safişimmmm...onların topunun kötülüğünün karekökü, hürremin bir kötülüğüne ulaşamaz..ondan bişicikler olmiiiyyyyy..
canım tatlı gacım...sizinkilerin ruhu kanser olmuş dönüşü yok..çaresiz...
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Muhteşem Yüzyıl Star Tv
- Konu Sahibi nilim
- Başlangıç Tarihi
canım tatlı gacım...sizinkilerin ruhu kanser olmuş dönüşü yok..çaresiz...
Hürrem başkan işte
hadi yaaaciddi mi kız
bu çocuklar hürroşun değil zati
safimu ,arkadaşım katılıyorum sana...
Şehzade Mustafa'nın veliaht olduğuna dair en önemli veri Bernardo Navagero adlı İtalyan elçinin hakkında verdiği bilgilerdir. Yazdığı bir mektup aynen şu şekildedir:
“ "Şehzade Mustafa, sultanın ilk oğlu. Annesi de Çerkez olan kadın. Şu anda Amasya'da ikamet ediyor. İranlıların sınırında, İstanbul'dan 26 gün uzaklıktaki mesafede. Yıllık geliri 80 bin dukaya varıyor, ve bu da diğer şehzadelere nazaran iki-üç katı miktarda. Herkes onu çok seviyor ve herkes babasının yerine tahta çıkmasını istiyor. Yeniçerinin de onun hükümdar olmasını istedikleri epey açık. Sultanın bütün kullarının arzusu da bu, çünkü ilk oğlu olmasından ziyade, çok cömert, akıllı ve dürüst bir şehzade. Ayrıca bir kahraman gibi İranla olan sınırları koruyor. Ancak bir konu var ki bu Türklerin canını çok sıkmakta. Türkler bu taht meselesinin felaketlerin başı olacağı konusunda tedirgin ve üzgün. Bu konu ile ilgili olarak Sultan Süleyman'ın taht için kimi tercih ettiğini anlamak çok kolay değildir. Ne var ki sultan yapılan görüşmemizde iki kere kendi ağzıyla Mustafa'nın tahta çıkacağını söyledi. Anlaşılan, Sultan Süleyman'dan sonra da Avrupa'yı karanlık günler bekliyor." „
—Bernardo Navagero
“ "Şehzade Mustafa, sultanın ilk oğlu. Annesi de Çerkez olan kadın. Şu anda Amasya'da ikamet ediyor. İranlıların sınırında, İstanbul'dan 26 gün uzaklıktaki mesafede. Yıllık geliri 80 bin dukaya varıyor, ve bu da diğer şehzadelere nazaran iki-üç katı miktarda. Herkes onu çok seviyor ve herkes babasının yerine tahta çıkmasını istiyor. Yeniçerinin de onun hükümdar olmasını istedikleri epey açık. Sultanın bütün kullarının arzusu da bu, çünkü ilk oğlu olmasından ziyade, çok cömert, akıllı ve dürüst bir şehzade. Ayrıca bir kahraman gibi İranla olan sınırları koruyor. Ancak bir konu var ki bu Türklerin canını çok sıkmakta. Türkler bu taht meselesinin felaketlerin başı olacağı konusunda tedirgin ve üzgün. Bu konu ile ilgili olarak Sultan Süleyman'ın taht için kimi tercih ettiğini anlamak çok kolay değildir. Ne var ki sultan yapılan görüşmemizde iki kere kendi ağzıyla Mustafa'nın tahta çıkacağını söyledi. Anlaşılan, Sultan Süleyman'dan sonra da Avrupa'yı karanlık günler bekliyor." „
—Bernardo Navagero
cicim ozaman mahidevran hatçe gülfem şahuban şer i ittifak şapşiler grubunun topluca ince hastalığa yakalanması tüm vucutlarının urla dolması gerekiyyyy
- 10 Şubat 2009
- 14.249
- 94
- 413
safişimmmm...onların topunun kötülüğünün karekökü, hürremin bir kötülüğüne ulaşamaz
Demek ki yutamayacağın lokmayı çiğnemeye kalkmayacakmışsın..
Zamanında ezip edip fenalık yapacaklarına, bağırlarına bassalardı,bugün Hürrem onlara karşı bir konumda olmazdı..
Hoş karşı olan onlar ama sonuç değişmiyor..
Daha da kötülük etsin Hürrem,ohhhhh
Gacım gacımm dur öpeyim
kızlar bu sabah magazinci hatunların programında izledim ;
şehzade beyazıtı suskunlardaki berk hakman oynayabilirmiş, teklif gitmiş düşünüyormuş..
neye düşünüyorsa artık..içinden balıklama atlamak gelmiştir..
ama iyi oturur role diye düşünüyorum
çok uygun...bu çocuk genelde böyle bi agresif tipleri canlandırıyo,beyazıt da hırslı,sert bi kişilik.iyi fikir
- 10 Şubat 2009
- 14.249
- 94
- 413
Demek ki yutamayacağın lokmayı çiğnemeye kalkmayacakmışsın..
