kurtarn beni bu bunalmdan ne olur!

  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #21
bu arada canım ben bugün internetten araştırdım biraz bizimkisi bağımlı sevgi. yani obsede bağımlılık falan diye geçiyor.. sevmekten çok ne kadar sevildiğimizle ilgileniyoruz.. sürekli ilgisinin üzerimizde olmasını istiyoruz.. çok normal şeyler bunlar sonuçta bizler insanız ve psikolojimiz var.. sana bi kaç kitap önereceğim cnm ben alıp okumayı düşünüyorum, sevgi açlığı ve doyum diye bi kitap, netten buna benzer psikolojiyle alakalı kitaplar bulabilirsin.. hersey senin elinde teşhisi koymuşsun inan kendi kendini iyileştirebilirsin. önemli olan durumun farkında olmak. sen farkındasın durumun ciddiyetinin. ilişkine zarar veriyosun ama bu bişi deil sen kendine zarar veriyosun bunun önüne geçmek adına kendi kendini telkin edeceksin.. sanmaki sadece sen bu durumdasın.. her gün binlerce insan bu sebeplerden psikologlara koşuyo... herkesin de sorunu aynı bağımlı seviyoruz.. takıntılı bi şekilde sevip ilişkimizi takıntı haline getiriyoruz.. ben durumumun nedenlerini de biliyorum.. düzensiz bi aile ortamında büyüdüğüm için sürekli bi sevilme açliği içerisindeyim.. tatmin olmuyorum sağlıksız takıntılı ilişkiler kuruyorum.. sevgilimi hayatımın merkezi haline getirip sürekli sevildiğimi hissetmek istiyorum ve doyumsuzluk yaşiyorum.. sürekli ya beni sevmekten vazgecerse ya baska birini bulursa diye düşünüyorum... ama durumun farkındayım ve kendimi iyileştirmeye çalişiyorum. otur sevgilinle konuş, çünkü ben karsıma alıp konustum bizde ayrılma noktasına gelmiştik çünkü burcu yeter artık sürekli sorun arıyosun sana yetmiyorum ben dedi ve oturup konustum, utanmiyorum bundan çünkü nasıl başimiz ağriyosa psikolojik rahatısızlıklarımız da olabilir.. ona durumumu ve nedenlerini izah ettim, şu an bana karşı çok daha sabırlı ve anlaşiyli.. senin bi suçun yok benimle alakalı bu durum dedim, bugün beraberdik ve çok anlayişliydi bana karşı.. aslında onlar bizi çok seviyor.. problem bizle alakalı tatlım... ben şu sıralar kendime vakit ayırıp kendime olan güvenimi kazanmaya çalişiyorum... sevginin sağlıklı olabilmesi için kendi sağliğimi kazanmaya çalişiyorum.. sen de kendini iyileştireceksin tatlım... sorunu bulduktan sonra iş sorunun kökenine inmek.. o zaman hallediliyo ve kökünden halledip sağlıklı huzurlu bi benliğin olacak ve ilişkin de sağlığına kavusacak
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #22
burcucum çok teşekkür ederim canım beni anladığın yanımda olduğun ve faydalı bilgilerin için
saçma gelicek ama ben hep kendimi bu konuda tek sanırdım yada benim kadar aşırı bağlı olan yoktur diye düşünürdüm ama anladımki tek değilmişim...
daha önce 5 sevgi dili bir kitap aldım ama hala kitabı bitiremedim
bi arkadaşım önermişti bunu bana
şimdi de senin önerdiğin kitabı alıcam canım
benim erkek arkadaşım bana kendi ağzıyla söyledi hastasın sen git tedavi ol dedi
kafandan senaryolar yazıp inanıyorsun dedi
ozaman yardım et bana iyileşleyim dedim
daha fazla ilgi göster falan filan dedim ama sen doyumsuzsun ben elimden geleni yaptım ama nekadar ilgi göstersem sen okadar tepeme biniyosun şımarıyosun yüz bulup bana bağırıyosun daha çok üstüme geliyosun dedi
artık elinden birşey gelmediğini ve artık düzelmemi istediğini söyledi
canım bende dün kendi kendimi düzeltmeye başladım
mesela dün ilk olarak şu telefondan kurtulmak istedim
telefonumu kapadım 3 saat dayandım açmadım
açtığımda bir çok kez aramıştı ve şarjımın bittiğini ve uyuduğumu söyledim
oysa uyumuytordum sırf onsuz da yaşamaya alşmak için böyle birşey yaptım
ve inanırmısın o 3 saat içinde rahatladığımı hissettim
bazen sevgilisiz hayatımda kimse olmamamın rahatlığını özlüyorum
o 3 saatte ben onun tadına vardım
dün o aramdan aramamaya çalıştım msj atmadım
içim içimi yiyordu ama dayandım
kendi kendimi telkin etmeye başladım
durumumun bsevgiden öte birşey olduğu ortada
bu sevgi yada aşk olamz
hastalık bu bağımlılık
eroin bağımlılığı gibi birşey
ben elimden geleni yapmaya başladım
yine başaramazsam uzmandan yardım alıcam.....
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #23
sevilay bak canım bi çok insan bu durumu yaşiyor.. ilişkilerinde hep böyle..ama farkında deiller inatla sevgimden böyle yapiyorum diyolar ama sevgi değil bu durumun nedeni.. bağımlılık... ama önemli olan durumun farkında olmak ve sen durumun farkındasın.. hastaliğini teşhis ettikten sonra tedavi çok kolay =)) sorunu bulduğuna göre için rahat olsun çünkü insan beyni sorunu bulduktan sonra çözmek için elinden geleni yapacak mekanızmaya sahip =) sürekli kendine zaman ayır... kendine bakım yap, ailenle zaman geçir, ders çalış, mutlu olabilmek için kendimize ihtiyacımız var.. bizi bizden başka kimse mutlu edemez... sevgilimiz bile bizi mutlu edemez bizi biz içimizde kendimizle barışık değilsek... ben inaniorum cnm bu durumun düzeleceğine.. çünkü ennnn önemli şeyi başardın, sorunun farkına vardın, durumunun sevgiden deil psikolojik bir rahatsızlıktan kaynaklandiğini gördün, gerisi kendiliğinden gelecek canım... öpüyorum
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #24
Bir psikoloğa gitmeni ben de tavsiye ederim. İlaçlık bir durum olduğunu düşünmüyorum. Fakat gerek görürse psikolog, psikiyatriye sevk edebilir. Konuşmak daima işe yarar. Dene bence...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #25
kprofil1.jpg

