Yıldırım Bayezıd tarafından Konya Kalesi kuşatıldığı sırada mevsim yazdı.
Harman vakti idi. Arpa ve buğday yığınları ile küme küme samanlar tarlalarda kalmıştı.
Halk kale içine çekilmiş, mahsülü kaldıramağı için kara kara düşünüyordu.
Yıldırım Bayezıd, derhal kimsenin malına ve mülküne dokunulmaması, zarar verilmemesi için emir çıkardı ve bu konuda kesin yasaklar koydu.
Tarlalarda kalan ürüne sahiplarinin izni olmadan hiçkimse el sürmeyecek, kendine alıkoymaya çalışmayacaktı.
Bununla beraber ordunun yük ve binek hayvanları aç bırakılamazdı. Osmanlı sultanı buna da bir çare bulmakta gecikmedi. Şehre haberciler göndederek:
-Meydanda kalmış zahirelerin sahipleri kim ise gelsin, para karşılığında malını bize satsın, diye ilanda bulundu.
Karaman halkı, Osmanlının insaf ve adaletini daha önceden de duymuşlardı. Padişahın teklifi de bunu doğruluyordu.
Hiçbir tereddüde kapılmadan hemen şehrin kapılarını açtılar, kargaşaya sebep olmadan şehri sultana teslim ettiler.