Oğlum için neler yapabilirim?

Selam KK' nın güzide hanımları;

Hepinizin mutlu ve huzurlu günler geçiriyor olmasını ümit ederim. 15 aylık bir oğlum var. Her anne gibi bende evladımı çok seviyorum, onun eğitimi ve geleceği için doğru adımlar atmak istiyorum. Burada bazı üyelerin çok güzel ve bilinçli paylaşımlarını görüyorum bazen. Hoşuma gidiyor.

Sizce oğlumun geleceği için şimdiden ne tür adımlar atmalıyım? Mesela ne tür oyunlar oynamalıyız? Oyuncak mağazalarına gidiyorum, yığınla oyuncak var. Ben oğlum için faydalı şeyler yapmak istiyorum. Yani ne biliyim bana evi oyuncak doldurmak onun nesnelere bağlılığını azaltır, emekle alınan şeylerin değerini bilmez, belki saçıp savurmasına neden olur gibi geliyor. Ama oğlumun zeka gelişimine katkı sağlayacak şeylerde yapmak istiyorum. Neler yapmalıyım sizce?

Mesela dil eğitimine ne zaman başlayabiliriz? Yada bu konuda hangi yazarların kitaplarını okumamı önerirsiniz?

Ben oğlumun kaliteli bir insan olmasını istiyorum. Onu iyi yerlerde görmek istiyorum ama onu bir yarış atına çevirmek değil amacım. Tabi ki sağlığı ve mutluluğu her şeyden önemli. Bir anne olarak neler yapmam gerekir sizce?

Lütfen paylaşımlarınızı esirgemeyin. Her öneriyi dikkate alacağım. Şimdiden teşekkür ederim...



13 yaşındaki Ayşe Berrin YILMAZLAR' ın haberini gördüm bu sabah. Küçücük yüreği toplum baskısını o kadar yoğun bir şekilde hissetmiş ki taşıyamaz olmuş. Çok incindim. Tamda oğlum için ne yapabilirim diye düşünürken böyle bir haber almak beni çok sarstı. Nede güzelmiş, nede naif miş, nede hassasmış...

Rahat uyu can kuşum. Ardında onlarca yaralı yürek bıraktın...

obiviyante obiviyante beni konuna çağırdığın için teşekkür ederim. maalesef diğer yorumları okuyamadım, yazıldıysa tekrar olacak kusura bakma...

çocukların sadece zeka geliştirici oyuncak/set vb. ihtiyacı yok bence (ben ilk çocuğumda başlarda biraz böyle yapmıştımHoppa), aksine her türlü oyuncağa ihtiyaçları var. çünkü hem çocukların sadece eğlenmek için de oynamaya ihtiyaçları var hem de oyuncaklar size çocuğunuzu tanıtıyor. ilgi alanlarını görmenizi sağlıyor.

maalesef bazı ebeveynler, çocuğunun ilgi alanına dikkat etmeyerek kendi uygun gördüğü yönde oyuncaklar almayı seçiyor. bu bana doğru gelmiyor.
çocuk teker teker her oyuncağı denemeli (bu demek değildir ki evi çöplüğe çevirelim), ilgi alanını size göstermeli, siz de onu, yeteneği ve ilgi alanı olan konuda desteklemelisiniz.
oğlumun arabalara korkunç bir merakı var fakat marka ezberlemek gibi değil. arabalara aksesuarlar tasarlıyor. (4 yaşında). bu alandaki ilgisini görmek sadece 3 küçük arabayla oldu.
çocukları iyi gözlemlemek gerekiyor. hep aynı örnek üzerinden gideyim, evde patafix vardı, oğlum gidip gelip onu alıyordu, dedim ki neden? çünkü arabalara tasarladığı aksesuarlar oyun hamurundan yapılınca bir süre sonra kopuyor veya kuruyup çatlıyor, dağılıyordu. patafix hiç kurumadığı için çok hoşuna gidiyormuş. ben de gidip mothercare'den hiç kurumayan hamur aldım. o da yeterince sağlam tutmadı :KK70:şimdi biraz patafix - biraz hamur idare ediyoruz. ve şu anda sürüyle arabası var... hepsini tek tek tanıyor, seviyor. biri kaybolsa farkediyor. yani hakkını veriyor. arabalara verdiğim paraya hiç acımıyorum çünkü çok mutlu oluyor.

haaa, başka oyuncakları yok mu var. arabalar örnek.

