Adam fısıldadı :
“Tanrım konuş benimle.”
Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.
Ama adam duymadı.
Sonra adam bağırdı :
“ Tanrım konuş benimle ! ”
Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.
Ama adam dinlemedi onu.
Adam etrafına bakındı ve
“ Tanrım seni görmeme izin ver ” dedi.
Ve bir yıldız parıldadı gökyüzünde.
Ama adam farkına varmadı. Daha doğrusu oralı bile olmadı.
Ve adam bağırdı,
“ Tanrım bana bir mucize göster artık! ”
Ve bir bebek doğdu bir yerlerde.
Ama adam bunu bilemedi. Her an olan bir olaydı bu adamın gözünde.
Sonra adam çaresizlik içinde sızlandı,
“ Dokun bana Tanrım ve burada olduğunu
anlamamı sağla ,inanmak,hissetmek istiyorum! ”
Bunun üzerine Tanrı aşağı doğru süzüldü
Ve adama dokundu.
Ama adam kelebeği elinin tersiyle uzaklaş-
tırdı....Ne alakaydı ki bu kelebek şimdi... Ve yürüyüp gitti...
Varoluşumuz,hayatımız,dünyamız,günlerimiz mucizelerle dolu.Günlük olay diye nitelendirdiğimiz,kanıksadığımız,başımızı öte yana çevirdiğimiz yüzlerce mucizeyle tıka basa dolu...Görmesini bilene....Görmek İsteyene..