Ne yapsam bilemiyorum bir akıl verin boşansam mı ?

Keyfikeder

Popüler Üye
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
15 Aralık 2015
374
278
Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.
 
Son düzenleme:
Boşanmak için illa fiziksel şiddete, aldatmaya gerek yok. Fazlasıyla psikolojik ve maddi şiddet görüyorsunuz.
Eşiniz sizi insan yerine koymuyor, yok sayıyor gibi. Ne demek para vermiyorum, kimin parasını kime vermiyorsun deseydiniz ya. Ben çocukları babamın evinden getirmedim sen annenin evinden mi getirdin deseydiniz ya. Eşiniz çok hadsiz ve saygısız.
 
Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.
En azından maaş kartınızı alabilmissiniz, kendi paranızın kontrolünü elinize alın , umarım araba sizin üzerinizedir. Çocuklarınızla istediğiniz gibi yaşayın, yemeğinizi yemiyorsa yemesin. Siz çocuklarınızla kendinizi bir toparlayin önce, sonrasına sonra karar verirsiniz. Boşanma kararı vermeden önce mutlaka bir avukatla görüşün , haklarınızı ve ne yapmanız gerektiğini öğrenin . Böyle adamlara yemek yapmak bile fazla aslında.
 
Boşanmak için illa fiziksel şiddete, aldatmaya gerek yok. Fazlasıyla psikolojik ve maddi şiddet görüyorsunuz.
Eşiniz sizi insan yerine koymuyor, yok sayıyor gibi. Ne demek para vermiyorum, kimin parasını kime vermiyorsun deseydiniz ya. Ben çocukları babamın evinden getirmedim sen annenin evinden mi getirdin deseydiniz ya. Eşiniz çok hadsiz ve saygısız.
Aynen dedim bunları kendisine zaten farkındayım bana ne sevgisi ne de saygısı var ama oğluma kıyamıyorum. Çok mu duygusal düşünüyorum.
 
Evlilik terapistine gidin,bastan ipleri kaptirmissiniz bir toparlamayi deneyin,maas kartinizi vermeyinbir host diyin altan almayin,papuc pahali anlasin
 
Aynen dedim bunları kendisine zaten farkındayım bana ne sevgisi ne de saygısı var ama oğluma kıyamıyorum. Çok mu duygusal düşünüyorum.
Boşanınca anne-babalıktan boşanılmıyor. Sadece siz eşlikten boşanacaksınız, çocuğunuzun ebeveynleri olmaya devam edeceksiniz. Bende ayrılmış bir ailenin evladıyım, siz istediğiniz kadar yansıtmıyoruz desenizde ortamdaki o gerginlik, sevgisizlik illaki hissediliyor. Çocuğunuz küçük olduğu için babasını hiç göremeyeceğini ya da çok az göreceğini düşünüyor olabilir. Ona bunun böyle olmadığını anlatın.
Üstelik sizin için daha zor, sırf çocuğum var diye sevgisiz saygısız bir evde yaşamayı hakediyor musunuz? Ruhunuz doyuyor mu, kendinizi mutlu hissediyor musunuz? Hiç zannetmiyorum. Boşanmayı şimdilik düşünmüyorsanız bile oturup adam akıllı konuşmayı deneyin, rahatsız olduğunuz konuları dile getirin belki davranışlarını düzeltir. Ama sanmıyorum işte.
 
En azından maaş kartınızı alabilmissiniz, kendi paranızın kontrolünü elinize alın , umarım araba sizin üzerinizedir. Çocuklarınızla istediğiniz gibi yaşayın, yemeğinizi yemiyorsa yemesin. Siz çocuklarınızla kendinizi bir toparlayin önce, sonrasına sonra karar verirsiniz. Boşanma kararı vermeden önce mutlaka bir avukatla görüşün , haklarınızı ve ne yapmanız gerektiğini öğrenin . Böyle adamlara yemek yapmak bile fazla aslında.
Teşekkür ederim desteğiniz için. Bunları duymaya ihtiyacım vardı. Ben sabırlı bir insanım yıllarca sabrettim evimdeki problemi dışarı yansıtmaya çalıştım ben uğraştıkça sabrettikçe daha kötü oldu.
 
