5 Mayıs 2015’te İstanbul Beyoğlu’ndaki evinde katledilen müzisyen Değer Deniz’in bir hırsızlık vakasına değil, cinsel saldırıya kurban gittiği ortaya çıktı.
Cinayetin ardından basında, olayın bir hırsızlık vakasından ibaret olduğu yönünde haberler çıktı. İncelemede, 39 yaşındaki Deniz’in ellerinin telefon şarj kablosuyla bağlandığı ve bir çanta kayışıyla boğulduğu tespit edildi.
Fotoğraf: DHA
17 yaşındaki katil zanlısı C.M., polise verdiği ifadede hırsızlık yapmak için eve girdiğini savundu. İddiaya göre C.M., cep telefonu çalmak için girdiği evde Deniz’in uyanması sonucu paniğe kapılarak genç kadını boğarak öldürmüştü.
Yalan yanlış haberler
Cinayetin ardından, Deniz’in evde tek başına yaşayan bir kadın olduğu vurgusuyla haberler kaleme alındı. Hatta, Deniz’in ‘Sabetaycı’ olması nedeniyle dini bir ayinle öldürüldüğü yönünde bir iddia dahi ortaya atıldı.
Ancak gerçek, iddialarda ve yalan yanlış haberlerde yansıtıldığı gibi değildi. Dosyaya getirilen gizlilik kararıyla gerçekler kamuoyundan gizlenmek istendi. Savcılık, C.M. hakkında ‘bir suçu gizleme veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla öldürme’, ‘konutta yağma’ ve ‘mağduru öldürecek şekilde cinsel saldırı’ suçlamalarıyla dava açtı.
İddianamedeki gerçek
Ancak Diken’in ulaştığı iddianamede, Değer Deniz’in, sabah saay 05:40 sularında evine giren C.M.’nin ayak sesleri üzerine çığlık atarak uyandığı, Deniz’i boynunu sıkarak bayıltan C.M.’nin ellerini telefon şarj kablosuyla ve boynunu çanta askısıyla bağlamasının ardından genç kadına tecavüz ettiği belirtiliyor.
İddianamede ayrıca, Değer Deniz’e uyguladığı cinsel saldırı ve fiziksel şiddetin ardından cep telefonuyla klarnetini alarak kapıya yönelen C.M.’nin, evi terk ederken Deniz’i yerde baygın biçimde, ayaklarıyla kollarını oynar ve titrer halde gördüğü de ifade ediliyor.
Deniz Değer cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşması yarın Çağlayan Adliyesi 1. Çocuk Mahkemesi’nde saat 14:00’da görülecek. Deniz ailesi, duruşma öncesi başta kadın örgütleri olmak üzere kamuoyuna çağrıda bulundu.
Duruşma yarın
Saat 13:30’da adliye binası önünde buluşmak için yapılan çağrıda şöyle denildi: “İddianamenin açıklanmasıyla görüldü ki Değer Deniz ağır şiddet ve işkence altında tecavüze maruz kalmış, vahşice öldürülmüş ve katil daha sonra cep telefonunu ve evdeki klarneti alıp çıkmıştı. Değer Deniz’in ailesi bu davada yalnız kalmak istemiyor ve bu nedenle kadınları, kadın örgütlerini ve yaşam hakkına saygı duyan herkesi bu yargılama sırasında birlikte olmaya çağırıyor.”
Cinayetin ardından basında, olayın bir hırsızlık vakasından ibaret olduğu yönünde haberler çıktı. İncelemede, 39 yaşındaki Deniz’in ellerinin telefon şarj kablosuyla bağlandığı ve bir çanta kayışıyla boğulduğu tespit edildi.
Fotoğraf: DHA
17 yaşındaki katil zanlısı C.M., polise verdiği ifadede hırsızlık yapmak için eve girdiğini savundu. İddiaya göre C.M., cep telefonu çalmak için girdiği evde Deniz’in uyanması sonucu paniğe kapılarak genç kadını boğarak öldürmüştü.
Yalan yanlış haberler
Cinayetin ardından, Deniz’in evde tek başına yaşayan bir kadın olduğu vurgusuyla haberler kaleme alındı. Hatta, Deniz’in ‘Sabetaycı’ olması nedeniyle dini bir ayinle öldürüldüğü yönünde bir iddia dahi ortaya atıldı.
Ancak gerçek, iddialarda ve yalan yanlış haberlerde yansıtıldığı gibi değildi. Dosyaya getirilen gizlilik kararıyla gerçekler kamuoyundan gizlenmek istendi. Savcılık, C.M. hakkında ‘bir suçu gizleme veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla öldürme’, ‘konutta yağma’ ve ‘mağduru öldürecek şekilde cinsel saldırı’ suçlamalarıyla dava açtı.
İddianamedeki gerçek
Ancak Diken’in ulaştığı iddianamede, Değer Deniz’in, sabah saay 05:40 sularında evine giren C.M.’nin ayak sesleri üzerine çığlık atarak uyandığı, Deniz’i boynunu sıkarak bayıltan C.M.’nin ellerini telefon şarj kablosuyla ve boynunu çanta askısıyla bağlamasının ardından genç kadına tecavüz ettiği belirtiliyor.
İddianamede ayrıca, Değer Deniz’e uyguladığı cinsel saldırı ve fiziksel şiddetin ardından cep telefonuyla klarnetini alarak kapıya yönelen C.M.’nin, evi terk ederken Deniz’i yerde baygın biçimde, ayaklarıyla kollarını oynar ve titrer halde gördüğü de ifade ediliyor.
Deniz Değer cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşması yarın Çağlayan Adliyesi 1. Çocuk Mahkemesi’nde saat 14:00’da görülecek. Deniz ailesi, duruşma öncesi başta kadın örgütleri olmak üzere kamuoyuna çağrıda bulundu.
Duruşma yarın
Saat 13:30’da adliye binası önünde buluşmak için yapılan çağrıda şöyle denildi: “İddianamenin açıklanmasıyla görüldü ki Değer Deniz ağır şiddet ve işkence altında tecavüze maruz kalmış, vahşice öldürülmüş ve katil daha sonra cep telefonunu ve evdeki klarneti alıp çıkmıştı. Değer Deniz’in ailesi bu davada yalnız kalmak istemiyor ve bu nedenle kadınları, kadın örgütlerini ve yaşam hakkına saygı duyan herkesi bu yargılama sırasında birlikte olmaya çağırıyor.”
