde hantal görünmemek için, dar bir pantolon giydiğimde içinde rahat rahat hareket edebilmek için, kendimi zarif hissedebilmek için, bikini alışverişi yaparken kenarı kalın olsun burası kapatsın orası örtsün diye dert etmeden beğendiğimi alabilmek için, basit düz bir kıyafet içinde bile kendimi hoş hissedebilmek için, esnek ve "hafif" olmak için, "BAŞARDIM" demek için. Şu an kendimi hantal ve basit hissediyorum; sanki olduğum kişiyi bir şeylerin altına hapsetmişim gibi. Bitsin artık, öf!
Hedef 1: Haziran sonundaki kısa tatilim. Önümde 4 hafta gibi bir süre var.
Yapılacaklar:
Haftada 3 kere spor kesin yapılacak! Yürüyüş mü olur, koşu mu olur, evde videodan fitness mı olur, müziği açıp yarım saat dans mı ederim, bilmiyorum. Bunun dışında işe yürüyerek gidip gelinecek, taksilere paydos. Üşenmeye paydos. Bahaneden bol bir şey yok, bunu başkası için değil kendim için yapıyorum. "Ben buna değerim!"
Gün içi ofiste tıkınmalar son bulacak! Sıkıldıkça bisküvilere çerezlere uzanmak yok. Acıktıysam yemek yenecek, meyve yenecek, süt içilecek, yoğurt yenecek. Abur cubur=çöp. Arada bir canım çok çekerse de tadında bırakıp tadına bakacağım. Bir şeyi ne kadar seversem seveyim, bir lokmada aldığım tat da aynı, 1 pakette aldığım tat da. Suyunu(!) çıkarmak yok.
Su içilecek, hem de bol bol! Yarım litrelik şişe ofiste en az 3 kere bitirilecek, onun dışında evde de 2-3 barda içilecek. Canım tatlı istedi diye kolaya, gazoza sarılmak yok. Kaloriyi içecekten almamak için özel çaba gösterilecek. Günde 1-2 fincan yeşil çay içilecek, kilo verdiren çaylara itibar edilmeyecek.
Dışarıda yendiğinde "oh be fırsat buldum" demek yok; kızartmalar bir süre beklemeye alınacak! Izgaralar, doyurucu salatalar, çorbalar yenecek. Patatesler, şinitzeller, börekler çörekler bir gün yemedim diye tedavülden kalkmıyor, saldırmanın anlamı yok. Onların da sırası gelecek, telaş edilmeyecek.
Yemeğin huzur, rahatlık, mutluluk olmadığı hatırlanacak! Yemek lezzetli olmalı ama yemeğin lezzeti amacım değil, aracım olsun diye uğraşılacak. Birinci önemli, o yemeğin bana ne kattığı olacak. Bu kilo sorunu, ağırlık, mide bulantısı, boş kalori de olabilir; enerji, vitamin, sağlık ve hafiflik de.
Yapılmayacaklar:
Aynalara küsülmeyecek, kendime cezalar verilmeyecek! Bu yolculuk kendime ceza değil, eziyet değil. Devam eden yanlış alışkanlıkları silkelemek sadece. Yemek eninde sonunda sadece yemek; ne dünyanın sonu, ne mutluluğun başlangıcı.
Kilo vermek takıntı haline getirilmeyecek! Popomun ölçüsü insan olarak neye layık olduğumun göstergesi değil. Ayrıca sorunlar kilo verdim diye çözülmeyecek, geçmişten gelen sıkıntılar göbeğim düzleşti diye bir anda buhar olup uçmayacak. Hele hele sonradan bana hem fiziksel hem ruhsal çok zararı dokunacak korkunç kısa yollara ASLA gidilmeyecek.
Kendine bakıp başkasıyla kıyaslayıp kendime mutsuzluk verilmeyecek! Bunu kendim için yaptığım bol bol kendime hatırlatılacak, ilk tökezlemede havlu atılmayacak, ne kadar yavaşlarsam yavaşlayayım yola devam edilecek.
Haydi bakalım.
Bir şekilde kendimi takip edebilmek için kendimi ölçüp buna göre değişim gözlemleyeceğim, ama asıl kıstasım evdeki dar pantolonum ve 38 beden ince yazlık elbisem. İlk hedef bunlara rahat girebilmek, kilo ne olur, ölçüm ne olur şimdilik bilmiyorum.
Bu sefer kesin hedefim var, kendime kısa dönemli hedefler koyup devam edeceğim, fazlalardan kurtulup rahat edene kadar. Sonrası koruma evresi.
Şu anki kilom: Bilmiyorum! Umurumda da değil. Sadece aynaya baktığımda vücudumdan memnun olmadığımı biliyorum. Son tartıldığımda 63 kg civarıydım, belki vermişimdir belki aynıdır.
Hedef kilom: Onu da bilmiyorum! Boyum 164, ideal aralığım 53-55 kg arası bir yerler muhtemelen. Ben göbeğim benden önce gitmediğinde, üzerime oturan bir kıyafeti oramı buramı çekiştirmeden giyebildiğimde, selülitlerim ve bikinimin kenarlarından taşan simitlerim yüzünden kendimi sıkmadığımda, kısacası vücudumda uğraşıp durmak zorunda hissetmediğimde hedefime ulaşmış olacağım. Kafadan 7-8 kilom var gibi kurtulacak.
