Nevsehir///Kapadokya

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
34.859
29.785
60
Kapadokya tatil yöresi, doğal oluşumların ve güzelliklerin insan yaşamına etkilerinin en iyi gözlendiği tatil yerleri arasındadır. İnsanları hayranlığa sürükleyen Peribacaları, içlerine yapılmış olan evler, ibadethaneler ve diğer yaşama alanları ile size tatil şansınızı değerlendirebileceğiniz Kapadokya Turları yapma fırsatı sunuyor. Bugün Kapadokya olarak nitelendirdiğimiz alan Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerine uzanmaktadır. Kapadokya'nın Üçhisar, Ürgüp, Avanos, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara şeklinde parçara ayrılmış olduğunu düşünerek hazırlanmış Kapadokya Turları sayesinde, sizi tatmin edecek bir gezi yaşayabilirsiniz. Kapadokya tatil için çeşitli fırsatlar sunuyor. Doğal güzelliklerinin yanısıra, Kapadokya otelleri, turları ve diğer turistik unsurları ile size güzel bir tatil yaşatmaya hazır.

Kapadokya tatil cennetinde ilginizi çekebilecek başlıca eserler ya da bölgeler şunlardır: Üçhisar, Ürgüp, Avanos, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara Vadisi.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
14 km uzunluğundaki vadide, dere yatağına dağılmış zümrüt yeşili ağaçlar ve örtücü kuşların su sesine karışan "konseri" ile tarihin gizemli sesi sizi doyumsuz bir lezzete çağırıyor... Bu çağrıyı duyup, Ihlara'ya koşarsanız eğer, merdiven inip çıkarken ya da Melendiz Çayı'na paralel patika yolu aşarken, terlemekten kaygılanabilirsiniz. Ancak, bu kaygı sizi durdurmayacak. Çünkü, 60-70 yaşını çoktan devirmiş turistlerin bile gençlere taş çıkartırcasına bu parkuru tamamladığını görünce vadinin havasının ne denli enerji verdiğine tanık olarak yola koyulacaksınız.

Kapadokya bölgesinde gezi yapan turist gruplarının vazgeçilmez duraklarından biri de "Ihlara Vadisi"dir. Melendiz Çayı'nın ortasından geçtiği vahşi doğa, cazibesiyle turistleri kendisine hayran bırakıyor.
Sarp kayalıklara oyulmuş kiliseler, mağaralar ve bıçak gibi keskin kayalar görkemli yapısıyla bölgede daha önce gördüklerinizi unutturacak nitelikte. 14 km. uzunluğundaki Ihlara Vadisi'nin ortalama 4 kilometresi gezilebiliyor.