çocukların emekle alınan şeylerin değerinin bilmemesi, çok oyuncak almakla olacak birşey değil bence. bize çok oyuncak hediye geldi, hele ki kızım ailede ilk torundu, uzun süre de başka torun olmadı, kaç haneden kaç oyuncak, kırtasiye malzemeleri vs. bence çocuklarla yeri geldikçe konuşmak lazım. onlara özeni, itinayı, ama aynı zamanda paylaşımcı olmayı anlatmak lazım (sürekli değil, yeri geldikçe) (eğer siz, kendi eşyalarınıza özen gösteriyorsanız ve bunu çocuklarınız farkedebiliyorsa, bu da özen duygularını geliştiriyor.)
ayrıca zamanla çocuklar kendilerini belli ediyorlar. 2-3 oyuncakla hergün oynarken bazı oyuncaklar bir köşede kalıyor öyle. işte o oyuncakları almaya devam etmemek lazım. ta ki çocuk o oyuncağa ilgi gösterene kadar.
mesela kızım (10 yaşında) barbie-monster high bebekleriyle pek oynamaz. ben en fazla 2 bebek almışımdır, fakat hediyeler de geldi tabi. bir süre önce oyuncakçıya gittik. öylesine bakarken bir monster-high bebeğini çok beğendi ve almak istedi. dedim ki 10 dk daha buradayız. en son bebeklerinle ne zaman oynadın, bu bebeği alırsan gerçekten oynayacak mısın, 10 dk bunu iyice düşün hala alalım diyorsan alalım. 10 dk sonra bebeği almaktan vazgeçmişti.

mesela şu alışveriş merkezlerinde 1 tl karşılığı bir makinadan alınan toplar. o toplardan bir koleksiyonumuz var. çünkü yere bir kova koyup, sırayla topları atarak sokmaya çalışmak en eğlendiğimiz oyunlardan biri. çok küçük oldukları için duvara çarpınca ses çıkarmıyorlar, komşular rahatsız olmuyor. eşim de dahil olmak üzere ailece kahkahalar eşliğinde oynuyoruz. ayrıca el-göz koordinasyonunu geliştiriyor. (ama kimilerine göre bu toplar çöp)

oyuncaklara para verilmemeli, evde kendimiz yapabiliriz mantığına da kesinlikle katılmıyorum. evde oyuncak yapmak zaten size yuva, anaokulu, 1.-2. sınıfta bolca verilen aile faaliyetlerinden :))) yani birlikte yapma kısmı güzel. fakat bence çocuk oyun oynarken rahat olmalı, her an oyuncağının bir yeri kopup , sökülüp, yapışkanı açılmamalı. oyuncak, maddi imkanlar dahilinde kaliteli olmalı ki çocuk rahat rahat oynasın.

bir de çocuğa bazen izin vermek lazım, tabi belirli sınırlar içinde. istedikleri oyuncaklarını sökmelerine, kolları bacakları yerinden çıkartmalarına izin vermek lazım, kızmamak lazım (huy haline gelmediği veya şiddet göstergesi olmadığı sürece, eğer öyle bir işaret varsa uzman yardımı almak lazım). çünkü merak ediyorlar. bu araba nasıl çalışıyor, bu kol nasıl takılmış. meraklarını görerek gideriyorlar.

bizim evde bir köşe var, zannedersin evde kimyager yaşıyor. :-) çocuklar sürekli deney yapıyorlar. sürekli onu bunu karıştırıp (tabi zararlı olmayan maddeler) inceliyorlar. ben de izin veriyorum çünkü çok büyük keyif alıyorlar.

tabi 2 şeyi öğretmek lazım. 1- oynadıktan sonra oyuncakları toplamak, 2 - eğer ortalık kirlendi ise birlikte temizlemek

oyuncağı çok olan çocuk her oyuncakçı gördüğünde oyuncak almak isteyebilir, bunun için tutturup kendini yerden yere atabilir. eğer oyuncak alınmayacaksa, kesin ve kati hayır deyince ve bunun çocuk ne yaparsa yapsın 2-3 kez bunu tekrar edince, çocuk bunun gerçek bir hayır olduğunu anlıyor. ama baştan hayır deyip, aman sussun mantığıyla o oyuncak alınırsa, o zaman çocuk bunu kavrıyor işte Hoppa

oyun konusunda karşı olduğum tek şey çocuğun eline verilen telefon vb. akıllı cihazlar. çocuklarda büyük dikkat dağınıklığına sebep oluyorlar, oyun kuramamalarına, ekranda gördükleri şeyleri gerçek hayatta uygulamaya çalışmalarına vb. vb. çok olumsuz şeylere sebep oluyorlar. ha, çocuklar teknolojiden tamamen uzak tutulmamalı ama belli bir yaştan sonra. o da tamamen limitler ve sınırlandırmalar dahilinde.

