- 21 Mart 2023
- 356
- 809
- Konu Sahibi Biruslanmaz
- #1
Bu başlık için sağladığım çıkar sizin çıkarınızla eşit derecededir, daha fazla değildir. Ortak bir derdimiz var. Kadın düşmanlığı.
Yaradılış içgüdülerine bağlı kalarak, aile dinamiklerine saygı duyarak, içinde bulunduğumuz toplumun, mensup olduğumuz milletin değerlerine saygıyla ait hissederken aynı zamanda da zararsız, tüm olumlu dinamiklere faydalı dünya vatandaşı bir birey olarak yaşamaya çalışıyorum.
Bir kullanıcı arkadaşımızın, sağ olsun, profil mesajlarına ekleyerek dikkatimizi çektiği erkekleri koruma derneğinin paylaşımıyla bunu yazmak için harekete geçtim. Korkunç yorumlar gördüm.
Özgürlüğümü benden başka kimseyi olumsuz etkilemeyecek hatta hiç etkilemeyecek şekilde sürdürmeye gayret ediyorum. Sanki ekonomik vb. sıkıntılar bizi yeterince zorlamıyormuş gibi bir de güvenlik endişemizin en üst seviyeye çıkması aşırı can sıkıcı bir durum.
Çoğunluğumuzun aynı fikir ve kaygıya sahip olduğunu tahmin ediyorum. Ama hiç birimizin biraz sonra bahsedeceğim güruh gibi düşünmediğinden eminim.
Erkekleri koruma derneği sadece bugün gördüğünüz bir örnek. Buna benzer bir sürü açık veya gizli topluluk var. Faydalı işleri ne kadar onu bilemem fakat ben bana zarar ve saldırıları kısmıyla ilgileniyorum. Sayfasının yorumlarında öldürülen kadınların da suçlu olduğundan, öldüren kadar ölenin de suçlu olduğundan bahsediyorlar. Kurunun yanında yaş da yanıyor diyerek sitem ediyorlar. Şu anki adalet sistemine baktığımızda kuruyu bile yakamıyoruz ki yaşa ne zararımız olsun. “O kız gezmeseydi it kopukla, tabii sonu böyle olur, erkeğin ne suçu var” diyorlar. İt kopuk olan erkek değil mi? Kadınların hepsinin doğru dört dörtlük olduğunu savunmuyorum. Zaten iyi-kötü kadın, iyi-kötü erkek diye sınıflandırmak yerine iyi-kötü insan olarak ayırmak isterim. Cinsiyet fark etmeksizin erkeğin de kadının da iyi kötüsü, iti kopuğu varsayalım. Burada gündemi , geçmiş vakaları gözden geçirdiğimizde, karşı cinse gücü yeten, sorununu şiddetle, cinayetle çözme davranışını gösteren taraf erkek.
Kadının, kızın suçu vardı diyelim 4-5 yaşında bebeklerin ne suçu vardı? Hangi suç bir hukuk devletinde kendi adaletini şiddetle, cinayetle sağlama cüretini onlara verir?
Oraya yazdıkları yorumlar bile çok tehlikeli. Çünkü kadınlar bu konuya tepki çekerken erkeklerin de tepki çekmesi gerekiyorken, kendi içlerinde bulunan kendilerinin bile fark etmediği, psikopat, nefret dolu zihniyetlere cesaret veriyor olabilirler. Yanlış tavır ve düşüncelerini bastırmaları, kafalarından çıkarmaları gerekirken, birbirlerinin yorumlarını okuyarak destekleniyorlar.
Sizden ricam şiddet taciz vb durumlara kurban giden kadınlar hakkında “o kız da it kopukla gezmeseymiş, bunlar gelir başına” diyen zihniyete karşı, başına bunları getiren sözüm ona itin kopuğun da bir erkek olduğunu hatırlayın hatırlatın.
Boşanamazsın diye eşini öldüren, beni reddetti diye birini bıçaklayan, sokakta gördüğünü taciz eden, gözüne kestirdiği birini kaçırıp tecavüz eden, bebeklere tecavüz eden kaç kadın var? Kaç erkek var?
Sadece bizim değil, erkeklerin de böyle düşünmesi gerekiyor ki toplum daha fazla yozlaşmadan önüne geçilebilsin. Çirkin düşüncelerin sesini duyuran her türlü topluluğa karşıyım. O düşünceler sessizliğe gömülüp, kaybolmalı.