kkuraldisi05.jpg


şu yukardaki kitapları okumakla işe başla, meditasyon cd leri al, içi dolu olan kişisel gelişim kitapları oku, sorunun aşılmayacak bişey değil, sadece odağından ayrılamıyorsun, şu anın farkında değilsin, hayatında değişiklikler yap, işin yoksa acilen iş bul ama çalışma amacın para kazanmak olmasın, amacın odağını değiştirmek olsun
ve şunu unutmaki sevgilisin sana katlanmak zorunda değil, seni sevdiği sana saygı duyduğu içinmi beraber olmasını istersin yoksa sana acıdığı için mi seninle beraber olsun? ayrıca spor yapmanı en azından düzenli yürüyüş yapmanı, arkadaşlarınla daha çok buluşmanı tavsiye ederim.
 
Son düzenleme:
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #26
wild-wild-cat cim şimdilik kendim çözmeye çalışyıorum eğer başa dönersem uzamana kesinlikle danışıcam canım


burcucum seninn yazını okuduktan sonra bir araştırma yaptım..ve seninde söylediğin gibi gerçekten bu bir hastalık..ilk başlaeda kabul etmiyordum sorunu hep onda arıyordum hep sen düzelsen bende düzelicem diyordum o ise hep aksini savunuyordu.sorun sende , sen bana güvenmiyorsun yada hastasın diyordu ama kabul etmiyordum..ama böyle yaptıkça elime hiç birşeyin geçmediğinin ve herşeyin daha kötü olduğunun farkındayım..

yaptığım araştırmada senin dediğin gibi bunun bir hastalık olduğunu söylüyor.


