Sadece Kadinlar Gununde hatirlanan %50

Yinemipilav

goo.gl/WzqFMX
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
15 Ekim 2015
3.098
3.249
Evet benim derdim bir kadin olarak 21. yuzyilin kapitalist ekonomisine bir katilimci vatandas olarak yerimi alamamak. Yer yok bana, ya da hep oyle hissetiriliyor.

Ben bir universitede arastirma gorevlisiyim.Cok yetenekli , cok orijinal fikirleri olan bir arastirmaciyim. Kendimle ovunmek gibi degil, gercekten boyle. Ama ben bi Turk'um ve kadinim.

Lisans sonrasi meslegimde ilerlemeyi hedefledim. Ulkemde uc yil calistim, elit bir arastirma merkezinde. Turkiye'de bir ilk olan bir cihazin tasarimina imzami atmistim. Maasimi uc yil boyunca bir kurus yukseltmemislerdi. Her gun isyerimde ayirimciliga ugradim. Ben de erkek arkadasimi alip gittim bu ulkeden. Yurtsuzlugu en siddetli sekilde yasadim. Defalarca yuksek ogrenim icin ugrastim, acliktan nefesim kokardi. Siz hic ormanlarda buldugunuz mantarlarla acliginizi gidermeye calistiniz mi? Turk oldugum icin burs vermediler. Ben de biraktim okulu. Yillarca endustride calistim. Her zaman her yerde cok buyuk haksizlikliga ugradim. Irkcilik her zaman ilerlememe engel oldu.

Yillar sonra o cok guvendigim adam da bana korkunc bir sekilde yakinimla ihanet etti. Ailemle arami bozdu. Tam Yulsek Lisansa baslarken. Evim dahil herseyimi kaybettim. Elimde avucumda ne kaldiysa doktora egitimine harcadim. Bu sefer arastirma gorevlisi olarak senelerce surundum. Calistigim kurum fikri mulkiyetimi caldi, beni yasimdan, irkimdan ve cinsimden dolayi asagiladilar, is vermediler.
Evet tum bunlar bir Turk kadini oldugum icin, kadinlarin cok az oldugu bir sahada hayatta kalmaya calistigim icin. Ortalikta " ben herseyi yaparim" diyen genc arastirmaci kadinlar ve onlari kollayip kendine metres yapmak isteyen proflar doluyken, benim gibi yasi geckin bir arastirmaciyi kim ne yapsin?

O yuzden su kadinlar gunu meselesine karsiyim. Kahrolsun insanligin %50sini bu kadar ezik ve eli kolu bagli bir konuma mahkum eden dunya gorusu. Tum kadinlari hatirlamak ucuncu ayin 8. gunune mi kaldi. Batsin boyle bir hayat olmaz olsun. Gercekten burama geldi, dogduguma pisman oldum. Benim anladigim kapitalizmde herkes uretir ve kazanir, saglikli bir yarisma vardir ve insanlik ilerler. Ama bir grup erkek maganda teknik sahada bekci kesilmis kadinlara bu dunyanin nasil bir yer olacagi nasil gelisecegi hakkinda karar vermesine izin vermiyor.

Ben hem kadinligimi utanmadan yasayabilecegim hem de gelecegimi teknoloji ile sekillendirebilecegim bir dunya istemistim. Hic biri mumkun olmadi. Bu sisteme bu sefil erkek duzenine lanet olsun!
 
Yaşadıklarınıza çok üzüldüm, Avrupa'da bir ülkedeydiniz sanıyorum. Bu aralar bu şikayeti oldukça duyuyorum. Sizin gibi güçlü Türk kadınlarını görmek gelecekte bu ülke için bana umut veriyor. Dilerim ileride kadınlar günü diye bir gün kutlamak zorunda kalmayız. Bize her gün kadınlar günü olsun.
 
Bu gayretleri keske pes etmeyip turkiyede verseydin.
Bak o kadar cok ovdugun avrupalilar seni ne hale getirmis.psikolojini bozmus.
bir gariplik vardi sende.simdi anlasildi ruh durumun.psikolojik destek aliyormusun? Simdi ne durumdasin?
Gariplik bende degil sesimi kisan beni ezen beni hor goren kadin ve erkeklerde. Tipki durup dururken bu duyarsiz ve patavatsiz bildirimi yazanlar gibi. Psikolojim gayet yerinde ama cok ofkeliyim. Onume engel konmasina ve ciddiye almayan, her firsatta ezmeye calisanlar sayesinde cok gucluyum.
 
