Ben de şunu merak ediyorum içmeyenler mesela;
Sinirlenince ne yapıyor ?
Üzülünce?
Sevinince?
Şöyle harika bi manzaraya karşı kahve içerken?
Birini beklemekten sıkılınca?
Otobüs gelmeyince?
Mis gibi yemeğin üstüne ?
Sigara içmeyen olarak geldim. Anlatayım.
Sinirlenince sinirleniyorum. Çok sinirliysem bağırıyorum. Sinirimin kaynağına gidip çözmeye çalışıyorum. Çözemeyeceksem müzik dinliyorum. Alıyorum kalemi bir şeyler çiziktiriyorum defterime, bir şeyler yazıyorum. O da olmayacaksa açıp beni başka bir duyguya yönlendirecek video film dizi izliyorum.
Üzülünce de ağlıyorum. Sinirlenince yaptığım şeyleri yapıyorum. Ama genelde ağladıktan sonra geçiyor üzüntüm yüzümü yıkayıp günüme devam ediyorum.
Sevinince gülüyorum. Etrafımdakilere özellikle iyi davranıp yardımcı oluyorum. Onların mutluluğuyla daha çok mutlu oluyorum.
Harika bir manzaraya karşı kahve içerken o manzaraya dalıp gidiyorum. Hayal gücümü serbest bırakıyorum. Orada bir şiir okumak, bir şarkı söylemek, bir resim çizmek veya bir fotoğraf çekmek onlara ne derin anlamlar katıyor.
Birini beklemekten sıkılınca açıp kitabımı okuyorum. Beklediğim kişi gelince kitabı bırakmak zorunda olmanın üzüntüsü beklediğim kişiyi görmenin mutluluğuyla eriyip gidiyor.
Otobüs gelmeyince de bir köşeye geçip kitabımı okuyorum. Farklı müzikler dinlerken aynı kitabı okuyor olsanız bile sizin modunuz değiştiği için kitaba farklı havalar katıyor.
Mis gibi yemeğin üstüne eğer tek başıma yememişsem yemeği birer çay yapıp sohbet ediyorum. Çay, kahve, tatlı, yürüyüş, şarkı söylemek..
Ben de sigara içenleri anlamıyorum. Yapılabilecek tonla şey varken. Bunların hepsi mutluluk verecek şeylerken, gidip soğukta dikilip sigara içip duranları gördükçe garipsiyorum her seferinde. Her kapının dışında, her dikilebilecek yerde. Hatta hiç kaçışınızın olmadığı dar yolda yürürken. Arkanızdakileri hiç düşünüyor musunuz? Artık refleks olarak bir ortamdan dışarı çıkıyorsam tam çıkmadan önce nefes alıp tutuyorum. Uzaklaşınca bırakıyorum. Ama sokakta yürürken kenarlarda durup duman üretenlerden, önünüzden yürüyüp sizi dumana hapsedenlerden kaçılamıyor bazen. Bu sadece kendinize zararlı olan bir şey değil. Sizi kırmak istemeyen ama kokunuzdan dumanınızdan rahatsız olan kaç insan var kim bilir çevrenizde. Sigara kokusuna, dumanına maruz kalırsam bende baş ağrısı yapıyor ve günün geri kalanını olayın sorumlusuna sinirlenip ağrıyı çekmeye çalışarak geçiriyorum.
Burada bir kaç kişi gördüm. Hamilelikte sigarayı bırakıp sonrasında tekrar başlayanlar. Çocuğunuzun yanında içmediğinizi varsayıyorum. Eğer içiyorsanız zaten çok fena. Ama bebeğinizin anne kokusuna mis kokunuza hasret kalırken pis sigara kokusuna maruz kalması.. Bunu hiç mi düşünmüyorsunuz? Yazık değil mi? Ben kokmuyorum vs diyecekler olursa da söyleyeyim. Sigara içtikten sonra defalarca dişlerinizi fırçalayıp keselenerek banyo yapıp kıyafetlerinizi yıkayıp gargara yapsanız bile duman ciğerlerinizde kalıyor. Her nefes alıp verişinizde o koku geliyor. Üstelik daha dünyayı yeni tanıyan bir bebek için, onun masum savunmasız burnu için.. Sırf o kendini koruyamıyor size anne artık içme çok kötü kokuyorsun diyemiyor diye onu bütün bunlara maruz bırakmanıza vicdanınız nasıl izin veriyor?