Miyomlar

Exorcist

Pantolonlu Bulut
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
799
11
MİYOMLAR

Miyom, rahimin normal yapısında bulunan ve bu organın kasılmasını sağlayan düz kas dokusundan kaynağını alan iyi huylu kitleye verilen isimdir.

Kimlerde miyom vardır?

Her 100 kadından yaklaşık 15'inde çapı ufak veya büyük, az sayıda veya çok sayıda, belirti veren veya vermeyen miyomlara rastlamak mümkündür.

Miyomlar sıklıkla 30-40 yaş grubu kadınlarda saptanırlar. Ergenlik çağından önce teorik olarak miyomlara rastlamak mümkün olmakla beraber bu durum enderdir. Miyomlar menopoz çağında vücutta östrojen hormonu salgısının azalmış olmasıyla birlikte gerileme gösterirler ve bu nedenle üreme çağında miyom tanısı almış kadınların çoğunda menopoza girdikten belli bir süre sonra miyomların hızla küçüldüğü ve hatta kaybolduğu gözlenir.

Neden miyom olur?

Neden bazı kadınlarda miyom gelişip diğerlerinde gelişmediği konusunda yapılan çalışmalar halen devam etmektedir. Siyah ırkta beyaz ırka göre miyom sıklığının 5 kat yüksek olması, aile içinde bir bireyin miyom tanısı alması durumunda (özellikle anne, kız kardeş veya abla gibi birinci derece akrabalarda) diğer bir aile bireyinde miyom görülme sıklığının artması, hastalığın kalıtsal yönünün güçlü olduğunu göstermektedir.

Üreme çağında gelişen miyomların menopozdan sonra hızla gerilemesi de yine miyom gelişiminde östrojen hormonunun oldukça etkili bir rolü olduğunu düşündürmektedir. Gebelik döneminde artan östrojen hormonu salgısına bağlı olarak büyüme gösteren miyomların gebelikten sonra hızla küçülme eğilimi göstermesi bu görüşü doğrular niteliktedir.

Miyomlar ne şekilde karşımıza çıkarlar ve nasıl tanımlanırlar?

Miyomlar hemen her durumda kaynak aldıkları rahimin sınırları içerisinde yer alan oluşumlardır. Bir kadının rahiminde yanlızca bir tek miyom bulunabileceği gibi, çok fazla sayıda miyom beraberce bulunabilir.

Miyomlar yalnızca 1 santimetre kadar küçük çapta olabilecekleri gibi çapları 30 santimetreyi geçen miyomlara da rastlamak mümkündür.

Miyomların rahim içinde yerleştikleri bölge bu kitlelerin yarattığı etkileri ve belirtileri yakından etkiler:


Miyomlar konum itibarıyla en sık rahim düz kas tabakasının içinde gömülü olarak yeralırlar ("intramural"=duvariçi miyomlar). Daha sonra sıklık sırasına göre rahimin dışına doğru büyüyecek şekilde ("subseröz"= rahimin dış kılıfının hemen altında), rahim iç tabakasına doğru büyüyecek şekilde ("submüköz"= rahim içini kaplayan "mukoza" tabakasının hemen altında), veya rahimin yanlarında ("intraligamenter") bulunabilirler.


Miyomlar ne gibi belirtiler yapar?

Miyomlar sıklıkla belirti vermezler ve başka bir nedenle yapılan jinekolojik değerlendirmede tesadüfen saptanırlar. Belirtilere neden olan miyomların yaptığı şikayetler öncelikle rahim içinde bulundukları bölgeye, sonra da büyüklük ve sayılarına bağlıdır. "Submüköz" yer alan çok ufak bir miyom rahim iç tabakasını tahriş ederek düzensiz kanamalara yol açabilirken, "subseröz" yer alan portakal büyüklüğünde bir miyom hiçbir belirti vermeyebilir.