bazı durumlarda çocuklara ceza vermek gerekebiliyor. cezalandırma, hedefe yönelik olmalı. yani mesela diyelim ki çocuk boya kalemleriyle duvarı çizdi, önce uyarmalı, boya kalemleri ile ancak kağıda resim yapılabilir vs. çocuk dinlemiyorsa boya kalemlerine yönelik ceza verilemeli, 1 hafta yasaklamak gibi. o 1 hafta boya kalemleri hergün görebileceği bir yerlere konulmalı, ama kullanması yasak olmalı gibi.

yabancı dil konusunda ise, bildiğim kadarıyla anne-baba veya bakıcı, 3'ünden birinin anadili yabancı bir dil değil ise, evde çocuklara yabancı dil öğretilmesi tavsiye edilmiyor. çünkü o zaman çocuk, kendi ana dilini öğrenmekte (ileriki yaşlarda) sorun yaşıyor, özellikle gramerde. hatta ABD'de önemli üniversitelerin yaptığı araştırmalara göre yabancı dil 7-9 yaştan önce önerilmiyor, tabi uygulama böyle değil :-)

biraz uzun ve parça parça olmuş, kusura bakma, sanırım bu saatte pek toparlayamadım :confused:
 
benim kizim 14 aylik, inan oyuncak o kadar cok varki ben kaldirdim bir cogunu, cunku ilgisini cekmiyor. Onun yerine oyun oynayacaksak beraber oynuyoruz, kitaplardan degisik hayvanlari nesneleri ogreniyoruz. Onun disinda mum boyalar aldim ve boyama kitabi. ilgisini cektigince bunlari yapmaya calisiyoruz. ama kendi kendine evi kesfetmesi ve oyalanmasi icin oyuncaklariyla birakiyorum. acikcasi cok fazla ustune gitmekte istemiyorum. Beyinleri zaten sunger gibi herseyi cok cabuk ogreniyorlar. daha bu yastan cok ogrenme stresine sokmak istemiyorum ama ayni zamanda ozgur birakmaya calisiyorum. mesela 10 ayliktn beri yemeklerini kendi yer. su matarasini oyuncaklarinin yanina birakirim o susadikca gidip icer. boyle seyler iste, dogrumu yapiyorum bilmiyorum ama simdilik boyle geciriyoruz
 
Selam KK' nın güzide hanımları;

Hepinizin mutlu ve huzurlu günler geçiriyor olmasını ümit ederim. 15 aylık bir oğlum var. Her anne gibi bende evladımı çok seviyorum, onun eğitimi ve geleceği için doğru adımlar atmak istiyorum. Burada bazı üyelerin çok güzel ve bilinçli paylaşımlarını görüyorum bazen. Hoşuma gidiyor.

Sizce oğlumun geleceği için şimdiden ne tür adımlar atmalıyım? Mesela ne tür oyunlar oynamalıyız? Oyuncak mağazalarına gidiyorum, yığınla oyuncak var. Ben oğlum için faydalı şeyler yapmak istiyorum. Yani ne biliyim bana evi oyuncak doldurmak onun nesnelere bağlılığını azaltır, emekle alınan şeylerin değerini bilmez, belki saçıp savurmasına neden olur gibi geliyor. Ama oğlumun zeka gelişimine katkı sağlayacak şeylerde yapmak istiyorum. Neler yapmalıyım sizce?

Mesela dil eğitimine ne zaman başlayabiliriz? Yada bu konuda hangi yazarların kitaplarını okumamı önerirsiniz?

Ben oğlumun kaliteli bir insan olmasını istiyorum. Onu iyi yerlerde görmek istiyorum ama onu bir yarış atına çevirmek değil amacım. Tabi ki sağlığı ve mutluluğu her şeyden önemli. Bir anne olarak neler yapmam gerekir sizce?

Lütfen paylaşımlarınızı esirgemeyin. Her öneriyi dikkate alacağım. Şimdiden teşekkür ederim...



