Aklıma direk beş yıl kaldığım devlet yurdu geldi. Yeri geldi 8 kişilik odada sabaha terle uyanarak başladım, kışın soğuk olduğu için cam açılmadan tam 8 kişi aynı odada kalırsa ne olur, sabah uyandığınızda saçlarınız ter içinde bulursunuz kendinizi, bir de odadan bir kez el yüz yıkamaya çıkıp geri girdiğinizde " ağır bir ter" kokusu burnunuzun direğini sızlatır. Öyle zamanlar oldu ki giyeceklerimi alıp hızla odadan çıkıp ütü odasında giyiniyordum, çünkü dayanılmaz bir durumdu..
Sonra bir de her biri nadide insanlar...
Kimi titiz, kimi dağınık, kimi erken yatar, kimi geç yatar..Ben erkenden uyurdum, uykuya geçerken de ses istemezdim, gel gör ki koca yurdu buna uydur:) Koridorlarda çığlıklar gülüşmeler gece 1 e kadar dinmezdi, oda arkadaşlarım çıt çıt çıt mesajlaşınca çok sinir olurdum çünkü o ses beni deli ederdi, uyuyamazdım..
Ama sonra kavga etmeyi, yeri geldiğinde uzlaşmayı öğrendim. Mesela ben erken yatmamaya başladım onlar da uykuya geçtiğimiz anda mesajlaşmayı bırakıyorlardı. Hatta bir gün bir arkadaşım sevgilisi ile kavga ediyor, ağlaya ağlaya lambrusco beni bu gece affet yazışmak zorundayım demişti, o zaman insanların birbirine saygı ile neleri aşabileceğini görmüştüm...
Yeri geldi aynı bardaktan su içtik, yeri geldi aynı kaptan yemek yedik...Hastalanınca birbirimize anne olduk...
İlk aşklarımız, hayal kırıklıklarımız, seviçlerimiz hepsi herkesle paylaşılır, yorumlar alınırdı...
Tuvalet ve banyolar ayrı bir dertti, yurda ilk gittiğimde her katta banyo yoktu, bodrum katına iniyordun ve duş sabitti, ben de suyu ayarladım bir güzel yıkanıyorum, ama su tuvaletlerle bağlantılı olduğundan biri sifonu çektiğinde su kaynıyordu, dolayısıyla popomu yakmıştım...Sonra her kata banyo yapıldı ama birşey değişmedi, suyun birden kaynar dökülme durumunu hesaplamak zorunda kalıyordunuz.
Sonra bir de tuvaletleri insan gibi kullanmayanlar vardı : Tuvalet kapılarına "Büyük tuvaletinizi yaptıktan sonra insanlık gereği temizleyiniz" yazmaktan bıkmamıştım :)
Hey gidi günler hey..
Ama hayatı, insanları, yokluğu ve varlığı paylaşmayı, anlaşmayı, hakkını aramayı....O kadar çok şey öğrendim ki o beş yıl süresince..
Konu sahibine gelince,
Bence de iyi yapmışsın tek kişilik odaya geçmekle sonuçta yapamıyorsan ve tek kişi daha mutlu olacaksan kendini zorlamanın anlamı yoktur, önemli olan senin nasıl hissettiğindir, yeni odanda dilerim daha güzel sorunsuz vakit geçirirsin...