Aşk hastalığı, bağımlılık ve mutsuzluk yapar

Ege Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı'ndan uyarı...
Aşkı “iki karşı cinsiyetten birinin diğerini, şanslıysalar her ikisinin birbirini ömür boyu ayrılmamayı isteyecek kadar sevmesi ve koşulsuz sevmesi” olarak tanımlayan Ege Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikol, aşkın insanı mutlu eden ve saygı gösterilmesi gereken bir duygu olduğunu belirtti. Prof. Dr. Çelikol, aşık olunan kişiye bağımlılık olarak tanımlanan “aşk hastalığının” ise kişiyi mutsuzluğa sürüklediğini kaydetti.


Prof. Dr. Çelikol, aşkın insanı yaşamının her döneminde mutlu ettiğini belirterek, “Aşk, küllendikten on yıllar sonra bile insanları mutlu etmeye devam eder” dedi ve aşkı değerli kılan en önemli unsurların başında “ulaşılmazlık ve meşakkatin” geldiğini söyledi. “Doğa gereği, her sürecin bir ömrü olmalıdır” diyen Prof. Dr. Çelikol, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aşkın başlıca üç komponenti, ruhsal, tensel ve toplumsal uyuşma yeterliyse aşkın süresi, bir insan ömrü süresine ulaşmış olur. Bu durumda, aşk ölümsüzlüğe ulaşmış demektir ve elbette bu bir şans meselesidir. Aşk, küçümsenecek bir duygu değildir ve elbette riskleri de barındırır. Aşkın bir biyokimyası olduğuna göre, hastalığı da vardır ve aşk hastalığının hekimlikteki adı, ilişki bağımlılığıdır.”

“AŞKTA BAĞIMLILIK MADDE BAĞIMLILIĞI GıBıDıR”

Aşkta bağımlılığın madde bağımlılığı gibi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çelikol, uyuşturucu yerine bağlanılan kişinin geçtiğini ve bireyin bir süre sonra istese de bırakamadığını, zorunlu ayrılma durumunda kişide birtakım yoksunluk belirtilerinin ortaya çıktığını kaydetti.

Prof. Dr. Çelikol, bağımlı kişi ve bağlandığı partnerinin, bir tahterevallinin iki ucuna oturmuş gibi olduğunu ve bağımlı kişinin, yoğun duygular yaşarken partnerinin bu duyguları yaşamadığını belirterek, şöyle dedi:

“Kişi partnerini önemserken, partneri sadece kendini önemser. Kişi partnerine aşırı değer verirken, partneri aşırı değer görür. Kişi partnerine yaklaşmaya çalışır, partneri ise o kişiden uzaklaşır. Sonuçta son derece asimetrik bir ilişki söz konusu olur.”

ılişki bağımlılığı içindeki kişinin kendisini tükenmiş hissettiğini, benlik sınırlarının net olmadığını ifade eden Prof. Dr. Çelikol, bağımlı kişinin sado-mazoşist davranışlar sergilediğini, olayları akışına bırakmaktan korktuğunu, bireysel gelişimlerinin sınırlı kaldığını, partnerini değiştirmeye çalışıp ancak başarısız olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Çelikol, ilişki bağımlısı kişinin kendini gereğinden çok fazla ortaya koyduğuna, çok fazla verici olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

“Bağımlı ilişki dışındaki sosyal hayatını tamamen bitirmiştir, en azından çok aza indirmiştir. ılişkisi dışında hiçbir ilgi alanı kalmamıştır. Tüm zamanını, hayatını, partneri ya da ondan gelecek bir haberi bekleyerek geçirir olmuştur. Riskleri almasanız, yaşamanız da mümkün değildir. Bu nedenle aşk bağımlığını dikkate alın, ama aşka hak ettiği değeri de verin.”