Madem alıp erkek arkadaşınızı gidebiliyorsunuz, neden kadınların gerçekten çalışıp üretebildiği, gelişebildiği, değerli olduğu ve ırkçılığın yapılmadığı bir yere gitmediniz?

Yaşadıklarınıza üzüldüm. Ve yaşınızı merak ettim.
 
Ah arkadaşım aynen ya.
Kuzenim bir Bankada yöneticiydi,
Bebek yapmıştı, doğum izni geçirdi ve şubeye geri döndü. Bir süre geçti, geçen hafta şut.!
Pozisyonlarımız aynı kuzenimle, ben Bebek yapmamıştım. Demek ki yapsam harbiden şube müdürü şut.!

Ne dersek diyelim, başarılıda olsan aslında eşitlik yok.!
 
Bu gayretleri keske pes etmeyip turkiyede verseydin.
Bak o kadar cok ovdugun avrupalilar seni ne hale getirmis.psikolojini bozmus.
bir gariplik vardi sende.simdi anlasildi ruh durumun.psikolojik destek aliyormusun? Simdi ne durumdasin?
Türkiye'de de bilim ortamı özgür değil ki..

Cinsiyet ayrımcılığının hası burda, siyasi görüşüne göre adam kayırmanın, kadrolaşmanın en alası bu ülkede ... Doğduğun memlekete göre bile ayrım yaparlar. Meşru bir şeymiş gibi överler bir de yaptıklarını..

Ha ırkçılığa maruz kalmışsın ha bunlara ne farkeder?
 
Dün arkadaşlarla konuşuyorduk mesela, kadın olduğumuz için bulunduğumuz yerde yönetici olma şansımızın daha düşük olduğunu.

Yinemipilav Yinemipilav daha önce de yazdığımı hatırlıyorum, bazı fikirlerinize katılmamama ve de çoğunlukla saygısız davrandığınızı düşünmeme rağmen ilgimi çekiyorsunuz. Yukarıda Yazdıklarınıza genel olarak katılıyorum. Gördüğüm kadarıyla yaşça ve tecrübe olarak benden çok üstünsünüz, bu yaşadıklarınız doğruysa saygı duymamak imkansız.
 
Evet benim derdim bir kadin olarak 21. yuzyilin kapitalist ekonomisine bir katilimci vatandas olarak yerimi alamamak. Yer yok bana, ya da hep oyle hissetiriliyor.

Ben bir universitede arastirma gorevlisiyim.Cok yetenekli , cok orijinal fikirleri olan bir arastirmaciyim. Kendimle ovunmek gibi degil, gercekten boyle. Ama ben bi Turk'um ve kadinim.

Lisans sonrasi meslegimde ilerlemeyi hedefledim. Ulkemde uc yil calistim, elit bir arastirma merkezinde. Turkiye'de bir ilk olan bir cihazin tasarimina imzami atmistim. Maasimi uc yil boyunca bir kurus yukseltmemislerdi. Her gun isyerimde ayirimciliga ugradim. Ben de erkek arkadasimi alip gittim bu ulkeden. Yurtsuzlugu en siddetli sekilde yasadim. Defalarca yuksek ogrenim icin ugrastim, acliktan nefesim kokardi. Siz hic ormanlarda buldugunuz mantarlarla acliginizi gidermeye calistiniz mi? Turk oldugum icin burs vermediler. Ben de biraktim okulu. Yillarca endustride calistim. Her zaman her yerde cok buyuk haksizlikliga ugradim. Irkcilik her zaman ilerlememe engel oldu.