Maas kartini almak, bir yere gondermemek kisinin hak ve ozgurlugunun kisitlanmasidir. Koca olmasi ona bunlari yapma hakki vermez. Ekonomik siddet de var. Kartin onda ama senin kazancini nereye harcadigini bilmiyorsun bile, hesabini soramiyorsun bile. Kendi ihtiyaclarini karsilayacak paran da yok. Karin tokluguna hem evde hem iste calisiyorsun. Bu evlilik degil kolelik. Evde konusmayarak, sofraya oturmayarak psikolojik siddet de uyguluyor. Uzerinde kelimelerle ifade edemedigin tanimlayamadigin psikolojik bir baski var. Bunun adi evlilik degil. Adam her istedigini senin kazancinla hesap verneden yapiyor, sen de onun konforunu saglayansin. Ben bosanirdim. Cocuk buyudukce bosanmalar daha da zor olur cocuk acisindan. Bosanma kararini o yastaki cocuga sormak dogru degil. O yastaki cocuk karar verme yetidine sahip degildir. Mutlu bir ortam yok evde. Mutlu huzurlu bir ortam olsa neyse. Ben bosandigimda oglum 7 yasindaydi. Cocuklar bosanma travmasini buyuklerden daha kolay atlatiyor. Bosanan cocuklar degil anne ve baba. Cocuk babasindan bosanmiyor, onlar gorusecek. Bosandiniz diye adamin babaligi bitmeyecek. Ama bu ortamda cocuk buyutmek de dogru degil. Cocuk babasindan ne gordu ise onu ornek alir rol model olarak. Cocuga simdi babasinin yaptiklari normal geliyordur. O da buyuyunce esine o sekilde davranir. Esinin hayatini kisitlamak ona da normal gelir. Ben bosanirken ogluma sormadim. Cunku mutsuzdum. Ben mutlu olursam oglum da mutlu olur. Dusundum tasindim ve kararimi verip bosandim. Cok da huzurluyum. Oglum da. Uzerimden buyuk bir yuk kalkti. Ilk bosanma da oglum ve ben ayrilik travmasi ile biraz bocalasak da sonun da oh be dedim. Ogluma simdi baban ve annen tekrar biraraya gelseler diye sorsaniz hayir der. Bosanma bir bitis degil yeni bir baslangic.
 
Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.
Barışma onunla.Birak zikkim yesin.Bosanmaya bir sey diyemem ama cocuk icin köşede kalsin öyle.
 
Boşanınca anne-babalıktan boşanılmıyor. Sadece siz eşlikten boşanacaksınız, çocuğunuzun ebeveynleri olmaya devam edeceksiniz. Bende ayrılmış bir ailenin evladıyım, siz istediğiniz kadar yansıtmıyoruz desenizde ortamdaki o gerginlik, sevgisizlik illaki hissediliyor. Çocuğunuz küçük olduğu için babasını hiç göremeyeceğini ya da çok az göreceğini düşünüyor olabilir. Ona bunun böyle olmadığını anlatın.
Üstelik sizin için daha zor, sırf çocuğum var diye sevgisiz saygısız bir evde yaşamayı hakediyor musunuz? Ruhunuz doyuyor mu, kendinizi mutlu hissediyor musunuz? Hiç zannetmiyorum. Boşanmayı şimdilik düşünmüyorsanız bile oturup adam akıllı konuşmayı deneyin, rahatsız olduğunuz konuları dile getirin belki davranışlarını düzeltir. Ama sanmıyorum işte.
Bende değişeceğini hiç zannetmiyorum ama bundan sonra ben de eski ben değilim. Teşekkür ederim değerli yorumlarınızı için. Bana güç verdi.
 
Çok duygusal düşünüyorsunuz. Kendinizi bir kapana sıkıştırmışsınız.
Sanki eşiniz sizi el üstünde tutuyorda üzülüyorsunuz.

Hiç bu zamana kadar kendinizle ilgili bir yaşantınız olmamış hep eşiniz ne derse o olmuş. Böyle şey olmaz.

Nekadar zamandır babanızı görmüyorsunuz ne demek yalnız gitmek. Hiçmi hatırınız yok sizin ?
Kendi kv gibi konulara girmemişsiniz eşeleseniz neler çıkar altından ?

Öncelikli durumunuz maaş kartınızın sizde olması. En azından kıyıda köşede bir birikmişiniz olur. Yarının ne göstereceği bilinmez
 
Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.
Bu çocuklar olmaz babam bizimle olsun sen kötüsün .babam senin yüzünden böyle yapiyor'dan başka bişey diyemiyor ..
Çünkü babayı otorite görüyorlar suçlanacak olan her zaman anne...

