- 25 Ekim 2015
- 19.368
- 99.161
- 598
- 41
Kadın eski konularını okumus, bunun ıcın kulture uzmana prof a ihtiyac yok. Okuma yazması olması Kafı.
Bende aynı seyi yazacaktım konunuzu hatırlıyorum, yazılmış diye yazmadım.
Patronuna acılma senle ılgısı yok.
Kadın eski konularını okumus, bunun ıcın kulture uzmana prof a ihtiyac yok. Okuma yazması olması Kafı.
ay burdaki kadınlara bitiyorum ya. resmen prof.uzman.dr olanlar var forum kültürü hakkında
yoo gerek var. mesela buraya haftada bir girersen konuları hatırlama şansın olmuyo.Kadın eski konularını okumus, bunun ıcın kulture uzmana prof a ihtiyac yok. Okuma yazması olması Kafı.
Bende aynı seyi yazacaktım konunuzu hatırlıyorum, yazılmış diye yazmadım.
Patronuna acılma senle ılgısı yok.
Bu da eski uyeyı prof degıl eski uye yapıyoryoo gerek var. mesela buraya haftada bir girersen konuları hatırlama şansın olmuyo.
ama hergün giren üyeler daha tecrübeli oluyo. kullanıcı adından bile artık konuları hatırlıyo
Kadın eski konularını okumus, bunun ıcın kulture uzmana prof a ihtiyac yok. Okuma yazması olması Kafı.
Bende aynı seyi yazacaktım konunuzu hatırlıyorum, yazılmış diye yazmadım.
Patronuna acılma senle ılgısı yok.
:))) işte bu.Ben üyeyi hatırlamıyorum, eski konularına da yorum yapmamışım muhtemelen hiç hatırlamıyorum. Ama iş arkadaşına açılan orta yaş bunalımındaki ablanın konusu hakkında düşündüklerinden yola çıkarak bir yarası olduğunu düşündüm. Bu yara nasıl bulunur, eski konulardan. Profile girip eski konulara bakınca 7-8 tane konu çıkıyor. Başlıklardan zaten hangisinin konuyla ilgili olduğu anlaşılıyor. Açıp maksimum 10-12 cümlelik konuyu okuyup çözüyor insan durumu. Eski üye olmaya ya da ömrünü forumda geçirmeye gerek yok bunun için. Gördüğümüz her üyenin bütün konularını ezbere biliyoruz sanıyor herhalde konu sahibi.
Alintiladigin için çok teşekkürlerO konuda aradaki yaş farkına takılan çok az kişi vardı. Genelde adamın nişanlı olması problem olarak görüldü. Algıda seçicilik yapmışsınız.
Hiç platonik aşk yaşamadım, konunun bu kısmına yorum yapamayacağım. Herkesin arasında değilmişim demek ki.
Yöneticisinden hoslanıyordu benım hatırladığım hediye mevzususu vardı, alma falan demistik.Ben üyeyi hatırlamıyorum, eski konularına da yorum yapmamışım muhtemelen hiç hatırlamıyorum. Ama iş arkadaşına açılan orta yaş bunalımındaki ablanın konusu hakkında düşündüklerinden yola çıkarak bir yarası olduğunu düşündüm. Bu yara nasıl bulunur, eski konulardan. Profile girip eski konulara bakınca 7-8 tane konu çıkıyor. Başlıklardan zaten hangisinin konuyla ilgili olduğu anlaşılıyor. Açıp maksimum 10-12 cümlelik konuyu okuyup çözüyor insan durumu. Eski üye olmaya ya da ömrünü forumda geçirmeye gerek yok bunun için. Gördüğümüz her üyenin bütün konularını ezbere biliyoruz sanıyor herhalde konu sahibi.
ya benim eski konularımla bir sorunum yokki.Yöneticisinden hoslanıyordu benım hatırladığım hediye mevzususu vardı, alma falan demistik.
Aynı ıs yerindeyse hala aynı kısıden hoslanıyor muhtemelen.
Zaten bu cokta önemli degıl, kim ne zaman dogru soyluyor onu sevmiyorlar. Yorum yazarken korkuyorum artık ben, mutlaka bırı cıkıp sabote etme falan diyor sordugum soruya ya da yaptigim yoruma.