Genel olarak, "submüköz" yer alan miyomların sıklıkla ara kanamalara neden olduğu söylenebilir. Yine bu yerleşimdeki miyomların rahim iç tabakasında etkili oldukları alan ne kadar büyük olursa, gebelikte düşüğe neden olma olasılıkları da o kadar artar.

"İntramural" yerleşimli miyomlar ise sıklıkla adet kanamalarının uzun sürmesi şeklinde belirti verirler. Bu durum, bu miyomların rahim kasılmasınının kanamayı durdurmadaki etkinliğini azaltmasına bağlanabilir.

"Subseröz" miyomlar ufak olduklarında sıklıkla belirti vermezler, ancak çok büyük olduklarında etraf dokularda yaptıkları basıya bağlı belirtiler verebilirler. Örnek olarak öne doğru büyüyen bir miyom idrar torbasına baskı yaparak sık idrara çıkma şikayetlerine neden olabilir. Yine arkaya doğru büyüyen bir miyom kalınbağırsağa baskı yaparak kabızlık şikayetine neden olabilir. Fallop tüplerine bası, bir gebe kalamama nedeni olabilir.

Miyomlarda Bozulma ("Dejenerasyon")

Miyomlar özellikle hızlı büyüdüklerinde kendilerini besleyen kan damarlarının yetersiz kalması sonucu dejenerasyon adı verilen yapısal değişikliklere uğrarlar. Vücutta kanla beslenmesi yetersiz olan her organda olduğu gibi bu durumun miyomlarda oluşması da ani başlayan şiddetli ağrıların hissedilmesine neden olur. Miyomların bozulmasına özellikle gebelik döneminde nispeten sık rastlanır.

Miyomların Kanserleşmesi

Miyomlarda kanserleşmeye çok ender rastlanır. Miyom dokularından gelişen sarkom türü kanserler oldukça kötü seyirli kanserlerdir.

Miyom tanısı nasıl konur?

Miyom tanısı koymak kolaydır. Miyoma özel belirtilerle doktora başvuran bir kadında yapılan jinekolojik değerlendirme (muayene ve ultrasonografi) düşük bir hata payıyla tanı koyulabilmesi için yeterlidir.

Miyom tanısı konduktan sonra tedavi için nasıl bir yol izlenir?

Jinekolojik muayenede miyom saptanmış olması mutlak bir ameliyat nedeni değildir ve saptanan miyomların ancak ufak bir yüzdesi için ameliyat gerekir.

Genel olarak söylemek gerekirse kadının yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek kadar şiddetli belirti veren miyomlar ve kanserleşme eğilimi gösterip göstermediği konusunda emin olunamayan miyomlar için ameliyatla tedavi yolu tercih edilir.

Menopozdan sonra ortaya çıktığı belirlenen miyomlar, kısa zamanda hızla büyüyen miyomlar, muayenede yumuşama eğilimi saptanan miyomlar ve ilk saptandıklarında çok büyük olan miyomlar için çoğu durumda ameliyat önerilir.

Gebeliğin planlandığı dönemde saptanan miyomlarda, gebelik üzerinde olumsuz etki yapma ihtimalinin yüksek olduğu düşünülüyorsa, miyom veya miyomların gebelik oluşmadan ameliyatla çıkarılmaları uygun bir yaklaşımdır.

Belirti vermeyen ve üstte belirtilen özellikleri taşımayan miyomlarda belli aralıklarla (genellikle 6 ay aralıklarla) yapılan takip sıklıkla yeterli olmaktadır. Takip süresi içerisinde büyümeye veya belirti yapmaya başlayan miyomlarda ameliyat tekrar gündeme gelir.

Tedavi için ne gibi seçenekler vardır?

Miyom nedeniyle tedavi gerektiğinde tedavi yolunu belirleyici en önemli etken çocuk arzusunun devam edip etmediğidir. Ailesini tamamlamış ve çok sayıda miyomu olan kadınlarda sıklıkla önerilen tedavi şekli rahimin tümüyle alınmasıdır.