13 yaşındaki Ayşe Berrin YILMAZLAR' ın haberini gördüm bu sabah. Küçücük yüreği toplum baskısını o kadar yoğun bir şekilde hissetmiş ki taşıyamaz olmuş. Çok incindim. Tamda oğlum için ne yapabilirim diye düşünürken böyle bir haber almak beni çok sarstı. Nede güzelmiş, nede naif miş, nede hassasmış...

Rahat uyu can kuşum. Ardında onlarca yaralı yürek bıraktın...
İlk olarak cocugunuza kitap okuyun. Her akşam uyumadan önce masal okuyun. Oğlum 4 yaşında anaokuluna başladı sınıfta en küçük oğlum diğer çocuklar 5 ve 5 buçuk onlar henüz 1 den 10 a kadar sıralı sayıyor. Oğlum okula başladığı zaman 50 ye kadar sayabiliyor du. Ben dahi olabilir mi acaba dedim. Ogretmeni ile konuştuk dahi değil ama Çok zeki fakat sizin de büyük katkınız var. Düzenli kitap okumak çocuklar için çok iyi dedi. Mesela sınıfta çocuklar kırmızı ve sarıyı öğrenirken oğlum turncu mor lacivert i biliyor du. Öğretmen de bana sınıfta mesela bana kırmızı bir örnek gösterin diyorum tüm çocuklar sınıftan masa dolap vs gösterir ken. Oğlumun öğretmenim elmada kırmızı dır dediğini söyledi.

Öğretmek istediğim bazı şeyleri mesela yabancılar dan bişey almamak. Arkadaşlarına vurma mak vs gibi masal kurarak anlattım.

En başından sofrayı hep beraber kurduk. Aksam yemeğine babsını beklemeyi öğretim. Eşim biraz gecikecek ise ufak doyurmayacak bir atıştırmalık verdim. Şu an kendisine yemek istermisin diye sorsam dahi Hayır babam gelsin beraber yiyelim der. Aile olarak sofrada hep beraber oturmanin önemli olduğunu düşünüyorum.
Oyuncaklarını kendisi toplar. İlk başlarda ödül ile başladık işe. Oyuncaklarını topalrsan parka gidebiliriz diye. Şimdi evi supurucem demem yeterli topluyor hemen kendisi.
Bunun sorumluluk kattığını düşünüyorum ona. Çünkü şu an dersi ni masaya koyuyorum. Ve ben hadilemeden. Gidip gelip yapıyor.

Oğlum konuşmaya başlayınca ilk iş harf ve rakamları şekilleri merak etti bende bu yönde oyunlar aldım. Mesela ilk buz dolabı magneti sayılarımız vardı. 1 den 10 a kadar ben karıştırıyor dum o sırası ile yapıştırıyor du.

Ayrıca lego ve yapboz çok severdi. Hala sever gerçi.

Arabalar vs pek ilgi alanına girmiyor Bizimki nin
 
Bir çok pedagogun tv izlemenin kucük cocuklara zararlı olduğunu soyledigini duydum ben de
 
bir de bu yaşlar için benim hedefim çocuğun kişisel bakımını kendi yapabilmesi idi.

kendi yemeğini yesin,
kendi giyinip soyunsun (başarılı değilim bu konuda),
tuvalet alışkanlığı gecikmesin,
kendi yatsın,
merdivenleri kendi çıksın,
...

bunları yaparken zorlandığında "istersen sana yardım edebilirim" diyorum ve gerçekten sadece yardım ediyorum. merdivenlerden inerken zorlanıyorsa kucağıma almak yerine elinden tutuyorum, sırtından destekliyorum vs.
yemek yerken yoruluyor bazen, o zaman bir kaç kaşık ben yediriyorum, sonra yine bırakıyorum kendi yesin.
tuvalet alışkanlığına çok erken başladım zaten, Tracy Hogg yöntemi ile.

kendi giyinip kendi soyunma işini nasıl yapıcaz, o konuda önerileri alabilirim :)

şu an sadece montunu çıkarabiliyor, çoraplarını çıkarıyor. giyinmek konusunda zaten hiç istekli değil :)
 
benim oğlum 2 yaşında ve hala konuşmuyor..
ben bunu çok dert etmiştim artık etmmiyorum.
oğluma bakıyorum çok mutlu bir çocuk maşallah. çok heyecanlaı aşırı derece de.. duygularını çok derinden yaşıyor.. gülerken düşüyor mesela :D

ben o nasıl mutluysa ne onu güldürüyorsa onu yapıyorum. oğluma sevgi biriktiriyorum.
bence bu yaşlardaki çocukları pahalı pahalı oyuncaklar mutlu etmiyor gerçekten. mesela akülü araba istedi bizden. her mağazaya gittikçe önnünden geçtikçe debelenip ağladı aldık en sonunda. fakat ilk gün hariç dönüp bakmadı bile..