Yillar sonra o cok guvendigim adam da bana korkunc bir sekilde yakinimla ihanet etti. Ailemle arami bozdu. Tam Yulsek Lisansa baslarken. Evim dahil herseyimi kaybettim. Elimde avucumda ne kaldiysa doktora egitimine harcadim. Bu sefer arastirma gorevlisi olarak senelerce surundum. Calistigim kurum fikri mulkiyetimi caldi, beni yasimdan, irkimdan ve cinsimden dolayi asagiladilar, is vermediler.
Evet tum bunlar bir Turk kadini oldugum icin, kadinlarin cok az oldugu bir sahada hayatta kalmaya calistigim icin. Ortalikta " ben herseyi yaparim" diyen genc arastirmaci kadinlar ve onlari kollayip kendine metres yapmak isteyen proflar doluyken, benim gibi yasi geckin bir arastirmaciyi kim ne yapsin?

O yuzden su kadinlar gunu meselesine karsiyim. Kahrolsun insanligin %50sini bu kadar ezik ve eli kolu bagli bir konuma mahkum eden dunya gorusu. Tum kadinlari hatirlamak ucuncu ayin 8. gunune mi kaldi. Batsin boyle bir hayat olmaz olsun. Gercekten burama geldi, dogduguma pisman oldum. Benim anladigim kapitalizmde herkes uretir ve kazanir, saglikli bir yarisma vardir ve insanlik ilerler. Ama bir grup erkek maganda teknik sahada bekci kesilmis kadinlara bu dunyanin nasil bir yer olacagi nasil gelisecegi hakkinda karar vermesine izin vermiyor.

Ben hem kadinligimi utanmadan yasayabilecegim hem de gelecegimi teknoloji ile sekillendirebilecegim bir dunya istemistim. Hic biri mumkun olmadi. Bu sisteme bu sefil erkek duzenine lanet olsun!

Yaşadıklarınız üzücü ama bunun 8 martla ne ilgisi var . 8 mart bir anma günü ?
 
Aslında Glass Ceeling sadece Türkiye'de değil, Dünya'da da çok yaygın bir durum. O yüzden okuduğumda şaşırmadım. OECD ülkelerinde yapılan çalışmaya göre, kadınlar erkeklere göre, göçmenler yerleşiklere göre ayrımcılığa muhatap oluyorlar.
Bunun çözümü de ne yazık ki kısa vadede görünmüyor.
Sizin için Yinemipilav Yinemipilav bir seçenek var mı gerçekten çok emin olamadım. Yaşadığınız ülkeyi de bilmiyorum, durumunuzu da.
Ancak dünyanın büyük bölümünde durum bu. Türkler, Araplar, Meksikalılar, Çinliler, kısacası Beyaz ve Avrupalı/ ABD'li olmayan hemen herkes benzer ayrımcılıklara maruz. Kadınlar daha da fazla maruz.
Yurtdışı iş tecrübesi olanlar size daha etkin bir yol gösterecektir ama benim aklıma sistemin içinde sisteme karşı savaşmaktan başka bir seçenek gelmiyor.
Size nacizane de bir tavsiye vermek isterim, yazdıklarınızdan, sadece bu konuda değil, genel olarak tüm konularınızda ve konulara yaptığınız yorumlarda, fazla agresif, fazla sert, fazla tavizsiz bir insan izlenimi oluşturuyorsunuz. Ve bu profesyonel hayatınızda size bir artı olarak dönmez.
Açıkçası size ayrımcılık yapmalarına da bahane olur.
Evet, hepimiz, hayatımızın her anında ayrımcılığa maruz kalıyoruz ama öfkenizi kontrol etmeniz öncelikle kendi iç huzurunuz için önemli.
 
Kadın olduğumuz için yönetici olmak zor tabii.
Glass Ceiling görünürde şirket politikasında yazılı olmasada, informal bir yapı gibi bunu engelliyor, buraya kadar hadi tanım normal değil ama bel altı vurulması gerçekten insanı çıldırtıyor.
İki kat fazla çabalamak zorundasın.
Bizi kadın yapan duygularından vazgeçmek zorundasın.
Kadın olduğun için hemcinslerinden de destek göremiyorsun, yükseldikçede yalnızlaşıyoruz aslında.
Çok iyi hatırlıyorum, ilk yıllarımda benim müdürüm bana, evlenme yükselemezsin demişti.!!
Eşim o Zaman'lar sevgilimdi, ayrıl demişti.!
Zaten bakımlısın, etek boyunu kısalt kısa Zaman'da yükselirsin demişti.!
Glass Ceiling den sıyrılmanın anahtarları ülkemizde böyle işte.
Hatırladıkça sinirlerim tepeme çıkıyor, tüylerim diken diken oluyor.!
 
