Okunmaya Değer...

Gözün arkada kalacaksa,
marifet değildir gitmek...

Can Yücel
 
Ne Kadar Silersen Sil Ya Yırtılır Defterin .
Yada İzi Kalır Cümlelerin...
‎

- Elif Şafak -
 
Bazı şeyler, kötü sonlara rağmen yaşanacak kadar güzeldir.

Yüzyıllardır oynanmasına rağmen, hiçbir seyirci sahneye fırlayıp, Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır.

Sonunda geminin batacağı bilindiği halde, Titanic filmi defalarca izlenmiştir.

''Bitecektir'' korkusuyla aşktan kaçanlar, eğer dünyaya gelmeden önce kendilerine danışılsaydı, sonunda öleceklerini bildikleri için, hiç doğmamayı seçerlerdi.

Böyle yaşanmaz...

Romeo ölmeli,
Titanic batmalı
Ve aşk
Herşeye rağmen yaşanmalı.

-Attila Şanbay-
 
Sıkı sıkı tembihlerler .
' Unut onu ,
aklına bile getirme ,
çıkar kafandan ,
hafızandan sil .. '
Sanki seven beynimizmiş gibi ...
‎

- Küçük İskender -
 
Mutsuzum,
-Çünkü herkes gibi sahte değilim
Ve kimse gibi rol yapmadım.
Mutsuzum,
-Çünkü sevmediğim birine ‘aşkım’ deyip sarılmadım.

* Yılmaz Erdoğan
 
Ölü aşk diyarlarına beni sen attın da
İçim paramparça
Viraneyim yalan oldum..
Sesin yankı olur boğar her adımda
İçim paramparça
Viraneyim duman oldum..

Haykırsam
Ellerimi açsam yalnız sana
Ağlasam çocuk gibi
Eskileri anlatsam
Derviş gibi abdal gibi tapar gibi..
Paramparça..
Haykırsam çocuk gibi.

Halil Sezai- Ömür Gedik düeti Paramparça
 
Son düzenleme:
Çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için.

Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez.

Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der.

Erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. Ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir.

Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar.

Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar.

Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır.

Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma!
Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır.

Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.

Bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının.

Yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur.

Daha önemlisi, o adamı hala seviyordur.

Kadın susarak gider!

En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir.

O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir.

Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir.

Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir.

Kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir.

Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider.

Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır.

Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir.

CEMAL SÜREYA
 
Bir kadın çocuktur aslında..
Çocuk gibi davranmayı sever.
Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini de ister.
Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak okşamalıdır erkek kadını.
Ama her kadın çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.
Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz,
ama asla onu bir Çocuk olarak görmeyeceksiniz.

Bir kadın güçlüdür aslında.
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.
Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez.
İster ki Erkeğin gücü kendisine huzur versin.
Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile Erkeğin yapmasını bekler.
Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de
erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir.
Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.
Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.

Bir kadın sevgilidir aslında.
İçinde her zaman sevgiyi taşır.
Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz.
Zor sever ama tam sever.
Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için
yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.
Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.
Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.
Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz.
Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.
Bunun nedeni ise engelleyemedikleri "acımak" duygusudur.

Bir kadın yalnızdır aslında.
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz.
Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır.
O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez.
Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz.
Yalnızlık onun sığınağıdır.
O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir.
Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.

Bir kadın bilgindir aslında.
Neler yapabileceğini erkek aklI hayal bile edemez.
Yaratıcılığının sınırı yoktur.
Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler.
Hoyratça harcamaz yaratıcılığını sadece erkeğine saklar.
Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir.
Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.

Bir kadın hayattır aslında.
Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor.
Yemek yemek, su içmek bile.
Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup
içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?

Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız, ne yazık ki yaşamıyorsunuz...

Can DÜNDAR
 
Unutma;
Kimse unutulmayacak kadar sonsuz
Ve sonsuza dek sevilecek kadar değerli değil aslında.

* Adam Fawer
 
Bir hayli kırıldım;
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara…
Kendime kırgınım…
Maziye hiç değil, an’a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına…
Bir hayli kırgınım…
Beni ben kırdım oysa,
İyi değil!

Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum."

Can Yücel
 
Artık herhangi bir hayale
kucak açamayacak kadar
y o r g u n u m.

-Cemil Meriç-
 
"İlk aşkın üzerinden zaman geçmez.
Geçip giden sevgilidir.
Aşk peri masalı gibi zamanın içinde bir yerde durur ve hep seni bekler.
Masalın iyi ya da kötü bitmesi önemli değildir.
Masal masaldır."

-Şarkını Söylediğin Zaman // İnci Aral-
 
‎''Bir hayat kırıldığı zaman yeniden biraraya getirilemez, Yalancıktan onarılır, kırık parçalar üzerine zamk sürülebilir; Ama kırığın yapıştırıldığı nokta her zaman göz önünde kalır...''

Susanna Tamaro
 
En derin yaralarla başlar en derin gülücükler.
En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı.
En derin denizlerde boğula boğula becerirsin
Tek bir nefesle yaşamayı…

-Nietzsche-
 
hani kurşun sıksan geçmezgeceden anlatamam nasıl ıssız, karanlık ve zehir zıkkım cigaram gene bir cehennem var yastığımda gel artık.. AHMED ARİF
 
Hiç buluşmadığımız bir yerde hiç bilmediğin bir saatte seni bekliyorum.Gelmen pekte anlam ifade etmiyor.Ben seni beklemeyi hala çok seviyorum..

Kahraman Tazeoğlu
 
Aşk,seni seviyorum cümlesinin zamanla,kendine iyi bak kelimesine dönüşünü işleyen geçici bir yalandır..

Can Dündar
 
Bazı insanları acı büyütür ve yaşatır.
Acı çekmeden,
Daha doğrusu yeterince acı çekmeden,yitirmeden,
O korkunç yalnızlığı tatmadan,
Kendisi olamaz bazı insanlar.
Ne zaman ki en sevdikleriniz size ihanet eder,
Ne zaman ki birer birer düşürür herkes maskesini,
Ne zaman ki yalnızlıktaki o muhteşem gücü keşfedersiniz,
O zaman başlarsınız gerçekten yaşamaya!.

* Charles Bukowski
 
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili,
biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın...

Yılmaz Güney
 
Bırakın ' Senin İçin Ölürüm' laflarını....
Önce Kendiniz İçin Yaşamayı Öğrenin...
Sonra Başkası İçin Ölürsünüz....

* Can Yücel
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…