Revizyon oldum(resimli)

Öncelikle bir hasta burun içinin basit şekilde nelerden oluştuğunu bilmelidir. Bir Amerikalı, İngiliz ameliyat oluyorsa bu bilgiler doktorlar tarafından verilir. Burun neden oluşur. Burun kemikleri, burun yan kemikleri, burun yan kemiklerinin bağlandığı gözümüzden üst çenemize kadar olan maksilla kemiği, orta kısımda lateral kıkırdaklar, uç kısmında ise burun kanatları ve bu kanatları ayakta tutan alar kıkırdaklar. Bir de burnun her iki deliğini birbirinden ayıran kolumela bölümü vardır. Bu bilgiler tıp bilgileri değildir. Hastaya söylenmesi gereken burun anotomisidir. Zira burada bu saydıklarımın tamamına estetik operasyonda müdahale olmaktadır. Kemik üzerinde kemik zarı, yağ ve deriden oluşan cilt vardır...

Bir kız burun ucunu kaldırmak istediği zaman kolumeladan yani bıyık bölgesi ile burunun kolumelasının buluştuğu yerden hafifçe yukarı ittirir. Bunu yaptığı zaman bu kalkıklık hoşuna gider. Ama ameliyat olduğunda farklı bir şey çıkar ve mutsuz olur. Neden?

Çünkü burnu hastanın ameliyat olmadan önce yaptığı şekilde kolumeladan kaldırılmamıştır. Türkiye'de burun kaldırma; burun ucu kıkırdaklarının arka kısmının ve yanakla birleştiği kesimlerinin kesilmesi ve burun ucunun geriye çekilmesi olarak tanımlanmaktadır. Halbuki bu işleme burun kaldırma değil "burun dönderme" adı verilir. Burun ucu kıkırdakları (alar kıkırdaklar) ne kadar çok kesilirse burun ucu o kadar çok geriye döner. Bu dönüş yavaş yavaş yukarıya çıkar en sonunda burun ucu tavana bakar pozisyona gelir. Bir burun anatomisi resmine bakarsanız söylediğim şeyi hayal edebilirsiniz. Çünkü bu kıkırdakların yanaklarla birleştiği yer kesildikçe burun kanatları kıkırdaksız kalır. Dolayısıyla burun kanatları için burun döndürülür. De bunun adı burun kaldırma değil, burun döndermedir. Bunu artık biliniz... Siz aynaya bakıp burnunuzu kolemeladan kaldırırken döndürmüden kaldırıyorsunuz. Bu tüm estetik ameliyatlarda hastanın karşılaştığı ilk sürpriz oluyor.

Bir de burun açısı var. Makale yazmaya geldi mi 90-95 derece deniliyor fakat bugün instagramdaki ameliyat sonrası resimlere bakın burunların derecesi 120-130 dereceye kadar bile çıkıyor. Neden?

Çünkü, burun döndürüldükten sonra kolumela hattı ileride ve tuhaf bir görüntü oluşturuyor. Burun ucu artık ileriye değil de tavana baktığı ve geri çekildiği için kolumela ile uç arasında bir genişleme meydana geliyor. Burun uç bölgesi kolumeladan itibaren geriye doğru yuvarlaklaşıyor. Yani o şekilde bıraksalar uç sanki hiç yokmuş gibi bir görüntü oluşacak. Bundan dolayı kolumelayı olabildiğince burnunuzun içine gömüyorlarki kaybolan ucu algısal olarak oluşturmaya çalışıyorlar. Uç ne kadar döndürülürse kolumela o kadar içeriye sokulur. Böylece kolumelasız bir burun ortaya çıkar. Halbuki normal bir insan burnunda bu hat birkaç milim de olsa dışarıda olması gerekir.

Hem burun döndürülüyor, hem de kolumela içeriye sokulduğunda otomatik kısa bir burun ortaya çıkıyor. Burun ucu kolumelasız olduğu için yandan görünüşü artık Afganistan'da burun ucu kesilen kızlar gibi bir kesik bir görüntüye sebep oluyor. Önden ise geriye çivilenmiş yapışmış uçsuz bir burun.

