-
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Montessori Anneleri ve Minikleri
- Konu Sahibi ferezya
- Başlangıç Tarihi
evet bir kızım olacak inşallah. Benim rahat geçiyor ama oğlum çok yoruyor beni. ancak geceleri hissedebiliyorum. benimkide resimlerden çok hoşlanıyor bu yuzden bunlari sectim üstelik resimler gercek foto ben kalemle cizilen resimleri sevmiyorum. ipe boncuk geçirme oyuncagindan alma bence ben mesela kurdeleye ilk oyuncaktaki halkalari taktiriyorum baska şekiller de var ekstara almaya gerek yok sende denemelisin.
facebook ta oyuncak annesinden.
Alibaba da birçok aradıgım urun var ve cok uygun fiyata bende bakarım ama hıc bızaman almaya cesaret edemedım.özellikle kulplu sılındırlere falan bakıyorum diğer urunlerde cok uygun
Cocukların kitaplarını kendı secmesı ıçın dusunulerek ev tıpı olan bu kıtaplık coook hoşuma gıdıyordu.
Nasıl yapabılırım dıe dusundum once ayakkabı kutularını basamaklı olarak ustuste koyup bırbırıne yapıştırma fıkrı dolandı kafamda sonra da bu çıktı ortaya;
Vee bır okuma köşesı yaptım;
Daha once bır blogda gormuştum bu aktıvıteyı...
Tabagın kenarlarına mısketler dızılıyo(el goz koordınasyonu)
Sonra tek tek ıçerı ıtılıyor ve cıkan ses de kulaga hıtap edıyomuş...
Bu tabaktan arıyodum kı dun gelınlen getırılen ve acılmamış ev hedıyelerının arasında buldum nasıl sevındıgımı anlatamam...
Eylul dızme sabrını gosteremedı pek çunku yavrum ıkı dızerse yanlışlıkla carpıp dokuluverıyodu mısketlerı
ama tek tek devırmekte ustaydı
10 tl lik bı ayakkabılıktı o...:)ılk oyuncaklarını koymak için kullandım.şimdi ise benim tek yaptıgım altına ayakkabı kutu ve kapaklarını yapıştırmak oldu
Evet gercekten guzel bı köşe oldu.Eylül ıstedıgı kıtabı secıp secıp onumuze getırıyo dun akşamdan beri:)
Ferezyaya sormuşsun ama adem güneşin tüm kitaplarını okumuş biri olarak yanıt vermek istedim. Kesinlikle hem anne hem de babalar okumalı. Çok güzel ve faydalı kitaplar. Özellikle çocukluk sırrı okunmalı bence. Adem güneş hayatımıza önemli katkılarda bulundu. Ufkumuzu açtı. Belki bilmeyenler vardır burç fm de programları var. Pazar sabah 11, ptesi ve salı sabah 9.30 da. Ayriyetten geçmiş programların arşivleri de var internette. Reklam gibi oldu ama ne kadar çok kişi duyarsa o kadar sağlıklı birey yetiştirebiliriz diye düşünüyorum.
- 7 Ocak 2013
- 2.417
- 840
- 163
ferezya hanıma sormuşsunuz ama ben de cevap verebilir miyim :26:
adem güneş'in kitaplarını hamileyken ve doğumun ilk ayında okumuştum. çevremde gördüğüm tüüüm bilinenlerin yanlış ve kültürleri bizden çok farklı memleketlerden çeviri olduğunu, bize uymayacağını o zaman öğrenmiştim. henüz okumadıysanız biran önce okuyun derim çünkü çok geç olabilir.
kitalar anne-babadan ziyade anneye yönelik zira ilk yıllar çocuk annesiyle bütünleşiktir. ana fikri şu: Allah aşkına biraz şefkat! evet, annenliğin bilgi yada fiziksel bakımdan önce bir şefkat kurumu olduğunu söylüyor. meyve saatini hiç geçirmeyebilirsiniz, altını hep değiştiriyor olabilirsiniz ama bunları sizin yerinze her kadın yapabilir ama annelik herşeyden önce bebekle duygusal bütünlük, ve bebeğin duygusal doyurulması olduğundan, sizin yerinize başkası yapamaz.