ama tencere ve tavaları herşeyi oğlumun. resmen bütünleşti onlarla. sabah uyandığında ilk eline aldığı tavaları :D
ve ben anladım ki oğlum dil gelişimine bilinçli olarak kapalı.. kas gelişimi , fiziksel gelişimi sonderece iyi.. ona uygun basit şeyler yapıyorum evde..

mesela bir kaba su koyup içine bulaşık süngeri atıyorumm. boş bir kap da veriyorum süngerle ondan ona saatlerce su aktarıyor.

ya da irmik, un, yağ karışımından ay kumu yapıyorum ohh değmeyin keyfine.

makarnaları koyuyorum önüne kaptan kaba aktarıyor tek tek sayıyor güya :)

bir portakal 10 tane kürdan alıyoruz dakikalarca kürdanları batırıp çıkarıyoruz portakala. sıkılınca soyup yiyoruz portakalımızı..

arada en sevdiği harika kanatları açıp izliyoruz :)

yani kesinlikle çocuk nasıl mutluysa öyle hareket edilmeli.. onlara en güzel katkımız, onların istediklerini yararlı bir şekilde kuzularımıza sunmamız.. ;)
 
bir de bu yaşlar için benim hedefim çocuğun kişisel bakımını kendi yapabilmesi idi.

kendi yemeğini yesin,
kendi giyinip soyunsun (başarılı değilim bu konuda),
tuvalet alışkanlığı gecikmesin,
kendi yatsın,
merdivenleri kendi çıksın,
...

bunları yaparken zorlandığında "istersen sana yardım edebilirim" diyorum ve gerçekten sadece yardım ediyorum. merdivenlerden inerken zorlanıyorsa kucağıma almak yerine elinden tutuyorum, sırtından destekliyorum vs.
yemek yerken yoruluyor bazen, o zaman bir kaç kaşık ben yediriyorum, sonra yine bırakıyorum kendi yesin.
tuvalet alışkanlığına çok erken başladım zaten, Tracy Hogg yöntemi ile.

kendi giyinip kendi soyunma işini nasıl yapıcaz, o konuda önerileri alabilirim :)

şu an sadece montunu çıkarabiliyor, çoraplarını çıkarıyor. giyinmek konusunda zaten hiç istekli değil :)
Cocugunuz kac yasinda bilmiyorum ama kiyafetlerini giyebilmesi icin ince motor kaslarinin gelismis olmasi lazimki bunu yapabilsin. Buda ancak 4 5 yas civari olur. Eger o yaslarda diilse yapmasini beklemeniz cocugunuzu zorlamaktan baska bisi olmaz. Ama o yaslardaysa ince motor kaslari gelistirmek icin oyun hamuru oynatabilirsiniz.
 
Cocugunuz kac yasinda bilmiyorum ama kiyafetlerini giyebilmesi icin ince motor kaslarinin gelismis olmasi lazimki bunu yapabilsin. Buda ancak 4 5 yas civari olur. Eger o yaslarda diilse yapmasini beklemeniz cocugunuzu zorlamaktan baska bisi olmaz. Ama o yaslardaysa ince motor kaslari gelistirmek icin oyun hamuru oynatabilirsiniz.

2,5 yaş.
yok bahsettiğim hiç bir konuda zorlamıyorum. sadece kendi yapması için teşvik ediyorum.
montunu kendi çıkarıyor mesela, eşofmanı da çıkarabilir aslında ama hiç çalışmıyor.
gerçi bunun sonucu bana da patlayabilir, çünkü zaten çıplak gezmek en sevdiği aktivite kendisinin.
 