Burun ucu düşmesi dedikleri ise kolumelanın sahte yerinde kalamayıp aşağıya gitmesi. Bu da garip bir görüntüye sebep oluyor. Çünkü burun ucu döndürülüp tavana baktığı ve kısalttığı için böyle oluyor. Dikkat et! Buna burun ucu düşmesi deniliyor da aslında burnun ucu düşmüyor, kolumela düşüyor. O halde;

1-Burun kaldırmayı
2-Burun döndürmeyi
3-Burun açısını
4-Kolumela yerini

Birbirinden ayırınız. Bunların hepsini hastalara burun kaldırma olarak yutturuyorlar. Halbuki yapmadıkları tek şey burun kaldırma... Hafif kalkık olsun diyene daha döndürülmüş burun yapıyorlar. Hasta kalkık bir burun beklerken kısa uçsuz bir burun ile karşılaşıyor.

Burun ucu revizyonunda birçok alternatif greft (kıkırdak) vardır. Burun ucu için en uygun olan kulak kıkardağıdır. Çünkü esnektir ve dayanaklılık olarak diğer burun dışı kıkırdakların hepsinden daha sağlamdır. Kaburga kıkırdağından daha dayanaklıdır. Eğer burun dışı kıkırdak lazım olursa burun ucu için ilk tercih edilen kulak kıkırdağı olmalıdır.

Doktorlar bir şey anlatmıyorlar. Çünkü cahil görüyorlar veya zaman kaybetmek istemiyorlar. Halbuki doktorlara ameliyat ücretini ödeyen, bunun için emek sarfeden ve çalışan, birikim yapan insana bu haksızlıktır.

Daha çok burnunuzu yormayınız. Burun kemiği pürüzsüz ve camsı bir yapıdadır. Bu bile mükemmel bir yaratılış. Sizin karşıdan çektiğiniz sokaktaki fotoğrafa iyi bakın. Burun cildinizin ipeksi ve canlı olmasının sebebi sadece cilt sağlığınız değil, altındaki yapının da iyi olmasından kaynaklanıyor. Burun açıldıkça yağ bölgesi bozuluyor. Kıkırdaklar su kaybedip esnekliğini yitiriyor. Cilt inceliyor. Sonradan aşılanan kıkırdaklar pürüzlü, pürüzsüz olsun diye konulan fasya su toplayıp uzun süre şişiyor. İndiğinde altı yine sorunlu. Şiştiğinde lastiğimsi bir hissiyat veriyor. Lütfen şekil vermek için burun sırtınıza dokundurmayın. Hatta burun ucunuza bile nazlanarak bir operasyon arayın.

(Bu bilgileri genel olarak yabancı sitelerdeki arkadaşlıklarından, doktorlardan yakınım öğrenmiştir. Orada doktorlar anlatıyorlar. Dünyanın her yerinde bazı doktorlar tecrübe kazanırken birilerinin burnunu mahvediyor, birileri de tecrübe kazanmış olanlara ameliyat oluyor. Aslında bir müddet top oynuyorlar gibi hissediyorsunuz. Salih abi, Salih abi ben ameliyat yaptım sıra sende der gibi bir mantık işliyor. Böyle bir döngü var. Fakat her ameliyat hastanın kendinizin veya yakınının en az üç-dört yıl köle gibi çalışarak biriktirdiği emeği oluyor.)
 
