O kitaplardaki ana fikri anlayanlar için faydalı şeyler var. Diyorlar ki: başımıza pek çok olumsuzluk gelebilir. Fakat hayatın içinde olumlu şeyler de vardır. Olumsuzlara karşı karalar bağlayacağınıza olumlu günlerin geleceğine odaklanın. Mesela her şeyin kötü gittiği bir dönemde mutlaka iyi şeyler de olur. O iyilerin geleceğine inancınızı kaybetmeyin.
İşin özü şu: hayat pek çok kaos ortasındaki hayatta kalma mücadelesidir. Her şeyin olumlu olacağını beklemek yerine, başınıza gelen kötü şeylerin bir şekilde içinden çıkacağınıza, herkesin aynı sorunları yaşadığına, ama mutlaka bunların da geçmişte kalacağına inanın.
Kendimden örnek verecek olursam, şu an yeni evliyim fakat düğünüm birkaç hafta sonra. Ve istanbulda yalnız yaşıyordum. Aklınıza gelebilecek her türlü aksiliği yaşadım evle işle okulla ilişkilerle vs ilgili.. ama sonra çok değerli eşimle tanıştım. Her şey kolaylaşacak diye düşündüm. Fakat aile, para, iş gibi konularda bir senedir başımıza gelmeyen kalmadı. Ama bakıyorum da en az 20 tane büyük sorun geçmiş. Ne bok yiyeceğim dediğim sorunlar..
Şu an da evimin her yeri koli dolu. Taşınma evresindeyim. Taşınacağım ev de şu an ayakta, darmadağınık. Yaşadığım stresi düşünün.. inanın psikolojim de kötü. Çünkü evlilik süreci çoook zor. Ama bu eve ilk taşınırken yaşadığım tonla soruna bakıyorum, geride kaldılar.. 4 sene öncesinde kaldılar ve çok güzel günlerim oldu. Şimdi de önümdeki bu dönemi atlatınca en azından bir sonraki soruna kadar çok mutlu zamanlar geçireceğim biliyorum. Ve taşınma, yalnız yaşama, evlenme gibi önemli konularda yaşadığım sıkıntılarda biiir sürü tecrübem olmuş olacak. Bir gün evimin huzurlu balkonunda benzer süreci yaşayan arkadaşıma bu süreci atlatmış biri olarak keyifle tavsiye vereceğim..
İşte bu düşüncede kalın. Başınıza gelmiş ve geçmiş şeyleri düşünün. Yüzlerce sorunu hallettiniz. Yüzlercesini de halledecek güce sahip oldunuz. Pozitif olun demiyorum. Ama istisnasız her sorunun ve olumsuzluğun bir gün bayatladığına inanın. Misal 5 sene önce yaşadığınız ve asla geçmeyecek dediğiniz sorunlarınızı düşünün. Geçtiler değil mi? Bu hayat ölüm acısını bile insana bir ayda unutturan bir hayat. Her zorluğa nasılsa geçecek ve bana neler öğretecek diye bakarsanız o zaman güçlenme sürecinizle gurur duyarsınız. Mesela lavabo patladığında insan on dakika öncesine dönmek ister. Sevgiliyle ayrıldığında bir saat öncesine. Ama bilmez ki tarihte her şey olması gerektiği gibi olmuştur. Ve bu bize lavabo patlamasını atlatmış birinin tüm tecrübelerini sağlar. Hayatımıza daha iyi biri girdiğinde de aslında ayrılmamızın ne kadar iyi olduğunu gösterir. Sevgi böcüğü olun demiyorum, meydan okuyun diyorum. Çünkü dünyada hiçbir şey yoktur ki kalıcı olsun, asla geçmesin. Şartlar her zaman değişir.
Ben şu an “hadi ulan sorunlar, gelin bakalım nereye kadar geleceksiniz” modundayım. Biliyorum ki şimdiki sorunlarım üç haftaya, bir ay sonraki sorunlarım iki aya, bir sene sonraki sorunlarım da bir buçuk seneye kadar tamamen bitecek.
BU GÜNLER DE GEÇER.