2,5 yaş.
yok bahsettiğim hiç bir konuda zorlamıyorum. sadece kendi yapması için teşvik ediyorum.
montunu kendi çıkarıyor mesela, eşofmanı da çıkarabilir aslında ama hiç çalışmıyor.
gerçi bunun sonucu bana da patlayabilir, çünkü zaten çıplak gezmek en sevdiği aktivite kendisinin.
2,5 yaş.
yok bahsettiğim hiç bir konuda zorlamıyorum. sadece kendi yapması için teşvik ediyorum.
montunu kendi çıkarıyor mesela, eşofmanı da çıkarabilir aslında ama hiç çalışmıyor.
gerçi bunun sonucu bana da patlayabilir, çünkü zaten çıplak gezmek en sevdiği aktivite kendisinin.
O yasta olupta ciplak gezmekten hoslanmayan bi cocuk oldugunu sanmiyorum. Benim oglumda uzerini degistirirken giyinmemek icin kacip durur. Benim oglimda fermuarli esyalarini cikarabiliyor ama digerleri icin henuz hazir degil onlari cikaramiyor
 
Ben de anne degilim ama az cok faydali bilgi verecegimi umuyorum o yuzden yazayim dedim :)

Oncelikle tebrik ederim boyle bir adim attiginiz icin gunumuzdeki aileler gibi cocuguna sus payi tableti verip kacanlardan olmadiginiz icin.

Evde ingilizce konusun mesela suan yasi kucuk evet,hayir demeyi ogretebilirsiniz.Yasi ilerledikce ismini soylemeyi,lutfen demeyi,rakamlari saymayi soyleyebilirsiniz.Yalniz kucuk bir detay var surekli konusmamak gerek bu sefer cocuk sasabilir nasil davranacagini bide anne,baba gibi temel aile kavramlarini ogretmeyin ufak yasta ileride bu sefer direk ingilizceye yonelir.

Ingilizce ogretici sarkilar var cook eglenceli youtubea yazarsaniz cikar onlari dinletebilirsiniz :)

Bebeginizin ince motor becerilerini gelistirmeye calisin bunun icin oyuncaklar var onlara bakin.Mesela erkek cocuklar icin tamir seti var sizde kiz bebeginiz icin ona uygun bir oyuncak bulun umarim yardimci olmusumdur
 
obiviyante obiviyante önceki yorumuma ek olarak bir de şunları ekleyeyim
çocukların hemen herşey için bir "hazır olma" yaşı var, bu hazır olma sadece pikolojik değil, aynı zamanda fiziksel.
çişini söylemek için de, 5 küple kule yapabilmek için de, giyinip soyunabilmek için de, farkları ayırabilmek için de...
bu dönemleri bilmeden veya çocuk henüz hazır olmadan çocuğa bunları öğretmeye çalışmak ileriki yaşlarda konuşmada güçlüğe kadar varan sorunlara sebep olabiliyor.
"çocuğum büyürken beni neler bekler" diye bir kitap var. 12-36 ay için. harika bir kitap, herkese tavsiye ederim. çocuk büyüten her annenin okuması gerektiğini düşünüyorum. içinde hemen hemen her soruna çözüm önerilerinden, çocukların hangi aylarda neler yapabileceğine dair her türlü bilgi var.

bir de eğitim değil de, öğretim söz konusu olduğunda, (sayılar, harfler vb.) evde eğitimde, çocuğa kendi merakı olduğu kadarının öğretilmesi gerekiyor. kesinlikle fazla bilgi yüklenmemeli.
her çocuk mutlaka bu kaç, biz kaç kişiyiz, bu harf ne gibi sorular sormaya başlıyor. bu sorular gelmeye başladığında sadece çocuğun ilgilendiği kadarına cevap verilmeli, sorduğu kadarı öğretilmeli (mutlaka cevap verilmeli, geçiştirilmemeli), ama A harfini soran bir çocuğa, tüm alfabe öğretilmemeli, öğrenmesi beklenmemeli.
sayılarla ilgili olarak, çocuğun mesela 1'den 20'ye kadar sayması önemli değil. bu sadece bir şiir ezberlemek gibi ezber oluyor. bunun yerine çocuk 5'e kadar saysın ama elindeki 3 bilyeyi sayabilsin. bana 4 kalem ver dediğinde verebilsin. sayıları öğrenmek böyle oluyor.

zorunlu eğitim öncesi çok fazla bilgi yüklenen çocuklar, anaokulu ve ilkokulda sorun yaşayabiliyorlar çünkü sıkılabiliyorlar.
önemli olan çocuğun öğrenmesi değil, zamanında öğrenmesi. çünkü ebeveynler çocuklara evde ne kadar öğretirlerse öğretsinler, okul çağında belli bir müfredat var. öğretilmiş çocuklar var diye müfredat değişmiyor.