Aslında Glass Ceeling sadece Türkiye'de değil, Dünya'da da çok yaygın bir durum. O yüzden okuduğumda şaşırmadım. OECD ülkelerinde yapılan çalışmaya göre, kadınlar erkeklere göre, göçmenler yerleşiklere göre ayrımcılığa muhatap oluyorlar.
Bunun çözümü de ne yazık ki kısa vadede görünmüyor.
Sizin için Yinemipilav Yinemipilav bir seçenek var mı gerçekten çok emin olamadım. Yaşadığınız ülkeyi de bilmiyorum, durumunuzu da.
Ancak dünyanın büyük bölümünde durum bu. Türkler, Araplar, Meksikalılar, Çinliler, kısacası Beyaz ve Avrupalı/ ABD'li olmayan hemen herkes benzer ayrımcılıklara maruz. Kadınlar daha da fazla maruz.
Yurtdışı iş tecrübesi olanlar size daha etkin bir yol gösterecektir ama benim aklıma sistemin içinde sisteme karşı savaşmaktan başka bir seçenek gelmiyor.
Size nacizane de bir tavsiye vermek isterim, yazdıklarınızdan, sadece bu konuda değil, genel olarak tüm konularınızda ve konulara yaptığınız yorumlarda, fazla agresif, fazla sert, fazla tavizsiz bir insan izlenimi oluşturuyorsunuz. Ve bu profesyonel hayatınızda size bir artı olarak dönmez.
Açıkçası size ayrımcılık yapmalarına da bahane olur.
Evet, hepimiz, hayatımızın her anında ayrımcılığa maruz kalıyoruz ama öfkenizi kontrol etmeniz öncelikle kendi iç huzurunuz için önemli.
Cok yaniliyorsunuz. Ben isyerinde asla kimseye ofkelenmem, kimseye bagirip cagirmam. Bolumde adim DIPLOMAT tir, cunku herkesle cok iyi gecinirim. Insanlari anlastirmam ve ortami yumusatmam icin beni ozel olarak toplantilara dahil ederler.Ama o ortamda gercekte ne oluyor biliyor musunuz?
Bir makale yaziyorum, rakip labdan Paki bozuntusu gelmis bana , bizim labda deney yaptin, benim ismimi de koymak zorundasin diyor. Ve Herkesin icinde bana bagirip cagiriyor, yumrugunu gosteriyor(cok korktum ama belli etmedim), dislerini gicirdatiyor. Ve ben onu sakince menajerimin ofisine davet ediyorum. Ben boyle supermanyaklarin siddetine maruzum. Her yaptigim isi caliyorlar, her fikrimi kendilerine mal ediyorlar ve sozlu ve fiziksel taciz de uygulyorlar. Boyle bir ortamdan sinirlerime hakimsem bana madalya verilmesi gerekir. Gercekten bu konuda cok ozveride bulundum ama gelip de ha kadinlar klunbunde cok agresifsiniz sozunu duyunca kahkahalarla gulesim geliyor. Siz agresif ne sidddet ne pek yasamamissiniz boyle seyleri...
 
Yaşadıklarınız üzücü ama bunun 8 martla ne ilgisi var . 8 mart bir anma günü ?
Soyle kolaylastirayim. Dunyanin 50%sinin dunya uzerinde, hayati kararlarda teknolojinin gelismesinde savas ve barista tam yetkili karalar alacagina, insanligin ve hayatin gidisatini belirleyeyecgine, tesvik edilip odullendirilecegine su anda ne durumda? Elinde avucundakini calan ve onu asagilayan, cocukken tecavuz edip bogazlayan, taslayan, hapseden egitimsiz ve issiz birakan bir insanlik, vicdani tutup "hadi bari kadinlari 8 Martta analim" diyor.
Andiklari sey de olen yok edilmis olmus gitmis kadinlar.oldurulen kizcagizin heykeline bile alerjisi olan anormal otesi bir duzendeyiz.
Yani bu dunyayi ben yonetir katkida bulunursam neden bir Kadinlar gunune ihtiyacim olsun? Neden bir erkekler gunu yok dusundunuz mu?Kadinlar gunu tamamen bu siddete maruz kalmanin vicdanla bulusup kadinlara duzenledigi ironik bir cenaze toreni bana gore.
Neden benim yasamim ve basarilarim 365 gun kutlanmiyor? Aradaki bakis acisi farki bu iste.
 