özelikklede şu kısım ''Bağımlı ilişki dışındaki sosyal hayatını tamamen bitirmiştir, en azından çok aza indirmiştir. ılişkisi dışında hiçbir ilgi alanı kalmamıştır. Tüm zamanını, hayatını, partneri ya da ondan gelecek bir haberi bekleyerek geçirir olmuştur'' tamamen beni anlatıyor..ilk başta kabul etmek istemedim kendime konduramadım ama durumum psikolojik ..herşey ortada..iş sanırım beynimde bitiyor..inşallah burcucum aşıcam bu olayı..aşmak zorundayım çünkü böyle yaşanmıyor..
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #27
şu yukardaki kitapları okumakla işe başla, meditasyon cd leri al, içi dolu olan kişisel gelişim kitapları oku, sorunun aşılmayacak bişey değil, sadece odağından ayrılamıyorsun, şu anın farkında değilsin, hayatında değişiklikler yap, işin yoksa acilen iş bul ama çalışma amacın para kazanmak olmasın, amacın odağını değiştirmek olsun[/QUOTE]


canım bahsettiğin cd leri nereden alabilirim peki?
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #28
ssevilayy .!.:
şu yukardaki kitapları okumakla işe başla, meditasyon cd leri al, içi dolu olan kişisel gelişim kitapları oku, sorunun aşılmayacak bişey değil, sadece odağından ayrılamıyorsun, şu anın farkında değilsin, hayatında değişiklikler yap, işin yoksa acilen iş bul ama çalışma amacın para kazanmak olmasın, amacın odağını değiştirmek olsun
Genişletmek için tıkla...


canım bahsettiğin cd leri nereden alabilirim peki?[/QUOTE]

canım kitapçılarda, tüm kitap satan netten alıveriş sitelerinde bulanbilirsin, hespiburada, kitapyurdu gibi yerlerden sürekli kitap alırım çok güvenlidir merak etme
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #29
Bağımlılık ve Bağımlı Sevgi ılişkileri



Bağımlılık sevgi gibi görünebilir. Çünkü o insanların, kendilerini bir başkasına şiddetle bağlamasına neden olan bir güçtür. Gerçekte bağımlılık sevgi değil, sevgisizliktir. Vermekten çok almanın peşindedir. Olgunlaşma yerine çocuklaşmayı besler. Özgürleştirmek yerine, kısıtlamaya, köleleştirmeye çalışır. Sonunda da ilişkileri ve insanları geliştirmek yerine yıkıma uğratır.

Sevgi ise insanın, kendisinin ve bir başkasının ruhsal tekâmülünü desteklemek amacıyla, benliğini genişletme arzusu ve eylemidir. Sevme isteği veya sevgi duygusu “sevme” değildir. Sevgide hem niyet vardır hem de eylem. Sevgi yaptıklarıyla belli olan bir irade olayıdır.Sevgi, özgür iradeyle yapılan bir seçim, bir tercihtir. ıki insan birbirini ancak, her biri kendi başına yaşayacak güçte olup da, birlikte yaşamayı seçtikleri zaman sevebilir.

Bağımlılığın kaynağında sevgi eksikliği yatar.
Bağımlı kişilerin kurtulamadıkları içsel boşluk hissi, doğrudan doğruya ana babalarının, çocuklukları sırasında gereksindikleri şefkat, dikkat ve özeni kendilerine verememiş olmalarının bir sonucudur. Çocukluklarında sevilen ve özen gösterilen çocuklar, kendilerini değerli ve sevilmeye layık bulurlar. Kendi kendilerine karşı dürüst oldukları ve bu niteliklerini korudukları sürece de sevileceklerinden ve özen gösterileceklerinden emin olarak yetişkinliğe adım atarlar. Halbuki sevgisiz yada sevginin düzensiz bir biçimde gösterildiği bir ortamda büyüyen çocuklar, yetişkinliğe adım atarken böyle bir iç güvenden yoksundur. Tam tersine, içlerinde bir güvensizlik ve “hiçbir şeye yeterince sahip değilim” hissi ve dünyanın güvenilmez ve hiçbir şey vermeyen bir yer olduğu duygusu bulunur. Kendilerinin de değerli ve sevilebilir olduklarından pek emin değillerdir. Bu nedenle, nerde olursa olsun, ilgi sevgi ve güven elde etmek için çabalamalarına ve bulduklarında da kaybetmemek için hırsla yapışmalarına şaşmamak gerekir. Bu da onları, sonunda, korumaya çalıştıkları ilişkileri yok edecek, sevgisiz, karşılarındakini idare etmeye götüren Makyavelist davranışlara götürür. Sevgi ile disiplin elele yürür.