zorunlu eğitim öncesi çocukların el-göz koordinasyonu, dikkat, hayal gücü, farkındalık gibi yönlerini kuvvetlendirmek gerekiyor.
mesela boyama kitaplarını hoş bulmuyor çocuk psikologları çünkü çocuğun hayal gücünü kısıtlıyor. onun yerine düşle ve çiz gibi kitaplar veya boş resim defterleri tercih ediliyor. 4 yaş ve üstü için harika tasarım kitapları var. elbiselerden, otomobillere tasarım yapıyor çocuklar.

anne ile kek pişirmek vb. aktiviteler aile faaliyeti ve kesinlikle "oyun"un yerini tutmuyor. ikisi farklı şeyler. çünkü içinde hayal gücü yok. oyun kurmak yok. sadece, zaten olan birşeyi, birlikte yapıyorsunuz. evet, ebeveynle vakit geçirmek için harika ama "oyun" anlamında değil.
çocukla oyun da oynamak lazım.

bazı arkadaşların yazdığı gibi kitap okumak da çok önemli. ben bazı önemli şeyleri çocuklarıma kitap okuyarak öğrettim. mesela "cemile" serisi ile.
 
ne kadar güzel bi konu olmuş, çocuğu için böyle zaman ayırıp onunla verimli zaman geçirmeye, onun mutluluğunu pekiştirmeye çalışan anneler gördükçe nasıl sevindirik oluorum anlatamam:KK68:

öncelikle hamile ya da yeni doğum yapmış anneler için william sears ın "doğal ebeveynlik" kitabını tavsiye ederim. doğal ebeveynlik yaklaşımını anne ve bebek için çok huzurlu ve işleri kolaylaştırıcı buluorum.

sevgili obiviyante bebişlerimizin arasında 2 ay var, benim önerim hangi oyuncak ya da oyun olursa olsun mümkün olduğunca çok seninle oynasın, çünkü onların en ii arkadaşı da oyuncağı:KK23:da bizleriz.
bu aylarda genelde dikkat süreleri oldukça kısa olduğu için hangi oyuncağı alırsan al uzun süre oynayamazlar ama ince motor becerilerini geliştirebilecek aktiviteler yapabilirsiniz mesela gündelik yaşantısında da kolaylık sağlıycak

-kaptan kapa kaşık ya da kepçeyle aktarma gibi, kendi kendine kaşık kullanma becerilerine yardımcı olur tabi kendini besleme de
-fermuar açma kapama aktivitesi olabilir, bi zemine renkli fermuarlar dikilip onunla oynayabilir
-tencere-kapak açma kapatma eşleştirmeye çalışma, oyuncaktan daha çok ilgilerini çekio:-)
-şakacıktan beraber yemek yapma, tencere, kaşık, tuzluk, su gibi ve sizi beslemesini isteme
-açık havada özgürce gezme, taş toprak yaprak dokunma oynama
-beraber temizlik yapma, bez alıp sizin gbi bi yerleri silmeye çalışması mesela, tabi çocuk da istekliyse ki genelde istekli oluolar
dil konusunda da bu kadar erken süreçte bilingual olması biraz ilk konuşma dönemini yavaşlatabilir haberiniz olsun, bi de eğer telafuzunuzun çok da ii olmadığını düşünüorsanız biraz sıkıntı olabilir çünkü çocuklar erken yaşta aksanla öğrenip sizin aksanınızı kopyalar. eğer imkan varsa Türkçe olarak derdini anlatabilmeye başladıktan sonra yabancı dil eğitimi veren bir kreş ya da size yardımcı olabilecek yabancı bir bakıcı daha mantıklı olacaktır. çocukların 2. dili anlayıp konuşabilmesi için gün içerisinde en az 3 saat o dile maruz kalmaları gerekir.
kolaylıklar:KK24:
 
Benim kizim da 20 aylik bizde evde birlikte oyunlar oynuyoruz
Sakla bul oyunu bi oyuncagini gozunun onunde farkli yerlere sakliyorum ve o da gidip hemen buluyor ve bu oyunu cok seviyor cocugun dikkatini toplamasina yardimci bi oyun

Bul karayi al parayi oynuyoruz 3 tane fincani yan yana koyuyoruz bi tane kucuk bi nesneyi birinin icine sakliyorum ve sadece fincanin yerini bi kere degistirerek nerede oldugunu bulmasini sagliyorum bazen buluyor bazen bulamiyor bu da cok faydali bir oyun..

