Sağlık için 'Su' için

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
294.042
605.253
43
fft99_mf2963837.Jpeg


Su insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli ögedir.

Vücudumuzun çalışabilmesi, enzimlerin düzgün salınabilmesi ve organlarımızın sağlığı için bedenimizin yarısını oluşturan suya ihtiyaç vardır. İnsan vücudu bazı besin öğelerinin eksikliğinde haftalarca hatta yıllarca yaşarken susuz ancak birkaç gün yaşamını idame ettirebilmektedir. Vücut su içeriğinde % 3-5 kadar ufak bir değişme halsizlik artışı, konsantrasyon bozukluğu, kas gücü kaybı, baş ağrısı, baş dönmesi ve görme bozukluğu gibi bir çok rahatsızlığa neden olabilmektedir.

Normal koşullarda vücuttan bir gün içerisinde deri yoluyla 500 ml, akciğerlerle 300 ml, böbreklerle 1500 ml, ve bağırsaklarla 200 ml su kaybedilmektedir. Bunun haricindeki su ise yer değiştirerek yenilenmektedir. 150 ml su değişimine hassas olarak çalışan bu sistemde vücut suyundaki azalma veya ödem şeklindeki aşırı artış bu sistemi sonra da bütün vücudu hayati tehlikeye sokabilmektedir.

Vücut su içeriği bireysel farklılıklar gösterirken yaş ilerledikçe azalmaktadır. Yeni doğan bir bebeğin vücudunun su oranı % 74 iken, yaşlılıkta % 45-50 civarına düşmektedir. Her ne kadar su miktarı azalsa da görev ve işleyişinin önemi aynı kalmaktadır.

Vücudun bütün hücrelerinde yer alan su en çok kan ve kas dokusunda yer almaktadır. Bu suyun kaynağı ise yalnızca içilen sıvı gıdalar olmayıp, vücutta enerji oluşturan besin öğeleri metabolizmalarının son ürünü olarak alınabilmektedir. Dolayısıyla her 1000 kkal için 1 litre sıvı ya da günlük 10-12 bardak su içilmesi önerilmektedir.


images.jpg


Günümüzde özellikle çalışma ortamlarında dikkati daha iyi sağlayabilmek adına veya alışkanlıklar sebebiyle kahve ve çay tüketimi artmıştır. Gün içerisinde fazla kahve ve çay tüketmek su tüketiminin azalmasına sebep olabilmektedir. İnsanlar genellikle su içmek için susamayı beklerler. Fazla çay ve kahve içenlerde bu içecekler susamayı baskıladığı için beraberinde su tüketimi azalmaktadır. Oysa ki günde sağlıklı bir yaşam için susamayı beklemeden 10-12 bardak yani ortalama 2- 2.5 lt su içmek çok önemlidir. Çay ve kahve içeriğinde bulunan kafein ve tanenler sebebiyle vücuda su sağlamadığı gibi mevcut suyun atılmasına da sebep olabilir. Bu nedenle vücudun ihtiyacı olan suyu sadece su veya kafeinsiz içeceklerden karışlamak daha doğrudur.


Kaynak=doktor sitesi​
 
Ne kadar su içmeliyiz
7c4a0bb7-f079-45cd-8f6f-22d0c8940810.jpg


Bazı insanların bol su içmelerine karşın bazıları şöyle derler: ‘Yılda bir bardak bile ancak su içerim!’... Gerçekten de insanlar arasında, alınan günlük su miktarı olarak çok farklılıklar vardır. Ne var ki araştırıldığında, bu insanların vücut su bileşimleri arasında çok büyük bir fark yoktur. Peki bu durum nasıl oluyor. Az su içtiğini söyleyenlerin diğer gıdalar ve vücudundaki aktif sabit iç dengeleri ile su dengelerini sağlamaktadırlar. Hayat için vazgeçilmez olan suyun miktarını, vücutta ayar eden bir çok mekanizma vardır.

Evet su hayattır, ayrıca solunum ve idrar yolları hastalıklarında ve kabızlıkta belki de birinci ilaçtır. Sabah kalkıp elimizi-yüzümüzü yıkayıp dişlerimizi fırçalayınca fark ederiz ki gece boyunca su alamayan ve solunum yolları, cilt ve böbrekler ile su kaybeden vücudumuz, bize su iç emri göndermeye başlamıştır. Ama bir-iki bardak su ile ama çay – çorba veya meyve suyu ile bunu gideririz. Yahut terleyince veya aktivite artışı sonrası bol bol su içme emri verir susama merkezimiz. Ufacık bir çocuk susayınca bunu hemen belli eder, susama hissi giderilene kadar da bunu belli eder. Yani vücudumuzun ayar mekanizmaları bizi hemen uyarır. Bu mükemmel ayarlı susama merkezimiz dışında ek bir uyarıya gerek yoktur. Susama hissi dışında bol sıvı alımı, bazı durumlar (spor sırasındaki kayıplar, kabızlık, ishal, ateşli hastalıklar, solunum yolu ve idrar yollar hastalıkları) dışında gerekli de değildir.

Bizi uyaran bu ayar mekanizmalarına uymak dışında, her gün, ekstradan 2-3 litre su içmeye zorlanmamız çok mantıklı değildir; ayrıca insani de değildir ve uzun vadede bıktırıcıdır. Bizi sık sık tuvalete taşımak, ayakta çok kalıyorsak ödemi arttırmak ve belki de hafif bir su zehirlenmesi-yüklenmesine yol açmaktan başka hiçbir işe de yaramaz.
Sık sorulan bir soru da ılık su içmek, limonlu su içmek...faydalı mıdır; elbette su hayattır ve gerektiği miktarda alınmalıdır ama bunu vücudumuzun ihtiyacına, keyfimize-zevkimize göre yapsak daha iyi olmaz mı?!

Çay, meyve suyu, çorba, karpuz...içindeki su ile de vücudumuz su ihtiyacını karşılayabilir. Zaten bunların içindeki su veya bu gıdaların vücutta yakılması sırasında oluşan su vücudumuza yetmiyorsa çok iyi ayarlanmış mekanizmalar bize su iç emri vereceklerdir.

Sonuç:
Zayıflamak için aşırı bol su içmenin, hiçbir mantıklı – bilimsel açıklaması yoktur. Bilim ve vücudunuzun belirlediği ihtiyacınız size yol gösterecektir.