Resimdeki alar kıkırdak yazan yerin tabanı ne kadar kesilirse orayı doldurmak için burun ucunu o kadar döndürmek gerekir. Fakat ilgili kesilen alar kıkırdak bölgesi ince dolayısıyla bu kıkırdaklar enlemesine de kesilir. Böylece burun ucu hem döner hem de kısalır. Bunun adı burun kaldırma değildir. Burun döndürmedir. Burun döndürme sonrası ne doğru düzgün çalışan bir burun ucu ne de eskisi gibi bir burun kanadı formu bulmazsınız. Dünyada burun döndürmeyi burun kaldırma olarak bilen bi biz Türkleriz, bir de İranlılardır. Aldatıldığımızı düşünüyorum. Bu tür operasyonlarda en şanslı olanlar burunları acayip şekilde büyük olanlar. Zira yeterince döndüremiyorlar. Zorlayınca da çok acayip, değişik bir burun ortaya çıkıyor. Onlar da riskli. Velhasıl bu tecrübeleri aktarmak istedim. Aslında estetik ameliyatlarda bir de burun kemeri tamamen alınıp çöken burun anatomilerini artık maymun burunu anatomisi olarak görüyorum. Biz insanız. İnsana güzel burun yapılmak isteniyorsa taklit edilmesi gereken doğa materyali yine güzel yaratılmış bir insan burnu olmalıdır. Hatamız affola ama artık bir tepki oluşması gerekiyor. Öyle bir atmosfer oluştu ki gençler doktorların kölesi gibi oldular. Gençler yıllarca çalışıyorlar. 20 dakika görüşme ve 2 saat ameliyat ile elde ettikleri alın terlerini efendileri olan doktorlara veriyorlar ve bu döngü bitmiyor. Bir ülkenin bütün estetik cerrahları aylar sonrasına kadar tıka basa dolu olamaz. Kıyamet alameti gibi acayip bir ortam oluşturuldu. Adeta Allah'la savaş yapılıyor. Rabbime sığınıyorum. Burayı okuyan ve hiç ameliyat olmamış olanlara şu tavsiyeyi veriyorum: Doktorların dediklerine göre burun ameliyatlarında eski anlayış kalkmış. Eskiden kayık gibi ucu kalkık burun yaparlarken (bugün daha kötü), bugün daha düz sırtı ve doğal burunlar yapılıyormuş (alakası yok)... Emin olunuz ki; yarın kemerli burunların övüleceği zaman gelecek. Mevlana mesnevide eğer burnun dermanı yok diye aslında bugün ameliyat edilen o kemeri alınmış güzel zannedilen burunlara acıyor. Yarın kemerli burunlar trend olduğunda kemerli burnunuzu çok ararsınız. Şimdi keyifle "kim demiş kemerli burun çirkin diye, asıl güzel burun bu deyip" keyifle hayatınızı sürdürün. Gerçekten de böyle. Sadece trend olacağı zamanı bekliyor. Bugün burun ameliyatını beğenenler bile gün gelecek kemer yapan doktor arayacaklar. Bir gün bu revizyon hastaları patlayacak. Çünkü bu insanların emeğini doktorlar sömürüyor. Adeta top gibi paslaşıyorlar. Son üç yılın birikimi A doktoruna, sonraki 3 yılın birikimi B doktoruna, sonraki 3 yılın birikimi C doktoruna... Bu zulümdür, sömürüdür. Niye yapılan burunlar beğenilmiyor. Çünkü yaratılışa aykırı ve genlerin seveceği tarzın dışına çıkılıyor. Geriye çakma şu burun ucunu, kırma şu tabanları... Yok, illa her yerine müdahale edip kendilerini geliştirecekler. Ben bu sektörün anlayışından uzağım ve Rabbime sığınıyorum. Umarım gençler kendilerine gelirler. Köle olmayın, Agah olun. Uyanın.
 

Eklentiler

  • 68593BC4-A511-4308-9808-27399CB3E3FB.webp
    68593BC4-A511-4308-9808-27399CB3E3FB.webp
    17,7 KB · Görüntüleme: 206
Öncelikle bir hasta burun içinin basit şekilde nelerden oluştuğunu bilmelidir. Bir Amerikalı, İngiliz ameliyat oluyorsa bu bilgiler doktorlar tarafından verilir. Burun neden oluşur. Burun kemikleri, burun yan kemikleri, burun yan kemiklerinin bağlandığı gözümüzden üst çenemize kadar olan maksilla kemiği, orta kısımda lateral kıkırdaklar, uç kısmında ise burun kanatları ve bu kanatları ayakta tutan alar kıkırdaklar. Bir de burnun her iki deliğini birbirinden ayıran kolumela bölümü vardır. Bu bilgiler tıp bilgileri değildir. Hastaya söylenmesi gereken burun anotomisidir. Zira burada bu saydıklarımın tamamına estetik operasyonda müdahale olmaktadır. Kemik üzerinde kemik zarı, yağ ve deriden oluşan cilt vardır...

