Pozantı tecavüzcülerine takipsizlik, mağdur çocuklara müebbet

pinkpin

Arkana bakma, oraya doğru gitmiyorsun.
Kayıtlı Üye
6 Mart 2012
4.339
7.742
Toplumsal olaylara karıştıkları ve taş attıkları gerekçesiyle tutuklanan çocukların Pozantı Çocuk Cezaevi’nde 2012 yılında taviz ve tecavüze uğradığının ortaya çıkmasının ardından başlatılan soruşturmada 7 kamu görevlisi hakkında takipsizlik kararı verildiği ortaya çıktı.

Abidin Yağmur/ Cumhuriyet
Yayınlanma tarihi: 24 Şubat 2015 Salı

12.jpg


Pozantı mağduru 4 çocuk ise ‘devlet malına zarar verdiği’ gerekçesiyle müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Pozantı çocuk cezaevinde 2012 yılında, tutuklu ve hükümlü çocukların taciz ve tecavüze uğradığının ortaya çıkması kamuoyunu ayağa kaldırdı. Adalet Bakanlığı ve Pozantı Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı, Pozantı Cezaevi kapatıldı, çocukların bir kısmı Sincan Cezaevi’ne gönderildi. Skandalı ortaya çıkaran İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi ile gazeteciler Zeynep Kuriş ve Ferhat Arslan kısa süre sonra KCK operasyonları kapsamında tutuklandı. Yaşananları anlatan çocuklardan T.T. de kısa süre sonra tutuklandı. Psikolojik baskı gören T.T. cezaevinde defalarca intihara kalkıştı. Mağdur çocukların avukatlarından Tugay Bek, takipsizlik kararının henüz kendilerine ulaşmadığını ifade ederek “Müvekkilim olan çocuğun, polisin baskısına dayanamadığını ve örgüte katılmak için evini terk ettiğini ben de basından öğrendim” dedi.



‘Hükümet olayı örttü’

Devletin işkence, kötü muamele, çocuğa karşı işlenen suçlarda kamu görevlilerini koruduğunu, cezasızlık politikası uyguladığını ifade eden Bek “Bu tür vakaların tekrarının önüne geçmek için sorumluların cezalandırılması gerekir. Pozantı ne yazık ki hükümet tarafından örtülüyor. Zaten Pozantı’da taciz ve tecavüz vakaları duyulduğunda hükümetin yaptığı ilk iş cezaevini kapatmak oldu. Hükümet ilk başta sorumluların üzerine gidiyoruz izlenimi yarattı, ama geldiğimiz noktada olayın kapatıldığını görüyoruz. Yapılması gereken sorumluların cezalandırılması ve çocukların tutuklu yargılanması uygulamasının kaldırılmasıdır” diye konuştu.



Mersin’i terk etiler

İnsan Hakları Derneği Başkanı Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi de, Pozantı Çocuk Cezaevi’ndeki skandalın ardından kamu görevlilerinin cezasız kalmasına rağmen, cezaevinden çıkan çocukların üzerinde polis baskısı kurulmasına dikkat çekti. Tanrıverdi, skandalın ortaya çıkmasını sağlayan çocukların büyük kısmının tahliye edildikten sonra polisten baskı gördüğünü, birçok ailenin Mersin’i terk ettiğini, birçok çocuğun da farklı suçlamalarla yeniden tutuklandığını kaydetti.





http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/220203/Pozanti_da_yeni_ayip.html
 
Pozantı mağduru 4 çocuk ise ‘devlet malına zarar verdiği’ gerekçesiyle müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

suçları gercekten mala zarar vermek.
tecavüz eden kamu personeli olduğu için aman laf olmasın diye üstü kapatılıyor,yeni çıkacak yasa ile neler olacak göreceğiz.
 
Ya şu habere bak kafayı yiyeceğim sinirden.
Tecavüzcü bizzat devlet olunca tecavüze uğrayan çocuk suçlu çıkabiliyor. Böyle bir ülkedeyiz. Allah kahretsin, utanıyorum artık.
 
bu olaya çok yakından şahidim..
yakın arkadaşımın kardeşi bahsi geçen durumu yaşadı pozantı cezaevinde.. ne çektiğini bilirim..

diyecek söz bulamıyorum.. akıl karı değil..
 
  • Şakran Cezaevi skandalı büyüyor

    Şakran Cezaevi’ndeki çocuklara yönelik cinsel istismar ve işkence iddiaları konusunda iktidarın gerçekleri kamuoyundan gizlediği ortaya çıktı.
    %C5%9Fakran-670.jpg

    Ali Ekber ERTÜRK / ANKARA

    CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, iddialarla ilgili olarak 17 Ocak 2014’te, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a soru önergesi yöneltti. Tanrıkulu önergesinde, “Şakran Cezaevi” diye bilinen İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuklara kötü muamele yapıldığı, işkence uygulandığı,reçetesiz olarak ruhsal sorunlu hastalarının kullandığı ağır ilaçların verildiği, cinsel istismarda bulunulduğu, çocukların görevliler tarafından hortumlarla dövülüp “mavi oda” tabir edilen hücrelere kapatıldığı iddialarını sordu.