Cok yaniliyorsunuz. Ben isyerinde asla kimseye ofkelenmem, kimseye bagirip cagirmam. Bolumde adim DIPLOMAT tir, cunku herkesle cok iyi gecinirim. Insanlari anlastirmam ve ortami yumusatmam icin beni ozel olarak toplantilara dahil ederler.Ama o ortamda gercekte ne oluyor biliyor musunuz?
Bir makale yaziyorum, rakip labdan Paki bozuntusu gelmis bana , bizim labda deney yaptin, benim ismimi de koymak zorundasin diyor. Ve Herkesin icinde bana bagirip cagiriyor, yumrugunu gosteriyor(cok korktum ama belli etmedim), dislerini gicirdatiyor. Ve ben onu sakince menajerimin ofisine davet ediyorum. Ben boyle supermanyaklarin siddetine maruzum. Her yaptigim isi caliyorlar, her fikrimi kendilerine mal ediyorlar ve sozlu ve fiziksel taciz de uygulyorlar. Boyle bir ortamdan sinirlerime hakimsem bana madalya verilmesi gerekir. Gercekten bu konuda cok ozveride bulundum ama gelip de ha kadinlar klunbunde cok agresifsiniz sozunu duyunca kahkahalarla gulesim geliyor. Siz agresif ne sidddet ne pek yasamamissiniz boyle seyleri...
Peki bu beğenmediğiniz ortamda işiniz ne? Çok merak ettim şimdi?
Size gayet kibarca, bende oluşturduğunuz izlenimi belirttim. Öylesinizdir ya da değilsinizdir, bilemem ama dışarıdan o şekilde görünüyorsunuz ki bu fikrimde de tek başıma olmadığımdan eminim.
Üstelik forumda aklı başında yorumlarıyla tanınan üyelerin bu fikri paylaştığından eminim.
Kaldı ki size yazdığım gayet iyi niyetli bir yoruma yaptığınız bu çıkışla yanılmadığımı da bana kanıtladınız.
Diğer bir mevzu, siz benim agresif ve şiddet yanlısı insanlarla çalışmadığımı nereden biliyorsunuz? İş yerimde çalışma arkadaşımdan tokat yedim. Bayılıyorum şöyle oturma organından tespit yapan insanlara. Bu iki kavrama da son derece hakimim.
Ancak siz bütün "üstün" vasıflarınıza rağmen, okuduğunuzu özümsemeye pek aşina değilsiniz çünkü ben sorununuzun ana kaynağınızın "siz" olduğunu iddia etmedim. O sizin yazıdan anladığınız. Kendi anladığınızı "hayır işte o şekilde değil, ben aslında şöyleyim böyleyim" diyerek bana çevirmeyin.
Özellikle "fikir" üretilen işlerde göçmenlerin ve kadınların fikirlerinin çalınması zaten şaşırtıcı bir olay değil, sizin suçunuz da değil.
Yaşadığınız ayrımclık sizin karakterinizle alakalı olabileceği için yapmamıştım o yorumu. Ayrımcılık yaşıyorsunuz çünkü kötü niyetli insanlarla aynı yerde yaşıyorsunuz ve bu konuda da tek başınıza değilsiniz.
Ülkesinden farklı bir yerde yaşayan hemen her göçmen kadının karşılaştığı bir sorun bu ve bu sorunun kısa vadede çözümü yok.
Belki tek çözümü bu konularda sabıkası olmayan bir firma bulmaya çalışmak ama bu da sabahtan akşama olacak bir iş değil.
 
Madem alıp erkek arkadaşınızı gidebiliyorsunuz, neden kadınların gerçekten çalışıp üretebildiği, gelişebildiği, değerli olduğu ve ırkçılığın yapılmadığı bir yere gitmediniz?

Yaşadıklarınıza üzüldüm. Ve yaşınızı merak ettim.
Elbette gittim ve yasadim. Ama Turk olmayi degistirebilir miyim (asla! ulusumdan zerre suphe duymadim), onlar da irkciliklarindan asla vazgecer mi?
 
Dün arkadaşlarla konuşuyorduk mesela, kadın olduğumuz için bulunduğumuz yerde yönetici olma şansımızın daha düşük olduğunu.

Yinemipilav Yinemipilav daha önce de yazdığımı hatırlıyorum, bazı fikirlerinize katılmamama ve de çoğunlukla saygısız davrandığınızı düşünmeme rağmen ilgimi çekiyorsunuz. Yukarıda Yazdıklarınıza genel olarak katılıyorum. Gördüğüm kadarıyla yaşça ve tecrübe olarak benden çok üstünsünüz, bu yaşadıklarınız doğruysa saygı duymamak imkansız.
Kimse kimseden ustun olamaz hanfendi , herkesin biribirine ogretecgi ve ogrenecegi seyler vardir, yas ve tecrube her zaman akilci bir birikime donusemeyebiliyor.
 
Peki bu beğenmediğiniz ortamda işiniz ne? Çok merak ettim şimdi?
Size gayet kibarca, bende oluşturduğunuz izlenimi belirttim. Öylesinizdir ya da değilsinizdir, bilemem ama dışarıdan o şekilde görünüyorsunuz ki bu fikrimde de tek başıma olmadığımdan eminim.
Üstelik forumda aklı başında yorumlarıyla tanınan üyelerin bu fikri paylaştığından eminim.
Kaldı ki size yazdığım gayet iyi niyetli bir yoruma yaptığınız bu çıkışla yanılmadığımı da bana kanıtladınız.
Diğer bir mevzu, siz benim agresif ve şiddet yanlısı insanlarla çalışmadığımı nereden biliyorsunuz? İş yerimde çalışma arkadaşımdan tokat yedim. Bayılıyorum şöyle oturma organından tespit yapan insanlara. Bu iki kavrama da son derece hakimim.
Ancak siz bütün "üstün" vasıflarınıza rağmen, okuduğunuzu özümsemeye pek aşina değilsiniz çünkü ben sorununuzun ana kaynağınızın "siz" olduğunu iddia etmedim. O sizin yazıdan anladığınız. Kendi anladığınızı "hayır işte o şekilde değil, ben aslında şöyleyim böyleyim" diyerek bana çevirmeyin.
Özellikle "fikir" üretilen işlerde göçmenlerin ve kadınların fikirlerinin çalınması zaten şaşırtıcı bir olay değil, sizin suçunuz da değil.
Yaşadığınız ayrımclık sizin karakterinizle alakalı olabileceği için yapmamıştım o yorumu. Ayrımcılık yaşıyorsunuz çünkü kötü niyetli insanlarla aynı yerde yaşıyorsunuz ve bu konuda da tek başınıza değilsiniz.
Ülkesinden farklı bir yerde yaşayan hemen her göçmen kadının karşılaştığı bir sorun bu ve bu sorunun kısa vadede çözümü yok.
Belki tek çözümü bu konularda sabıkası olmayan bir firma bulmaya çalışmak ama bu da sabahtan akşama olacak bir iş değil.
Aslinda IBM gibi firmalar kadin dostu projeler yapiyorlar. Bir kodcu arkadas orada proje liderliginde bayagi yukseldi ama bunlar tum frmanin kaderini belirleyecek seyler degil ki, sadece orta seviyeli bir platformda kadin baraji kurmaya yariyor. Hangi firmada ust duzey yonetici gorebiliyorsunuz?
Hangi universited yonetim kurulunda kadin prof erkek prof dengesi var? Ozellikle bilim ve teknikte?
Neden dunyada insanligin mutlulugu yerine bir grup insanin mutlak kontrolde kalmasini saglayan programlar isliyor?
Neden iklim degisikligi ne yonelik konular baltalaniyor ama nasil daha akilli telefon yaparim ya da bilgisayar oyunu tasarlarim diye yarisiliyor?
Neden milyarlarca insan ac ve susuz? Hic mi teknoloji gelistirilemez akilli kaynak kullaniminda?
Iste bunlarin hepsi erkek yonetici. de ondan.
Asla asla asla kadin yuksek duzey yonetici gelismesine izin verilmiyor.
 
X