Çocuk arzusunun devam etmesi durumunda ise rahim yerinde bırakılır ve ameliyatla miyomların çıkarılması yoluna gidilir
 
Miyom nedir Kansere dönüşür mü


Kanserleşme olasılığı oldukça düşük olması nedeniyle "iyi huylu" olarak kabul edilmesine rağmen miyomlar, kadınların korkulu Rüyası. Jinemed Sağlık Merkezleri Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Teksen Çamlıbel, Miyomu Mynet okurları için yazdı.

Miyomlar özellikle hamilelik yaşayan anne adaylarında daha sık görülür. Hamilelik döneminde yapılan ültrason muayenelerinde her 100 kadından dördünce miyoma rastlanır. Peki, "iyi huylu" olarak bilinen miyomlar karşısında ne yapmak gerekir?

Miyom, bir hastalık mıdır?

Miyomlar, rahimden kaynaklanan ve kanser olmayan iyi huylu tümörlerdir. Rahim bir kas kütlesidir ve bu kas dokusundan çıkan tümörlere miyom adını vermekteyiz. Rahimde bu kas kütlesi tabiat tarafından doğum esnasında kasılıp, çocuğu rahimden dışarı atmak için gereklidir.

Kimlerde miyom vardır?

Miyomlar kadın hastalıklarının en sık olanlarından biridir. Tahminlere göre bütün kadınların yüzde 20'sinde ve 35 yaş üstü kadınların yüzde 40'ında miyom bulunmaktadır. Bunların büyük çoğunluğunda hastanın hiçbir şikâyeti yoktur ve sadece elle muayenede veya ültrason muayenesinde ortaya çıkarlar.

Miyomlar, nasıl karşımıza çıkar?

Miyomlar rahimden çıktıkları zaman ya rahmin dışına doğru büyürler veya rahmin duvarının içinde kalırlar yahut da rahmin içine yani adet olunan, kanayan rahim içi boşluğuna doğru büyürler. Bu miyom tiplerinden rahmin dışına doğru büyüyeni genellikle pek şikâyet vermez ancak çok büyük oldukları zaman anlaşılabilirler. Rahmin içine doğru büyüyenler ise çok küçükken dahi adet kanama düzensizlikleri yaratarak hastayı uyarırlar. Rahim duvarı içinde kalanlar ise adet esnasında şiddetli ağrılara yol açabilirler.

Miyomların ne gibi belirtileri vardır?

Miyomlarda idrar torbasına baskı olabilir ve idrar sıklığı şikâyeti olabilir. En sık rastlanılan şikâyet ise adet kanamalarının artması ve uzamasıdır. İki adet arası fazladan kanamalar genellikle miyomlarda pek görülmez. Miyomların yarattığı bu kronik uzayan adet kanamalarından dolayı genellikle hastalarda kansızlık durumu mevcuttur. Miyomlar ayrıca kasık ağrıları, ilişki sırasında ağrı, adet sırasında ağrı ve devamlı bel ve ön bölge ağrısı gibi şikâyetlere de yol açabilirler. Ama yine unutulmamalıdır ki miyomların yaklaşık yüzde 50'sinin çoğunda hastanın hiçbir şikâyeti yoktur ve tesadüfen bulunurlar.

Miyom tanısı nasıl konur?

Miyomların kesin bir oluşum nedeni yoktur. Ama genellikle aileseldirler yani miyomu olan bir kadının annesinde, kardeşinde veya anneannesinde miyom olma şansı yüksektir. Miyomlar genellikle iyi huylu tümörler demiştik. Nadiren hızla büyüyen ve ağrı uyandıran bazı miyomlarda kanserleşme riski fazla görülmüştür. Ama bütün miyomları düşünürsek miyomlardan kanser olma şansı yüzde 5'in daha altındadır ve bu yüzden miyomlara yaklaşım genellikle bunların kanserle ilgisi yokmuş gibidir.

Miyomun büyümesi mümkün mü?