Bağımlı kişilerin aşırı bağımlılığı, aslında Karakter bozukluğunun (notu okuyunuz) en önemli tezahürüdür. Bağımlı kişiler öz-disiplinden yoksundur. ılgiye karşı duydukları açlığın, doyurulmasının getireceği hazzı geciktirmeyi istemezler ve bunu yapamazlar. Bağlılıklar kurmak için her şeyi yaparlar ve dürüstlükten bile vazgeçerler. Bağımlı kişilerin en önemli özelliği sorumluluk duygusundan yoksun olmalarıdır. Pasif bir biçimde başkalarının, hatta çocuklarının, onların mutluluk ve doyum kaynağı oluşturmalarını beklerler. Bunun için de mutsuz ve doyumsuz oldukları zaman, bundan başkalarını sorumlu tutarlar. Sonuçta sürekli olarak kızgınlık duyarlar. Bu nedenle, bir başkasına bağımlı olmak için kendinize izin vermeniz, kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülüktür.

Bağımlı kişi, bir başka insanın etkin bir biçimde kendisiyle ilgilendiğinden emin olamazsa, kendi bütünlüğünü hissedemez veya işlevini yerine getiremez. (Bunun bir bedensiz varlık olması, Spiritüalizm’de Obsesyon olarak adlandırılır, Obsesyon, bir varlığın başka bir varlığın yönetimi altına girmesidir. Bazı kişiler, kendilerine güvensizlikleri ve yeterince bilgi, deneyim sahibi olmamaları yani kendi ayakları üzerinde duramadıkları veya durmak zor geldiği için, kendilerine bir obsede ediciyi davet ederler. Obsede kişiler, yukarıya (Obsede eden varlığa) sormadan hiç bir önemli kararı veremezler. Kendi akıllarına, bilgilerine ve vicdanlarına güvenmeyi beceremezler, Bedenen sağlıklı insanlarda, "bağımlılık" patolojik bir hastalıktır.

“Bağımlılığı”, “Bağımlılık Duygusu” ya da “Gereksinim duymak” tan ayırt etmek lazımdır. Her birimiz, kendi kendimize ve başkalarına karşı öyle değilmiş gibi yapsak bile, mutlaka bağımlılık duygularına (gereksinimlerine) sahibiz. Ne denli güçlü olursak olalım, bir yetişkin olarak ne denli sorumluluk sahibi ve dikkatli olursak olalım, kendimize derinlemesine bir bakarsak, bir değişiklik olarak, ara sıra, başkalarının bize bakıp gözetmesini arzu ettiğimizi görürüz. Her birimiz kaç yaşında olursak olalım, ne kadar olgun olursak olalım, hayatımızda, doyum verici bir ana veya baba figürünün bulunmasını isteriz ve ararız. Ama çoğumuz için bu arzular ya da duygular, yaşamımızı yönetme, varlığımıza egemen olma durumunda değildir. Eğer bunlar yaşamımızı yönetmeye ve varlığımıza egemen olmaya başlamışsa, biz artık düpedüz “Bağımlı” oluruz. Bireyin yaşamının bağımlılık duygusu tarafında yönetilmesine, Psikiyatri dilinde “Pasif bağımlı kişilik Sendromu” adı verilir.