Motivasyonum: Bu sefer kendime motivasyon belirliyorum. Bunu niye yaptığımı hatırlayayım da pes etmeyeyim diye. Bunu birileri beni beğensin diye yapmıyorum, bunu birilerine inat olsun diye de yapmıyorum. Bu tür hedeflerle başladığımda hep yarı yolda kaldım, hatırla bunu gelecekteki ben!
Oturduğumda pantolonumun üzerinden taşmamak için yapıyorum bunu. Bol bir üst giydiğimde hantal görünmemek için, dar bir pantolon giydiğimde içinde rahat rahat hareket edebilmek için, kendimi zarif hissedebilmek için, bikini alışverişi yaparken kenarı kalın olsun burası kapatsın orası örtsün diye dert etmeden beğendiğimi alabilmek için, basit düz bir kıyafet içinde bile kendimi hoş hissedebilmek için, esnek ve "hafif" olmak için, "BAŞARDIM" demek için. Şu an kendimi hantal ve basit hissediyorum; sanki olduğum kişiyi bir şeylerin altına hapsetmişim gibi. Bitsin artık, öf!
Hedef 1: Haziran sonundaki kısa tatilim. Önümde 4 hafta gibi bir süre var.
Yapılacaklar:
Haftada 3 kere spor kesin yapılacak! Yürüyüş mü olur, koşu mu olur, evde videodan fitness mı olur, müziği açıp yarım saat dans mı ederim, bilmiyorum. Bunun dışında işe yürüyerek gidip gelinecek, taksilere paydos. Üşenmeye paydos. Bahaneden bol bir şey yok, bunu başkası için değil kendim için yapıyorum. "Ben buna değerim!"
Gün içi ofiste tıkınmalar son bulacak! Sıkıldıkça bisküvilere çerezlere uzanmak yok. Acıktıysam yemek yenecek, meyve yenecek, süt içilecek, yoğurt yenecek. Abur cubur=çöp. Arada bir canım çok çekerse de tadında bırakıp tadına bakacağım. Bir şeyi ne kadar seversem seveyim, bir lokmada aldığım tat da aynı, 1 pakette aldığım tat da. Suyunu(!) çıkarmak yok.
Su içilecek, hem de bol bol! Yarım litrelik şişe ofiste en az 3 kere bitirilecek, onun dışında evde de 2-3 barda içilecek. Canım tatlı istedi diye kolaya, gazoza sarılmak yok. Kaloriyi içecekten almamak için özel çaba gösterilecek. Günde 1-2 fincan yeşil çay içilecek, kilo verdiren çaylara itibar edilmeyecek.
Dışarıda yendiğinde "oh be fırsat buldum" demek yok; kızartmalar bir süre beklemeye alınacak! Izgaralar, doyurucu salatalar, çorbalar yenecek. Patatesler, şinitzeller, börekler çörekler bir gün yemedim diye tedavülden kalkmıyor, saldırmanın anlamı yok. Onların da sırası gelecek, telaş edilmeyecek.
Yemeğin huzur, rahatlık, mutluluk olmadığı hatırlanacak! Yemek lezzetli olmalı ama yemeğin lezzeti amacım değil, aracım olsun diye uğraşılacak. Birinci önemli, o yemeğin bana ne kattığı olacak. Bu kilo sorunu, ağırlık, mide bulantısı, boş kalori de olabilir; enerji, vitamin, sağlık ve hafiflik de.
Yapılmayacaklar:
Aynalara küsülmeyecek, kendime cezalar verilmeyecek! Bu yolculuk kendime ceza değil, eziyet değil. Devam eden yanlış alışkanlıkları silkelemek sadece. Yemek eninde sonunda sadece yemek; ne dünyanın sonu, ne mutluluğun başlangıcı.
Kilo vermek takıntı haline getirilmeyecek! Popomun ölçüsü insan olarak neye layık olduğumun göstergesi değil. Ayrıca sorunlar kilo verdim diye çözülmeyecek, geçmişten gelen sıkıntılar göbeğim düzleşti diye bir anda buhar olup uçmayacak. Hele hele sonradan bana hem fiziksel hem ruhsal çok zararı dokunacak korkunç kısa yollara ASLA gidilmeyecek.
Kendine bakıp başkasıyla kıyaslayıp kendime mutsuzluk verilmeyecek! Bunu kendim için yaptığım bol bol kendime hatırlatılacak, ilk tökezlemede havlu atılmayacak, ne kadar yavaşlarsam yavaşlayayım yola devam edilecek.
Haydi bakalım.
Bir şekilde kendimi takip edebilmek için kendimi ölçüp buna göre değişim gözlemleyeceğim, ama asıl kıstasım evdeki dar pantolonum ve 38 beden ince yazlık elbisem. İlk hedef bunlara rahat girebilmek, kilo ne olur, ölçüm ne olur şimdilik bilmiyorum.
Son düzenleme: