Özdemir Asaf Siirleri

Darı / Özdemir Asaf

Sevme
Nokta almaz
Çocuklar

Sevmeye nokta koyan
Sınıfta kalır.

Onun,
Virgülleri vardır
Çocuklar.

Sevmek noktalanmaz;
O, noktadır.


Tohum / Özdemir Asaf

Öyle bir kelime söylesem ki diyorum,
Dışarıda bir başkası kalmasa.
 
Bil / Özdemir Asaf

Adının üstüne
Anılar koyma.
Sen mezar değilsin
Anılar
Adının ardından gelsin
Sen duvar değilsin



Saygı / Özdemir Asaf

Sana güzel diyorlar;
Sakın olma.



Yalnızlık Paylaşılmaz / Özdemir Asaf

Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan...
Dışından anlaşılmaz.

Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan...
Paylaşılmaz.

Bir düşün'de beni sana ayıran
Yalnızlık
Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
 
Yön / Özdemir Asaf

Sen bana bakma,
Ben senin baktığın yönde olurum.



Dün Sabaha Karşı... / Özdemir Asaf

Dün sabaha karşı kendimle konuştum
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
Yokuşun başında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum



Boğaz Gezintisi / Özdemir Asaf

Ne günlermiş, ne günlermiş
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında
Ne günlermiş, ne günlermiş
Gelip geçmiş!

Vapurlar değil, Boğaz'dan geçen;
Boğaz'dan yalılar geçiyor,
Toplamış bulardan eteklerini...
Dairesine çekilen bir saraylı gibi
Yalılar gelmiyen alemlerine gidiyor
Bırakıp bu sessiz gecelerini.

Çekip almış kuşların kanatlarından rüzgarını
Asırlık rüyalarında yalılar
Uykuların mahmurluğu saçaklarını sarmış.
Saz sesleri gelmiyor kıyılardan.
Ne geçen yazlardan bir haber var,
Ne gelecek baharlardan.
Kim bilir kaç deniz geçmis uykularından.

Başbaşa kalmış iki hisar
Beklemekte sönük sahilleri.
Artık eski harpleri anlatır taş duvarlar
Kıyılarından geçen balıklara.
O balıklar ki dedeleri
Şarkılarla beslenmişti geceleri.
Şimdi sulara düşen çürümüş tahtalar
Dalgalarda son oltanın yemleri.

Bir zamanlar şen yaşamış yalılar
Işıklı bir ziyafet sofrasında.
Renklerini deniz almış götürmüş,
Küllerini alev alıp savurmuş.

Deniz kenarında denizsiz kalmış yalılar.
Ortaklığı ayrılmış kıt'aların
Anadolu günden güne Rumeli'ye küsmüş

Bugün biz değiliz bakan yalılara;
Yalılar boynu eğik bize bakıyor
Biz değiliz sarkan hatıralara...
Göğüs gererek dalgalara
Yalılar bir hayal için denize sarkıyor
Yalılar bize bakıyor, denize bakıyor.

Ne günlermiş, ne günlermiş
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında
Ne günlermiş, ne günlermiş
Gelip geçmiş!
 
Herkesin Kadını / Özdemir Asaf

bir kızıl saçlı yosma
bak karşıdan geçiyor
dolgun kalçalarını
işveyle kıvırıyor
o öyle bir dilber ki
gönüller fethediyor
bütün çılgın gençleri
peşinden sürüklüyor
bak bir dene istersen
alamazsın tadını
gönlünü verme sakın
o herkesin kadını
 
Kaldım / Özdemir Asaf

seni düşlerime aldım,
uykusuz kaldım.
seni uykularıma aldım,
düşsüz kaldım.
başıma aldım, sensiz;
gönlüme aldım, başsız,
sensiz, yollarda pulsuz,
pullarda mektupsuz kaldım.
sana adlar aradım.
ardında adsız kaldım.



Uykusuzluk / Özdemir Asaf

uykusuzluk ve pencerede bir kedi
gece boyu hiç konuşmadan durdu
yağmurlar yağdı, dindi
pencerede hep kedi
ne geceye girdi, ne uyudu
baktı, baktı, baktı
belli değildi doğmadığı, doğduğu

sanki ona bir zaman
hadi şimdi, yola çıkıp bir duygudan
pencerenin dışında duran
bir geceden indi, odaya girdi
dedi
hadi şimdi sende in uykudan

sevdi mi, sevmedi mi, belli etmedi
sürdürüp suskunluğunu
yeni huysuzluğu besledi
aaaa
kedi bu uykunun içindeydi

ankara yolundaydı bir gece
bir gün marmaris yolundaydı kedi
bütün uyku kapılarının önündeydi
mırmırları, tırmalamalarıyla
bir kadının düşlerindeydi
ve bütün hırçınlığıyla
anılarının önündey
di.
 
Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam
Ben haramı , helali karıştırmam;
Seninle içtiğim şarap helaldir,
Sensiz içtiğim su bile haram
 
Aşk ve Kalb



Bir kalb ki onun sevmesi, aldanması yok.
Tutkunluğu yok, bir güzele yanması yok.
Bin kez yazık olsun sevgisiz bir yüreğe,
Aşksız geçecek günlerin faydası yok

Ömer Hayyam
 
nice güzel insanlar gördüm üzerinde elbise yoktu nice güzel elbiseler gördüm içinde insan yoktu ö.hayyam
 
Bakma mest olursun! Bağlanma köpek olursun! insan ol belki yanımda yer bulursun!
:yes:​
 
Ultra / Özdemir Asaf

Bir kelimeye
Bin anlam yüklediğim zaman
Sana sesleneceğim.



Duvara Astığım / Özdemir Asaf

Ölünceye kadar seni bekleyecekmiş,
Sersem.
Ben seni beklerken ölmem ki..
Beklersem..


Bir Adam / Özdemir Asaf

Korku dağlarının yürekçisi,
Ölüm denizlerinin kürekçisi;
Öyle suskun oturuyor şişesinin başında,
İçtiğinin hem hırsızı, hem bekçisi,

Onu kırmış olmalı yaşamında birisi.
Dinledikce susması, düşündükçe susması..
Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi,
Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.



Yanık / Özdemir Asaf

Ağladığımı gör deye ağlamıyorum;
Ağladığım için ağladığımı görüyorsun.
 
ADINA

Gece denize yanaştım
O, sulardan geliyordu
Duydum, ne iyi dedim...

Baktım,
O, bir gemide geçiyordu
Bağırdım
Gel siz, Gitme'siz.

Döndüm çakıllara sordum
Siz kimdensiniz
Dediler durandan,
Bizi yakın edenden.

Denizi sorguya çektim...
Dedim
Görüyor musun yaşadığımı
Yetinemedim.

Tuttum yakaladım kendimi
Getirdim gözlerinize serdim
Durdum, size soruyorum
Yaşadığımı görüyor musunuz

Yaşadığımı görüyor musunuz?

ÖZDEMİR ASAF



ARAYIŞ

En kısa ceza
Ömür boyu olandır
Kimse bilmediğinden.

Kim bilir
Belki bir yalan'dır..
Kendiliğinden.

Bir korku'dur belki,
saklanandır..
Çirkinliğindeni

Bir soru olsa gerek
Sorulmadığındandır.
Birden.

ÖZDEMİR ASAF


AŞK ŞARKISI

Ellerini ver, öpeceğim,
Binlerce el içindeyim,
Şu beyaz çizgilerden gideceğim.
Ellerini ver, ellerini...
Seni öldüreceğim.

Gözlerinden gireceğim,
İçinde yer edeceğim.
Sana oradan sesleneceğim;
Ellerini ver, ellerini...
Seni öldüreceğim

ÖZDEMİR ASAF
 
BİLSEYDİM EĞER

Bir şiir bir geceye değer,
Bir şiir bir uykuya değer,
Bir şiir bir uyanmaya değer,
Bir şiir bir sigaraya değer,
Bir şiir bir rakıya değer,
Bir şiir bir şarkıya değer,
Bir şiir bir türküye değer,
Bir şiir bir ağrıya değer,
Diye...diye.........

ÖZDEMİR ASAF


BU SEVGİDİR

Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir.
Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir.
Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir.
Yalnız ben biliyorsam bu aşktır.
Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır.

ÖZDEMİR ASAF
 
ÇİZGİ

Kendimi sileceksem,
Bilirim sende varım.
Senin ben yarısıyla seni ben tamamlarım.
Seni sende bütünler,
Sana sende inanır,
Seni sende silerim,
Seni bende yazarım.

ÖZDEMİR ASAF


ÇİZİM

Ben ağacın resmini çizdim
Hiç kimse için
Daha ne yapraklarını yapıştırdım
Nede adını koydum
Yemişlerin
Onu
Bir anlama yakıştırdım

Adınıza büyüyor belleğimde ağaç
Başka ağaçlar doğuruyor
Büyümeyi bölüşüyorlar gölgelerinde
Dal,dal, yaprak yaprak öpüşüyorlar
Çizmez olaydım, bizi soruyorlar
Dönüp bizlere bakıyorum
Dövüşüyorlar

ÖZDEMİR ASAF
 
DEĞİL

Aralarından geçiyorum
Hiç kimse el-ele değil
Herkes kendine dönmüş diyorum.
Birkaçının içine bakıyorum
Hiç kimse kendisiyle barışık değil.

Herkese kendimi anlatıyorum
Kime kendimi anlatsam şaşırıyor
Kendimi kime anlatacağım şaşırıyorum
Hiçkimse ilkin kendine alışık değil

ÖZDEMİR ASAF


DUYGUYA TAŞ

Duyguluysan işin zor,
Yaşamda yeniksindir.
Duyguluya sor,
Ona aşkları da acı verir.

Hep bir karanlığa uyanır, yalnız
Düşleri gerçekleri, gerçekleri düşleridir.
Aldatsanız, aldansanız,
O hep bir karanlığa uyur gibidir.

Hiç ölüsü yoktur,
Herkes, her şey anısındadır.
Geleceği geçmiş'in gözünden okur
Hep bir yangının bacasındadır.

Gülerken bir düğündür, acı son'lu,
Aldatılara uğurlayan gelinlerini.
Bir çocuk bahçesidir, renk renk balonlu,
Savaşlara uğurlayan bebeklerini.

Sinmiş her şarkıya, her uyanı'ya, uykuya,
Ölümün yaşayan kardeşidir.
Hep sezer, sezdikçe duyguluya
Yengiler de hüzün gelir.

ÖZDEMİR ASAF
 
GİDEN

Bir gecedir bütün geceler gibi
Saçlarında,tanıdığın ellerin en ağırı
Gözlerinde maceraların en derini...
Sana anlatırlar geçenle kalandan
Bir gecedir bütün geceler gibi
Karanlıklardan,aydınlıklardan

Ne varsa kendincedir
Pencere camlarında ışıklar parlar
Halıda yatar eşyanın gölgesi
İç içedir artık sokaklar,evler,odalar
Duvarlar bakışları keser,kapılar sesi
Ne varsa kendincedir

Ve senin,üzerinde binbir düşünce,günden
Oynaşır hatıranla,kalbinle,ümitlerinle
Herşey düşünmektedir seninle
Birden,bir rüzgar eser,sana doğru senden
Seninle çoğalmaya başlar kendisiyle bitenler
Hatırlayan ellerinle,unutmayan gözlerinle

Değişir sezilecek kadar yavaştan
Değişir istenen istenmeyen
O koruyan zor yalanlar silinir
Büyür kolay bir doğru,bilinen,söylenmeyen
Uyuyanlar uyanmış,ölüler dirilmiştir
Bir gecedir sana doğru senden

Bir gecedir sana doğru senden...
Geçen yaşadığındır,yaşarken anlamadan
Kalan bir gerçektir belki
Bir iğne gibi kaybolan,bir bardak gibi kırılan
Gelen sanki beklediğindir
Ve giden,en tatlı,en sıcak,en kocaman

ÖZDEMİR ASAF


GÜNBEGÜN

Benim mezarlarımda ölü yok
Hep yaşamış olanlar var.
Anılarımda bir yer
Dinmeksizin acıyor,
Günbegün,
Bundan.

Güldüğümü görenler
Bana bakıyor,
Görüyorum..
Ağlasam geçer,
Biliyorum..
Ağlanmıyor.

ÖZDEMİR ASAF
 
KORKU

Aldanacaksan sevgilerinde, saf sevgilerinde
İnsanların yalancı gurularına..
Kalacaksan parlak sözlerin etkisinde,
Kelimelerinle onlara kapılacaksan,
Yaşama!

Oyun yapıp oynarlar seni
Geceleri aralarında.
Şarkı yapıp söylerler dostlarına,
Roman gibi okurlar boş zamanlarında.

Aldanacaksan gecelerinde, kara gecelerinde
Aydınlık dünyaların sen insanlarına.
Yanılıp içini açacaksan,
Derdini gizlemeden durmayacaksan,
Yaşama!

Saklarlar dinlediklerini
En zayıf zamanında vurular seni.
Uyduramazsan fikirlerine
Başıboş hareketlerini
Defe koyup çalarlar seni.

ÖZDEMİR ASAF
 
MUM

Mum yanıyor, zaman yanıyordu..
Bir tarafındakiler gülüyor,
Bir tarafındakiler ağlıyordu.
Biri vardı aralarında.
Düşünüyor, hayata bakıyordu.

Mum yanıyor, zaman yanıyordu
Erzurumun köylerinde.
Akşamın ve sabahın erken olduğu
Ali Baba dağının eteklerinde
Geniş vakitler yaşanıyordu.

Mum yanıyor, zaman yanıyordu
Hasankale ovasında.
Geceye karşıydı karlı Palandökenler.
Bir adam vardı hayallerin ortasında..
Kar kadar beyazdı ümidler.

Bu adam üç bin on beşde
Yunan medeniyetini okuyordu.
Kaldırıp başını kitaplardan
Kervanlaşmış dağlara bakıyordu...
Bakınca akşam oluyordu.

Hasankale ovasında, Kuruderede
Kilometreler santimleşiyor,
Santimler asırlaşıyordu..
Güneşe ve geceye karşıydı karlı Palandökenler.
O adam hayata bakıyordu.

Bir tarafta ağlayanlar, bir tarafta gülenler..
Bir tarafta bunlar için ölenler..
Mum yanıyor, zaman yanıyordu.
Mumun alevi titriyor,
Umudun alevi titremiyordu.

ÖZDEMİR ASAF
 
NASIL

Havalarda yakalar da tilcikleri ben,
Atarım gene havalara, havalara atarım,
Ve tutarım da onları tam düşerken,
Nasıl atarım, nasıl tutarım anlamam,
Anlamlarına basıp kendimi de atarım,
Seni düşünüyorumsa kendimi tutamam..
Nasıl uçmam, nasıl düşmem anlamam.

ÖZDEMİR ASAF
 
Back
X