Bi mesleğim var dışardan da üniversite okuyorum. Büyük bi firmadan haftaya görüşmeye çağrımdım inşallah olacak.ama bi korkumda eşimin takip edip işime taş koyması
Bak sana şu kadarını söyleyeyim;
İlk eşimden boşanma aşamasındayken çalışmaya başladım.
Sen çalışırsan bacaklarına sıkarım dedi.
Kapımda araba bekliyordu, nereye gitsem takip ediliyordum. Üstelik çalışmaya başladığımda bebeğim henüz 7 aylıktı ve bir akraba evinde yere yorgan sererek yatıyordum.
Çalışmaya başladığımda bir akşam kaldığım evi bastı, gözümü morarttı,
dedim benim Allah a bir can borcum var başka da bir şeyim yok.
Beline silah koymuş gelmiş çektim aldım vursana dedim vuramadı.
Vurabilirdi de.
Kader.
Eğer sen başını dik tutmazsan o kaderini başkaları yönetir.
Sonra çocuğu bahane etmeye başladı.
Hiç ilgilenmediği çocuğu.
Bir haftasonu verdim. Değil üç gün, üç saat sonra geri getirdiler.
Kayınvalidem, kaynım, eltim bir olmuş baş edememişler.
Beni tekrar tekrar geri almaya çalıştılar.
Başaramadılar.
Ki mevcut kaldığım yerde de çok baskı görüyordum.
Dedim ki değil bir çocuk, dokuz çocukla mağarada kalsam da,
Ben sana dönmem.
Sonra olaylar olaylar..
Kendime dedim ki.... Ama geçecek...
Ne olursa oldu.
... Ama geçecek...
Geçti biliyor musun.
Ben seneler öncesinden bahsediyorum.
O zamanın şartlarıyla şimdi bir değil.
Ölebilirdim de.
Evladımı alabilirdiler de..
Bunların hiç biri olmadı.
Kader..
Nasipten öte köy yok kardeşim.
Ben annesiz babasız ayağa kalkabildim.
Kolay olduğunu söyleyemem
Evladım 21 yaşında.
İkinci evliliğimi de yaptım.
İnsan gibi yaşayıp gidiyorum.
Duygusallığını, endişelerini anlayabiliyorum.
Ama en azından rol yapabilirsin.
Çocukların için.
Bazen yüreğimize, ızdıraplarımıza taş bağlamamız gerekiyor.
Hepimizin hataları var.
Beşer i şaşar demişler.
Ayrıca bir de sen o çocukları babanın evinden getirmedin.
Kafanı kullan biraz. Az derin nefes al. Şimdiye kadar olan oldu.
Eğer bu gece başının üstünde bir dam varsa bunu değerlendir.
Öyle kolay değil iki çocukla bir yere sığmak.
Cami avlusunda, bir otobüs durağında da sabahlayabilirdin.
Mühim olan her şeyi göze alabilmek.
Bırak konuşanları. Herkes her zaman konuşur.
Asıl sen bunu başarabilecek misin.
Kendine bunu sor.
Ve şunu da unutma, hangi uçurumun hangi kıyısında olursak olalım, yaşadığımız müddetçe hiç bir şey için geç değildir.
Yolculuğun umarım mutlu sonla biter.
Sen bunu hak ediyorsun.