- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.837
İnternette ev, araba satar gibi böbrek satıyorlar. ‘Satılık böbrek var’ isimli bloga ilan verenlerin çoğunun gerekçesi, paraya ihtiyaçlarının olması. Hukukçular ise uyarıyor: Böbreği satan da alan da nakli yapacak doktor da suç işliyor ...
Sitene Ekle
Burcu Ünal
“Ben de hayatımın yarısını veriyorum...” Bu sözler, böbreğini satmak isteyen henüz 19 yaşındaki genç bir kadına ait. Sebebi, maddi imkânsızlıklar… Bu genç kadın, ilk “ilan”ın 2011 yılında verildiği, “satılık böbrek var” isimli blogta böbreğini satmaya çalışan onlarca kişiden sadece biri.
İnternete “satılık böbrek” yazdığınızda ilk karşınıza çıkan sitelerden biri “satılık böbrek var.” İlan verenlerin hemen hepsi yaşlarını, kan gruplarını ve böbrekleri için kaç para istediklerini yazıyor. Mesajın içeriği aciliyete, ihtiyaç ve sağlık durumuna göre değişiyor. Adeta bir araba ya da daire pazarlar gibi “Sağlıklıyım”, “Hiçbir sağlık sorunum yok” ibareleri ile dolu böbrek ilanlarında fiyatlar ise 100 bin ile 300 bin TL arasında değişiyor.
2011’den 2015’e uzayıp giden ilanların gerçek olup olmadığını kontrol etmek için rastgele verilen ilanlardaki telefon numaralarını arıyoruz. Yaptığımız aramalar sonucunda ilan sahiplerinin büyük çoğunluğunun son derece ciddi olduğunu anlıyoruz. Telefon konuşmalarımıza ilanın halen geçerli olup olmadığını sorarak başlıyoruz çünkü sahiplerini aradığımız ilanların bir kısmı 2-3 ay öncesine ait. İlan sahipleri henüz aradıkları ‘alıcı’yı bulamamış.
Hayatın yarısı
İlanında sadece yaşını ve kan grubunu belirten 19 yaşındaki genç bir kadın ilk önce nerede oturduğumuzu soruyor. Çünkü ilan verenlerin bir kısmı seyahat edecek durumda değil.İstanbul’dan aradığımızı söylediğimizde kendisinin de İstanbul’da oturduğunu söylüyor. Böylece böbrek satışında ilk engel ortadan kalkmış oluyor. İkinci ve en ciddi konu böbreğin fiyatı.Genç kadın, 250-300 bin lira arasında bir fiyat düşündüğünü belirtince, mecburiyetten bu duruma başvurduğumuzu ve o kadar para veremeyeceğimizi söylüyoruz. Genç kadının yanıtı son derece çarpıcı: “Ben de hayatımın yarısını veriyorum.”
Kadın maddi imkânsızlıklar nedeniyle böbreğini satmaya karar verdiğini anlatıyor.
Göz ameliyatı için
Bir başka ilandaki numarayı çevirdiğimizde bu defa karşımızda bir erkek var. İstanbul’da yaşadığını söyleyen kişiye, ilanında fiyat belirtmediğini ve ne kadar istediğini soruyoruz. Aldığımız yanıt son derece acı: “Ben bu piyasayı pek bilmiyorum. Ben de gözlerimden rahatsızım, ameliyat olacağım, onun için satıyorum yoksa gönül isterdi ki bağışlayabileyim, satmayayım.”
Biz ancak 100 bin TL’ye kadar verebileceğimizi belirttiğimizde, “O da olur, isterseniz daha indirim de yapabiliriz” diyor ve düşünüp tekrar aramak üzere telefonu kapatıyoruz.