Miyomların büyümesi kadınlık hormonu diye adlandırdığımız östrojenlerle birlikte olur. Yani vücutta östrojenin arttığı durumlarda örneğin tüp bebek tedavilerinde veya gebeliklerde miyomlar büyür, östrojenin azaldığı durumlarda da örneğin menopoz sonrası küçülür ve büyümeleri durur. Bu yüzden miyomlu hastalara genellikle östrojen içeren tedaviler verilmemektedir.

Gebelerde miyoma rastlanırsa nasıl bir yol izleniyor?

Gebe hasta doktora ilk defa gittiğinde bir miyom bulunursa miyomun yeri, büyüklüğü ve geçmişte yaptığı şikâyetlerle ilgili olarak gebeliğin devam edip, etmemesine karar verilir. Miyomlar gebelikte büyüyebilirler ve bu büyüme özel bazı durumlarda aşırı hale gelerek, miyomun içindeki dokuların ölmesine yol açabilir.

Miyom büyümüş ise bu durum gebe için riskli mi?

Evet, hızlı büyüyen miyom, kan damarları besleyememektedir. Bu durum aynı kalpteki kalp krizi ağrısı gibi rahimde de ağrı yaratabilir ve hastalar zaman zaman böyle şiddetli ağrılarla gebelik esnasında hastaneye başvurabilirler. Miyomun dejenerasyonu (bozulması) diye adlandırdığımız bu olayda genellikle tıbbi yaklaşımla çözmek mümkündür. Nadiren gebelik sırasında ameliyat gerekir ki bu durumda da erken doğum ve düşük riski ameliyattan dolayı artmıştır. Bunun için gebelikte miyomlara mümkün olduğu kadar dokunulmamalıdır ve takip edilmelidir.

Her gebede miyom belirtileri aynı mıdır?

Gebelikte miyomların yüzde 80'inde bir değişim gözlenmez. Bu anlattığımız şikâyetler yüzde10'undan daha az bir grupta oluşur. Bunun için bir gebede miyom görüldüğü zaman hiçbir şikâyet yokken gebeliği sonlandırmak gerekli değildir.

Miyom, kısırlığa neden olur mu?

Miyomlarla kısırlık arasında bir bağlantı sürekli olarak tartışılmaktadır. Biz tüp bebek uzmanları olarak bu konuda özellikle çok geniş araştırma ve çalışmalar yapmış bulunmaktayız. Günümüzde varılan nokta şudur ki: “Miyomlar genellikle kısırlığa neden olmazlar.” Ancak miyomlar, rahmin bebeğin büyüyeceği iç boşluğunun şeklini değiştirecek bir haldeyse ve hastada da çocuk sahibi olamama sorunu varsa bu tarz miyomların rahmin içine aşağıdan girilerek, ‘operatif histereskopi' denilen bir yöntemle kesilip, alınmaları gebelik şansını arttırmakta, düşük şansını azalmaktadır. Bu durum özellikle tüp bebek yaptırmak isteyen hastalarda önemlidir ve bu hastalarda rahmin içine doğru büyüyen miyomların alınması bir kural haline gelmiştir.

Miyomun alınması şart mıdır?

Rahim duvarının içinde olan veya rahim dışına doğru büyüyenlerde, miyomun boyu 5 cm'in üzerinde ise yine bu miyomların alınması önerilmektedir. Fakat dediğimiz gibi bu durum ancak çocuk sahibi olmakta zorluk çeken yani infertilite (kısırlık) dediğimiz olgular için geçerlidir.

Miyomların, küçülme ya da kaybolma ihtimali var mı?

Miyomların östrojenlerle büyüdüğünü söylemiştik. Dolayısıyla östrojenin az olduğu menopoz sonrası yıllarda miyomlar küçülmekte ve artık bir sorun teşkil etmemektedirler. Bunun için menopoza çok az kalmış insanlardaki miyomlarda şikâyet olsa dahi bir süre bekleyerek menopozun gelmesini beklemek ve ondan sonra bunun küçülmesini izlemek daha doğru bir yaklaşım olarak görülmektedir.