Çocuğunuza aldırış etmeyin çünkü tek boşanmış aile çocuğu sizinkiler olmayacak
Kardesinizin düğününe gidememek...burada ben size kızgınım
 
Maas kartini almak, bir yere gondermemek kisinin hak ve ozgurlugunun kisitlanmasidir. Koca olmasi ona bunlari yapma hakki vermez. Ekonomik siddet de var. Kartin onda ama senin kazancini nereye harcadigini bilmiyorsun bile, hesabini soramiyorsun bile. Kendi ihtiyaclarini karsilayacak paran da yok. Karin tokluguna hem evde hem iste calisiyorsun. Bu evlilik degil kolelik. Evde konusmayarak, sofraya oturmayarak psikolojik siddet de uyguluyor. Uzerinde kelimelerle ifade edemedigin tanimlayamadigin psikolojik bir baski var. Bunun adi evlilik degil. Adam her istedigini senin kazancinla hesap verneden yapiyor, sen de onun konforunu saglayansin. Ben bosanirdim. Cocuk buyudukce bosanmalar daha da zor olur cocuk acisindan. Bosanma kararini o yastaki cocuga sormak dogru degil. O yastaki cocuk karar verme yetidine sahip degildir. Mutlu bir ortam yok evde. Mutlu huzurlu bir ortam olsa neyse. Ben bosandigimda oglum 7 yasindaydi. Cocuklar bosanma travmasini buyuklerden daha kolay atlatiyor. Bosanan cocuklar degil anne ve baba. Cocuk babasindan bosanmiyor, onlar gorusecek. Bosandiniz diye adamin babaligi bitmeyecek. Ama bu ortamda cocuk buyutmek de dogru degil. Cocuk babasindan ne gordu ise onu ornek alir rol model olarak. Cocuga simdi babasinin yaptiklari normal geliyordur. O da buyuyunce esine o sekilde davranir. Esinin hayatini kisitlamak ona da normal gelir. Ben bosanirken ogluma sormadim. Cunku mutsuzdum. Ben mutlu olursam oglum da mutlu olur. Dusundum tasindim ve kararimi verip bosandim. Cok da huzurluyum. Oglum da. Uzerimden buyuk bir yuk kalkti. Ilk bosanma da oglum ve ben ayrilik travmasi ile biraz bocalasak da sonun da oh be dedim. Ogluma simdi baban ve annen tekrar biraraya gelseler diye sorsaniz hayir der. Bosanma bir bitis degil yeni bir baslangic.
Deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim inanın çok faydası oldu.
 
Anlattiklarinizi öğretmen olmuş ,insanları eğiten bir beye hiç yakiştıramadım.Size olan tavrı çağ dışı bence.Nice işçi ,emekçi erkek taniyorum ,etrafta gözlemledim ,kartlarini ev hanimi eşlerine veriyorlar.Burdan aslaaaa işçi ,emekçi,ev hanimi diye insanlari kategorize etmiyorum ,lütfen yanlış anlaşılmasın,herkese saygim sonsuuz hatta ben de ev hanimiyim eşim de işçi ama benim gözümde öğretmen olmuş birinin eşine böyle davranması gurur incitici bir sey.Insanlarin önce kendini kisisel olarak gelistirmesi şart.Yoksa meslekmiş,kitap okumakmis,egitimli olmakmiş hepsi boş görünüyor bunlari okudukca.Tavrinizi,cizginizi koruyun lütfen öğretmenim.
 
Çok duygusal düşünüyorsunuz. Kendinizi bir kapana sıkıştırmışsınız.
Sanki eşiniz sizi el üstünde tutuyorda üzülüyorsunuz.

Hiç bu zamana kadar kendinizle ilgili bir yaşantınız olmamış hep eşiniz ne derse o olmuş. Böyle şey olmaz.

Nekadar zamandır babanızı görmüyorsunuz ne demek yalnız gitmek. Hiçmi hatırınız yok sizin ?
Kendi kv gibi konulara girmemişsiniz eşeleseniz neler çıkar altından ?

Öncelikli durumunuz maaş kartınızın sizde olması. En azından kıyıda köşede bir birikmişiniz olur. Yarının ne göstereceği bilinmez
Aynen bunlar yaşadıklarımın çook az bir bölümü. Ben yıllardır her yaz o istiyor diye gidip aylarca anne babasıyla aynı odada uyuduğumuz bir evde köyde kalmayı kabul ettim. Kim kabul eder. O benimle iki saat babama hoş geldin demeye gelmeyi reddetti. Her şey zamanla birikti ve şu an patlama noktasındayım.
 
X