‘Tüm kontroller tamam’
Aşçı olduğunu ve düzenli sağlık kontrolünden geçtiğini söyleyen bir diğer ilan sahibi, böbreği için 150 bin TL istiyor. Fakat kendisinin Antalya’da yaşadığını ve başka şehre gitmesinin mümkün olmadığını, eğer istiyorsak bizim oraya gitmemiz gerektiğini söylüyor.
23 yaşında sağlık sektöründe çalışan bir kadın ise önce hastamızın yaşını, kan grubunu soruyor ve yarım saat sonra arayacağını söylüyor. Yarım saat sonra görüştüğümüzde önerdiğimiz 150 bin TL’yi az bularak, “Maddi imkânsızlıklar nedeniyle bir böbreğimi vereceğim. Bu para olmaz. Ben en az 300 bin TL düşünüyorum” diyor. Kendisi de bir hastanede çalıştığı için tüm kontrollerinin tam olduğunu da belirtiyor.
Kanunlara göre suç
Ankara Barosu, Sağlık Hukuku Kurulu Başkanı Berna Özpınar, internet üzerinden gerçekleştirilen bu satışın tamamen yasa dışı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bir kişinin rızası olsa dahi bir organın menfaat karşılığı satılması suç olarak tanımlanmıştır. Akraba dışında 2 kimsenin birbirine alıcı-verici olması ancak her ilin sağlık müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilen ve iki komisyonca uygun bulunmasıyla mümkün olan bir şey. Böyle bir komisyon kararı olmadan durum tıbben uygun da olsa operasyon hukuka uygun değil. Hekim yönünden de soruna sebep olacak bir şey, ortada menfaat sağlayan kişi ve satan kişi için de suç vardır. Mevzuata göre bir kimse sadece insani amaçlarla organını verebilir. Bunun yanı sıra hiçbir menfaat, baskı olmamalı ve ayrıntılı bir rıza bulunmalı. Yani burada vericinin muafakatı yönünden bir rıza yeterli görülmez; ekstra bir muvafakatname ister ve bunda da kişinin ehil olması, evliyse eşinin bundan haberdar olması gerekir. Eşin rıza vermesi gerekli değil ama organını bağışlıyorsan bundan eşin de haberdar olacak. Hukuka aykırı organ bağışında Türkiye’de eskiden mevzuat açıkları vardı ama şimdi her şey daha belirli, daha sınırlı... Yabancılar bunu gerçekleştirmeye çalışmaları durumunda Türkiye’de uluslararası sözleşmelere, hukuka göre cezalandırılır fakat Suriyeli vatandaşlar için de Türkiye vatandaşlarına uygulanan hukuki yaptırımlar geçerli... Suçun örgütlü hali için 8-15 yıl ceza öngörülmüştür.”
‘Pazarlık yapmayınız!’
Sitedeki ilanların bazıları şöyle:
“37 yaşındayım. Hiçbir sağlık sorunum yoktur. Bugüne dek aspirin dahi kullanmadım. Oldukça sağlıklıyım. Kan grubum B Rh+. Böbreğimi 250 bin TL karşılığında satıyorum. Pazarlık yoktur.”
“Merhaba, böbreğimin birini satmak istiyorum 120 bin TL’ye... Sağlık problemim yoktur. Yaşım 31. Maddi sıkıntılar yüzünden yapacak bir şeyim kalmadı. Çok zor durumdayım. Acil bunu yapmam gerek. İhtiyaç sahibi olanlar lütfen acil yardım edin.”
“Kart borcumdan dolayı böbreğim acil satılıktır.”
“Merhaba ben 17 yaşında A Rh+ kan grubuna sahibim. Böbreğimin birini satmak istiyorum. Bu yaşta da paraya ihtiyaç duyulabiliniyor. 17 bin TL’ye satıyorum. Yaşımdan da anlaşılacağı gibi temiz böbreklere sahibim.”