Bir kız burun ucunu kaldırmak istediği zaman kolumeladan yani bıyık bölgesi ile burunun kolumelasının buluştuğu yerden hafifçe yukarı ittirir. Bunu yaptığı zaman bu kalkıklık hoşuna gider. Ama ameliyat olduğunda farklı bir şey çıkar ve mutsuz olur. Neden?

Çünkü burnu hastanın ameliyat olmadan önce yaptığı şekilde kolumeladan kaldırılmamıştır. Türkiye'de burun kaldırma; burun ucu kıkırdaklarının arka kısmının ve yanakla birleştiği kesimlerinin kesilmesi ve burun ucunun geriye çekilmesi olarak tanımlanmaktadır. Halbuki bu işleme burun kaldırma değil "burun dönderme" adı verilir. Burun ucu kıkırdakları (alar kıkırdaklar) ne kadar çok kesilirse burun ucu o kadar çok geriye döner. Bu dönüş yavaş yavaş yukarıya çıkar en sonunda burun ucu tavana bakar pozisyona gelir. Bir burun anatomisi resmine bakarsanız söylediğim şeyi hayal edebilirsiniz. Çünkü bu kıkırdakların yanaklarla birleştiği yer kesildikçe burun kanatları kıkırdaksız kalır. Dolayısıyla burun kanatları için burun döndürülür. De bunun adı burun kaldırma değil, burun döndermedir. Bunu artık biliniz... Siz aynaya bakıp burnunuzu kolemeladan kaldırırken döndürmüden kaldırıyorsunuz. Bu tüm estetik ameliyatlarda hastanın karşılaştığı ilk sürpriz oluyor.

Bir de burun açısı var. Makale yazmaya geldi mi 90-95 derece deniliyor fakat bugün instagramdaki ameliyat sonrası resimlere bakın burunların derecesi 120-130 dereceye kadar bile çıkıyor. Neden?

Çünkü, burun döndürüldükten sonra kolumela hattı ileride ve tuhaf bir görüntü oluşturuyor. Burun ucu artık ileriye değil de tavana baktığı ve geri çekildiği için kolumela ile uç arasında bir genişleme meydana geliyor. Burun uç bölgesi kolumeladan itibaren geriye doğru yuvarlaklaşıyor. Yani o şekilde bıraksalar uç sanki hiç yokmuş gibi bir görüntü oluşacak. Bundan dolayı kolumelayı olabildiğince burnunuzun içine gömüyorlarki kaybolan ucu algısal olarak oluşturmaya çalışıyorlar. Uç ne kadar döndürülürse kolumela o kadar içeriye sokulur. Böylece kolumelasız bir burun ortaya çıkar. Halbuki normal bir insan burnunda bu hat birkaç milim de olsa dışarıda olması gerekir.

Hem burun döndürülüyor, hem de kolumela içeriye sokulduğunda otomatik kısa bir burun ortaya çıkıyor. Burun ucu kolumelasız olduğu için yandan görünüşü artık Afganistan'da burun ucu kesilen kızlar gibi bir kesik bir görüntüye sebep oluyor. Önden ise geriye çivilenmiş yapışmış uçsuz bir burun.

Burun ucu düşmesi dedikleri ise kolumelanın sahte yerinde kalamayıp aşağıya gitmesi. Bu da garip bir görüntüye sebep oluyor. Çünkü burun ucu döndürülüp tavana baktığı ve kısalttığı için böyle oluyor. Dikkat et! Buna burun ucu düşmesi deniliyor da aslında burnun ucu düşmüyor, kolumela düşüyor. O halde;

1-Burun kaldırmayı
2-Burun döndürmeyi
3-Burun açısını
4-Kolumela yerini

Birbirinden ayırınız. Bunların hepsini hastalara burun kaldırma olarak yutturuyorlar. Halbuki yapmadıkları tek şey burun kaldırma... Hafif kalkık olsun diyene daha döndürülmüş burun yapıyorlar. Hasta kalkık bir burun beklerken kısa uçsuz bir burun ile karşılaşıyor.

Burun ucu revizyonunda birçok alternatif greft (kıkırdak) vardır. Burun ucu için en uygun olan kulak kıkardağıdır. Çünkü esnektir ve dayanaklılık olarak diğer burun dışı kıkırdakların hepsinden daha sağlamdır. Kaburga kıkırdağından daha dayanaklıdır. Eğer burun dışı kıkırdak lazım olursa burun ucu için ilk tercih edilen kulak kıkırdağı olmalıdır.

Doktorlar bir şey anlatmıyorlar. Çünkü cahil görüyorlar veya zaman kaybetmek istemiyorlar. Halbuki doktorlara ameliyat ücretini ödeyen, bunun için emek sarfeden ve çalışan, birikim yapan insana bu haksızlıktır.

Daha çok burnunuzu yormayınız. Burun kemiği pürüzsüz ve camsı bir yapıdadır. Bu bile mükemmel bir yaratılış. Sizin karşıdan çektiğiniz sokaktaki fotoğrafa iyi bakın. Burun cildinizin ipeksi ve canlı olmasının sebebi sadece cilt sağlığınız değil, altındaki yapının da iyi olmasından kaynaklanıyor. Burun açıldıkça yağ bölgesi bozuluyor. Kıkırdaklar su kaybedip esnekliğini yitiriyor. Cilt inceliyor. Sonradan aşılanan kıkırdaklar pürüzlü, pürüzsüz olsun diye konulan fasya su toplayıp uzun süre şişiyor. İndiğinde altı yine sorunlu. Şiştiğinde lastiğimsi bir hissiyat veriyor. Lütfen şekil vermek için burun sırtınıza dokundurmayın. Hatta burun ucunuza bile nazlanarak bir operasyon arayın.

(Bu bilgileri genel olarak yabancı sitelerdeki arkadaşlıklarından, doktorlardan yakınım öğrenmiştir. Orada doktorlar anlatıyorlar. Dünyanın her yerinde bazı doktorlar tecrübe kazanırken birilerinin burnunu mahvediyor, birileri de tecrübe kazanmış olanlara ameliyat oluyor. Aslında bir müddet top oynuyorlar gibi hissediyorsunuz. Salih abi, Salih abi ben ameliyat yaptım sıra sende der gibi bir mantık işliyor. Böyle bir döngü var. Fakat her ameliyat hastanın kendinizin veya yakınının en az üç-dört yıl köle gibi çalışarak biriktirdiği emeği oluyor.)
 
O kadar doğru ki ben de estetik düşünen herkesi vazgecirmeye çalışıyorum. Ama kafasına koyanlar yine olacaksa oluyor. Ben hala neden estejik olduğumu anlamis degilim hep dogalliktan yanayım. Ama insanın beynine o kadar işleniyor ki bazı seyler sanki bu gerekli bir şeymiş ve çok normalmiş gibi algilatiliyor. Hayır iste. Ben de aynı sizin gibi düşünüyorum kesinlikle kemerli ve burun ucu düşük burunlar bu yapılan sozde adi estetik denen seyler kesinlikle hiç estetik değil. Bunun adı insanı kandirmak dolandırmak. Ben özellikle KBB doktorlarına çok kızıyorum. Nefes problemi ile gidiyorsun hemen seni estetige yönlendiriyor. Burnunuz şöyle kemerli boyle yapsak guzel olur . Bunların hepsi hikaye . Para tuzagi. Maalesef benim hiç aklımda boyle bir şey yokken aklıma soktular. Olmuşken estetikte ol. Ki hiç derdim yoktu burnumla. O burun ucumu, doğal gülüşümü, ifademi öyle özledim ki... Bu pişmanlığın tarifi yok. Gördüğüm her yere de yazıyorum bimer, cimer her türlü bu durumu sikayet edeceğim. Başkaları yanmasın. Bu rahatsiz doğal olmayan gülünce insanı Miki mouse a ceviren burun estetigi yapilmasin. İnsanlarin hayatlarını mahvetmesinler. Ben belki bu burunla yasarim. Ama bu pismanlikla ve bu gülüş ve ifadeyle yaşayamiyorum. sadece burun ucumu indirip daha dolgun daha doğal bir burun ucu yapmalarını istiyorum. Ama bunu yapacak bir doktor bulmak çok zor gercekten. Sizin o yakininiz bir çözüm buldu mu? Yoksa ben de boşa kürek mi çekiyorum.
 