Miyomun tedavisi nedir?

Daha önce de belirttiğim gibi miyomların yüzde 50'sinin çoğunda bir şikâyet yoktur. Kısırlık, şiddetli adet kanaması, uzayan adet kanamaları, idrar sıklığı veya kasık ağrıları yoksa hiçbir şey yapmamıza gerek yoktur ve bunları 6 ayda bir takip etmemiz yeterlidir.

Kimler için miyom ameliyatı zorunludur?

Premenopoz dediğimiz yıllarda büyümekte olan miyomlarda çoğu kez menopoza ulaşamadan hastanın şikâyetleri ve kanamaları çok arttığı için ameliyat gerekli olmaktadır. Ama miyomların büyüklüğü 7–8 cm'e geldiği zaman ise hiçbir şikâyet vermeseler de alınmalarında fayda vardır. Ayrıca hızlı büyüyen miyomlarda nadir de olsa kanserleşme riski olduğu için bunların da alınmasına sıcak bakmaktayız.

Bunun dışında kısırlık sorunu olanlarda rahmin içine doğru büyüyen miyomların alınması ve 5 cm üzerindeki miyomların da çıkartılmasında fayda görülmektedir.

Miyom, rahimde bir ya da daha fazla mıdır?

Miyomlar genellikle birden çok olur ve miyom ameliyatı esnasında hekimin bunları tek tek alması uzun, zor ve kanamalı bir iş olmakla birlikte tabiî ki rahmin korunması gereken durumlarda yapılmalıdır. Ben kendi pratiğimde aynı hastadan 40 tane miyom çıkarttığımı bilirim. Dolayısıyla menopoz öncesi yıllarda ki hastaların miyomlarında genellikle sadece miyomların alınması yeterli bir tedavidir. Ama ailesel bir sorun olan miyomların alınması durumunda gelecekte tekrar yeni miyomların çıkma şansının ve hastanın bu yüzden ameliyat olma şansının da yüzde 20'lerde olduğunu belirtmekte fayda vardır.

Bazı durumlarda rahmin alınması da gerekiyor mu?

Bu konuda bazen son kararın hastaya bırakılmasını tavsiye ederim. Bazı hastalar rahimlerinin alınmasını tercih etmekte yeni ameliyat ihtimallerini göze almak istememektedirler. Ama hasta ailesini tamamlamış ve menopoza da az seneler kalmışsa miyomların değil de rahminin alınması daha doğru bir yaklaşım olarak görülmektedir. Menopoz sonrası miyomlarda ise herhangi bir değişme yoksa ameliyat gerekli değildir
 
MİYOMLAR

Miyom, rahimin normal yapısında bulunan ve bu organın kasılmasını sağlayan düz kas dokusundan kaynağını alan iyi huylu kitleye verilen isimdir.

Kimlerde miyom vardır?

Her 100 kadından yaklaşık 15'inde çapı ufak veya büyük, az sayıda veya çok sayıda, belirti veren veya vermeyen miyomlara rastlamak mümkündür.

Miyomlar sıklıkla 30-40 yaş grubu kadınlarda saptanırlar. Ergenlik çağından önce teorik olarak miyomlara rastlamak mümkün olmakla beraber bu durum enderdir. Miyomlar menopoz çağında vücutta östrojen hormonu salgısının azalmış olmasıyla birlikte gerileme gösterirler ve bu nedenle üreme çağında miyom tanısı almış kadınların çoğunda menopoza girdikten belli bir süre sonra miyomların hızla küçüldüğü ve hatta kaybolduğu gözlenir.

Neden miyom olur?

Neden bazı kadınlarda miyom gelişip diğerlerinde gelişmediği konusunda yapılan çalışmalar halen devam etmektedir. Siyah ırkta beyaz ırka göre miyom sıklığının 5 kat yüksek olması, aile içinde bir bireyin miyom tanısı alması durumunda (özellikle anne, kız kardeş veya abla gibi birinci derece akrabalarda) diğer bir aile bireyinde miyom görülme sıklığının artması, hastalığın kalıtsal yönünün güçlü olduğunu göstermektedir.