Ihlara'ya gelince tesisler girişinde aracınızı otoparka bırakıp cafe içinden geçerek müze gişesine geliyorsunuz. Emekli ve memurlardan, sivillerden ayrı ücret talep edilirken, öğrencilerden ücret alınmıyor. Vadiyi gezmek için 08:30'dan 19:30'a dek vaktiniz var. Önce seyir terasından genel panoramaya şöyle bir bakıp başlıyorsunuz kanyonun kalbine inmeye.
Yüzlerce basamakla Melendiz Çayı kıyısına geldiğiniz zaman patika yol kenarındaki tabelalar size hangi kilisenin nerede olduğu hakkında yön gösterecek. Arzu edenlere bölgenin gençleri de rehberlik yapıyor. Kiliseler içinde gezilebilir olanları Ağaçaltı, Sümbüllü, Yılanlı, Pürenli, Karagedik ve Kokar kilise. Birçoğuna kayalardan tırmanarak veya basamak çıkarak ulaşabildiğiniz için, kısa şort ve lastik ayakkabı en gerekli ihtiyaçlarınız. Vadi genelde çok soğuk olmuyor.
Bunca merdiveni inip çıkarken, mağaralara tırmanıp Melendiz Çayı'na paralel giden patikaları aşarken belki biraz terleyeceksiniz ama 60-70 yaşını çoktan devirmiş turistlerin bile gençlere taş çıkartırcasına bu parkuru tamamladığını görünce kendinize de güven gelecek. Üstelik, bölge havasının size de ne denli enerji verdiğine şahit olacaksınız.
Vadide ilk dikkatinizi çeken şey, dere yatağına dağılmış olan zümrüt yeşili ağaçlar. Akasya, söğüt, çitlenbik, kavak, badem, ceviz ve şamfıstığı ağaçları ile kuşburnu çalıları, kışkırtıcı güzellikteki koku ve görünüşleriyle kır çiçekleri... Köylülerin kanyon içindeki tapulu arazilerinde sebze yetiştiriliyor. Melendiz Çayı'nda ötücü kuşların sesi su sesine karışıyor ve verdikleri "konser" geziniz boyunca size eşlik ediyor. İbibik, yabani, güvercin, bıldırcın ise vadinin diğer konukları. Çayda alabalık, karabalık ve sazan da var. Köyün gençleri kepçe, serpme, germe ve olta ile bunları tutup yerken, kışın da vadiye gelen keklik ve tilkiler için ava çıkıyorlar.
Ihlara'ya gelen turistler arasında Fransızlar çoğunlukta. Alman ve İtalyanlar'a bu yıllarda çok sayıda Japon eklenmiş.
Vadinin zaman zaman daralan boğazlarında hiç görülmemiş yer altı kiliselerine de rastlanıyor. Genellikle üç katlı olarak inşa edilen kiliselerin ilk katları Melendiz Çayı'nın getirdiği alüvyonlarla dolmuş. Gezilebilen kiliselerin ikinci ve üçüncü katları görülebiliyor. Bir kısmı ise, yıkılmış ve tahrip olmuş. Göçük altında kalanlarla vadi 105 kiliseye sahip iken, günümüze gelen 15 kilise var.
Yabanıl doğadan etkilendiyseniz vadiye içerden ve dışardan devam edin. Belisırma Vadisi, Yaprakhisar, Selimiye, 300 Sekemek ve Kervan yolunu görünce yörenin ilginç yeryüzü şekli ve jeolojik yapısı size bir başka gezegende olduğunuz izlenimi yaratacak.
Ihlara girişindeki hediyelik eşya dükkanından bölgeyle ilgili kitap, kartpostal ve çeşitli hatıra eşyası alabileceğiniz gibi, halı heybe gibi Anadolu motifi el yapımı özgün hediyeliklere Aksaray-Ihlara yolundaki tezgahlarda da rastlayabilirsiniz
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Aksaray'a 40 km., Nevşehir'e ise 100 km. uzaklıkta olan Ihlara (Peristrema) Vadisi, Aksaray ili sınırları içerisinde kalır. Hemen yakınında bulunan ve eski bir volkan olan Hasandağı'ndan çıkan bazalt ve andezit yoğunluklu lavların soğumasıyla ortaya çıkan çatlaklar ve çökmeler sonucunda, yine Hasan ve yanındaki Melendiz Dağlarından çıkan Melendiz çayının bu çatlaklarda kendine bir yatak oluşturarak derinleştirmesi neticesinde ortaya çıkmış bir kanyondur. Melendiz çayına ilk çağlarda "Kapadokya ırmağı" anlamına gelen "Potamus Kapadokus" denilmekteydi. 14 km. uzunluğunda olan kanyon Ihlara köyünden başlar ve Selime köyünde son bulur. Tabiatın yer yer 150 metreye varan derinlikte açtığı bu kanyonun dik yamaçları, yine Hıristiyanlar tarafından oyularak çok sayıda kiliseler ve tünellerle birbirlerine bağlanan yerleşim yerleri yapmışlardır.

İzole edilmiş konumu nedeniyle, Hıristiyan din adamları için mistik bir dini merkez ve tehlikeli zamanlarda bir gizlenme yeri olarak kullanılmıştır. Ihlara kiliseleri, 6. yüzyıldan başlayarak resmedilmeye başlanmış; bu 13. yüzyılın sonlarına kadar sürmüştür. Freskler, Göreme bölgesindeki kiliselerin fresklerinden karakter açısından farklılık arz eder. Ihlara köyüne yakın olan kiliselerdeki freskler doğu etkisi taşırken, Belisırma köyü civarındaki kiliselerin freskleri Bizans dönemi resim sanat anlayışına uygun yapılmıştır. Belisırma köyündeki Kırkdamaltı Kilisesindeki Selçuklu Sultanı II. Mesut (1282-1305) ve Bizans İmparatoru II. Andronikos'un adlarını içeren 13. yüzyıla ait fresk üzerine yazılmış kitabe bulunmaktadır. Yaz sezonunda, genellikle, bir doğa ve yürüyüş tur alanı olarak değerlendirilen Ihlara Vadisinde Ağaçaltı, Pürenliseki, Sümbüllü, Yılanlı, Kokar kiliseler vardır.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
*KAPADOKYA'NIN KONUMU
*