Öncelikle bir hasta burun içinin basit şekilde nelerden oluştuğunu bilmelidir. Bir Amerikalı, İngiliz ameliyat oluyorsa bu bilgiler doktorlar tarafından verilir. Burun neden oluşur. Burun kemikleri, burun yan kemikleri, burun yan kemiklerinin bağlandığı gözümüzden üst çenemize kadar olan maksilla kemiği, orta kısımda lateral kıkırdaklar, uç kısmında ise burun kanatları ve bu kanatları ayakta tutan alar kıkırdaklar. Bir de burnun her iki deliğini birbirinden ayıran kolumela bölümü vardır. Bu bilgiler tıp bilgileri değildir. Hastaya söylenmesi gereken burun anotomisidir. Zira burada bu saydıklarımın tamamına estetik operasyonda müdahale olmaktadır. Kemik üzerinde kemik zarı, yağ ve deriden oluşan cilt vardır...

Bir kız burun ucunu kaldırmak istediği zaman kolumeladan yani bıyık bölgesi ile burunun kolumelasının buluştuğu yerden hafifçe yukarı ittirir. Bunu yaptığı zaman bu kalkıklık hoşuna gider. Ama ameliyat olduğunda farklı bir şey çıkar ve mutsuz olur. Neden?

Çünkü burnu hastanın ameliyat olmadan önce yaptığı şekilde kolumeladan kaldırılmamıştır. Türkiye'de burun kaldırma; burun ucu kıkırdaklarının arka kısmının ve yanakla birleştiği kesimlerinin kesilmesi ve burun ucunun geriye çekilmesi olarak tanımlanmaktadır. Halbuki bu işleme burun kaldırma değil "burun dönderme" adı verilir. Burun ucu kıkırdakları (alar kıkırdaklar) ne kadar çok kesilirse burun ucu o kadar çok geriye döner. Bu dönüş yavaş yavaş yukarıya çıkar en sonunda burun ucu tavana bakar pozisyona gelir. Bir burun anatomisi resmine bakarsanız söylediğim şeyi hayal edebilirsiniz. Çünkü bu kıkırdakların yanaklarla birleştiği yer kesildikçe burun kanatları kıkırdaksız kalır. Dolayısıyla burun kanatları için burun döndürülür. De bunun adı burun kaldırma değil, burun döndermedir. Bunu artık biliniz... Siz aynaya bakıp burnunuzu kolemeladan kaldırırken döndürmüden kaldırıyorsunuz. Bu tüm estetik ameliyatlarda hastanın karşılaştığı ilk sürpriz oluyor.

Bir de burun açısı var. Makale yazmaya geldi mi 90-95 derece deniliyor fakat bugün instagramdaki ameliyat sonrası resimlere bakın burunların derecesi 120-130 dereceye kadar bile çıkıyor. Neden?

Çünkü, burun döndürüldükten sonra kolumela hattı ileride ve tuhaf bir görüntü oluşturuyor. Burun ucu artık ileriye değil de tavana baktığı ve geri çekildiği için kolumela ile uç arasında bir genişleme meydana geliyor. Burun uç bölgesi kolumeladan itibaren geriye doğru yuvarlaklaşıyor. Yani o şekilde bıraksalar uç sanki hiç yokmuş gibi bir görüntü oluşacak. Bundan dolayı kolumelayı olabildiğince burnunuzun içine gömüyorlarki kaybolan ucu algısal olarak oluşturmaya çalışıyorlar. Uç ne kadar döndürülürse kolumela o kadar içeriye sokulur. Böylece kolumelasız bir burun ortaya çıkar. Halbuki normal bir insan burnunda bu hat birkaç milim de olsa dışarıda olması gerekir.