“Yaş 38. Kan grubu AB Rh +. Son derece sağlıklıyım. Alkol yok. Bir yıl sigara içmişliğim var. 5 yıl öncesine kadar amatör sporcuydum. Tek böbreğimi bağışlayacağım.”
http://www.milliyet.com.tr/sahibinden-satilik-bobrek--gundem-2089161/
Sitene Ekle
Burcu Ünal
“Ben de hayatımın yarısını veriyorum...” Bu sözler, böbreğini satmak isteyen henüz 19 yaşındaki genç bir kadına ait. Sebebi, maddi imkânsızlıklar… Bu genç kadın, ilk “ilan”ın 2011 yılında verildiği, “satılık böbrek var” isimli blogta böbreğini satmaya çalışan onlarca kişiden sadece biri.
İnternete “satılık böbrek” yazdığınızda ilk karşınıza çıkan sitelerden biri “satılık böbrek var.” İlan verenlerin hemen hepsi yaşlarını, kan gruplarını ve böbrekleri için kaç para istediklerini yazıyor. Mesajın içeriği aciliyete, ihtiyaç ve sağlık durumuna göre değişiyor. Adeta bir araba ya da daire pazarlar gibi “Sağlıklıyım”, “Hiçbir sağlık sorunum yok” ibareleri ile dolu böbrek ilanlarında fiyatlar ise 100 bin ile 300 bin TL arasında değişiyor.
2011’den 2015’e uzayıp giden ilanların gerçek olup olmadığını kontrol etmek için rastgele verilen ilanlardaki telefon numaralarını arıyoruz. Yaptığımız aramalar sonucunda ilan sahiplerinin büyük çoğunluğunun son derece ciddi olduğunu anlıyoruz. Telefon konuşmalarımıza ilanın halen geçerli olup olmadığını sorarak başlıyoruz çünkü sahiplerini aradığımız ilanların bir kısmı 2-3 ay öncesine ait. İlan sahipleri henüz aradıkları ‘alıcı’yı bulamamış.
Hayatın yarısı
İlanında sadece yaşını ve kan grubunu belirten 19 yaşındaki genç bir kadın ilk önce nerede oturduğumuzu soruyor. Çünkü ilan verenlerin bir kısmı seyahat edecek durumda değil.İstanbul’dan aradığımızı söylediğimizde kendisinin de İstanbul’da oturduğunu söylüyor. Böylece böbrek satışında ilk engel ortadan kalkmış oluyor. İkinci ve en ciddi konu böbreğin fiyatı.Genç kadın, 250-300 bin lira arasında bir fiyat düşündüğünü belirtince, mecburiyetten bu duruma başvurduğumuzu ve o kadar para veremeyeceğimizi söylüyoruz. Genç kadının yanıtı son derece çarpıcı: “Ben de hayatımın yarısını veriyorum.”
Kadın maddi imkânsızlıklar nedeniyle böbreğini satmaya karar verdiğini anlatıyor.
Göz ameliyatı için
Bir başka ilandaki numarayı çevirdiğimizde bu defa karşımızda bir erkek var. İstanbul’da yaşadığını söyleyen kişiye, ilanında fiyat belirtmediğini ve ne kadar istediğini soruyoruz. Aldığımız yanıt son derece acı: “Ben bu piyasayı pek bilmiyorum. Ben de gözlerimden rahatsızım, ameliyat olacağım, onun için satıyorum yoksa gönül isterdi ki bağışlayabileyim, satmayayım.”
Biz ancak 100 bin TL’ye kadar verebileceğimizi belirttiğimizde, “O da olur, isterseniz daha indirim de yapabiliriz” diyor ve düşünüp tekrar aramak üzere telefonu kapatıyoruz.
‘Tüm kontroller tamam’
Aşçı olduğunu ve düzenli sağlık kontrolünden geçtiğini söyleyen bir diğer ilan sahibi, böbreği için 150 bin TL istiyor. Fakat kendisinin Antalya’da yaşadığını ve başka şehre gitmesinin mümkün olmadığını, eğer istiyorsak bizim oraya gitmemiz gerektiğini söylüyor.
