Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Üniversite okumadan kendini gelistiren, sağlıklı beyinlere sahip bireyler oluyor. Ama Türkiye'de bu durum cok nadir.
Küçümsemek degil elbette ama statu mu desek gelismislik duzeyi mi desek bilemedim fakat mutlaka insanlar arasında fark oluyor.
Insan her sene bir önceki yaşının dusuncelerini bile begenmezken ust duzey bir egitim kurumu insani degistirmez mi hic? Geliştirmez mi?
Üniversite insana cok sey katiyor. Görgü, insanlara tahammül, olgunlasma, ideolojilerin oturması, empati kurabilme, farkli kültürlere-kisilere-dusuncelere saygı duymayi en cok burda ogreniyor insan.
Lise bitirip üniversite okumamış ama yaşı büyük olanlar ergenlik doneminde ki tutumlarini cocukca degil sadece biraz daha sert bir sekilde devam ettiriyor bence.
Bence ayrılık çözüm. Kendinizi harap etmenize değecek biri gibi gözükmüyor pek..
Kusura bakmayin ama Aziz Nesin'in şu sözünü bu tip insanlara cok yakistiriyorum;
Bir b.k bilmiyorsun. Isin kötüsü bir b.k bilmedigini de bilmiyorsun.
Biz en azindan bilmedigimiz konular üzerinde israr etmez ve bunun dogrusu neymis diye düşünürken, bu tip insanlar bunu hic sorgulamiyor ve bu bile ayrilmak icin yeterli bir sebep.
Bence siz "o bensiz yapamaz" değil de, "ben onsuz yapamam" diye düşünüyorsunuz. Elin oğlundan size ne ayol? Yapamazsa yapamasın. Annesinin karnından sizinle çıkmadı ya! Çok iyi veya devam edilecek biri olsa zaten böyle gelgitler, tereddütler yaşamazdınız! Basın tekmeyi gitsin. Huylu huyundan vazgeçmez.Kızlar, artık nasıl karar alacagımı bilmiyorum. Sadece sunu söylüyorum. Erkeklerden nefret ediyorum. Ya öyleki, yapabilsem, ayrılabilsem dakika durmam. Ama bir şekilde ayrılamıyorum. Ben bu cocuksuz yapamam heralde diyorum, onunla konusuyorum, o kadar tatlı, vicdanlı, sevimli, herseyi iyi yapacak biri oluyor ki. Neyse, dünyanın en tatlı çifti oluyoruz iki hafta, sonra tekrar gercek yüzünü görüyorum, ayrı dünyaların insanıyız diyorum. Bu sefer nefret etmeye baslıyorum.
Suan geldiğim nokta, onu gördüğümde agzını yüzünü kırmak. (Hayatımda asla şiddet taraftarı değilim, yapmam da. Ama içten içe böyle hissediyorum). Öpmek dahi istemiyorum. Rahat 2 gün falan öpmediğim oluyor. Bulusmamak için elimden geleni yapıyorum.
"E sorun ne, ayrıl o zaman" diyeceksiniz.
Olmuyor. Bir şekilde yapamıyorum. Tüm ayrılık konusmalarını yaptıktan sonra ona karsı içimde bir acıma gelişimi oluyor. Bensiz yapamaz diyorum. Hayatı berbat olacak diyorum (bunları bana söylediği için böyle düşünüyorum). Zaten ailesinden bir üyesini kaybetmiş, bemi de ailesi gibi görüyor, ona yıkım vermiyim diyorum. Sonrasında nedense, ben de onu seviyorum bence. İlk sevgilim, son aşkım olsun devam edelim diyorum. Bir türlü ayrılamıyorum. Nasıl bir psikoloji bu... Yaşayan var mı? Yardımcı olun lütfen, önerilerinizi bekliyorum =(...