*Roma İmparatoru AUGUSTUS zamanında Antik Dönem yazarlarından
STRABON'UN 17
kitaplık 'GEOGRAPHIKA' adlı kitabında (Anadolu XII,XIII,XIV)
Kapadokya
Bölgesi'nin sınırlarını, güneyde Toros Dağları, batıda
Aksaray, doğuda
Malatya ve kuzeyde Doğu Karadeniz kıyılarına kadar uzanan geniş
bir bölge
olarak belirtir.
Bugünkü Kapadokya Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir
illerinin
kapladığı alandır.
Daha dar bir alan olan kayalık Kapadokya Bölgesi ise Uçhisar,
Göreme,
Avanos, Ürgüp, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden
ibarettir. *

*
*

*NEDEN PERİBACASI DENİYOR? *

*Masallarda anlatılanlara göre, insanlarla periler arasında bir
şenliktir
gidiyormuş. Periler üzüm şıralarının içine girip insanları
sarhoş edip
duruyorlarmış. Bir gün insan padişahının oğlu, peri
padişahının kızına aşık
olmuş. *

*Ama bu kez de kötü kalpli insanlar arasında karabir düşünce
başlamış.
İnsanlar çoluk çocuğun arasına iyi kalpli periler karışırsa
hallerinin ne
olacağını merak etmişler ve perilere savaş açmışlar. Yıllarca
sürdürülen
barış bozulmuş. Aynı sırada gökten bardaktan boşanırcasına
yağmur yağmış. Ve
savaş sırasında periler gündüzleri bu bacalar içinde güvercin
şeklinde
yaşamaya başlamışlar, geceleri ise peri olarak dışarı çıkıp,
kötü kalpli
kişileri cezalandırmışlar. Bu yüzden periler ülkesinde bir
zamanlar gece
sokağa çıkmak kötü kalpli insanlar için korkulu bir kabus olmuş.
Ve periler
ülkesinde insanların birbirlerine kötülük yapmasından çok
korkulur olmuş ve
herkes birbirine elinden geldiğince iyilik ve yardım yapmaya
başlamış. *

*PERİBACALARININ OLUŞUMU*

*Vadi yamaçlarından inen sel sularının ve rüzgarın, tüflerden
oluşan yapıyı
aşındırmasıyla ' Peribacası ' adı verilen ilginç oluşumlar
ortaya çıkmıştır.
Sel sularının dik ya-maçlarda kendine yol bulması, sert kayaların
çatlamasına ve kopmasına neden olmuştur. Alt kısımlarda bulunan
ve daha
kolay aşınan malzemelerin derin bir şekilde oyulması ile yamaç
gerilemiş,
böylece üst kısımlarda yer alan şapka ile aşınmadan korunan
konik biçimli
gövdeler ortaya çıkmıştır. Daha çok Ürgüp civarında bulunan
şapkalı
peribacaları konik gövdeli olup, tepe kısımlarında bir kaya bloğu
bulunmaktadır. Gövde tüf, tüffit ve volkan külünden oluşmuş
kayaçtan, şapka
kısmı ise lahar ve ignimbirit gibi sert kayaçlardan oluşmaktadır.
Yani
şapkayı oluşturan kaya türü, gövdeyi oluşturan kaya topluluğuna
oranla daha
dayanıklıdır. Bu peribacasının oluşumu için ilk koşuldur.
Şapkadaki kayanın
direncine bağlı olarak, peribacaları uzun veya kısa ömürlü
olmaktadır.
Kapadokya Bölgesi'nde erozyonun oluşturduğu peribacası tipleri;
şapkalı,
konili, mantar biçimli, sütunlu ve sivri kayalardır. Peribacaları
en yoğun
şekilde Ürgüp- Uçhisar- Avanos üçgeni arasında kalan vadilerde,
Ürgüp
Şahinefendi arasındaki bölgede Nevşehir Çat kasabası civarında,
Kayseri
Soğanlı vadisinde ve Aksaray Selime köyü civarında bulunmaktadır.
Peribacalarının dışında vadi yamaçlarında yağmur sularının
oluşturduğu
ilginç kıvrımlar bölgeye ayrı bir özellik katmaktadır. Bazı
yamaçlarda
görülen renk armonisi lav tabakalarının ısı farkından
dolayıdır. Bu
oluşumlar Uçhisar, Çavuşin, Güllüdere, Göreme, Meskendir,
Ortahisar
Kızılçukur ve Pancarlı vadilerinde gözlenir. Yeraltı
şehirlerinde yazın
tatlı bir serinliği kışın ise insanı rahatlatan bir
sıcaklığı
hissedersiniz. Düşünün bir kez, asırlar önce kimler yaşadı
buralarda, hangi
sevgileri, acıları, hüzün ve özlemleri paylaştılar.... Acaba en
büyük
korkuları neydi, neden yeraltı şehrinde yaşama gereksinimi duymak
zorunda
kaldılar.... İnsan buraları gezince kafasındaki bu sorulara yanıt
aramadan
edemiyor. *

