En çok neye şaşırıyorum biliyor musunuz; yahu sizin bir çocuğunuz daha var. Ruhunuza, evinize, hayatınıza getirdiği neşeye, ışığa, sevgiye ilk elden şahitsiniz. İnsan tüm bunları tadınca, içindeki evlat sevgisi nasıl coşuyor bilmeniz lazım. Bunlar için şükretmez mi hiç insan? İkinci evladının haberini alınca, üstelik istenen de bir gebelikse, insan cinsiyetini düşünmek yerine, yaşadığı tüm o mucizeleri ikinci kez yaşayacağını düşünmez de sevinçten delirmez mi? Sırf bunun mutluluğu bile yetmez mi? İçim acıyor gerçekten böyle konularda. İki kızım için şükretmediğim tek bir gün yok. Onlara bakınca cinsiyetlerinden önce evlatlarımı görüyorum. Kız mı erkek mi istiyorsun diye sorarlardı hamileyken eşimle bana. O kadar saçma bir soru ki, herhangi birini niye ötekinden daha çok isteyeyim. Ne gelirse eşsiz olacak, benim olacak. Kızlarımız ya da oğullarımız değil, evlatlarımız var bizim. Umarım bunu evladınız doğmadan siz de idrak edersiniz de, şu ruh halinizi ona yansıtmazsınız. İnsan böyle müthiş güzellikte bir haberi, nasıl kendine işkence edecek bir şey haline getirebilir? Anlamam mümkün değil.