- 12 Temmuz 2006
- 35.043
- 30.457
- 61
Yeni bir telefon ya da tablet almaya karar verdiniz. Verdiniz de asıl karar aşaması bundan sonra başlıyor; işletim sistemi, boyu, “işlevi”, ekran çözünürlüğü, kamerası, bataryası, ebesi, dayısı, bir sürü özellik çıkıyor karşınıza ve bu maddelerin çoğuna ilk kez gittiğiniz bir Uzak Doğu restoranının menüsü kadar yabancı olduğunuzu biliyoruz.
Eminiz ki bu özelliklerden, hakkında en az fikriniz olan konu da ekran çeşitleri. LCD, AMOLED, IPS, Super AMOLED, LED … ekranın aydınlatma teknolojisine karar vermek çözünürlüğünü seçmekten daha zor oluyor kimi zaman. (tamam abarttım, hiçbiriniz buna bakmıyorsunuz aslında) Ama ne istediğinizi ve temel prensip olarak nasıl çalıştıklarını bildiğinizde karar süreciniz, biz işkence olmaktan çıkacak.
Bu yazımızda sizler için telefon üreticilerinin en çok tercih ettiği iki teknoloji olan LCD ve AMOLED ekran teknolojilerini açıklayıp farklarını dökeceğiz.
Renk ve Parlaklık
LCD ekranların aksine AMOLED ekranlar, her bir pixelin ayrı ayrı aydınlatılması ile görüntü sağlar. Bu durum uzun süre boyunca LCD ekranların daha parlak olduğu şeklinde yorumlandı ki; doğru da bir açıklama idi. Ta ki; Samsung Galaxy S5 gibi amiral gemisi (aha! gene kullandım, artık tırnak içinde yazacağım bu kalıbı) modellerinde kullandığı Super AMOLED teknolojisini geliştirene kadar. Bu teknoloji sayesinde AMOLED ekranlar da LCD parlaklığına kavuştu.
AMOLED’in artırılmış parlaklığı LCD’ye kafa tutacak seviyeye çekildi bu sayede. Ayrıca yine AMOLED’İn piksellerinin arkasında duran LED ışıklar, her bir pikseli ayrı ayrı aydınlatarak daha keskin bir beyaz dengesi yakalamanızı sağlıyor ve daha az kirli bir görüntü sunuyor; ne var ki muhteşem beyaz dengesinin dışında hala LCD kadar keski bir görüntü vermiyor.
Beyaz dışında diğer renkler de doğal doygunluğu daha fazla olduğu için AMOLED ekran da daha belirgin görülür; ancak LCD’nn sunduğu renkler daha soğuk olsalar da daha gerçekçidir. Bu noktada AMOLED ekranlar için gerçekçi olmamak bir dezavantaj gibi görülebilir; ancak rengarenk bir resme bakarken AMOLED’e vereceğiniz tepki, “vay anasını” olacaktır.
Güç Tüketimi
Bir telefon ya da tabletin en çok enerji tüketen birimi ekranıdır (tabi 6 inç ekran yapıp bilmem kaç tane piksel koyuyolar, bir de renkli, hareketli bir sürü animasyon, sanki nükleer santral bağlı) Eğer ekran tercihiniz LCD ise ekranınızın arka aydınlatması, yani piksellerinizin ışımasını sağlayan ışıklar sürekli açık demektir. Bu da ekran parlaklığınızı en düşük seviyede tutmanızın bataryanızın hayrına olacağını gösterir. AMOLED ekranda ise ekrandaki siyah bölgeler aydınlatılmaz, ekran siyahı göstermek için siyah kalması gereken piksellerin arkasındaki aydınlatmayı kapatır. (kapalı olan LED enerji tüketir mi? HAYIR)
Doğru kullanıldığında AMOLED, LCD’den daha verimli ve daha az enerji tüketen bir ekran teknolojisi; ama elbette ekranımızın çözünürlüğü arttıkça enerji tüketimi de artıyor. Günümüzün 1080p üstü dünyasında da bu durum, LCD ekranlarınız için daha parlak ve daha güçlü ışıklar gerektiriyor ve özellikle de 1080p çözünürlüğü 1440’a çıkartırken AMOLED ekranlarda belirgin ölçüde daha az enerji harcamış oluyorsunuz.