*GÖREME *

*Söylenceye göre, Göreme adı yörenin insanı şaşırtan ,
ürperten doğasından
geliyor. Burayı görenler,görmeyenlere, "Gör emi!" demişler.
Zamanla
yörenin adı Göreme olarak kalmış. Göreme hakkında bilgisi
olmayan Kapadokya
ile Göreme' yi birbirine karıştırır. İslamiyet'e kadar Anadolu
Hıristiyanlarının merkezi Kayseri idi. Güneyde kurulan İslam
devletinin
baskısı altında kalan Kayseri Hıristiyanları, zamanla batıya
yerleşme ve
savunma kolaylığına sahip Göreme bölgesine göç etmeye
başladılar. Kayaları
oyarak evler, barınaklar ve kiliseler yapıp koloniler kurmuşlardır.
Kayserili St. Basile, inzivaya çekilip tapınma yerine manastır
eğitimi
yoluyla misyoner yetiştirmek ve bu misyonerler vasıtasıyla
Hıristiyanlığı
yayma fikrini ileri sürerler. Amacını gerçekleştirmek için de
çevresine
topladığı dini liderlerle Kapadokya'da bu amaca en müsait olan
Göreme
vadisini seçer. Bu şekilde de Göreme' de manastır usulü eğitim
yapan din
okulları kurulmuş olur. Göreme' de 450 adet kilisenin olduğu tespit
edilmiş,
sadece bugün 360 kilise ve şapel ortaya çıkarılmıştır.
Kapadokya bölgesinde
ise binlerce dini ibadet yeri bulunmaktadır. Ürgüp'ün tarihten bu
yana
şarapçılığı meşhurdur. Bölgede tekel şarap fabrikası dahil 8
şarap fabrikası
vardır. Yörede yaşamış olan insanlar kendilerini daha fazla
emniyete almak
için yaşadıkları kayadan evlerin çeşitli yerlerine geçilmesi zor
odalar, tuzaklar hazırlamış, ihtiyaç karşısında kayaların
dibine doğru yeni
odalar açmışlardır. Böylece koridorlar ve galeriler çoğalarak
yeraltı şehirleri meydana gelmiştir. Kapadokya'ya gelen değişik
topluluklar
tarafından sürekli olarak genişletilen yeraltı yerleşimleri, bir
önceki kültürün tüm arkeolojik izleri yok edilerek bugünkü
halini almıştır.
*

*DURMUŞ KADİR KİLİSESİ *

*Bazilika tipindeki bu kilisenin diğer kiliselerden farkı, kilisenin
ortasındaki papaz tahtı, iri dörtgen sütunları, vaftiz yeri,
birinci
bölmedeki duvarlara oyulmuş irili ufaklı mezarlardır. Kaya
kabartma
süslemelerinin en güzel örneklerine sahip olan bu kilise 6. ve 7.
yüzyıllara
tarihlerine ait olduğu sanılmaktadır. *

