Cumartesi Okan'ı izledikten sonra bakmıştım başlık var mı programa dair; eh hayli kalabalık bölümler ve konular şimdi tesadüfen karşıma çıktı bu konu çok da iyi oldu.
Okan Bayülgen'i "Zaga"dan beri takip ederim; kimi zaman sıkıntı verdi programı, kimi zaman popülist buldum çıkardığı konuklarla tavrını, bazen artık eski enerjisini kaybetti dedim ama şuna inanıyorum ki Okan'a baba olmak yaradı
Özellikle Disco Kralı ve art arda 3 gece yaptığı diğer programlarla yenilendi, daha sağlam bir kitle edindi kendine, belki de yerini sarsılmayacak ölçüde sağlamlaştırdı.
Hakkında yazacak çok şeyim var ama sondan başlayayım; cumartesi günkü disco kralı bu sezonun en iyilerinden biriydi. Sokak şarkıcısını bulup belki de dönüp baktığımız ve geçince unuttuğumuz kişilerin yaşamlarına temas etti; farklı hayatların olduğunu hatırlattı bize. Ata Özev'i tanıttı hiç yoktan ki hikayesi beni çok etkiledi yaptığı işten ziyade cesareti ve kendisine dayatılmış olan herşeyi elinin tersi ile itip tüm tabuları yıkışı ile.
Okan Bayülgen'de televizyonun imkan tanıdığı ölçüde sınırlarını zorlayan biri, evet bir televizyon kanalında çalışabilmek için kimi zaman statükoya boyun eğme durumunda ama o yine de programlarına serpiştirdiği aykırı tutumu, gerek dili gerekse çıkardığı konukları ( hani şu ancak saat 4-5 e doğru sırası gelen konukları) ile tabuları da yıkıyor ve televizyon dünyasının yapaylığı arasında az da olsa gerçeğe dokunuyor.
Pazartesi ise ağır konukların gecesi. Her kanalda gördüğümüz uzman kişilerin sıkıcı ve kibirli konuşmaların aksine Okan'ın konuk seçiminden midir ( ki Kemal Sayar neredeyse pazartesi gecelerinin demir başı olacak ve gerek yazıları, kitapları gerekse üslubu ile uzaktan da olsa değerlendirdiğim kadarıyla en mütevazı bilim insanlarından biridir herhalde) yoksa ortamın getirisi mi bilinmez ciddi konular sıkıcı bir üslup edinilmeden ilgi çekici bir halde tartışılıyor, Okan'ın türlü sorunlarla telefon açan kişilere ise tavrı disco kralının aksine çok sıcak, samimi.