Üreme çağında gelişen miyomların menopozdan sonra hızla gerilemesi de yine miyom gelişiminde östrojen hormonunun oldukça etkili bir rolü olduğunu düşündürmektedir. Gebelik döneminde artan östrojen hormonu salgısına bağlı olarak büyüme gösteren miyomların gebelikten sonra hızla küçülme eğilimi göstermesi bu görüşü doğrular niteliktedir.

Miyomlar ne şekilde karşımıza çıkarlar ve nasıl tanımlanırlar?

Miyomlar hemen her durumda kaynak aldıkları rahimin sınırları içerisinde yer alan oluşumlardır. Bir kadının rahiminde yanlızca bir tek miyom bulunabileceği gibi, çok fazla sayıda miyom beraberce bulunabilir.

Miyomlar yalnızca 1 santimetre kadar küçük çapta olabilecekleri gibi çapları 30 santimetreyi geçen miyomlara da rastlamak mümkündür.

Miyomların rahim içinde yerleştikleri bölge bu kitlelerin yarattığı etkileri ve belirtileri yakından etkiler:
jinekoloji.net Miyomlar konum itibarıyla en sık rahim düz kas tabakasının içinde gömülü olarak yeralırlar ("intramural"=duvariçi miyomlar). Daha sonra sıklık sırasına göre rahimin dışına doğru büyüyecek şekilde ("subseröz"= rahimin dış kılıfının hemen altında), rahim iç tabakasına doğru büyüyecek şekilde ("submüköz"= rahim içini kaplayan "mukoza" tabakasının hemen altında), veya rahimin yanlarında ("intraligamenter") bulunabilirler.

Miyomlar ne gibi belirtiler yapar?

Miyomlar sıklıkla belirti vermezler ve başka bir nedenle yapılan jinekolojik değerlendirmede tesadüfen saptanırlar. Belirtilere neden olan miyomların yaptığı şikayetler öncelikle rahim içinde bulundukları bölgeye, sonra da büyüklük ve sayılarına bağlıdır. "Submüköz" yer alan çok ufak bir miyom rahim iç tabakasını tahriş ederek düzensiz kanamalara yol açabilirken, "subseröz" yer alan portakal büyüklüğünde bir miyom hiçbir belirti vermeyebilir.

Genel olarak, "submüköz" yer alan miyomların sıklıkla ara kanamalara neden olduğu söylenebilir. Yine bu yerleşimdeki miyomların rahim iç tabakasında etkili oldukları alan ne kadar büyük olursa, gebelikte düşüğe neden olma olasılıkları da o kadar artar.

"İntramural" yerleşimli miyomlar ise sıklıkla adet kanamalarının uzun sürmesi şeklinde belirti verirler. Bu durum, bu miyomların rahim kasılmasınının kanamayı durdurmadaki etkinliğini azaltmasına bağlanabilir.

"Subseröz" miyomlar ufak olduklarında sıklıkla belirti vermezler, ancak çok büyük olduklarında etraf dokularda yaptıkları basıya bağlı belirtiler verebilirler. Örnek olarak öne doğru büyüyen bir miyom idrar torbasına baskı yaparak sık idrara çıkma şikayetlerine neden olabilir. Yine arkaya doğru büyüyen bir miyom kalınbağırsağa baskı yaparak kabızlık şikayetine neden olabilir. Fallop tüplerine bası, bir gebe kalamama nedeni olabilir.

Miyomlarda Bozulma ("Dejenerasyon")

Miyomlar özellikle hızlı büyüdüklerinde kendilerini besleyen kan damarlarının yetersiz kalması sonucu dejenerasyon adı verilen yapısal değişikliklere uğrarlar. Vücutta kanla beslenmesi yetersiz olan her organda olduğu gibi bu durumun miyomlarda oluşması da ani başlayan şiddetli ağrıların hissedilmesine neden olur. Miyomların bozulmasına özellikle gebelik döneminde nispeten sık rastlanır.