Bağımlı ınsanlar, sevilmeyi öyle çok arzu eder ve ararlar ki başkalarını sevecek enerjileri kalmaz. Bu kişileri açlıktan gözü dönmüş kişilere benzetebiliriz. Bunların kimseye verecek yiyecekleri yoktur. Sanki içlerinde bir boşluk, dipsiz bir kuyu vardır ve bir türlü tamamen doldurulamaz. Daima içlerinde bir şeylerin eksikliğini, bir şeylerden yoksun olduklarını duyumsarlar. Yalnızlığa katlanamazlar. Kendilerini bir bütün olarak hissetmedikleri için gerçek bir kimlik duygusundan da yoksundurlar ve kendilerini, tümüyle, başkalarıyla olan ilişkileriyle tanımlarlar.

Not: Nevroz ve karakter bozukluğu; Sorumluluk duygusunun normal olmayışı, bozukluğudur. Nevrotik biri çok fazla sorumluluk üstlenir. Karakter bozukluğu olan ise çok az sorumluluk üstlenir. Nevrotikler, dünya ile aykırılığa düştüklerinde, otomatik olarak suçun kendilerinde olduğunu varsayarlar. Karakter bozukluğu olanlar ise aynı durumda otomatik olarak dünyayı suçlu bulurlar. Çok azımız dışında herkes bir dereceye kadar Nevrotiktir ya da Karakter bozukluğuna sahiptir. Bunun nedeni hayatta, hangi şeylerden sorumlu olup, hangi şeylerden sorumlu olmadığımızı ayırt etmenin, çok zor olmasıdır. Bu hiçbir zaman tam anlamıyla çözülemeyen bir sorundur.

Kaynak: "Az seçilen yol" Dr. M. Scott Peck, Akaşa yayınları
Düzenleyen: Tuncay Erciyes, 23 Ekim 2004,
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #30
canım kitapçılarda, tüm kitap satan netten alıveriş sitelerinde bulanbilirsin, hespiburada, kitapyurdu gibi yerlerden sürekli kitap alırım çok güvenlidir merak etme


sağol canım..ne gerekiyorsa yapıcam..kaygılarla yaşamak istemiyorum artık..şüpheler yetiyo ama bu kaygılarda bunun bir parçası sanırım..şüphelerden çok onlardan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapıcam
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #31
sevilaycım bu yazıyı da oku. netten buldum çok güzel anlatmış durumumuzu...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #32
Kafandaki Kuruntulardan Bir An Önce Kurtulmazsan Sanıyorumki Sevgilinden Olacaksın..
Uzmana Danışmayı Denedin Mi?
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #33
burcucum bende nette okudum bu tür yazılar genelde ama hep hastalıktan bahsetmişler tedavisi hakkında pek fazla bilgi bulamadım..ilaçla tedavi edilebilcek bi durum değil sanırım dimi..ya birde benim bunun yanında aşırı kaygı sorunumda var..sanki hep beni bırakıp gidicek hep ayrılıcaz hep bir başkasını sevicekmiş gibime geliyor..sanki iş ortamında yada ne bilim başka biryerde biriyle tanışıcak ve samimi olup benden vazgeçicek..beni nekadr çok sevdiğini bilmeme rağmen bu düşünce hep beynimin içinde..
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #34
Gunicen .!.:
Kafandaki Kuruntulardan Bir An Önce Kurtulmazsan Sanıyorumki Sevgilinden Olacaksın..
Uzmana Danışmayı Denedin Mi?
Genişletmek için tıkla...