23 yaşında sağlık sektöründe çalışan bir kadın ise önce hastamızın yaşını, kan grubunu soruyor ve yarım saat sonra arayacağını söylüyor. Yarım saat sonra görüştüğümüzde önerdiğimiz 150 bin TL’yi az bularak, “Maddi imkânsızlıklar nedeniyle bir böbreğimi vereceğim. Bu para olmaz. Ben en az 300 bin TL düşünüyorum” diyor. Kendisi de bir hastanede çalıştığı için tüm kontrollerinin tam olduğunu da belirtiyor.
Kanunlara göre suç
Ankara Barosu, Sağlık Hukuku Kurulu Başkanı Berna Özpınar, internet üzerinden gerçekleştirilen bu satışın tamamen yasa dışı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bir kişinin rızası olsa dahi bir organın menfaat karşılığı satılması suç olarak tanımlanmıştır. Akraba dışında 2 kimsenin birbirine alıcı-verici olması ancak her ilin sağlık müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilen ve iki komisyonca uygun bulunmasıyla mümkün olan bir şey. Böyle bir komisyon kararı olmadan durum tıbben uygun da olsa operasyon hukuka uygun değil. Hekim yönünden de soruna sebep olacak bir şey, ortada menfaat sağlayan kişi ve satan kişi için de suç vardır. Mevzuata göre bir kimse sadece insani amaçlarla organını verebilir. Bunun yanı sıra hiçbir menfaat, baskı olmamalı ve ayrıntılı bir rıza bulunmalı. Yani burada vericinin muafakatı yönünden bir rıza yeterli görülmez; ekstra bir muvafakatname ister ve bunda da kişinin ehil olması, evliyse eşinin bundan haberdar olması gerekir. Eşin rıza vermesi gerekli değil ama organını bağışlıyorsan bundan eşin de haberdar olacak. Hukuka aykırı organ bağışında Türkiye’de eskiden mevzuat açıkları vardı ama şimdi her şey daha belirli, daha sınırlı... Yabancılar bunu gerçekleştirmeye çalışmaları durumunda Türkiye’de uluslararası sözleşmelere, hukuka göre cezalandırılır fakat Suriyeli vatandaşlar için de Türkiye vatandaşlarına uygulanan hukuki yaptırımlar geçerli... Suçun örgütlü hali için 8-15 yıl ceza öngörülmüştür.”
‘Pazarlık yapmayınız!’
Sitedeki ilanların bazıları şöyle:
“37 yaşındayım. Hiçbir sağlık sorunum yoktur. Bugüne dek aspirin dahi kullanmadım. Oldukça sağlıklıyım. Kan grubum B Rh+. Böbreğimi 250 bin TL karşılığında satıyorum. Pazarlık yoktur.”
“Merhaba, böbreğimin birini satmak istiyorum 120 bin TL’ye... Sağlık problemim yoktur. Yaşım 31. Maddi sıkıntılar yüzünden yapacak bir şeyim kalmadı. Çok zor durumdayım. Acil bunu yapmam gerek. İhtiyaç sahibi olanlar lütfen acil yardım edin.”
“Kart borcumdan dolayı böbreğim acil satılıktır.”
“Merhaba ben 17 yaşında A Rh+ kan grubuna sahibim. Böbreğimin birini satmak istiyorum. Bu yaşta da paraya ihtiyaç duyulabiliniyor. 17 bin TL’ye satıyorum. Yaşımdan da anlaşılacağı gibi temiz böbreklere sahibim.”
“Yaş 38. Kan grubu AB Rh +. Son derece sağlıklıyım. Alkol yok. Bir yıl sigara içmişliğim var. 5 yıl öncesine kadar amatör sporcuydum. Tek böbreğimi bağışlayacağım.”
http://www.milliyet.com.tr/sahibinden-satilik-bobrek--gundem-2089161/