bir de, "kokuna alışmasın, ay kucağa alışmış bu, ay arana mesafe koy" gibi sokak kedilerine yapılan muamelelerin bebeklere yapıldığını görüyoruz. Adem güneş bunun külliyen yanlış olduğunu, hatta ilk aylar anne-bebeğin yapışık ikiz gibi gezmesini, bebeğin annesine doymasını öneriyor. sonraki ay ve yaşlarda ise çocuğa bir birey gibi bakıp, onurunu zedeleyici "ay bi git şurdan, bıktım vallahi, offff yine miii" gibi cümlelerden uzak durun diyor. "şefkat ve sabır" anahtar kelimeler.
gelelim kendi tecrübelerime: kitapları hamilelikte okuduğum için bebeğimi şefkatle sarmalamaya ve gece 23. uyanışımda bile "yavrum neyin var. kuzum uyanmış mııı" demeye hazırdım
oğlum doğdu, emme refleksinin yokluğu ve emme alıştırmaları yapmak yorucuydu. 13 günlükken gündüz uykusunu bırakmış ve hiç uyumayaya başlamıştı. 5 aylıkken gece 39 defa uyanmaya başlamış ve bu durum 1 yaşını geçene kadar devam etmişti. yaşıtlarından çok hareketli ve karıştırıcı olmuştu. insanlar "bu kadar hareketli bir çocuğa sinir dayanmaz valla" demeye başlamıştı.ben ise, şuana kadar oğluma offf bile demedim. bu demek değil ki, önünü koyverdim gitti. hayır, sadece ona emanet gibi bakıyorum. gece 23. uyanışımda bile "yavrum" diyerek kucakladım. istemeden bir tabağı kırdığında "anneciğim bak kırıldı. atma lütfen. kuzum benim" dedim. ağzımdan hiç onur kırıcı "offf bıktırdın artık yaaa" gibi , insanlara normal gelen cümleler çıkmadı. ona olan sevgimden şüphe etmesine neden olacak öfke veya bıkkınlık mimiklerinden kaçındım.
sonuç olarak, belki çok hareketli ama ruhsal olarak rahat, annesine bağlı, annesine sürekli içten gülümseyen bir oğlum var çok şükür. şefkat ve sabrımdan şüphe etmediği için bana güveni tam artık. onu hiç şaka da olsa kandırmadığım için, sırf kendi zevkim için yalan yere cısss demediğim için güveniyor. bir şeye hayır dediysem gerçekten o şeyin tehlikeli olduğunu biliyor. tehlikesiz ama benim işime gelmeyen durumlarda ise ortalığı toplamayı göze alıp rahatça oynamasını izliyorum.
okumadıysanız biran evvel okuyun derim
- 7 Ocak 2013
- 2.417
- 840
- 163
size aşırı katılıyorum. ne kadar insan okursa o kadar mutlu çocuklar ve toplum olacağız. çocukluk sırrı ve anelik sanatını, her kelimesini özümseyerek ve yazara dua ederek okumuştum. çocuğum doğmadan önce okuduğum için de, çevremde gördüğüm yanlışları yapıp sonra düzeltmekle vakit kaybetmemiştim çok şükür
ferezya hanıma sormuşsunuz ama ben de cevap verebilir miyim :26:
adem güneş'in kitaplarını hamileyken ve doğumun ilk ayında okumuştum. çevremde gördüğüm tüüüm bilinenlerin yanlış ve kültürleri bizden çok farklı memleketlerden çeviri olduğunu, bize uymayacağını o zaman öğrenmiştim. henüz okumadıysanız biran önce okuyun derim çünkü çok geç olabilir.
kitalar anne-babadan ziyade anneye yönelik zira ilk yıllar çocuk annesiyle bütünleşiktir. ana fikri şu: Allah aşkına biraz şefkat! evet, annenliğin bilgi yada fiziksel bakımdan önce bir şefkat kurumu olduğunu söylüyor. meyve saatini hiç geçirmeyebilirsiniz, altını hep değiştiriyor olabilirsiniz ama bunları sizin yerinze her kadın yapabilir ama annelik herşeyden önce bebekle duygusal bütünlük, ve bebeğin duygusal doyurulması olduğundan, sizin yerinize başkası yapamaz.