Zamanında ezip edip fenalık yapacaklarına, bağırlarına bassalardı,bugün Hürrem onlara karşı bir konumda olmazdı..
Hoş karşı olan onlar ama sonuç değişmiyor..
Daha da kötülük etsin Hürrem,ohhhhh
Gacım gacımm dur öpeyim
canım bende öpiyiiiim..
ammaaaa hürrem kötülük ettikçe, :44:başında çok urlar çıkar..
Hürrem, Mermer Köşk'te ne olduğunu hatırlamıyor. Vücudunda aniden beliren yaraları görünce dehşete düşüyor. Herkes zehirlendiğini zannederken, aslında büyü yapıldığı ortaya çıkıyor. Rüstem ise İbrahim'in kayıp hazinesinin peşine düşüyor. Bu mesele Süleyman ve Hatice'yi bir kez daha karşı karşıya getiriyor. Büyünün etkisine giren Hürrem için hayat kabusa dönüyor. Ve öyle bir şey yapıyor ki haremde hayat duruyor!
Hürrem, ne Mermer Köşk'e gittiğini ne de orda olanları hatırlamaktadır. Vücudunda beliren yaralar, başta Süleyman olmak üzere, herkesi telaşlandırır. Hürrem kendisine olanları anlamaya çalışırken, bir yandan da haremde çıkacak dedikoduları engellemeye uğraşır.
İbrahim 'in gölgesi sarayın üzerinde dolanmaya devam eder. Süleyman onun ölümünün ardından derin bir yalnızlığa bürünmüştür. Hatice de her fırsatta ona İbrahim'i hatırlatmaktadır. İbrahim'in kayıp hazinesi iki kardeşi karşı karşıya getirir. Hatice'nin ağır sözleri Süleyman'ı öfkelendirir. Mihrimahın, Malkoçoğlu sevdası her geçen gün artar. Sefer sırasında yazdığı mektuba cevap alamayan Mihrimah, bir mektup daha yazar. Mektup bir başkasının eline geçince, ikili için tehlike çanları çalmaya başlar.
Manisa'da ise Mustafa gayrimüslim tüccarların sorunlarını çözerek takdir toplar. Özelikle de Cenevizli asilzade Gabriela'nın. Mahidevran ve Mustafanın şerefine verdiği akşam yemeği, Mustafa ile yakınlaşmasına vesile olacaktır.
Haremde, Hürremin amansız bir hastalığa yakalandığı dedikodusu yayılır. Bunun önüne geçmek isteyen Hürrem ortaya çıkar. Ama her şey daha da kötü olur. İyice kontrolünü kaybeden Hürrem, büyük bir hata yapar!
Hürrem, ne Mermer Köşk'e gittiğini ne de orda olanları hatırlamaktadır. Vücudunda beliren yaralar, başta Süleyman olmak üzere, herkesi telaşlandırır. Hürrem kendisine olanları anlamaya çalışırken, bir yandan da haremde çıkacak dedikoduları engellemeye uğraşır.
İbrahim 'in gölgesi sarayın üzerinde dolanmaya devam eder. Süleyman onun ölümünün ardından derin bir yalnızlığa bürünmüştür. Hatice de her fırsatta ona İbrahim'i hatırlatmaktadır. İbrahim'in kayıp hazinesi iki kardeşi karşı karşıya getirir. Hatice'nin ağır sözleri Süleyman'ı öfkelendirir. Mihrimahın, Malkoçoğlu sevdası her geçen gün artar. Sefer sırasında yazdığı mektuba cevap alamayan Mihrimah, bir mektup daha yazar. Mektup bir başkasının eline geçince, ikili için tehlike çanları çalmaya başlar.
Manisa'da ise Mustafa gayrimüslim tüccarların sorunlarını çözerek takdir toplar. Özelikle de Cenevizli asilzade Gabriela'nın. Mahidevran ve Mustafanın şerefine verdiği akşam yemeği, Mustafa ile yakınlaşmasına vesile olacaktır.
Haremde, Hürremin amansız bir hastalığa yakalandığı dedikodusu yayılır. Bunun önüne geçmek isteyen Hürrem ortaya çıkar. Ama her şey daha da kötü olur. İyice kontrolünü kaybeden Hürrem, büyük bir hata yapar!
- 24 Şubat 2011
- 353
- 18
- 318
- 45
Muhteşem Yüzyıl'da bu hafta nefesler tutuluyor!
Hürrem, Mermer Köşk'te ne olduğunu hatırlamıyor. Vücudunda aniden beliren yaraları görünce dehşete düşüyor. Herkes zehirlendiğini zannederken, aslında büyü yapıldığı ortaya çıkıyor. Rüstem ise İbrahim'in kayıp hazinesinin peşine düşüyor. Bu mesele Süleyman ve Hatice'yi bir kez daha karşı karşıya getiriyor. Büyünün etkisine giren Hürrem için hayat kabusa dönüyor. Ve öyle bir şey yapıyor ki haremde hayat duruyor!