Bizden ne istiyorsun diyecek olursanız? Sosyal medya veya başka platformlarda çirkin seslerin sesini bastırmanızı rica edebilirim. Onun dışında da içimdeki derdi dökmek size de bir sayfa açmak istedim. Sevgiler, selamlar
Yaradılış içgüdülerine bağlı kalarak, aile dinamiklerine saygı duyarak, içinde bulunduğumuz toplumun, mensup olduğumuz milletin değerlerine saygıyla ait hissederken aynı zamanda da zararsız, tüm olumlu dinamiklere faydalı dünya vatandaşı bir birey olarak yaşamaya çalışıyorum.
Bir kullanıcı arkadaşımızın, sağ olsun, profil mesajlarına ekleyerek dikkatimizi çektiği erkekleri koruma derneğinin paylaşımıyla bunu yazmak için harekete geçtim. Korkunç yorumlar gördüm.
Özgürlüğümü benden başka kimseyi olumsuz etkilemeyecek hatta hiç etkilemeyecek şekilde sürdürmeye gayret ediyorum. Sanki ekonomik vb. sıkıntılar bizi yeterince zorlamıyormuş gibi bir de güvenlik endişemizin en üst seviyeye çıkması aşırı can sıkıcı bir durum.
Çoğunluğumuzun aynı fikir ve kaygıya sahip olduğunu tahmin ediyorum. Ama hiç birimizin biraz sonra bahsedeceğim güruh gibi düşünmediğinden eminim.
Erkekleri koruma derneği sadece bugün gördüğünüz bir örnek. Buna benzer bir sürü açık veya gizli topluluk var. Faydalı işleri ne kadar onu bilemem fakat ben bana zarar ve saldırıları kısmıyla ilgileniyorum. Sayfasının yorumlarında öldürülen kadınların da suçlu olduğundan, öldüren kadar ölenin de suçlu olduğundan bahsediyorlar. Kurunun yanında yaş da yanıyor diyerek sitem ediyorlar. Şu anki adalet sistemine baktığımızda kuruyu bile yakamıyoruz ki yaşa ne zararımız olsun. “O kız gezmeseydi it kopukla, tabii sonu böyle olur, erkeğin ne suçu var” diyorlar. İt kopuk olan erkek değil mi? Kadınların hepsinin doğru dört dörtlük olduğunu savunmuyorum. Zaten iyi-kötü kadın, iyi-kötü erkek diye sınıflandırmak yerine iyi-kötü insan olarak ayırmak isterim. Cinsiyet fark etmeksizin erkeğin de kadının da iyi kötüsü, iti kopuğu varsayalım. Burada gündemi , geçmiş vakaları gözden geçirdiğimizde, karşı cinse gücü yeten, sorununu şiddetle, cinayetle çözme davranışını gösteren taraf erkek.
Kadının, kızın suçu vardı diyelim 4-5 yaşında bebeklerin ne suçu vardı? Hangi suç bir hukuk devletinde kendi adaletini şiddetle, cinayetle sağlama cüretini onlara verir?
Oraya yazdıkları yorumlar bile çok tehlikeli. Çünkü kadınlar bu konuya tepki çekerken erkeklerin de tepki çekmesi gerekiyorken, kendi içlerinde bulunan kendilerinin bile fark etmediği, psikopat, nefret dolu zihniyetlere cesaret veriyor olabilirler. Yanlış tavır ve düşüncelerini bastırmaları, kafalarından çıkarmaları gerekirken, birbirlerinin yorumlarını okuyarak destekleniyorlar.
Sizden ricam şiddet taciz vb durumlara kurban giden kadınlar hakkında “o kız da it kopukla gezmeseymiş, bunlar gelir başına” diyen zihniyete karşı, başına bunları getiren sözüm ona itin kopuğun da bir erkek olduğunu hatırlayın hatırlatın.
Boşanamazsın diye eşini öldüren, beni reddetti diye birini bıçaklayan, sokakta gördüğünü taciz eden, gözüne kestirdiği birini kaçırıp tecavüz eden, bebeklere tecavüz eden kaç kadın var? Kaç erkek var?
Sadece bizim değil, erkeklerin de böyle düşünmesi gerekiyor ki toplum daha fazla yozlaşmadan önüne geçilebilsin. Çirkin düşüncelerin sesini duyuran her türlü topluluğa karşıyım. O düşünceler sessizliğe gömülüp, kaybolmalı.
Bizden ne istiyorsun diyecek olursanız? Sosyal medya veya başka platformlarda çirkin seslerin sesini bastırmanızı rica edebilirim. Onun dışında da içimdeki derdi dökmek size de bir sayfa açmak istedim. Sevgiler, selamlar