Oyun evi kuruyoruz birlikte odanin icine carsaf ve sandalyeden cadir yapiyoruz

Nesne kutumuz var legen sepet gibi buyuk bi seyin icine farkli farkli nesneler koyuyorum mandal corap toka kutu kasik vs bunlarin sekillerini renklerini ne ise yaradiklarini anlatiyorum ve 1 2 hafta sonra nesne kutusunun icindekileri degistiryorum

Ve hergun 2 kitap okuyorum kizimds sayfalarini ceviriyor

Gun icinde surekli konusuyorum yaptigim herseyi anlatiyorum

Birlikte camasir makinesine camasirlarimizi dolduruyoruz minik eliyle kapagi kapatip dugmeye bile basiyor:))

Kullandigi sozcukler anne baba hadi atte kedi digidik komsumun oglu yigit ona yiii diyor bu kadar cok az sozcukler mama ve su bile demiyor ama sabirla bekliyorum. Kizim birden konusmaya basliyacak rabbim tum annelerin yavrularina saglik sihhat ve afiyet versin..
 
konunun altında yazdığın yazıyı gördüm. öğretmenim çocukları lise sınavlarına hazırlıyorum. evet çocuğuna destek ol ama sakın baskı yapma. her çocuğun seviyesi farklıdır. bu devirde anne olmak çok zor. ama lütfen çocuğunu zorlama sadece destek ol
 
konunun altında yazdığın yazıyı gördüm. öğretmenim çocukları lise sınavlarına hazırlıyorum. evet çocuğuna destek ol ama sakın baskı yapma. her çocuğun seviyesi farklıdır. bu devirde anne olmak çok zor. ama lütfen çocuğunu zorlama sadece destek ol
Merhabalar yazinizi okudum bisey dikkatimi cekti bu devirde anne olmak cok zor derken ne demek istiyosunuz? Ogretmen oldugunuz ve cocuklari egittiginiz icin daha iyi goruyosunuzdur herseyi lutfen dedigimi yanlis anlmayin
 
Merhabalar yazinizi okudum bisey dikkatimi cekti bu devirde anne olmak cok zor derken ne demek istiyosunuz? Ogretmen oldugunuz ve cocuklari egittiginiz icin daha iyi goruyosunuzdur herseyi lutfen dedigimi yanlis anlmayin
eskiden nereyi kazanırsak kazanalım bişekilde meslek edinme şansı vardı. şimdi üniversiteye girmek kadar meslek edinmek çok çok zorlaştı. çocuklar çok azimli çok çalışıyor. her ilden fulleyen öğrenciler var. e bu durumda çocuklar üzerinde aileler tarafından çok baskı oluştu. ve intihar eden ortaokul öğrencileri fazlalaştı. biliyorum ki kurs+dersane+özel ders dışında hayatı olmayanlar var. büyük baskı. çocuklar için yapılması gereken zamanında okul dersleriyle ilgilenmek ,maddi imkan varsa kursa yollamak. ama asla kazanacaksın edeceksin diye baskı yapmamak. okulda yazılıdan dört aldı diye kriz geçiren öğrenci biliyorum. çocuğu teşvik edip desteklemek önemli. daha fazlası geri tepiyor
 
eskiden nereyi kazanırsak kazanalım bişekilde meslek edinme şansı vardı. şimdi üniversiteye girmek kadar meslek edinmek çok çok zorlaştı. çocuklar çok azimli çok çalışıyor. her ilden fulleyen öğrenciler var. e bu durumda çocuklar üzerinde aileler tarafından çok baskı oluştu. ve intihar eden ortaokul öğrencileri fazlalaştı. biliyorum ki kurs+dersane+özel ders dışında hayatı olmayanlar var. büyük baskı. çocuklar için yapılması gereken zamanında okul dersleriyle ilgilenmek ,maddi imkan varsa kursa yollamak. ama asla kazanacaksın edeceksin diye baskı yapmamak. okulda yazılıdan dört aldı diye kriz geçiren öğrenci biliyorum. çocuğu teşvik edip desteklemek önemli. daha fazlası geri tepiyor
Hmm evet cok haklisiniz eskiden sadece lise okumakla bile meslek sahibi olunuyordu simdi ise oyle degil ve rakip cok is az ne demek istediginizi anladim. Rabbim evlatlarimizi hayirli insanlarla karsilastirsin devir gercekten cok kotu..
 
Back
X