*KİLİSEDEKİ ADEM VE HAVVA FRESKİ *

*Kapadokya bölgesinden bilinen ve bulunan pek çok yer altı şehri
mevcuttur.
Bunlardan bazıları Derinkuyu,Kaymaklı, Acıgöl ve Özkonak'tır.
Bu şehirler
arası en az 25-30 km.dir. Bunlar yeraltından dehlizlerle birbirine
bağlıdır. Yer altı şehirlerinden en önemlisi Derinkuyu'dur. Bu
yer altı
şehri 7 katlıdır ve 1966 yılında bir kazı sırasında tesadüfen
bulunmuştur.
Bu yer altı şehirlerinin yapılmasının amacı, hıristiyanların
savunma
amacından doğmuştur. Gizli kaçma yollarının nereye kadar
gittiği henüz
tespit edilememiştir. Her kat değişik amaçla kullanılmıştır.
Katlarda
kiliseler, mutfak, ahır, esir bağlama yerleri mevcuttur. Yedinci
katta bir
su kuyusu ve son derece ustalıkla yapılmış havalandırma bacası
mevcuttur.
Burasının 20 bin kişiyi barındırabileceğin tahmin edilmektedir.
Yer altı
şehrinin zamanında ne kadar kullanıldığını,merdivenlerin
aşınmasından
anlayabilirsiniz. IHLARA VADİSİ Aksaray'a 40km.uzaklıktadır.
Vadiye,
Aksaray- Nevşehir karayolunun 11.km.'sinden sapılarak gidilir.
Hasandağı'
ndan çıkan bazalt ve andezit yoğunluklu lavların soğuma-sıyla
ortaya çıkan
çatlaklar ve çökmeler kanyonu oluşturmuştur. Bu çatlaklardan yol
bulan
kanyonun bugünkü halini almasını sağlayan Melendiz çağına ilk
çağlarda
Kapadokya ırmağı anlamına gelen 'Potamus Kapadukus' denilmekteydi.
14km.
uzunluğundaki vadi Ihlara'dan başlar, Selime'de son bulur. Vadinin
yüksekliği yer yer 100 - 150m.dir. Vadi boyunca kayalara oyulmuş
sayısız
barınaklar, mezarlar ve kiliseler bulunmaktadır. Bazı barınaklar ve
kiliseler yeraltı şehirlerinde olduğu gibi birbirine tünellerle
bağlantılıdır. O yıllarda at yetiştiriciliği ile ünlenen
Kapadokya, Pers
dilinde "Kaputukya" yani Güzel Atlar Ülkesi olarak anılmış. *

**

*PERİ BACALARINDAN İLGİNÇ BİR GÖRÜNÜM *

*Soğanlı Vadisi'ne giderken yolun sağında ve solunda kayaların
göz göz
oyulduğunu göreceksiniz.
Biraz dikkat edince bunların kuş yuvası olduğunu görebilirsiniz.
Gerçekten de bunlar güvercin yuvası.
Bunlar da ne demeyin.
Buralara yuva yapan güvercinlerin gübresi çok değerli.
Çevrede oturanlar, bölgede geçim kaynağı olarak güvercin
gübresini satma
yolunu bulmuşlar. *

*Eğer Kapadokya'yı bugüne değin hiç görmediyseniz,
inanıyorum ki
gittiğinizde yaşamınızda kendinize yepyeni bir sayfa açmış
olacaksınız.
Tarih boyunca insanoğlunun yaşama karşı vermiş olduğu
mücadelenin izleri
orada hala taptaze duruyor. Hele yeraltı şehirlerinin gizemli
labirentlerinde dolaşırken kendinizi bambaşka bir dünyadaymış
gibi
hissedeceğinize inanıyorum. Ve eğer gittiğiniz mevsim Mayıs-
Haziran ayları
ise IHLARA Vadisinde her biri birbirinden değişik renk ve ve
güzellikteki
çiçeklerin harika kokularını tüm benliğinizi kaplayacaktır. *

*Ve gün boyu yöreyi gezip görmekten oluşan yorgunluğunuzu
akşamleyin yörenin
nefis yemekleri ile birlikte sunulan harika şarapları ile
giderebilirsiniz.
Size yöreden ayrılırken bu şaraplardan almanızı tavsiye ederim.
Eğer gezi
sırasında peri bacalarında yaşayan bir güvecinin sağ omzunuza
konduğuna
tanık olursanız bunun bir iyilik perisi olabileceğini düşünün.
Ve dileğim
odur ki; "Gezi sırasında peri bacaları içinde yaşadığı rivayet
edilen iyilik
perilerinden birinin yaşamınız boyunca sizin iyilik periniz olması
ve
yaşamınızda her şeyin gönlünüzce gerçekleşmesini
sağlamasıdır." Ama bunun
bir şartı var tabii ki... *

*ÖNCELİKLE SİZİN İYİ KALPLİ VE YÜREĞİ SEVGİ DOLU BİRİ
OLMANIZ...
Sevgilerimle... *
 
4 sene nevsehirde yasadim,mutlaka gorulmesi gereken ulkemin essiz ,dunyada tek olan bu guzellik;kapadokya....
 
Son düzenleyen: Moderatör:
IHLARA VADİSİ
Ihlara vadisinde akıllarda iz bırakacak güzellikteki kanyon yürüyüşü. Yürüyüş yolunda 13 Kaya kilisesini görmek mümkün. Yürüyüş Melendiz akarsuyu boyunca yapılır. Ihlara vadisi yeşil bir vaha gibi önümüzdedir. Akarsu etrafı boyunca çınar ve fıstıkçamı ağaçlarıyla kaplıdır.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
UYARI!!!!begendikleriniz icin rep ve tesekkur butonlarini kullanalim bölümümüze resim ve bilgi harici paylasimlar yapmayalim lutfen
 
X