- 27 Mayıs 2013
- 4.845
- 8.817
- Konu Sahibi bogurtlenkusu
- #1
Size, mereba bağyanlar, kuşum ötmüyor diyerek sapıklık yapmayacağım, hayır.
Nabersiniz?
Ben bişey danışcam ya.
Şimdi benim herif, adeta sankim dertsiz başlarımız varmışçasına bana geçtiğimiz günlerde doğum günümdü diye hediye olarak "kuş" almış, kendisini bu ince düşüncesi nedeniyle tebrik etmiş olmakla beraber, "lan olm biz bu hayvana nası bakıcaz?" şeklindeki endişelerimi daha ilk dakkada dile getirmiştim.
Eğitilebilir olsun diye gidip yavru almış, sanırım beş aylık falan.
Böyle sarımtrak bişey, adını Limon koydum ben de genel klişeye ihanet etmeden. Neyse.
Ben en son 11-12 yaşlarımda kuş bakmış insanım, kendisine sorsak yılan dahil bilimum hayvanı beslemiş olmakla övünür; ama muhabbet kuşu beslemiş mi? ı ıh.
Yav bu hayvan geldiğinden beri (ben şehir dışındaydım, gelişime yakın almış, takriben 5-6 gün) doğru düzgün yemek yemiyor, su içmiyor. Ve de ötmüyor. Sürekli oturuyor. Yem kutularının içleri neredeyse hiç azalmamış, böyle uzun bi çubukla tepeden asılan bi krakeri varmış ballı meyveli falan, ondan astık, sadece onu gagalıyor, ama daha çok gagasını kaşımak için kullanıyor sanırım çünkü düşen parçalara bakıyorumçoğunun içi dolu, çok çok az yenmiş.
Su desen, o kadar da yok, hiç içmiyor, bütün gün bakıyorum bi milim azalmamış oluyo su. Belki bilmiyordur diye akşam tutup gagasını suya falan batırdık, bak burda su var demeye çalıştık, anladı mı anlamadı mı emin değilim, hala içmiyor. Sıcak havalar, nasıl yaşıyor susuz?
Ve acayip yabani, uzaktan kafese yaklaşınca bile acayip korkuyor. Ben bişey olacak diye korktuğumdan (çocukken göremeyip üstüne basıp kuş ezmişliğim var, anlatmışımdır) elime almıyorum, hayvana bi zarar vermeyeyim diye yaklaşamıyorum. Anca benimki akşamları geldiğinde biraz eline almaya çalışıp ele alıştırmaya çalışıyor.
Ölecek diye korkuyorum, aç, susuz, hayır sevdim bi de mereti, üzülüyorum.
Nabersiniz?
Ben bişey danışcam ya.
Şimdi benim herif, adeta sankim dertsiz başlarımız varmışçasına bana geçtiğimiz günlerde doğum günümdü diye hediye olarak "kuş" almış, kendisini bu ince düşüncesi nedeniyle tebrik etmiş olmakla beraber, "lan olm biz bu hayvana nası bakıcaz?" şeklindeki endişelerimi daha ilk dakkada dile getirmiştim.
Eğitilebilir olsun diye gidip yavru almış, sanırım beş aylık falan.
Böyle sarımtrak bişey, adını Limon koydum ben de genel klişeye ihanet etmeden. Neyse.
Ben en son 11-12 yaşlarımda kuş bakmış insanım, kendisine sorsak yılan dahil bilimum hayvanı beslemiş olmakla övünür; ama muhabbet kuşu beslemiş mi? ı ıh.
Yav bu hayvan geldiğinden beri (ben şehir dışındaydım, gelişime yakın almış, takriben 5-6 gün) doğru düzgün yemek yemiyor, su içmiyor. Ve de ötmüyor. Sürekli oturuyor. Yem kutularının içleri neredeyse hiç azalmamış, böyle uzun bi çubukla tepeden asılan bi krakeri varmış ballı meyveli falan, ondan astık, sadece onu gagalıyor, ama daha çok gagasını kaşımak için kullanıyor sanırım çünkü düşen parçalara bakıyorumçoğunun içi dolu, çok çok az yenmiş.
Su desen, o kadar da yok, hiç içmiyor, bütün gün bakıyorum bi milim azalmamış oluyo su. Belki bilmiyordur diye akşam tutup gagasını suya falan batırdık, bak burda su var demeye çalıştık, anladı mı anlamadı mı emin değilim, hala içmiyor. Sıcak havalar, nasıl yaşıyor susuz?
Ve acayip yabani, uzaktan kafese yaklaşınca bile acayip korkuyor. Ben bişey olacak diye korktuğumdan (çocukken göremeyip üstüne basıp kuş ezmişliğim var, anlatmışımdır) elime almıyorum, hayvana bi zarar vermeyeyim diye yaklaşamıyorum. Anca benimki akşamları geldiğinde biraz eline almaya çalışıp ele alıştırmaya çalışıyor.
Ölecek diye korkuyorum, aç, susuz, hayır sevdim bi de mereti, üzülüyorum.