Miyomların Kanserleşmesi

Miyomlarda kanserleşmeye çok ender rastlanır. Miyom dokularından gelişen sarkom türü kanserler oldukça kötü seyirli kanserlerdir.

Miyom tanısı nasıl konur?

Miyom tanısı koymak kolaydır. Miyoma özel belirtilerle doktora başvuran bir kadında yapılan jinekolojik değerlendirme (muayene ve ultrasonografi) düşük bir hata payıyla tanı koyulabilmesi için yeterlidir.

Miyom tanısı konduktan sonra tedavi için nasıl bir yol izlenir?

Jinekolojik muayenede miyom saptanmış olması mutlak bir ameliyat nedeni değildir ve saptanan miyomların ancak ufak bir yüzdesi için ameliyat gerekir.

Genel olarak söylemek gerekirse kadının yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek kadar şiddetli belirti veren miyomlar ve kanserleşme eğilimi gösterip göstermediği konusunda emin olunamayan miyomlar için ameliyatla tedavi yolu tercih edilir.

Menopozdan sonra ortaya çıktığı belirlenen miyomlar, kısa zamanda hızla büyüyen miyomlar, muayenede yumuşama eğilimi saptanan miyomlar ve ilk saptandıklarında çok büyük olan miyomlar için çoğu durumda ameliyat önerilir.

Gebeliğin planlandığı dönemde saptanan miyomlarda, gebelik üzerinde olumsuz etki yapma ihtimalinin yüksek olduğu düşünülüyorsa, miyom veya miyomların gebelik oluşmadan ameliyatla çıkarılmaları uygun bir yaklaşımdır.

Belirti vermeyen ve üstte belirtilen özellikleri taşımayan miyomlarda belli aralıklarla (genellikle 6 ay aralıklarla) yapılan takip sıklıkla yeterli olmaktadır. Takip süresi içerisinde büyümeye veya belirti yapmaya başlayan miyomlarda ameliyat tekrar gündeme gelir.

Tedavi için ne gibi seçenekler vardır?

Miyom nedeniyle tedavi gerektiğinde tedavi yolunu belirleyici en önemli etken çocuk arzusunun devam edip etmediğidir. Ailesini tamamlamış ve çok sayıda miyomu olan kadınlarda sıklıkla önerilen tedavi şekli rahimin tümüyle alınmasıdır.

Çocuk arzusunun devam etmesi durumunda ise rahim yerinde bırakılır ve ameliyatla miyomların çıkarılması yoluna gidilir.

BAYANLAR BEN ATLATTIM ÜSTELİK KANSERLEŞEBİLENİ SAKIN KORKMAYIN!
 
benim annemdede vardı 1 tane ama zamanla bayağı büyüdü ve hissedilmeye başladı.resmen taş gibi bir sertlik hissediliyordu.onun yaşı gereği(ki ozaman 48 di)doktor rahmi ve yumurtalıkları tamamen aldı
bildiğim kadarıyla kher kadında rastlanabilirmiş özelliklede sezeryanlılarda
 
bendede var ve tesadüfen hamileliğimde ortaya çıktı, doktorum adet sürelerinde azalma veya çoğalma olursa veya adet düzensizliği olursa gel eğer böyle bir şikayetin olmazsa hiç merak etme menapoz döneminde miyomlar kendi kendilerini yok ederlermiş yani balon gibi sönermiş, şimdilik iyiyim inşallah kötüye çevirmez miyom kendini
 
merhaba arkdaslar
bende doktora gittim ve miyom dendi,bircok doktor sana ameliyat der fakat ben önermiyorum dedi,o yüzden hemen gebe kalman gerek dedi.Anlayamadık hiçbirsey o anki soklada pekbirşey soramadık,sanırım gebelikle sezeryan dogumla alınıyor o yüzden öyle dedi.
inş kötü birsey olmazda bir bebeğim olur.
 
X