Hürrem, ne Mermer Köşk'e gittiğini ne de orda olanları hatırlamaktadır. Vücudunda beliren yaralar, başta Süleyman olmak üzere, herkesi telaşlandırır. Hürrem kendisine olanları anlamaya çalışırken, bir yandan da haremde çıkacak dedikoduları engellemeye uğraşır.
İbrahim 'in gölgesi sarayın üzerinde dolanmaya devam eder. Süleyman onun ölümünün ardından derin bir yalnızlığa bürünmüştür. Hatice de her fırsatta ona İbrahim'i hatırlatmaktadır. İbrahim'in kayıp hazinesi iki kardeşi karşı karşıya getirir. Hatice'nin ağır sözleri Süleyman'ı öfkelendirir. Mihrimah’ın, Malkoçoğlu sevdası her geçen gün artar. Sefer sırasında yazdığı mektuba cevap alamayan Mihrimah, bir mektup daha yazar. Mektup bir başkasının eline geçince, ikili için tehlike çanları çalmaya başlar.
Manisa'da ise Mustafa gayrimüslim tüccarların sorunlarını çözerek takdir toplar. Özelikle de Cenevizli asilzade Gabriela'nın. Mahidevran ve Mustafa’nın şerefine verdiği akşam yemeği, Mustafa ile yakınlaşmasına vesile olacaktır.
Haremde, Hürrem’in amansız bir hastalığa yakalandığı dedikodusu yayılır. Bunun önüne geçmek isteyen Hürrem ortaya çıkar. Ama her şey daha da kötü olur. İyice kontrolünü kaybeden Hürrem, büyük bir hata yapar!
hatası ne acaba o düştüğü sahne mi ki hani haremde düşüyordu
Hürrem, Mermer Köşk'te ne olduğunu hatırlamıyor. Vücudunda aniden beliren yaraları görünce dehşete düşüyor. Herkes zehirlendiğini zannederken, aslında büyü yapıldığı ortaya çıkıyor. Rüstem ise İbrahim'in kayıp hazinesinin peşine düşüyor. Bu mesele Süleyman ve Hatice'yi bir kez daha karşı karşıya getiriyor. Büyünün etkisine giren Hürrem için hayat kabusa dönüyor. Ve öyle bir şey yapıyor ki haremde hayat duruyor!
Hürrem, ne Mermer Köşk'e gittiğini ne de orda olanları hatırlamaktadır. Vücudunda beliren yaralar, başta Süleyman olmak üzere, herkesi telaşlandırır. Hürrem kendisine olanları anlamaya çalışırken, bir yandan da haremde çıkacak dedikoduları engellemeye uğraşır.
İbrahim 'in gölgesi sarayın üzerinde dolanmaya devam eder. Süleyman onun ölümünün ardından derin bir yalnızlığa bürünmüştür. Hatice de her fırsatta ona İbrahim'i hatırlatmaktadır. İbrahim'in kayıp hazinesi iki kardeşi karşı karşıya getirir. Hatice'nin ağır sözleri Süleyman'ı öfkelendirir. Mihrimah’ın, Malkoçoğlu sevdası her geçen gün artar. Sefer sırasında yazdığı mektuba cevap alamayan Mihrimah, bir mektup daha yazar. Mektup bir başkasının eline geçince, ikili için tehlike çanları çalmaya başlar.
Manisa'da ise Mustafa gayrimüslim tüccarların sorunlarını çözerek takdir toplar. Özelikle de Cenevizli asilzade Gabriela'nın. Mahidevran ve Mustafa’nın şerefine verdiği akşam yemeği, Mustafa ile yakınlaşmasına vesile olacaktır.
Haremde, Hürrem’in amansız bir hastalığa yakalandığı dedikodusu yayılır. Bunun önüne geçmek isteyen Hürrem ortaya çıkar. Ama her şey daha da kötü olur. İyice kontrolünü kaybeden Hürrem, büyük bir hata yapar!
hatası ne acaba o düştüğü sahne mi ki hani haremde düşüyordu
bence hatice her şeyi unutması için büyü yaptı.uyandığında da bir şey hatırlamıyordu.belki büyü bozulmazsa süleymanı da çocuklarınıda hatırlayamayacak.bu yüzden belki salak hatice ölmek isteyeceksin dedi.hürrem bunları haticenin yaptığını söyleyecek ama her şeyi unuttuğu içinsülüman kardeşine düşmanlık beslediğini düşünecek.ama bence sülüman hürroşa kıyamaz.o sevgiyle büyüyü bile bozar.
- 20 Mart 2008
- 142.185
- 214.490
- 1.423
- 61
- 10 Şubat 2009
- 14.249
- 94
- 413