bir de, "kokuna alışmasın, ay kucağa alışmış bu, ay arana mesafe koy" gibi sokak kedilerine yapılan muamelelerin bebeklere yapıldığını görüyoruz. Adem güneş bunun külliyen yanlış olduğunu, hatta ilk aylar anne-bebeğin yapışık ikiz gibi gezmesini, bebeğin annesine doymasını öneriyor. sonraki ay ve yaşlarda ise çocuğa bir birey gibi bakıp, onurunu zedeleyici "ay bi git şurdan, bıktım vallahi, offff yine miii" gibi cümlelerden uzak durun diyor. "şefkat ve sabır" anahtar kelimeler.
gelelim kendi tecrübelerime: kitapları hamilelikte okuduğum için bebeğimi şefkatle sarmalamaya ve gece 23. uyanışımda bile "yavrum neyin var. kuzum uyanmış mııı" demeye hazırdım
ben ise, şuana kadar oğluma offf bile demedim. bu demek değil ki, önünü koyverdim gitti. hayır, sadece ona emanet gibi bakıyorum. gece 23. uyanışımda bile "yavrum" diyerek kucakladım. istemeden bir tabağı kırdığında "anneciğim bak kırıldı. atma lütfen. kuzum benim" dedim. ağzımdan hiç onur kırıcı "offf bıktırdın artık yaaa" gibi , insanlara normal gelen cümleler çıkmadı. ona olan sevgimden şüphe etmesine neden olacak öfke veya bıkkınlık mimiklerinden kaçındım.
sonuç olarak, belki çok hareketli ama ruhsal olarak rahat, annesine bağlı, annesine sürekli içten gülümseyen bir oğlum var çok şükür. şefkat ve sabrımdan şüphe etmediği için bana güveni tam artık. onu hiç şaka da olsa kandırmadığım için, sırf kendi zevkim için yalan yere cısss demediğim için güveniyor. bir şeye hayır dediysem gerçekten o şeyin tehlikeli olduğunu biliyor. tehlikesiz ama benim işime gelmeyen durumlarda ise ortalığı toplamayı göze alıp rahatça oynamasını izliyorum.
okumadıysanız biran evvel okuyun derim
Ben de siZe şiddetle katılıyorum:) çok güzel anlatmış duygularıma tercüman olmuşsunuz. Erken tanışmanız ne güzel zira ben hep bundan yakınırım ah evlenmeden önce tanısaydım diye. Ben tanıdığımda oğlum 9 aylıktı. Gerçi hiç bir şey için geç değil. Kimse umutsuzluğa kapılmasın neresinden yakalasak kardır. Öğretmenim eylülde başlıcam. Öğretmenliğime de etkisi olacaktır. Geriye baktığımda hatalarımı görüyorum. A güneş bi ayna oldu bana allah razı olsun. Oğlum 19 ayını doldurmak üzere ve hala koyun koyuna yatıyoruz:)
Tam setı var elımde o yuzden hepsını degıl yarısını okuyabıldım henuz.ve yarısını okumama ragmen çok memnunum.bazı anneler Adem Gunes ın gorus dusunce ve hayat tarzından dolayı on yargılı yaklasabılır lakın kişinin kendısı degıl bana kattıkları benı ılgılendırıyo.bana sadece anne olarak degıl,ınsan olarak,kadın olarak bi eş olarak da cok şey kattıgını sanıyorum...keske cok cok once chıhıro hnm gıbı tanışmış olsaydım.chıhıro çok guzel ozetlemış ve coook once okuduyup özumsedıgı ıçın de cok imrendim kendisine....
Eşim okuyo mu?hayır!maalesef okumayı sevmeyen bı adam...sadece ılgımı çeken bolumlerı ona okursam dınler,altını çizip eline verırsem okur
Benzer Konular