Hem burun döndürülüyor, hem de kolumela içeriye sokulduğunda otomatik kısa bir burun ortaya çıkıyor. Burun ucu kolumelasız olduğu için yandan görünüşü artık Afganistan'da burun ucu kesilen kızlar gibi bir kesik bir görüntüye sebep oluyor. Önden ise geriye çivilenmiş yapışmış uçsuz bir burun.

Burun ucu düşmesi dedikleri ise kolumelanın sahte yerinde kalamayıp aşağıya gitmesi. Bu da garip bir görüntüye sebep oluyor. Çünkü burun ucu döndürülüp tavana baktığı ve kısalttığı için böyle oluyor. Dikkat et! Buna burun ucu düşmesi deniliyor da aslında burnun ucu düşmüyor, kolumela düşüyor. O halde;

1-Burun kaldırmayı
2-Burun döndürmeyi
3-Burun açısını
4-Kolumela yerini

Birbirinden ayırınız. Bunların hepsini hastalara burun kaldırma olarak yutturuyorlar. Halbuki yapmadıkları tek şey burun kaldırma... Hafif kalkık olsun diyene daha döndürülmüş burun yapıyorlar. Hasta kalkık bir burun beklerken kısa uçsuz bir burun ile karşılaşıyor.

Burun ucu revizyonunda birçok alternatif greft (kıkırdak) vardır. Burun ucu için en uygun olan kulak kıkardağıdır. Çünkü esnektir ve dayanaklılık olarak diğer burun dışı kıkırdakların hepsinden daha sağlamdır. Kaburga kıkırdağından daha dayanaklıdır. Eğer burun dışı kıkırdak lazım olursa burun ucu için ilk tercih edilen kulak kıkırdağı olmalıdır.

Doktorlar bir şey anlatmıyorlar. Çünkü cahil görüyorlar veya zaman kaybetmek istemiyorlar. Halbuki doktorlara ameliyat ücretini ödeyen, bunun için emek sarfeden ve çalışan, birikim yapan insana bu haksızlıktır.

Daha çok burnunuzu yormayınız. Burun kemiği pürüzsüz ve camsı bir yapıdadır. Bu bile mükemmel bir yaratılış. Sizin karşıdan çektiğiniz sokaktaki fotoğrafa iyi bakın. Burun cildinizin ipeksi ve canlı olmasının sebebi sadece cilt sağlığınız değil, altındaki yapının da iyi olmasından kaynaklanıyor. Burun açıldıkça yağ bölgesi bozuluyor. Kıkırdaklar su kaybedip esnekliğini yitiriyor. Cilt inceliyor. Sonradan aşılanan kıkırdaklar pürüzlü, pürüzsüz olsun diye konulan fasya su toplayıp uzun süre şişiyor. İndiğinde altı yine sorunlu. Şiştiğinde lastiğimsi bir hissiyat veriyor. Lütfen şekil vermek için burun sırtınıza dokundurmayın. Hatta burun ucunuza bile nazlanarak bir operasyon arayın.

(Bu bilgileri genel olarak yabancı sitelerdeki arkadaşlıklarından, doktorlardan yakınım öğrenmiştir. Orada doktorlar anlatıyorlar. Dünyanın her yerinde bazı doktorlar tecrübe kazanırken birilerinin burnunu mahvediyor, birileri de tecrübe kazanmış olanlara ameliyat oluyor. Aslında bir müddet top oynuyorlar gibi hissediyorsunuz. Salih abi, Salih abi ben ameliyat yaptım sıra sende der gibi bir mantık işliyor. Böyle bir döngü var. Fakat her ameliyat hastanın kendinizin veya yakınının en az üç-dört yıl köle gibi çalışarak biriktirdiği emeği oluyor.)
Yazılarınızı okuduktan sonra inanın bugün ameliyat günü almaktan vazgeçtim …sağolun ya 💕🙏
 
Back
X