İşin özu konu sahıbı, bır erkek senden ya da benden hoslanıyorsa mutlaka acılır. Hele de aynı ısyerınde hergun birbirimizi goruyorsak.
Konu sahıbıcım yıllarca bir kadını sevip acılmayanlar yuzde bir falandır.ya benim eski konularımla bir sorunum yokki.
keşke yine gündeme gelse de herkes yazsa. sonuçta konular yorum yazılmadığı için geri planda kalıyor.
ha konuya dair yorum olarak mutlaka açılır diyorsanız. her insanı aynı kefeye koymuş oluyorsunuz. bana değil ama etrafımda bir bayanı sevip yıllarca açılamayan insanlarda var. herkesin yapısı ve şartları farklı diye düşünüyorum
kalp kırılma mevzusuna gelince gelip kendisi teklif edip bir ay sonra aldatılan kadın dolu etrafım.Konu sahıbıcım yıllarca bir kadını sevip acılmayanlar yuzde bir falandır.
Ona tutunmak yerine, isteyen adam gelir acılır'a tutunsak daha gercekcı olmaz mı?
Hem kalbimizde kırılmaz?
E tabiki de.kalp kırılma mevzusuna gelince gelip kendisi teklif edip bir ay sonra aldatılan kadın dolu etrafım.
bence önemli olan kimin teklif ettiği değil. karşındaki insanın karakterli olması.
kalp kırılma mevzusuna gelince gelip kendisi teklif edip bir ay sonra aldatılan kadın dolu etrafım.
bence önemli olan kimin teklif ettiği değil. karşındaki insanın karakterli olması.
ya evet bu da doğru. zor yolu seçmek oluyor bahsettiğim.E tabiki de.
Ama senin dedıgın mevzuda karaktersız bir adam kırıyor kalbi
Benim dedıgımde biz kendimiz.
Beklenti ıcıne girip neden kendi kalbimizi kıralım kı bos umutlar yuzunden diyorum.
Genel yanı. Sen böyle yap falan demiyorum.
Benim bir sıkıntım vardı ve doktor tedavi uygularken hep ihtimalin yuzde besinden bahsediyordu.
Koskoca yuzde doksan bes dururken ben gidip o yuzde bese tutunuyorum, sonunda uzulen aglayan kendine kızan ben oluyordum.
Hayat senin tabi.
Evet anladım sizi.ya evet bu da doğru. zor yolu seçmek oluyor bahsettiğim.
ama bende şunu savunuyorum. peşimden koşan ama sevmediğim bir insanı değerlendirmektense.
sevdiğim ama benim peşinden koşacağım beğendiğim birini elde etmek daha büyük mutluluk getirir.
ha tabiki sonunda olmayacağını, reddedileceğini göze alarak.
bu noktada riske girip girmemek herkesin kendi bileceği birşeydir.
ben bu konuyu işten bu risk oranının gerçek hayattaki yansımasını öğrenebilmek için açtım. bilmem anlatabildim mi
hayattaki pratiğe bakarsak sizin dediğiniz geçerli oluyor orası da doğru
ancak adama açılarak olabilirBuna cevap vermek çok güç ama.
Adamın ilgisini çeker misiniz denemek ister mi istemez mi nasıl bilebiliriz ki.
evet çok iyi yapmışsınız. ben de zaten illaki erkeğin adım atması şart olduğnu düşünmüyorum.İlla erkekler söyleyecek diye bir kural yok siz adım atın. Ben utangaç bulduğum bir erkeğe hoşlandığımı söylemiştim ve aşırı özgüvenli buldu hoşuna gitti. Sonradan söyledi bunu. Sevgili olduk sonrasında ayrıldık ama olsun pişman değilim
Reddedilin ne olcak en azından artık sevip sevmediğinden emin olup yolunuza devam edersiniz, ha tabi işyerinde çalışmak gibi bir durum varsa daha farklı olur onu bilemem.evet çok iyi yapmışsınız. ben de zaten illaki erkeğin adım atması şart olduğnu düşünmüyorum.
ben de atarım. ancak sorun şu ki o cesareti gösterebilmek. reddedilmeyi göze almak. işte bu noktada işler bende duruyor. sizi tbr ediyorum cesaretinizden ötürü
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?