e istemezler tabii adamlarin bir duzeni bir saati var. her veli aklina esen saatte getirse, aklina esen saatte gelip cocugunu alsa sizce bu iş yürür mü?
oyun parklari vardi ben küçükken. cocugunu birakirdin iceride painti acik bilgisayardan sisme parka her şey olurdu, bir de bilekligin olurdu. ailen istediğin saatte getirir istedigin saatte alirdi.
yani bunu istiyorsanız oyun parkina götürün. anaokulu adi ustunde okul yani tabii ki cocuklar bazi kurallari da ogreniyorlar orada.
ayrica cocuk gitmek istemiyorum dedikce gitmezse bunu bilir, ne zaman gitmek istemezse dozunu yukseltir sizi delirtene - tamam gitme diyene kadar birakmaz
hayiriniz hayir olsun.
anneler bunu cok yapiyor. 5 kere hayir diyor, 6. gun cocuk cigligina dayanamiyor "of tamam" diyor. cocuk da sunu öğreniyor "yeterince ağlarsam annem pes edecek" bu sefer 10 hayirdan.sonra bile devam ediyor ve elbet basariyor.
sonra cocuk biliyor ki "isterse on kere hayir desin, ben kendimi yerden yere atarsam annem evet diyecek" (bkz scinnnerin fare deneyi)
annelerin babalarin hayiri hayir olmadigi icin cocuklar onlari ellerinde oynatiyor, sokaga cikiyorsun - tatile gidiyorsun aglayarak her istediğini yapan cocuklarla dolu.
sonra diyorlar ki "benim cocugum zor"
aslinda zor degil, ailesi o agladikca ona ödül verdiği icin böyleler.
erkek arkadasim da anaokulu ogretmeni. şok oluyor bu cocuklar neden ağlıyor diye. sene bitecek hala kapi girisinde ağlıyor cocuklar, 3-4 yasinda. onun yaşadığı ulkede krese giderken (ilk baslangic donemi haric) aglayan cocuk gormemis adam 10 sene.
markete gidiyoruz bir cocuk yere yatmis, agliyor. trene biniyoruz bebek de degil koca cocugun aglama sesinden vagon inliyor.
her seferinde diyor ki "bunu sadece turkiyede gorebilirsin"
yani aslında "cocuktur aglar" degil. cocuk tabii ki aglar ama biraz da anne baba cocugu odullendirdigi icin cocuk tum istediklerini ağlayarak yaptırıyor.
ben de aglayinca ise gitmeme hakkim olsa valla cigerim cika cika aglarim, ne kaybederim ki:) yarim saat aglama mesaisi, sonra mis gibi ev:) cocugunuz da bunu yapiyor.
sizin hayiriniz hayir olsaydi zamanla alisirdi.
zaten sevmediği bir yer de değilmiş.
ablam ve eşinin de düşüncesi bu yöndeydi, cocugu sabit kurallarla yetistirdiler. ne herseye hayir deyip cocugu biktirdilar ne birinin yapma dedigine biri yapabilirsin dedi, ne nene - teyzeyi karistirdilar. sonuc olarak hayirsa hayir. cocuk (simdi 8 oldu ama onceden de, terrible two ergenligini saymazsak) aglayarak bir sey yaptıramayacagini bildigi icin hic kendini yerlere atmazdi ya da istediği bir sey icin ağlamak yerine konusarak ikna etmeye calisiyor, çünkü aglayarak bir sey bile yaptiramamis bugune kadar, coktan pes etmis.
o da mesela "hastayım" der kandirirdi krese gitmek istemeyince ailesini:) atesi olmasa da halsizim diyorda , hasta taklidi yapiyorsa gondermiyorlar :) o da buradan bulmus ailesinin zayif karnini, ne istemese hemen hastayim diyor


cocuklar cok fenalar. manipulasyon ustasilar:) o kadar akillilar ki isteyen her cocuk ailesini tek parmaginda oynatir bence:)
siz de zaten dönem bitti. bu donem icin gecti ama bir dahaki donemde "bu büyük cocuklarin senesi. büyük cocuklar ağladığı icin okula gitmemezlik yapmazlar" deyin, ilk gunden itibaren dirayetli olun. ağlamasına kanmayin, elbet duzelir