evet canım sevgilimden olmak üzereyim ..
büyük bir ayrılığın eşiğinden döndük sırf benim yüzümden
şuana kadar hayatımda psikyatrist yada bir psikoloğa danışmadım
gitmeyi düşünüyorum
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #35
hatalı alanlarınız, kitabını mutlaka oku, kitap okuma alışkanlığın yoksa korma kolay bi okunuşu var, popüler çok satan kitaplardanda okuyabilirsin, çünkü kitap okumak odağını hemen değiştirir, seni şuana kilitler
bence sevgiline bağımlı olma nedenin sevgin ya da ona duyduğun aşk değil, sende başka bişeyler var bence o başka sorunları keşfedip onların üstüne eğilmelisin, yüzleşmekten korktuğun anılar yada geçmişte seni kıran anne baban olabilir sorun, bunlar olasılık tabii, keşfedecek olan sensin. Böyle davranarak hayattan gizli kazançlarında olabilir yanlış anlama bunun bilincinde olmayabilirsin örnek veriyorum hasta olunca çocuğuna aşırı sevgi veren aşırı üstüne düşen bi anne düşün, bu annenin çocugu sürekli hasta olur, çocugun gizli kazancı aşırı sevgidir çünki, hastalağı kendi yaratır.
şuan içinden bişey yapmak gelmiyor olabilir ama herekete geçmedikçe öyle oturup duracak ve hayatın güzelliklerini kaçırcaksın, hangi şehirdesin bilmiyorum ama şuna yerinden kalkmalı, bi kitapçıya gidip bu kitabı almalısın 2 günde bitirirsin zaten
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #36
canım benim ne güzel ilham veriyosun insana
hayatın güzelliklerinden bahsetmen bile insanın bir an önce iyileşmesi için bazı şeyleri harekete geçiriyor
ben şuan evdeyim ve lkendi çapımda birşeyler yapmaya başladım
kitapı alıcam ve özelliklede cd leri çok merak ediyorum
bu konuyu buraya açınca bile kendimi hafiflemiş hissettim önerilerinizle
çünkü erafımdaki kimseyle bu sorunu paylaşamıyorum
insanlar bendeki değişikliğin farkında ama kimseye erkek arkadaşım yüzünden olduğunu söyleyemiyorum daha doğrusu söylemek istemiyorum
normalde yarım saatte bir saçma sapan msjlar atan ben dünden beri kendimi dinliyorum ve kendimi tutuyporum
yavaş yavaş benimde bir hayatım olduğunu anlamaya başlıyorum
umarım herşey düzelir
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #37
Demek ki güvenin yok..Güvenini kaybedecek ne gördün ki! sevgi güven gerektirir. Güven olmazsa asla olmaz..
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #38
güvensem bile böyleyim sorun bu...bir yanım yapmaz diyor ama saçma bir yanım beni başka düşüncelere itiyor.
kızlar bütün önerilerinizi denedim kitapı aldım değişik şeyler yapmaya çalıştım ama yok yok
ben yine aynı ben
yerimde sayıklıyorum
bi ara değiştim sandım ama kendi kendimi kandırmışım
dün yine sinir krizi geçirdim
çok yapmur yağdığından vodafone bazı kesimlerde çekmiyordu
onunkide çekmemiş
ben telefonunu kapattığını düşündüm ve resmen sinir krizi geçirdim
ona bir sürü msjlar attım,
sesli mjslar bıraktım sdinirli bi şekilde
off nasıl bir an geliyor anlamıyorum
o an dünya kopsa umurumda olmaz
sonra ona ulaştığımda resmen hafifliyorum
sanki başka derdim yok tek derdim o olmuş benim
ben başaramıyorum ne yapsam olmuyor
cesaret edebilsem doktora gidicem ama cesaret edemiyorum
böyle yaşamak istemiyorum
o an intiharı bile düşünüyorum
saçmalık benimki salaklık gurursuzluk
lanet olsun ya
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #39
canım o zaman bende bi dr ye gitmeni önericem bazen böyle sorunlar beyindeki kimyasal dengelerin bozulmasından olabilir, ve bu durum ilaçla düzeltilebilir, bence sen geç kalmadan bi dr ye git:1hug:
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi ssevilayy
  • #40
Bu ne saçma hayat bu ne dingil hayat ya bu ne kopuk hayat bu ne manyak yaşam tarzı ya bu ne bohem ya kendine gel :mymeka:
Tatlım acil doktora gitmelisinkaydirigubbakcemile
 
Cevap yazabilmek için giriş yapmalı veya kayıt olmalısınız.
Back
X