    Önergeye yanıtı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yanıtladı. Bozdağ, 22 Eylül 2014 tarihli yanıtında iddiaların aksine cezaevini adeta güllük gülistanlık gösterdi. Bozdağ’ın, CHP’li Tanrıkulu’nun Şakran’la ilgili önergesine verdiği yanıt şöyle:

    İLAÇ VERİLMİYOR

    İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na haftanın 3 günü aile hekimi görevlendirilmiştir. Çocuklara doktor önerisi ve reçete dışında şizofreni, manik defresif ve majör depresyon ilaçları kesinlikle verilmemiştir. Kurum’da barındırılmakta olan çocuklara 60 güne varan hücre cezasının verildiği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır.

    DAYAK YOK

    Kurum yöneticilerinin çocukları dövdükleri ve diğer çocukları da dövmeye zorladıkları iddialarının tamamen asılsızdır. Kurumun tüm alanlarının 288 kamera ile 24 saat sürekli olarak izlenmekte olduğu, dolayısıyla kurumda kalan tüm çocukların barındırıldıkları yerlerde sürekli nöbetçi memurlar ve kameralar vasıtasıyla takip yapılmaktadır.

    KAMERA VAR

    Kamera kayıtlarının silinmesi iddiası doğru değildir. Kameralar kesintisiz olarak hizmet vermektedir. Kurum’da süngerli oda bulunduğu iddiası da asılsızdır. Bu odalarda hükümlü ve tutukluların 3 gün boyunca kaldıkları ve dövüldükleri iddiaları gerçek değildir. Bu odalar, tutuklu ve hükümlülerin kendilerine zarar vermemeleri için tedbir amacıyla kullanılmaktadır.
 
Şakran Cezaevi'ndeki Tecavüz ve Taciz Skandalı İddiasında Yeni Perde
25 Şubat 2015 Çarşamba 16:26
Şakran Cezaevi olarak bilinen İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda çocuk mahkumların birbirine tecavüz ettiği iddiası "farkındalık" yaratmak için yazılmış!


Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Şakran Cezaevi olarak bilinen İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda çocuk mahkumların birbirine tecavüz ettiği iddiasının da yer aldığı "kurum içi yazışma" ile ilgiliMilliyet'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"FARKINDALIK" YARATMAK İÇİNMİŞ!

Milliyet.com.tr'ye konuşan Ceza ve Tevfik Evleri Genel Müdürü, yazının psiko-sosyal servise yönelik olduğunu ve "farkındalık" yaratmak için yazıldığını söyleyen Yıldırım, yazışmanın içeriğindeki iddiaların bir kısmının kurumda yaşanmadığını, yaşanan "münferit" olaylarla ilgili de gereğinin yapıldığını söyledi. Yıldırım, yazışmanın basına yansımasından sonra "gözden kaçan bir husus olup olmadığını" anlamak için iki kontrolör görevlendirdiğini de açıkladı.

sakran-cezaevi-ndeki-tecavuz-ve-taciz-skandali-7007631_9549_m.jpg


İÇ YAZIŞMA

Genel Müdür Yıldırım, kurum içi yazışmanın kendisine daha önce sunulup sunulmadığına ilişkin soru üzerine "Genel anlamda iç yazışmaların genel müdürlüğe iletilmesi zorunluluğu yok. Bu yazı da genel mahiyeti itibariyle psiko-sosyal servise farkındalık yaratmak maksadıyla yazılmış bir yazıdır" karşılığını verdi. Yıldırım, yazışmanın içeriğindeki iddiaların doğru olup olmadığına ilişkin olarak da "Yazışmanın iki bölümü var. Birinci bölümde bir takım olaylar yazılmış. Bunlar farkındalık yaratmaya yönelik olaylar. İkinci bölümde ise psiko-sosyal servisten çocuklara daha fazla ilgi göstermeleri istenilmiş." dedi.

MÜDÜR DİKKAT ÇEKMEK İSTEMİŞ

Genel Müdür YIldırım, "Peki ama bu olaylar ceza infaz kurumunda meydana gelmiş olaylar mı?" sorusuna da, "Bu olayların çok önemli bir kısmı ceza infaz kurumunda meydana gelmemiş. Çok münferit olarak meydana gelen olaylarla ilgili olarak da gerek adli, gerek idari gereği yapılmış. Bunlar müdürün duyuma dayalı olarak dikkat çekmek için yazdığı şeyler" karşılığını verdi.

İKİ KONTRÖLER GÖREVLENDİRİLDİ

Yıldırım, konuyla ilgili iki kontrolör görevlendirildiğini de belirterek "Bütün bu tartışmalar çerçevesinde gözden kaçan husus var ise bilinmesi gereken husus varsa bunların anlaşılması için iki kontrolör görevlendirdim. Onlar da bugün çalışmalarına başladı" dedi.

Yıldırım, Şakran cezaevi'ni sugün öğleden sonra basın temsilcileri ile birlikte gezeceklerini de belirterek "Orada arkadaşlarımızla sohbet edeceğiz. Bu soruları yanıtlayacağız" dedi.

GAZETECİLERE CEZAEVİNİ GEZDİRECEKLER

Yıldırım, Şakran Cezaevi'ni sugün öğleden sonra basın temsilcileri ile birlikte gezeceklerini de belirterek "Orada arkadaşlarımızla sohbet edeceğiz. Bu soruları yanıtlayacağız" dedi.

CHP'Lİ VEKİL DE YALANLADI: İDDİALAR TAMAMEN ASILSIZ

cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir,İzmir Şakran Cezaevindeki cinsel istismar iddialarına yönelik, "İddialar asılsız ve tamamen kurgudan ibaret" dedi.

sakran-cezaevi-ndeki-tecavuz-ve-taciz-skandali-7007631_7102_m.jpg


İzmir'in Aliağa ilçesindeki Şakran Cezaevi olarak bilinen İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki çocuk mahkumların birbirlerine yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddiası üzerine, CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi ve CHPMuğla Milletvekili Nurettin Demir, İzmir'e gitti. Cezaevi Müdürü Halis Orhan ile yaklaşık 1.5 saat görüşme gerçekleştiren Demir, görüşme sonunda ise Aliağa Ceza İnfaz Kurumu'nun önünde bir basın açıklaması yaptı.

"10 AYRI ÇOCUKLA KONUŞTUK"

Nurettin Demir, yaptığı açıklamada, iddiaların asılsız ve tamamen kurgudan ibaret olduğunu belirtti. Demir, "Aliağa CHP İlçe Başkanı Özcan Durmaz ile cezaevini gezdik. Çocuk ve Gençlik ıslah evini gedik 36 koğuştan 22'si dolu ve 10'ar çocuk kalıyor. Burada çeşitli suçlardan 10 ayrı çocukla konuştuk. Çocuklar bize ulusal basında yer alan haberlerden dolayı çok üzgün olduklarını ve iddiaların aileler tarafından gerçek olduğuna inanabilecekleri bakımından endişelendiklerini söylediler. Burada çalışanlarla da görüştük. Onlar da bize örnek bir cezaevi oluşturmak için gayret sarf ettiklerini ancak bu iddialardan dolayı üzüldüklerini ifade ettiler" dedi.

"MÜDÜR BANA SENARYO YARATILDIĞINI SÖYLEDİ"

Gazetecilerden gelen 'belgenin gerçek olup olmadığı' sorusuna da yanıt veren CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cezaevi Müdürü Halis Orhan bana, kendisi tarafından imzalan belgede yer alan iddiaların, böyle bir olay yaşanması durumunda psikologlar tarafından neler yapılacağını görmek için yazdığını ve tamamen mizanseni yaratıldığını söyledi. Bu tür olayları meclis gündeminde dile getirmeye devam edeceğiz. Bu ve bunun benzeri durumların peşini bırakmayacağız."

ŞAKRAN CEZAEVİ İLE İLGİLİ İDDİALAR NEYDİ?

İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hamit Karslıoğlu'nun imzasını taşıyan kurum içi yazışmada, cezaevinde çocuk mahkûmların birbirlerine işkence yaptıkları belirtiliyordu. 2 Aralık 2014 tarihli "Görev Taksim" başlığını taşıyan ve Psiko Sosyal Birime gönderildiği anlaşılan evrakta "Ya kurum kayıtlarında ya da yaşananlardan sonra diğer çocuk tutuklu ve hükümlülerce anlatılan" olaylar şöyle sıralanıyordu:

* Çocuklardan ikisinin; hemen akşam yemeğinden sonra metal çay kaşığını yutup yutmayacakları konusunda iddiaya girip çay kaşığını birkaç kez bükerek dörde böldükleri ve sonra ekmek arasına ikişer parça koyarak yuttukları.

* İdrarlarını Cola vb. içeceklerle karıştırıp zayıf çocuklara içirdikleri.

* Hastaneye gitme adına cam ve fayans parçalarıyla vücutlarını kestikleri.

* Zayıf çocukların cinsel istismara uğradıkları.

* Cinsel eğilimleri yüzünden kurumda olan çocukların bu arayışlarını ceza infaz kurumunda da sürdürdükleri, diğer zayıf çocuklara tecavüz ettikleri, hatta bunu grup olarak yaşadıkları.

* Anüslerinden vücutlarına ne kadar uzunlukta hortumu alacakları yönünde kendi aralarında iddiaya girip denedikleri.

sakran-cezaevi-ndeki-tecavuz-ve-taciz-skandali-7007631_x_5721_o.jpg

 
Hic sasirmadim.
Erdoganin yaptigi her hukuksuzlugu alkislayanlar da dusunsun bunu bence.
Cunku oyle bir duruma geliyoruz ki artik kimsenin can, mal, ve irz guvenligi kalmiyacak.
Ama hic kimsenin.
 
X