Özellikleri
Bir zamanlar ekranın aşırı ısınıp görüntünün takılmasından şikayetçi olurduk; ancak LCD teknolojisi bu sorunun üstesinden gelmiş durumda. Ekranda saatlerce aynı görseli ya da arayüz unsurlarını bıraksanız da ekranınıza yapışmış görüntüler kalmıyor. Ne var ki; AMOLED ekranlarda bu durum biraz daha sıkıntılı. tam ekranda video izlerken ya da oyun oynarken kimi zaman arayüz simgeleri ile karşılaşabiliyor ya da ekran takılmaları yaşayabiliyorsunuz.
Bu durumun yanı sıra AMOLED özellikle Moto X ya da Samsung s-View gibi aktif ekranlarda muhteşem imkanlar sunabiliyor; çünkü ekrandaki siyah bölgeleri aydınlatmıyorsunuz ve bu da ekranın sadece bir kısmının kullanılabilir kalmasına imkan vererek fazladan enerji tasarrufu sağlıyor. Ayrıca siyah olan bölgelerin doygunluğu ve diğer renklerin karşıtlığı da muhteşem görüntü kalitesi sunuyor. (vay anasını etkisi)
Ayrıca arka aydınlatmanın olmaması AMOLED ekranların muhteşem düzeyde ince olmasına imkan veriyor. (hatta kıvrılabilir olmasına) Galaxy Round gibi kıvrımlı AMOLED ekranlı telefonlar hala henüz başlangıç aşamasında sayılsa da çok ilginç gelişmelere gebe gibi görünüyor. LCD ekranların da arka aydınlatma panelleri inceltilmiş olsa da standart dışı şekillerde ve giyilebilir ekranlar konusunda AMOLED daha fazla ümit vadediyor.
Hangisi Daha İyi
LCD ekranlar kelimenin tam anlamı ile işini yapıyor ve ekran ısınması gibi sorunlar falan da yaşatmıyor; ancak LCD ekranlar ile ilgili ilginç bir şey yok. Son teknoloji bir AMOLED ekran ise muhteşem renk kalitesi ve LCD ile kapışacak düzeyde artırılmış parlaklık sunuyor. Ekranda her pikselin aynı anda aydınlatılmıyor olması da AMOLED ekranlara ayrı bir hava katıyor (elbette enerji tasarrufu ile birlikte)
Sonuç olarak sizin ne istediğinize göre değişmekle birlikte her iki ekran teknolojisi de farklı unsurlar sunarak birbirlerinin önüne geçebiliyor; ama şunu söylemekte fayda var ki; şu an kullanılan telefon ekranları arasında en iyisi diyebileceğimiz ekran büyük ihtimalle Galaxy S5’in AMOLED ekranıdır.
webtekno.com
Eminiz ki bu özelliklerden, hakkında en az fikriniz olan konu da ekran çeşitleri. LCD, AMOLED, IPS, Super AMOLED, LED … ekranın aydınlatma teknolojisine karar vermek çözünürlüğünü seçmekten daha zor oluyor kimi zaman. (tamam abarttım, hiçbiriniz buna bakmıyorsunuz aslında) Ama ne istediğinizi ve temel prensip olarak nasıl çalıştıklarını bildiğinizde karar süreciniz, biz işkence olmaktan çıkacak.
Bu yazımızda sizler için telefon üreticilerinin en çok tercih ettiği iki teknoloji olan LCD ve AMOLED ekran teknolojilerini açıklayıp farklarını dökeceğiz.
Renk ve Parlaklık
LCD ekranların aksine AMOLED ekranlar, her bir pixelin ayrı ayrı aydınlatılması ile görüntü sağlar. Bu durum uzun süre boyunca LCD ekranların daha parlak olduğu şeklinde yorumlandı ki; doğru da bir açıklama idi. Ta ki; Samsung Galaxy S5 gibi amiral gemisi (aha! gene kullandım, artık tırnak içinde yazacağım bu kalıbı) modellerinde kullandığı Super AMOLED teknolojisini geliştirene kadar. Bu teknoloji sayesinde AMOLED ekranlar da LCD parlaklığına kavuştu.
AMOLED’in artırılmış parlaklığı LCD’ye kafa tutacak seviyeye çekildi bu sayede. Ayrıca yine AMOLED’İn piksellerinin arkasında duran LED ışıklar, her bir pikseli ayrı ayrı aydınlatarak daha keskin bir beyaz dengesi yakalamanızı sağlıyor ve daha az kirli bir görüntü sunuyor; ne var ki muhteşem beyaz dengesinin dışında hala LCD kadar keski bir görüntü vermiyor.
Beyaz dışında diğer renkler de doğal doygunluğu daha fazla olduğu için AMOLED ekran da daha belirgin görülür; ancak LCD’nn sunduğu renkler daha soğuk olsalar da daha gerçekçidir. Bu noktada AMOLED ekranlar için gerçekçi olmamak bir dezavantaj gibi görülebilir; ancak rengarenk bir resme bakarken AMOLED’e vereceğiniz tepki, “vay anasını” olacaktır.
Güç Tüketimi
Bir telefon ya da tabletin en çok enerji tüketen birimi ekranıdır (tabi 6 inç ekran yapıp bilmem kaç tane piksel koyuyolar, bir de renkli, hareketli bir sürü animasyon, sanki nükleer santral bağlı) Eğer ekran tercihiniz LCD ise ekranınızın arka aydınlatması, yani piksellerinizin ışımasını sağlayan ışıklar sürekli açık demektir. Bu da ekran parlaklığınızı en düşük seviyede tutmanızın bataryanızın hayrına olacağını gösterir. AMOLED ekranda ise ekrandaki siyah bölgeler aydınlatılmaz, ekran siyahı göstermek için siyah kalması gereken piksellerin arkasındaki aydınlatmayı kapatır. (kapalı olan LED enerji tüketir mi? HAYIR)
Doğru kullanıldığında AMOLED, LCD’den daha verimli ve daha az enerji tüketen bir ekran teknolojisi; ama elbette ekranımızın çözünürlüğü arttıkça enerji tüketimi de artıyor. Günümüzün 1080p üstü dünyasında da bu durum, LCD ekranlarınız için daha parlak ve daha güçlü ışıklar gerektiriyor ve özellikle de 1080p çözünürlüğü 1440’a çıkartırken AMOLED ekranlarda belirgin ölçüde daha az enerji harcamış oluyorsunuz.
Özellikleri
Bir zamanlar ekranın aşırı ısınıp görüntünün takılmasından şikayetçi olurduk; ancak LCD teknolojisi bu sorunun üstesinden gelmiş durumda. Ekranda saatlerce aynı görseli ya da arayüz unsurlarını bıraksanız da ekranınıza yapışmış görüntüler kalmıyor. Ne var ki; AMOLED ekranlarda bu durum biraz daha sıkıntılı. tam ekranda video izlerken ya da oyun oynarken kimi zaman arayüz simgeleri ile karşılaşabiliyor ya da ekran takılmaları yaşayabiliyorsunuz.
Bu durumun yanı sıra AMOLED özellikle Moto X ya da Samsung s-View gibi aktif ekranlarda muhteşem imkanlar sunabiliyor; çünkü ekrandaki siyah bölgeleri aydınlatmıyorsunuz ve bu da ekranın sadece bir kısmının kullanılabilir kalmasına imkan vererek fazladan enerji tasarrufu sağlıyor. Ayrıca siyah olan bölgelerin doygunluğu ve diğer renklerin karşıtlığı da muhteşem görüntü kalitesi sunuyor. (vay anasını etkisi)
Ayrıca arka aydınlatmanın olmaması AMOLED ekranların muhteşem düzeyde ince olmasına imkan veriyor. (hatta kıvrılabilir olmasına) Galaxy Round gibi kıvrımlı AMOLED ekranlı telefonlar hala henüz başlangıç aşamasında sayılsa da çok ilginç gelişmelere gebe gibi görünüyor. LCD ekranların da arka aydınlatma panelleri inceltilmiş olsa da standart dışı şekillerde ve giyilebilir ekranlar konusunda AMOLED daha fazla ümit vadediyor.
Hangisi Daha İyi
LCD ekranlar kelimenin tam anlamı ile işini yapıyor ve ekran ısınması gibi sorunlar falan da yaşatmıyor; ancak LCD ekranlar ile ilgili ilginç bir şey yok. Son teknoloji bir AMOLED ekran ise muhteşem renk kalitesi ve LCD ile kapışacak düzeyde artırılmış parlaklık sunuyor. Ekranda her pikselin aynı anda aydınlatılmıyor olması da AMOLED ekranlara ayrı bir hava katıyor (elbette enerji tasarrufu ile birlikte)
Sonuç olarak sizin ne istediğinize göre değişmekle birlikte her iki ekran teknolojisi de farklı unsurlar sunarak birbirlerinin önüne geçebiliyor; ama şunu söylemekte fayda var ki; şu an kullanılan telefon ekranları arasında en iyisi diyebileceğimiz ekran büyük ihtimalle Galaxy S5’in AMOLED ekranıdır.
webtekno.com